Sel Yayınları Kasım ayını yedi kitapla karşılarken müjdesini verdiği Harper Lee romanı “Tespih Ağacının Gölgesinde”yi de okurla buluşturuyor. Daha yayımlanmadan yılın edebiyat olayı haline gelen roman şüphesiz bizde de aynı etkiyi yaratacak. Jeanette Winterson’un şiirsel iyileşme hikayesi “Normal Olmak Varken Neden Mutlu Olasın”, William S. Burroughs’un ömrünün son dokuz ayında tuttuğu günlüklerden derlenen “Son Sözler”, ilk kitabı “Atları Bağlayın, Geceyi Burada Geçireceğiz” ile tanıyıp sevdiğimiz Melisa Kesmez’in yeni öykü kitabı “Bazen Bahar” ve Özgür Çakır’ın ilk öykü kitabı “Yükşehir” ayın edebiyat kitapları. Brett Kahr’ın “Freud'dan Hayat Dersleri” Yaşam Kitapları serisinin, David Harvey’in “Neoliberalizmin Kısa Tarihi” de DüşünSel serisinin yeni kitapları... Yedi kitabın da raflarda olacağı tarih 4 Kasım...
TESPİH AĞACININ GÖLGESİNDE * Harper Lee
Harper Lee’den 55 yıl sonra unutulmaz bir roman daha...
Amerikan edebiyatının başyapıtlarından biri olan, Pulitzer ödüllü Bülbülü Öldürmek’in unutulmaz karakteri Jean-Louise “Scout” Finch, 20 yıl sonra New York’tan çocukluğunun geçtiği kasabaya, babası Atticus Finch’in yanına, yuvaya dönüyor. Çocukluğunda eşitlik, doğruluk ve adalet kavramlarıyla kişiliğinin yapı taşlarını oluşturan babası Atticus’un hayal kırıklığı yaratan değişimi, artık 26 yaşında genç bir kadın olan Scout’u derinden etkiliyor.
Harper Lee’nin bilge kaleminden çıkan ve daha yayınlanmadan son yılların en büyük edebiyat olayı haline gelen Tespih Ağacının Gölgesinde, bir tarihsel dönemi güçlü ve gerçekçi çağrışımlarla aktarmakla birlikte, güncelliğiyle de bir eserin kendi devrini aşabileceğinin en nadide kanıtlarından biri...
HARPER LEE, 1926 doğumlu Amerikalı romancı. Alabama eyaletinin Monroeville şehrinde büyüdü. 1956’da yazmaya başladığı otobiyografik öyküler zaman içerisinde Bülbülü Öldürmek’e evrildi. Kitap 1960 yılında yayımlandığında okurlardan yoğun ilgi gördü. 1961’de Pulitzer Edebiyat Ödülü’nü kazanan Lee, Bülbülü Öldürmek’ten sonra birkaç deneme haricinde yazı yayımlamadı; neredeyse hiçbir söyleşi ve program davetini kabul etmeyerek münzevi bir hayat sürdü. Kitaptaki “Dill” karakterinin çocukluk arkadaşı Truman Capote’den esinlendiği biliniyor. Ayrıca Capote’nin daha sonra kült kitabı Soğukkanlılıkla’ya dönüşen Cutler cinayetlerinin izini sürmek için araştırma yapmaya gittiği Holcomb, Kansas yolculuğuna da eşlik etmiştir. Tespih Ağacının Gölgesinde, Bülbülü Öldürmek'ten önce yazılmış ancak editörünün yönlendirmesiyle olayların bir çocuğun gözünden anlatıldığı başka bir hikayeye dönüştürülmüştü. Bugüne dek yayımlatmayı tercih etmediği Tespih Ağacının Gölgesinde'yle Harper Lee 55 yıl sonra dünya edebiyatında yeni bir efsane yaratıyor.
Özgün Adı: Go Set a Watchman
Türkçesi: Püren Özgören
Çağdaş Dünya Edebiyatı / Roman
240 sayfa, 18 TL
NORMAL OLMAK VARKEN NEDEN MUTLU OLASIN * Jeanette Winterson
Jeanette Winterson’ın gücünü samimiyetten ve dürüstlükten alan otobiyografik eserlerinden bir yenisi daha Türkçede.
Doğar doğmaz evlatlık verildiği aşırı muhafazakar ailede, onda derin yaralar bırakmış sevgisiz bir annenin gölgesinde geçen çetin çocukluğundan bugüne uzanan, kendini yaratma hikâyesini anlatıyor Winterson. Deliliğin sınırlarında gezen, genç yaşta gizli gizli okuduğu kitaplardan kurduğu köprülerle dışarıdaki dünyayı keşfeden ve özgürleşen bir kadının itiraflarla dolu, cesur, bir o kadar da şiirsel bir iyileşme hikâyesi bu.
