Ayrıntı Yayınları Ekim ayını altı kitapla karşılıyor. Sophie Lewis’in heyecan verici denemesi “Ailenin İlgası: Bakım ve Özgürleşme için Bir Manifesto” kadın dizisinin yeni kitabı olurken, Afrika edebiyatının en güçlü seslerinden biri olan Ngũgĩ wa Thiong’o’nun halkının yaralara dolu tarihini anlatan romanı “Çarmıhtaki Şeytan” da edebiyat dizisinin yenisi. Rob Boddice’nin sancılı acının tarihinin resmini çizmeye daveti “Acının Tarihi: Duyum, Duygu ve Deneyim” ayın en dikkat çeken kitaplarından. Marcello Musto’nun ilgi çekici derlemesi “Marx’ın Dirilişi: Temel Kavramlar ve Yeni Yorumlar”, Günümüz çocuk edebiyatının önemli isimlerinden Nihal Ünver’in yeni kitabı “Diş Doktoru ve Elektrogitar” da meraklılarının ilgisine mazhar. Lee Su-Yeon’un insanın kırılganlığını ve iyileşme gücünü anlatan romanı “Telefon Kulübesindeki Kız” ise ayın en çok konuşulacak kitabı.
Ailenin İlgası: Bakım ve Özgürleşme için Bir Manifesto / Sophie Lewis
Ailenin İlgası kitabı, aileyi ilga etme taleplerinin tarihini ele alıyor; kitap on dokuzuncu yüzyıl ütopyacı sosyalisti Charles Fourier, Komünist Manifesto ve Alexandra Kollontai ile başlıyor. Sophie Lewis, dikkatini 1960’lara çevirerek, Shulamith Firestone gibi radikal feministlerin ve gey kurtuluş hareketinin aile karşıtı politikalarını hatırlatıyor; bu geleneği yirmi birinci yüzyıla taşıyan queer Marksistlere kadar takip ediyor. Bu heyecan verici deneme, tarih boyunca Siyah aileleri hedef alan sağcı panikleri ve yerli topluluklara aileyi zorla dayatmayı inceliyor ve vurguluyor: Yalnızca aileyi aşmayı düşünürsek, ardından nelerin gelebileceğini hayal etmeye başlayabiliriz.
Çevirmen: Bilgi Beyza Çiftçi, Dizi: Kadın, 128 Sayfa, 200 TL
Çarmıhtaki Şeytan / Ngũgĩ wa Thiong’o
Zenginliğin, kökleri derinlere inen bir sarmaşık gibi halkı kuşattığı, sömürünün nesilden nesile miras bırakıldığı bir ülke Kenya. Zenginler sofrasında bir ziyafet gibi kurulmuş kapitalizm, en masum ruhları bile zehirleyen o karanlık düzeniyle Kenya’nın üstünü örtüyor. Burada, bedeni açlık ruhu ise zenginlik kemiriyor; yaşam, patronların ve yozlaşmış iş adamlarının gölgesinde, zayıfları ezen bir çarkta öğütülüyor.
Kenya’nın arka sokaklarında, tozla kaplı köylerinde, şehirlerin dev gökdelenlerinde, her köşede bir başka karanlık yüzünü gösteren bir şeytan dolaşıyor; bir halkı sessizce tüketen, hayallerini yutan bir şeytan... Şeytanın gölgesinde Warīīnga için bir uyanış niteliğinde olan yaşam mücadelesi, bir kadının sadece hayatını sürdürme çabasının ötesine geçerek özgürlük ve onur arayışına dönüşüyor.
Afrika edebiyatının en güçlü seslerinden biri olan Ngũgĩ wa Thiong’o'un kaleminde bir halkın derin yaralarla dolu tarihi, başkaldıranların mücadele ateşiyle bütünleşerek kapitalizmin sarmalında insanlığını yitirmemeye çalışan bir kadının çığlığı haline geliyor.
Çevirmen: Sena Dalgıç, Dizi: Edebiyat, 320 Sayfa, 400 TL
Acının Tarihi: Duyum, Duygu ve Deneyim / Rob Boddice
Ağrı hakkındaki bilgimiz nasıl üretilir, geliştirilir ve yayılır? Tıp tarihi, bilmenin tarihi olduğu kadar bilgiyi üretme ve yeniden üretme, biyopolitik ve biyokültürel bir müdahaledir de. Ancak Boddice, modern tıbbı sorgulamakla birlikte, hurafelere pabuç bırakmadan, bilimin içinden yanıtlar üretir. Plasebo ve özellikle COVID-19 bağlamında nosebo etkisinin, güncel ve tarihsel arka planını, bilimsel literatürü serimleyerek tartışır.
Peki ağrıyla ilgili farklı biyolojik hassasiyet söylemleri, ırkçılık, kadın düşmanlığı, sınıfsal şovenizm, yaş ayrımcılığı ve türcülükle nasıl desteklenir? Ağrı nasıl ölçülebilir? Acı öznel midir, yoksa nesnel bir olgu mudur? Kederin öznelleştirilmesi ile ağrının ölçülebilir olması gayretleri ve celbetmeleri bize neyi anlatır? Ölçmenin tarihi aynı zamanda tahakkümün de kuruluşu olabilir mi? Sömürgeciliğin tarihindeki tıbbileştirme itkileri nelerdir?
