♫ ♪♫ ♪•♫♪ 2006'dan bu yana Film, Dizi, Müzik ve Kitaplar üzerine Yazılar Diyarı... ♫ ♪♫ ♪ ♫ ♪♫

Film Kritikleri

Kitap Kritikleri

Dizi Kritikleri

Son Yazılar

Profil Kitap’tan Ocak Yenileri

Çarşamba, Ocak 08, 2025

Profil Kitap ocak ayını farklı türlerde birbirinden özgün dört kitapla karşılıyor. “Bir Mucizedir İnsan” gelişim psikolojisi hakkında okurlara bir keşif yaptırırken, “Salyangoz ve Tornavida” edebiyatın sınırlarını zorluyor. “Kozmos Buradan Geçer” ile şiir ve kültürün derinliklerine dalarken, “Bir Parçacık Gökyüzü” ile küçük okurlara hayal kurmanın gücünü anlatıyoruz.


Bir Mucizedir İnsan / Neslihan Arıcı Özcan
Her bir yaşam evresi, insanın kendi varoluşsal hikâyesini inşa etmesine katkı sağlayan mucizevi ve işlevsel öğrenmelerle doludur.

Bu kitap, insanın anne rahmindeki ilk anlarından yaşlılık döneminin olgunluğuna kadar uzanan benzersiz yolculuğunu ele alıyor. Beynimizdeki kimyasalların etkisinden hormonal değişimlere, yaşamın her evresinde karşılaşılan zorluklara ve fırsatlara ışık tutarak okurlara kendi hayatlarına dair yeni bir farkındalık kazandırıyor.

Hangi nörobiyolojik yapılar bir çocuğun dünyayı keşfetme arzusunu tetikler? Beynimiz ergenlik döneminde neden bu kadar kaotik çalışır? Yetişkinlikteki kararlarımızı hangi biyolojik süreçler şekillendirir?

Ruh sağlığı alanındaki yirmi yıllık deneyimin birikimiyle yazılan bu eser, bireyin gelişimsel hikâyesini anlamasına ve kendisiyle daha derin bir bağ kurmasına yardımcı olmayı amaçlıyor. 

İnsan olmanın mucizesini ve sürekli değişim hâlindeki benliğinizi keşfetmeye hazır mısınız?
Tür: Gelişim Psikolojisi, 192 sayfa, 220 TL



Salyangoz ve Tornavida / V. K. Tur
“Yanımda yürüyen adam, söyle, benim gördüklerimi sen de görüyor musun? Duyduklarımı sen de duyuyor musun? Aynı yolda mı yürüyoruz şu anda seninle? Aynı yere mi götürüyor peki bu yol bizi? Dur, cevap verme! Cevap verirsen eğer, işler daha da karışacak. Şu an içimden konuşuyorum. İçimden konuştuğum falan yok aslında basbayağı konuşuyorum ama şimdilik böyle iyi. Ben cevap vereceğim senin yerine: Aynı yolda yürümüyoruz. Bu yolda yalnızım ben, bu yol sadece benim için. Bana diğer bütün yolları yok kılan bir yol bu. Diğer bütün hedefleri ulaşılamaz kılan. Öyle yazıldı diye öyle değil, yanlış anlama. Ben öyle yazıyorum diye öyle. Sorma.”

Bittiği yerde yeniden başlayan bir serüven. Denizin üzerinde havada asılı bir adam. Gün batımına doğru ilerleyen kırmızı bir Chevrolet Impala. Kimin yazdığı belli olmayan bir roman. Şairler, katiller ve âşıklar…

Roman türünün sınırlarını zorlayan elinizdeki kitapta; genç şair Tevfik yıllar sonra İstanbul’a, arkadaşlarının yanına döner. Burada geçireceği iki hafta onun için hem varoluşsal hem de edebi anlamda bir krize dönüşür. İstanbul’da bir pasaj kahvesinde bir araya gelen yedi ahbap, iç dünyalarındaki çatışmaların ve arayışların izinde, hikâyenin kozmik bir düzlemle birleştiği finale doğru sürüklenir. Epik anlatı geleneğinden, modern ve postmodern roman tekniklerinden; şiirin, nesrin, halk dilinin ve mizahın imkânlarından beslenen Salyangoz ve Tornavida roman türünün bakir alanlarını keşfe çıkıyor.
Tür: Roman, 280 sayfa, 280 TL


