Dünya çapında fenomen olan ve yıl içinde de sinema uyarlaması salonlarda boy gösteren “Grinin Elli Tonu”, doksanlarda iz bırakmış bir türü de yeni hortlattı... “Wild Orchid” ve “Nine 1/2 Weeks” gibi öncüllerin yaratıcısı Zalman King’in bile setlere geri dönüp 2013 yapımı “Pleasure or Pain”e imza atmasını sağlayan bu çılgınlığın örnekleri ev sinemasına akın ediyor. “Elli Ton” üçlemesinden esinlendiklerini de gizlemeyen filmlerden biri, Charisma Carpenter’ın varlığıyla diğerlerinden ayrılıyor... 2015 yapımı “Bound”, griyi yok sayarak sadece siyah veya beyaz vardır diyor.
Düşük bütçeli Amerikan işinin yaratıcısı, benzer rüzgarları yakaladığında değerlendiren senarist / oyuncu ve yönetmen Jared Cohn... Blockbuster’ları taklit ettiği için “mockbuster” adı verilen türe seri üretimle destek verenlerden. 2011’de yazıp yönettiği “Born Bad” ve “Underground Lizard People” ile çift filmli başlangıç yapan Cohn, bir yıl sonra üç filme imza atarak dikkatleri çekmişti. “Bikini Spring Break”, “Hold Your Breath” ve “12/12/12” kötü olmalarına rağmen video pazarında ilgi gören filmler. “Atlantic Rim” ve “Jailbait” de aynı ilgiyle karşılaşınca 2015’i de setlerde geçirmiş yönetmen... Yıla şimdiden altı film sığdırmış. Onlardan seyirciyle ilk buluşan “Bound”un senaryosunu Delondra Williams’la birlikte kotarmış. “Buffy the Vampire Slayer”ın Cordelia’sı Charisma Carpenter’ı başrole oturtarak filmini sıradan mockbuster olmanın ötesine geçirmiş. Bir dönemin yıldızı bir türlü sinemaya transfer olamamış ve hep vasat dizilerden ibaret kariyeriyle gözümüzün önünde 45 yaşına gelmişti... Yaşına rağmen onu çıplak görmek isteyenleri çağıran filmde Bryce Draper, Morgan Obenreder, Michael Monks ve Daniel Baldwin de eşlik edenlerden başı çekenler...
“Grinin Elli Tonu”nun mockbuster’ı hikayeyi bolca değiştirerek kullanmış. Yine sapıkça zevkler var, zenginlik var, kırbaçlamalar ve hediyeler var ama doğal olarak mantıkla kurulan bir bütünden oldukça uzakta. Orta yaşlı çocuklu dul iş kadını Michelle Mulan ile tanışıyoruz... Babasının şirketinde çalışıyor ve işler kritik dönemde olunca stres içinde. Bir türlü rahatlayamayan kadın ile Ryan Black’in yolları kesişince o bildiğimiz köle-efendi ilişkisi de başlıyor. Mümkün olduğu kadar kötü çıkarımlarla ilerleyen film, orta yaşlı kadının seks sayesinde kendini bulmasına odaklanıyor. İş kadını profili yamalanmış, kızı gerektiğinde görünüyor, babasıyla ilişkisi de aynı komiklikte. Ryan ile de bir bağ kurmaları da gerekmiyor... Herhangi bir mantık beklenmemesi gereken bir tür bu ne de olsa. Üretimi de oldukça kolay. Cohn’un derdi cinselliği belli bir sınırda göstererek kolayca anlaşılır bir taklit yaratmak. Bunu da başardığını söylemek mümkün... İlk kez mockbuster izleyenler için farklı bir deneyim olduğuna da şüphe yok... Yönetmenin bire bir taklit ya da alay etmek yerine değiştirerek klişeler ve basit seçimlerle ilerleyişi “suçlu zevk” arayışındaki izleyiciyi de tavlayabilir. Carpenter’ı çıplak görme hevesindekileri de hayal kırıklığı beklediğini belirteyim... Doğal bir yaşlanma hali olmuş ve tüm albenisini yitirmiş...
2015’in ilk haftasında sınırlı sayıda da olsa kendine gösterim yapacak salon bulabilen film yakın zamanda ev sinemasında kendini göstererek ilgi görmeye devam ediyor. Beklendiği gibi notları düşük ve berbat bir taklit olduğu yorumları yapılsa da izlenmeye devam edeceği ve elli ton çılgınlığının süreceği aşikar... İçi ne kadar boş olursa olsun sırf konuşulduğu için popüler kültürün “fenomen” etiketi yapıştırarak gündemde tuttuğu taklitleri gelmeye devam edecek. “Bound”da bu yağmurda şemsiye yerine kırbaç tutmak isteyenler için biçilmiş kaftan...
Yorum Gönder