Boddice, bir yandan acıyı temsiliyete indirgeme çabalarını sorgularken, öte yandan da acının resmedildiği sanat eserlerini titizlikle inceler. Eski Yunancadan Latinceye, Arapçadan Çinceye, dil bilimi ustalıkla sahaya süren yazar, bilim ve tıp tarihinden olguların tarihsel, toplumsal ve politik yansımalarını örnekler.
Bir iktidar pratiği olarak acı verici işkenceden, cadı avlarına ve cadaloz bağlarına uzanan acılı tarihimiz bizden önce de vardı. Acının Tarihi, mutluluğun olmasa da sancılı acının tarihinin resmini çizmeye bir davettir.
Çevirmen: Akın Sarı, Dizi: Bilim, 272 Sayfa, 340 TL
Marx’ın Dirilişi: Temel Kavramlar ve Yeni Yorumlar / Marcello Musto
Karl Marx, kapitalizm yüzünden derin bir sıkıntı içindeki gezegenimizde, bize en derin eleştiriyi getiren düşünür olarak tüm dünyada yeniden keşfediliyor. Oldukça tanınmış uluslararası uzmanlar tarafından, daha geniş bir kitlenin erişebileceği açık bir biçimde yazılan bu kitap, Marx’ın çalışmalarının en canlı ve en düşündürücü çağdaş yorumlarını bir araya getiriyor. Marx’ın yirmi iki temel kavramla ilgili gerçekte yazdıklarını, on dokuzuncu yüzyılın sonlarından bu yana yaşanan değişimler sonucunda yeniden gözden geçirilmesi gereken alanları ve bu kavramların günümüz dünyasında neden hâlâ bu kadar önemli olduğunu gerekçelendiriyor. Elinizdeki bu derleme hem uzmanlar hem de Marx’ın eserleriyle ilk kez karşılaşacak yeni nesil için vazgeçilmez bir koleksiyondur.
Çevirmen: Pınar Meltem Üstündağ, Dizi: İnceleme, 544 Sayfa, 650 TL
Diş Doktoru ve Elektrogitar / Nihal Ünver
Evde herkes abimin pervanesi olmuştu. Neymiş, üniversite tercihlerini yapacakmış, geleceğini belirleyecekmiş, çok önemliymiş, on günü kalmış. Tercihlerini yapsın da kurtulalım.
Emre abisinin meslek seçimine hiç istemediği halde dahil olur.
Yavrum, matematikten anlamazsan futboldan da anlamazsın ki. Nasıl olacak bu iş? Hayatta her şeyin içinde matematik var. Futbolun da bir matematiği var!
Yeni dünya ve cesaret kuşağı. Emre, sence bu abinin ilgisini çeker mi? Yeni bir kamp açmışlar. Dur bir, açıklamasını okuyayım...
Anne ve babasının iflah olmaz, sıradan önerilerine karşı abisine gerçekten yardımcı olacak bir “Meslekler Sözlüğü” hazırlamaya karar verir.
Günümüz çocuk edebiyatının önemli isimlerinden Nihal Ünver ikinci kitabında gençlerin meslek seçimine dönük aileleriyle yaşadıkları çatışmaya çocuk gözünden mizahi bir açıdan bakarken, ebeveynlerin beklentilerini alt üst eden bir değişimin yolunu açıyor. Çocukların bugünkü yaşantılarını, alışkanlıklarını, eleştirilerini görmezden gelmeyen anlatıma, Mert Keçeci’nin özgün çizimleri eşlik ediyor.
Çizer: Mert Keçeci, Dinozor Çocuk, 96 Sayfa, 200 TL
Telefon Kulübesindeki Kız / Lee Su-Yeon
“Bu roman Tanrı’nın bize armağanı.”
Bu dünyadan kendi isteğiyle göç eden birinin aklından ve kalbinden son geçenleri duymak ister miydiniz?
Dünyanın en hüzünlü hikâyelerinin toplandığı Psikolojik Otopsi Merkezi ve bu merkezin yakınlarında, tek başına duran ankesörlü bir telefon kulübesi. Orada yaşananlar, gidenleri olduğu kadar geride kalanları da teselli eden dokunaklı bir insani fanteziyi gözler önüne seriyor.
Yas, keder ve umut üzerine yazılmış bu eser; Kore edebiyatında yükselen “healing fiction” türünün en güçlü örneklerinden biri. Yazar, kendi hayatından ilhamla mobbing’den ergenliğe, evlilikten ölümcül hastalıklara kadar pek çok temayı ele alıyor; intihar vakalarını derinlemesine incelerken geride kalanlara da iyileştirici reçeteler sunuyor.
Bu roman yalnızca intiharı değil, insanın kırılganlığını ve iyileşme gücünü anlatıyor.
Çevirmen: Müge Kübra Oğuz, Tür: Roman, Düşbaz Kitaplar, 240 Sayfa, 300 TL
Yorum Gönder