Kozmos Buradan Geçer / İbrahim Ercan
yine kalıyoruz sakince uzaklarda
bir kıyının savruk yamacında, oracıkta
bir gezegen seçelim içinde karanlıklar olan
ışığı kovan, arı bir an

Kozmos Buradan Geçer, Türk mitolojisinin derin sembollerini çağdaş bir bakış açısıyla harmanlayan şiirsel bir yolculuktur. Eserde, bireysel deneyimler ile evrensel temalar birleşerek yaşamın paradokslarını, ölüm, tanrı gibi büyük soruları ve doğa ile gökyüzüyle kurulan kadim bağları işleyen özgün bir anlatı ortaya çıkmaktadır. Şair, hem Türk kültürünün çok katmanlı mirasını hem de modern şiirin estetiğini birleştirerek okuyucuya derin bir kültürel ve entelektüel deneyim sunuyor.
Tür: Şiir, Sayfa Sayısı: 40, 150 TL


Bir Parçacık Gökyüzü / Türkan Çolak
Kirpi Kürdancık'ın bir hayali var: karanlık yuvasına biraz gökyüzü taşımak!

Hayalini gerçekleştirmek için çıktığı yolda yalnız da değil: Sincap Kızılcık ve Kurbağa Zıpırcık onun yanında.

Peki dostlarının yardımıyla bu küçük kirpinin büyük hayali gerçeğe dönüşebilecek mi?

Bir Parçacık Gökyüzü okurlarına hayal kurmanın gücünü, inancın getirdiği gayreti, dostluğun sıcaklığını ve yardımlaşmanın çift yönlü mutluluğunu hissettiren tatlı bir hikâye...

Siz de Kürdancık'a eşlik etmeye ne dersiniz?
Resimleyen: Ramila Aliyeva Gençoğlu, Tür: Resimli kitap, Hedef kitle: 4+ yaş, okul öncesi, Sayfa Sayısı: 30, 200 TL
 

Alper Kaya polisiye, gerilim ve suç kurgusu gibi türlerde kullanılan 1645 terimi "Suç Edebiyatı Terimleri Sözlüğü"nde topladı

Çarşamba, Ocak 08, 2025

KaraKarga Yayınları etiketiyle yayımlanan "Suç Edebiyatı Terimleri Sözlüğü", suç edebiyatına dair kapsamlı ve eşsiz bir başvuru kaynağı olarak okurlarla buluşuyor. Alper Kaya’nın titiz araştırmaları ve derin birikimiyle hazırlanan bu eser, polisiye, gerilim ve suç kurgusu gibi türlerde kullanılan 1645 terimin detaylı açıklamalarını sunarken, bu alanlarda çalışan yazarlar, okuyucular ve araştırmacılar için vazgeçilmez bir rehber niteliği taşıyor.

"Suç Edebiyatı Terimleri Sözlüğü", suç edebiyatının karmaşık ve büyüleyici dünyasını anlamayı kolaylaştıran bir kılavuz olarak dikkat çekiyor. Kitap, suç edebiyatının alt türü olan polisiye ve gerilim gibi türlerde sıkça kullanılan kavramlardan nadir rastlanan detaylara kadar geniş bir içerik sunuyor.

Kitap, yazarın suç edebiyatına dair derin birikimini yansıtırken, okuyucuları edebiyatın bu sürükleyici dalıyla daha yakından tanıştırmayı hedefliyor.