Tek amacı sevgi ve mutluluğu keşfetmek olan bir hayatın sansürsüz bir biçimde anlatıldığı, mahrem öğelerle bezeli bu eserde Winterson, bir yandan büyümenin sancılarıyla mücadele ederken, diğer yandan kökleriyle hesaplaşıyor. Can yakıcı hayat hikâyesini, içinden taşan duyguların tüm çıplaklığıyla aktarırken mizahı elden bırakmayarak; gerektiğinde hayatın hainliklerine “nanik” yapmayı da ihmal etmiyor.
JEANETTE WINTERSON, 1959’da Manchester, İngiltere’de doğdu. Pentekostal Kilise’ye mensup ebeveynler tarafından 1960’ta evlat edinilip misyoner olmak üzere yetiştirildi. Kitapların gücünü erken keşfeden ve kendini bir lezbiyen olarak tanımlayan Winterson 16 yaşında evden ayrılıp küçük bir arabada yaşamaya başladı. Bu süre içinde eğitimini devam ettirdi ve Oxford Üniversitesi İngilizce bölümünde okurken ek işler yaparak geçimini sağladı. Mezun olduktan sonra bir süre tiyatro alanında çalıştı. 25 yaşındayken yayımlanan ilk romanı Tek Meyve Portakal Değildir, 1985’te En İyi İlk Roman dalında Whitbread Ödülü’ne layık görüldü. Yetişkinler için on romanın yanı sıra çocuk kitapları, öyküler, denemeler, senaryolar ve bir anı kitabı yazdı. Ağırlıklı olarak fizikselliğin ve hayal gücünün sınırlarını, cinsiyet kutuplaşmalarını ve cinsel kimlikleri işleyen eserleriyle, John Llewellyn Rhys Ödülü’ne, E.M. Forster Ödülü’ne ve Cannes Film Festivali’nde Gümüş Ödül’e layık görüldü. 2006 yılında ise edebiyata hizmetleri için kendisine Britanya Kraliyet Onur Nişanı verildi. Düzenli olarak The Guardian gazetesine yazan Winterson, Manchester Üniversitesi’nde Yaratıcı Yazarlık profesörü olarak görev yapmaktadır. Yazarın Bedende Yazılı (çev. Süheyla Ç. Matthews, 2013), Vişnenin Cinsiyeti (çev. Pınar Kür, 2015) ve Tek Meyve Portakal Değildir (çev. Sevin Okyay, 2015) ve Normal Olmak Varken Neden Mutlu Olasın (2015) isimli romanları yayınevimiz tarafından yayımlanmıştır.
Özgün Adı: Why Be Happy When You Could Be Normal
Türkçesi: Püren Özgören
Çağdaş Dünya Edebiyatı / Deneme
215 sayfa, 16 TL
SON SÖZLER * William S. Burroughs
1997 Ağustosu’nda aramızdan ayrılan William S. Burroughs son dönemlerinde sadece günlük tutuyordu. Ömrünün son dokuz ayında tuttuğu günlüklerin derlendiği Son Sözler’de kedilerinden doktorlarına, yazar ve sanatçı dostlarından uyuşturucu kullanımına, keza hükümet komplolarına dair duygu ve düşüncelerinin yanı sıra yaratıcı süreçlerine, roman ya da öykü tasarımlarına ilişkin pek çok ipucu da bulmak mümkün.
Burroughs bu günlükleri yazdığı sırada artık seksenlerinde olmasına rağmen yine bildiğimiz gibidir; Yerleşik Düzen’e düşmanlığından, insanlığın durumuna dair küçümseyici tavrından, şoke ediciliğinden ve alaycılığından hiçbir şey yitirmemiştir. Diğer yandan, Son Sözler Burroughs’un diğer eserlerinden hiçbirine benzemez, kaleme aldığı en saf, en mahrem ve öznel metinlerden oluşur.
“Büyük Yalan’da bir delik açın.”