Yazar Hakkında: 1990 yılında Ankara’da doğdu. Orada hiç yaşamadığı hâlde, Ankara’yı çok sevdi. İstanbul Üniversitesi Radyo, TV ve Sinema Bölümü’nü animasyon sinemasında filmsel zaman kurgusu üzerine yazdığı lisans teziyle başarıyla bitirdi. 2010 yılında Türkiye Gazeteciler Cemiyeti’nden “Yılın Spor Köşe Yazısı Övgü Ödülü” ne layık görüldü. Böylece, Türkiye Gazeteciler Cemiyeti’nin ödüle layık gördüğü en genç gazeteci oldu. On dört romanı, sinema ve polisiye üzerine üç araştırma kitabı yayımlandı; on dört kolektif kitapta yer aldı. Türkiye’nin yapay zekâ destekli ilk çizgi romanına ve ilk müzik albümüne imza attı. Halen, 2024 yılında yayın hayatına başlayan SUÇÜSTÜ Dergisi’nin genel yayın yönetmenliğini yapmaktadır. Yazar, kendisi gibi yazar olan eşi Gizem Şimşek Kaya, iki kaplumbağaları ve altı kedileri ile İstanbul’da yaşamaktadır


Arka Kapak Yazısı:
Scotland Yard’ın aslında bir birimin değil; Büyük Londra’daki bütün polislik faaliyetlerinden sorumlu olan Metropolitan Police Service teşkilatının karargâhının ismi olduğunu hiç duymuş muydunuz?

Popüler kurgu eserlerinde karşılaştığımızın aksine, Interpol memurlarının suç soruşturmalarında aktif bir görev alamayacağını biliyor muydunuz?

Peki hangi ülkede bir savcının öldürülmesinin ardından istihbarat birimi kapatılmış ve yeni bir istihbarat birimi kurulmuştur?

Bu ve bunlara benzer pek çok bilginin yanı sıra beyaz yaka suçları, bilişim suçları, kilitli oda polisiyeleri ve mali suçlar gibi suç edebiyatının alt türlerine derinlemesine bir yolculuğa hazır mısınız? Suç Edebiyatı Terimleri Sözlüğü; en çok kullanılan zehir türlerinden 550’yi aşkın kitaptan oluşan dev bir okuma listesine kadar hem yazarlara hem de meraklı okurlara rehberlik edecek. Bu sözlük, suç edebiyatını yeniden keşfetmek isteyen herkesin başucu kitabı olmaya aday!

Suç Edebiyatı Terimleri Sözlüğü / Alper Kaya
Yayınevi: Kara Karga Yayınları
Türü: Araştırma
Sayfa Sayısı: 400
Fiyatı: 380 TL

Destek Yayınları’ndan Yeni Bir Felsefi Yolculuk: "İnek, Ateş ve Kahraman"

Çarşamba, Ocak 08, 2025

Destek Yayınları etiketiyle okuruyla buluşan  "İnek, Ateş ve Kahraman", İzzet Erş’in mitoloji, felsefe, ezoterizm ve tarihsel çözümleme alanındaki derin bilgisini okurla buluşturuyor. Hint mitolojisinin kozmik ineği, Zerdüşt’ün ateşi ve Herakles’in on iki görevi üzerine yoğunlaşan eser, okurları ilahi sembollerin izinde büyüleyici bir yolculuğa davet ediyor.

"İnek, Ateş ve Kahraman", üç mitolojik sembol üzerinden evrensel anlam arayışlarını inceliyor:

Hint Mitolojisi: Kozmik ineğin kutsallığını ve bu sembolün Rigveda metinlerindeki derin anlamlarını araştırıyor.

Zerdüşt’ün Ateşi: Mecusilik inancındaki sonsuz ateşin tinselliğini ve insanlık tarihindeki yerini ele alıyor.

Herakles’in Görevleri: Yunan mitolojisinin kahramanını ve on iki zorlu görevini felsefi ve tarihsel bir perspektifle değerlendiriyor.

İzzet Erş, metinler arası ilişkileri keşfederek, kadim inançların ve felsefi düşüncelerin ortak kökenlerini okura sunuyor. Mitlerin sadece geçmişe ait olmadığını, günümüzde de bireyin içsel yolculuğuna rehberlik edebileceğini gösteriyor.

Kitap, semboller ve mitlerin kültürel, dini ve felsefi bağlamlarda nasıl dönüştüğünü sorgularken, okuru yeni bir bakış açısıyla düşünmeye teşvik ediyor.

İzzet Erş, mitoloji ve felsefe üzerine yaptığı çalışmalarla tanınan bir yazar ve düşünürdür. "İnek, Ateş ve Kahraman", yazarın hem akademik birikimini hem de edebi derinliğini ortaya koyduğu en önemli eserlerinden biridir. Erş, okuyucuyu zorlayıcı sorularla baş başa bırakırken, kültürel mirasın zenginliğini ve derinliğini anlamaya yönelik bir yolculuğa davet ediyor.

Arka Kapak Yazısı:
“Ey Ateş, sen Ahura Mazda’nın ışığı ve tüm varlıkların birliğisin. Sen, doğal ve tinsel olan her şeyi bir araya getirirsin.”

Kutsala dair algımız daima belirli bir yönelişin altında şekillenir. Hacimli Hint metinlerinin daha tek bir sayfasını okumadan Hinduların ineğe taptığına, Mısır kutsal metinlerine dokunmadan Musa’nın firavununa dair önyargılarımız bulunur.

Kadim İran’ın ateşe veya Hintlilerin ineğe taptığı düşüncesi bizim için bir haberdir. Ateşe ve ineğe yükledikleri içerikten habersiz olarak bir fotoğraftan yola çıkarak yargıda bulunuruz. Oysa bu kabul Müslümanların Kâbe’ye tapması veya Hıristiyanların ahşap kuklalara iman etmesi kadar tutarsız ve yanlış düşüncelerdir. Müslüman, Kâbe’yi tavaf ederken örtülü bir duvara değil, yüce olan Allah’a tapar. İsa’nın ikonu, samimi bir Hıristiyan için iyi bir insanın dostlarını kendi canından ziyade sevebileceğinin, onların salahı uğruna ömrünü verebileceğinin temsilidir.

Yazar ve felsefeci İzzet Erş, hermenötik alanındaki bu yeni çalışmasında üç farklı mitin merkezi sembolleri üzerinden felsefi, teolojik, ezoterik ve tarihsel bir çözümleme yapıyor. Dağın eteklerinde halen yanmakta olan ateşin etrafında bağdaş kurup, gizil olanın peçesini indirmeye davet ediyor.

İnek, Ateş, Kahraman / İzzet Erş
Türü: Felsefe
Yayınevi: Destek Yayınları
Sayfa Sayısı: 200
Fiyatı: 240 TL

Doğaya, Umuda ve Aşka Dair: Hindistan'ın İncisi Swarup'tan Hasret Koordinatları!

Çarşamba, Ocak 08, 2025

Çağdaş dünya edebiyatının en özel romanlarını, ses getiren yazarlarını, edebiyata umudu dirilten metinleri ardı ardına yayınlayan April Yayıncılık, bu kez Hindistan'ın dünya edebiyatına armağanı Shubhangi Swarup'un 17 dile çevrilen ilk romanını okurlarla buluşturuyor: Hasret Koordinatları.
 
Booklist'in “Görkemli ve unutulmaz bir roman, gerçekliğe karşı kurmacanın zaferi.

Hasret Koordinatları okura gerçek bir kaçış fırsatı sunuyor!” sözleriyle müjdelediği Hasret Koordinatları güzelliğimizi ve çirkinliğimizi, birbirimize zarar verme ve birbirimizi sevme sınırlarımızı, doğayla olan gizemli ve kutsal ilişkimizi önümüze seriyor. 
Önce bir adaya gideceğiz, ardından bir vadiye, unutulmuş bir şehre...
Kar çölünü ziyaret edeceğiz, ağaçları araştıran bilim insanıyla ve kâhinle tanışacağız.
Bir buzul uğruna kopan beyhude savaşları sona erdirmeye çalışan jeolog yolda bize eşlik edecek.
Hayatının son demlerindeki aşıkları, devrimci oğlunu kurtarmak için kıyasıya mücadele eden anneyi, bir dost arayan canavarı, önce tekneye sonra kadına dönüşen kaplumbağayı yanımıza alacağız.
Kıtalar kadar huzursuz, kurumaya yüz tutmuş görkemli okyanusun hayaletiyle karşılaşacağız.

Bu roman hayatı iç içe geçmiş karakterlerin birliktelik arayışı. Shubhangi Swarup tüm dillerde heyecan uyandıran bir edebi dehâ, Hindistan’ın dünya edebiyatına en güzel armağanlarından.