WILLIAM S. BURROUGHS, (5 Şubat 1914 - 2 Ağustos 1997), ABD’li hikaye, roman ve deneme yazarı. Allen Ginsberg ve Jack Kerouac’la birlikte Beat Kuşağının ve punk-rock hareketinin öncüsü sayılan Burroughs, 20. yüzyılın en çok tartışılan isimlerinden biridir. Burroughs, 1936 yılına kadar Harvard Üniversitesi’nde okudu ve bu dönemde New York’a yaptığı yolculuklarda eşcinsel altkültürle tanıştı. İlerleyen yıllarda uyuşturucu kullanmaya ve 1945 yılında yazmaya başladı. 1950’lerdeki ilk denemelerinden sonra cut-up tekniğini kullandığı Nova Üçlemesi’ni yazdı. (Cut-Up Üçlemesi olarak da bilinen serinin kitapları; Yumuşak Makine, Patlamış Bilet ve Nova Ekspresi yayınevimiz tarafından yayımlanmıştır.) Bu yıllarda uyuşturucudan kaynaklı hukuki problemler sebebiyle sürekli şehir değiştirdi; Tanca’da, Paris’te ve Londra’da yaşadı. 1976’da New York’a döndü; Andy Warhol, Patti Smith ve Susan Sontag gibi isimlerle vakit geçirdi. 1981 yılında hayatının geri kalanını geçireceği Kansas’a taşınan Burroughs, 1997 yılında kalp krizinden öldü. Jack Kerouac ile birlikte yazdığı Ve Hipopotamlar Tanklarında Haşlandılar’ın (çev. Dost Körpe, 2010) yanı sıra Benim Eğitimim (çev. Süha Sertabiboğlu, 2011), İçerdeki Kedi (çev. Ahmet Ergenç, 2013), Çıplak Şölen (çev. Algan Sezgin Türedi, 2014) ve Son Sözler (çev. Ahmet Ergenç, 2015) yine yayınevimiz tarafından yayımlanmıştır.
Özgün Adı: Last Words
Türkçesi: Ahmet Ergenç
Çağdaş Dünya Edebiyatı / Deneme
291 sayfa, 20 TL
BAZEN BAHAR * Melisa Kesmez
Melisa Kesmez, çok sevilen ve kısa sürede başarıya ulaşan Atları Bağlayın, Geceyi Burada Geçireceğiz’in ardından Bazen Bahar ile yeniden okur karşısında. Arzuları, korkuları, sevinçleri, kırgınlıkları, umutları; yazları, kışları ve baharlarıyla bir çocuk, bir kadın, bir kuşak, Kesmez’in üslubunu korurken derinleşen incelikli anlatısıyla sesine kavuşuyor.
Ağır anneanne yorganlarının, muzun en önemli yenilik olduğu yılbaşı gecelerimizin, sevgiliye yazılan gönderilmemiş mektupların, değişen şehirlerin ve özlenen çocukluk bahçelerinin, iç sızlatan dostlukların, yarım kalmışlıkların, yeniden başlangıçların; bizi biz yapan değerli ayrıntıların arasından tohumlanan hikayeler.
Hayat, bazen bahar...
MELİSA KESMEZ, Eylül 1980’de İstanbul’da doğdu. Mimar Sinan Üniversitesi’nde Sosyoloji okudu. Bir dönem Londra’da yaşadı. Çeşitli dergi ve gazetelerde yazıları ve söyleşileri yayımlandı. Çeviriler yaptı. İstanbul’da yaşıyor. Keriman isimli bir kedisi var. Yazarın Atları Bağlayın, Geceyi Burada Geçireceğiz (2014) adlı ilk öykü kitabı da yayınevimiz tarafından yayımlanmıştır.
Çağdaş Türk Edebiyatı / Öykü
110 sayfa, 12 TL
YÜKŞEHİR * Özgür Çakır
Özgür Çakır, ilk öykü kitabı Yükşehir’de varolma çabasını, inancı, her türlü zorluğa rağmen hayatı anlamlı kılma inadını yalın bir dille ifade ederken, gündelik olanın içinde yitip gitmeye yüz tutan ayrıntıları özenle ayıklayıp karşımıza çıkarıyor. Politik çalkantılar, ekonomik krizler ve işsizlikle sarmalanmış hayatların, enkaza dönüşmüş mekânların etrafında dolanırken insanın koşullara adapte olma gücünü ve üretkenliğini yer yer mizahi bir dille ortaya koyuyor.
Kadıköy’den isimsiz kasabalara, kır çiçeklerinden yosunlara, derbeder birahanelerden terk edilmiş parklara uzanan öyküler…
ÖZGÜR ÇAKIR, 1977 yılında İstanbul’da doğdu. Kadıköy Anadolu Lisesi’ni bitirmesinin ardından İstanbul Üniversitesi İşletme Fakültesi’nden mezun oldu. Uzun yıllar gazetecilik yaptı. Çeşitli dergilerde öyküleri yayımlandı. Yükşehir, yazarın ilk öykü kitabıdır.