Dünya ile insanlığın birbirine duyduğu çok yönlü şiirsel aşkı ve özlemi anlattığı Hasret Koordinatları 17 dile çevrildi, dünyanın ve insanların sınırlarını hikayelerle aşma çabası edebi çevrelerde heyecan yarattı.

Kitabın aldığı sayısız övgü arasında öne çıkanlar... 

“Hasret Koordinatları, yeryüzünün nefes aldığını ve en yalnız olduğumuz anda bile değişen dünyanın bir parçası olduğumuzu hatırlatıyor bize. Bu kitapta ana karanın yürüdüğünü, deniz fenerlerinin fora ettiğini ve bastığınız yerin hareket ettiğini hissediyorsunuz.”
Guernica

“Şaşırtıcı ve benzeri görülmemiş... Shubhangi Swarup insanları, ormanları, okyanusları ve kar çöllerini edebiyatla tanıyıp sevmemizi sağlıyor.” 
Nilanjana S. Roy

“Şiirsel, eşi benzeri görülmemiş, okuru kalbinin tam ortasından vuran bir roman.”
JCB Edebiyat Ödülü Jürisi

Hasret Koordinatları Sinem Sancaktaroğlu Bozkurt çevirisi ve Deniz Önkal'ın kapak tasarımıyla tüm kitapçılarda yerini aldı. 

YAZAR HAKKINDA
Shubhangi Swarup, Hindistan doğumlu yazar, gazeteci ve eğitimci. İlk romanı Hasret Koordinatları doğa, aşk, insanlık ve metafizik temalarını ele alan büyülü gerçekçilik tarzında bir metin olarak büyük ses getirdi. Roman, eleştirmenlerden büyük övgü aldı ve 2018'de JCB Prize for Literature ödülüne aday gösterildi.

Hasret Koordinatları / Shubhangi Swarup
Orijinal Adı: Latitudes of Longing
Çevirmen: Sinem Sancaktaroğlu Bozkurt
Sayfa Sayısı: 384
Liste Fiyatı: 360,00 TL

İnsanların Zihnine Ulaşabilsen Ne Olurdu? “Ne Düşündüğünü Biliyorum” Tüm Kitapçılarda!

Çarşamba, Ocak 08, 2025

April Yayıncılık yeni yılı heyecan verici bir macera romanı ile karşılıyor: Ne Düşündüğünü Biliyorum!

Macera ve gerilim türünün son yıllarda en çok dikkat çeken yazarlarından Christopher Farnsworth yüksek konseptli gerilim macera romanı Ne Düşündüğünü Biliyorum'da tarih, biyoteknoloji, aksiyon ve macerayı kusursuz bir şekilde harmanlıyor. Soluk soluğa macera, bilimsel altyapıyı aksiyonla birleştiriyor, ortaya elden bırakılmayan bir roman çıkıyor!

Kitabın konusuna gelince...
John Smith, kimileri için lütuf, kimileri için lanet sayılacak özel bir yeteneğe sahip: insanların zihinlerine erişebiliyor.
Akıllarına takılan şarkıları, herkesten sakladıkları sırları, gizledikleri korkuları, unutamadıkları acı dolu anları bir bakışta okuyabiliyor...
Sürpriz değil, CIA onu en güçlü ajanlarından biri haline gelene dek ihtimamla yetiştirdi, yeteneklerini zorlayarak geliştirdi.
Ve yine sürpriz değil, John gibiler tek yere bağlı kalamaz...
Teşkilattan bir gece ansızın kaçtı ve şimdi özel danışman olarak çalışıyor, en büyük mücadelesi de kendisiyle.
Tek derdi yeteneğinin karanlık potansiyelini kontrol altında tutmak ve beladan uzak kalmak.
Yeni müşterisi milyarder yazılım gurusu Everett Sloan’ın teknoloji dehası eski çalışanını araştırması için John’u tutmasıyla işler fena karışıyor.
John, güçlerini sonuna kadar kullanmanın hayatta kalmak için tek umudu olduğunu biliyor, bu kendi akıl sağlığını riske atmak anlamına gelse bile.

“Ne Düşündüğünü Biliyorum'u okumak, gökyüzünde 5.000 mil hızla ilerleyen balistik bir füzenin burun kısmına bağlanmakla eşdeğer. Unutulmaz bir yolculuk!” 
Nick Cutter, THE TROOP ve THE DEEP kitaplarının yazarı

"Biraz James Bond, biraz Jason Bourne, biraz Profesör X... tek farkla: Bizim kahramanımız daha zeki, daha esprili ve daha hızlı koşabiliyor. Christopher Farnsworth Ne Düşündüğünü Biliyorum'da gelmiş geçmiş en büyük silahı kılıfından çıkarıyor: insan zihni!”
Beau Smith, WYNONNA EARP'ın yaratıcısı/yazarı

“Chris Farnsworth tıpkı kahramanı gibi zihin okumayı biliyor, son sayfaya gelene kadar beni kendine bağlamayı bildi. Ne Düşündüğünü Biliyorum şimdiye kadarki en iyi romanı.” 
Ian Tregillis, MEKANİK’in yazarı
 
“Telepati ve kirli işler...
Yoğun macera ve tekno-gerilim...
Güçlü yeteneklere sahip göz alıcı bir kahraman...
Ne Düşündüğünü Biliyorum'da her şeyin en iyisi var ve baştan sona çok eğlenceli.”
Jonathan Howard, JOHANNES CABAL THE NECROMANCER'ın yazarı

Ne Düşündüğünü Biliyorum Mehmet Deniz Öcal'ın çevirisi ve Tahir Berk Yılmaz'ın kapak tasarımıyla tüm kitapçılarda yerini aldı.

YAZAR HAKKINDA
Christopher Farnsworth, Amerikalı yazar, senarist ve gazeteci. Nathaniel Cade serisi ve Ne Düşündüğünü Biliyorum adlı romanıyla başlattığı John Smith serisi yayınlandığı günden bugüne büyük sükse yaptı. Macera, gerilim ve bilimkurgu türlerinde üretimine devam eden yazar, senaryo ve roman çalışmalarına devam ediyor.

Ne Düşündüğünü Biliyorum / Christopher Farnsworth
Sayfa Sayısı: 344
Liste Fiyatı: 340,00

Uğur Koşar’dan Yeni Kitap: "Allah’a Güven" ile Hayata Ruhsal Bir Yolculuk

Salı, Ocak 07, 2025

Destek Yayınları, Uğur Koşar’ın ilham verici eseri "Allah’a Güven" ile okurları derin bir ruhsal yolculuğa davet ediyor. Tasavvufun eşsiz derinliklerinde yol alarak, Allah’a güvenmenin hikmetini ve huzura kavuşmanın sırlarını keşfedeceğiniz bu eser, yaşamınıza ilahi bir rehberlik sunuyor.

Uğur Koşar’ın beklenen kitabı"Allah’a Güven", insan ruhunun en temel ihtiyaçlarını ele alarak, iman, sabır, tevekkül ve aşk temaları üzerinde derinleşiyor. Kitap, zorluklarla başa çıkmanın yollarını, nefsin kontrolünü ve Allah’ın rahmet çemberinde korunmayı anlamanın yollarını sade ve etkili bir dille anlatıyor. Her bölüm, Kur’an ayetleri ve peygamber hadisleriyle zenginleştirilmiş, okurların hayatlarına doğrudan rehberlik etmeyi hedefliyor.

Uğur Koşar’ın kaleme aldığı  "Allah’a Güven", yazarın manevi konulardaki derin bilgisini okurlarıyla buluşturduğu, ilham verici bir eser olarak Destek Yayınları etiketiyle raflarda yerini aldı. 

Arka Kapak Yazısı:
Allah’a güven, çünkü O seni senden iyi bilir ve hep yanındadır.
BU KİTABI OKUDUĞUNDA GERÇEKTEN NEYE İHTİYACIN OLDUĞUNUFARK EDECEKSİN.
Niçin Allah’a güvenmelisin?
Çünkü O, seni senden çok daha iyi tanıyor.
Çünkü O, senin gerçekten neye ihtiyacın olduğunu senden çok ama çok daha iyi biliyor.
Çünkü O, nelerin sana zarar vereceğini de senden daha iyi biliyor ve şimdi düşün!