Çağdaş Türk Edebiyatı / Öykü
78 sayfa, 8 TL
FREUD’DAN HAYAT DERSLERİ * Brett Kahr
Psikanalizin babası olarak bilinen Sigmund Freud 1856’da doğdu ve yaşamının büyük bölümünü Viyana’da geçirdi. Bilinçdışı zihin, bastırma, rüyaların anlamı ve diyalog yoluyla klinik tedavi yöntemi konularında devrimler yaptı. İnsanın iç dünyası üzerine Freud’un geliştirdiği ve bu kitapta onun en büyük eserlerinden alıntılarla yoğrulan düşünceler, daha iyi birer yetişkin olma, geçmişimizle yüzleşme, tutkularımızla başa çıkma ve tevazuya ulaşmaya giden yolda bugün bizlere rehberlik edebilir.
Alain de Botton öncülüğünde “gündelik yaşam için parlak fikirler” sloganıyla yola çıkmış The School of Life (Hayat Okulu) ve yine onun editörlüğünde hazırlanan “Hayat Dersleri” kitapları, büyük bir düşünürü ele alarak gündelik çıkmazlarımıza cevap olabilecek düşüncelerinin altını çiziyor. Geçmişten gelen bu bilge sesler bizler için hayatı dönüştürücü esin kaynakları olabilir.
BRETT KAHR, Çocuk Akıl Sağlığı Merkezi’nde psikoterapi ve akıl sağlığı üzerine klinik araştırmalar yürüten bir profesör. Kendisi aynı zamanda Freud Müzesi’nin mütevelli heyetinde yer alıyor. Londra’da bireylere ve çiftlere psikoterapi hizmeti veriyor.
Özgün Adı: Life Lessons From Freud
Türkçesi: Şeyda Öztürk
Yaşam Kitapları / Deneme
143 sayfa, 12 TL
NEOLİBERALİZMİN KISA TARİHİ * David Harvey
Burjuva iktisatçıların ve politikacıların iddialarına karşın, ne ülkeleri refaha kavuşturma, ne de ekonomik krizleri ortadan kaldırma iddiasını gerçekleştirebilen neoliberalizm, hâkim sınıfların iktidarını pekiştirmeye ve emekçileri daha beter bir sefalete sürükleme pahasına zenginleri daha da zengin etmeye yarayan bir programdan ibaret. Gelişmiş ülkelerin yeni bir emperyalizm tarzı olarak diğer ülkelere neoliberalizmi ihraç etmesinin faturasını ise tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de emekçi sınıflar ve yoksullar ödüyor.
David Harvey’in Neoliberalizmin Kısa Tarihi’nde net ve özlü anlatımıyla kökenlerine indiği, yeryüzüne yayılışını irdelediği ve insanlığın büyük çoğunluğunun hayatını nasıl mahvettiğini gösterdiği neoliberalizme karşı elbette çaresiz değiliz. Harvey’in de işaret ettiği gibi neoliberalizmin saldırısı altındaki tüm sınıfsal kesimler, alternatif toplanma kanalları yaratmaya, birbiriyle etkileşime geçmeye ve yeni mücadele alanları açmaya, bu sömürücü düzene her geçen gün daha da güçlü cevaplar vermeye devam ediyor ve edecek.
DAVID HARVEY, 1935, İngiltere doğumlu. 1961’de Cambridge Üniversitesi’nde coğrafya alanında doktorasını tamamladı. Bristol Üniversitesi’ndeki çalışmalarının ardından 1969’da ABD, Baltimore’daki Johns Hopkins Üniversitesi’ne geçti. Sayısız makalesi ve birçok dile çevrilen kitaplarının yanı sıra verdiği konferanslarla da bilinen Harvey, beşeri bilimler alanında dünyada en çok atıf yapılan 20 yazar arasında yer almaktadır. 2001’de New York Şehir Üniversitesi’nde çalışmaya başlayan Harvey, özellikle “mekân” konusundaki çalışmaları ve bu konuda Marksist kurama katkılarıyla dikkat çeker. Yapıtlarından başlıcaları: Postmodernliğin Durumu (1989; Metis, 1997) Sosyal Adalet ve Şehir (1973; Metis, 2003), Sermayenin Sınırları (1982; Tan, 2000), Yeni Emperyalizm (2003; Everest, 2004), Umut Mekânları (2002; Metis, 2008), Marx’ın Kapital’i İçinKılavuz (2011; Metis 2012), Paris, Modernitenin Başkenti(2005; Sel, 2012), SermayeMuamması - Kapitalizmin Krizleri(2011; Sel, 2012), On Yedi Çelişki ve Kapitalizmin Sonu (2014; Sel 2015). Justice, Nature and the Geography of Difference [Adalet, Doğa ve Farkın Coğrafyası, 1996] ile The Urban Experience [Kentsel Deneyim, 1989] ise yayın programımızdadır.
Özgün Adı: A Brief History of Neoliberalism
Türkçesi: Aylin Onacak
DüşünSel / Kuram
256 sayfa, 18 TL
Yorum Gönder