Henüz anne rahminde daha kolların, bacakların, ellerin, ayakların, organların dahi oluşmadan ve tüm bunların sana olan faydasından bihaberken, Allah sana bir süre sonra dünyaya gözlerini açtığında lazım olacak diye; eller, ayaklar, kollar, bacaklar, gözler, tatman için dil ve dişler, nice organlar verdi.

Hepsini senin için, tüm bunlara ihtiyacın olacak diye hem de sen istemeden yarattı. Şimdi Allah’a tüm samimiyetinle güven ve arkana yaslan. Senin için yaratılmış bu hayatın tüm engellerine karşı Allah’ın her daim yanında olduğunu duyumsa. O hep vardı, senden önce de seninleydi, tam şu anda da seninle ve her daim seninle olacaktır.

Allah’a Güven / Uğur Koşar
Türü: Tasavvuf
Yayınevi: Destek Yayınları
Sayfa Sayısı: 256
Fiyatı: 260 TL

Burak Turna'dan sadece bir roman değil; aynı zamanda tarihin çarpıcı bir yeniden yorumu: 1909 İstanbul Düştü

Salı, Ocak 07, 2025

Destek Yayınları, Burak Turna’nın kaleme aldığı ve Osmanlı’nın işgaline dair alternatif bir bakış açısı sunan “1909 İstanbul Düştü” kitabını okurlarıyla buluşturuyor. Türk edebiyatında bir ilk olan bu eser, tarihsel gerçekleri ve kurguyu bir araya getirerek okurlarını etkileyici bir yolculuğa davet ediyor.

1909 yılı Osmanlı İmparatorluğu’nun kaderini belirleyen kritik bir dönemeçtir. "1909 İstanbul Düştü", bu tarihi süreçte Osmanlı’nın uluslararası oyunlarla nasıl çöküşe sürüklendiğini gözler önüne sererken, karanlıkta kalmış olayları ve işgal stratejilerini cesur bir dille anlatıyor. Roman, uluslararası entrikalar, siyasi ihanetler ve halkın gözünden o dönemin sancılarını etkileyici bir üslupla yansıtıyor.

Yazar Burak Turna, eserin sıradan bir tarih romanı olmadığını, Türk milletinin eksik ve yanlış tarih algısına meydan okuyan bir manifesto niteliği taşıdığını belirtiyor. Kitap, okuyucuları tarihin görünmeyen yüzüyle tanıştırmayı amaçlıyor.

Arka Kapak Yazısı:
Sultan Abdülhamid başını öne eğdi, sakallarını ovuşturdu:
“İstanbul’u; Fatih’in fethettiği İstanbul’u bizden geri almak için geliyorlar!”
Çok uzun zaman önce yaşanmış, hiç anlatılmamış ve sonra üstü örtülmüş bir tarih.
Karanlık ve kanlı bir savaş... Hafızalardan, resimlerden, şarkılardan ve kitaplardan silinmiş.
İçinde sadece Batı’nın olduğu uydurma tarihi yıkmaya cesareti olanlar için bu kitap yalnızca bir başlangıç.
Büyük, değiştirme gücü olan, sarsıcı bir başlangıç.
Hayatta bazı şeyleri yapmadan önce iki kere düşünmek ve gerçeklerin yaratacağı değişime hazır olmak gerekir.
Bu kitabı okuduktan sonra hiçbir şey eskisi gibi olmayacak...

1909 İstanbul Düştü / Burak Turna
Türü: Edebiyat / Roman
Yayınevi: Destek Yayınları
Sayfa Sayısı: 224
Fiyatı: 240 TL

Susan Sontag’tan rahatsız edici ve derinlikli bir anti-roman: İyiliksever

Salı, Aralık 24, 2024

Amerikan edebiyatının önemli isimlerinden Susan Sontag’ın deneysel kurgu alanındaki ilk çalışması İyiliksever, Can Yayınları etiketiyle okurla buluşuyor. İlk kez 1963’te yayımlanan ve eşsiz bir yazarı dünyaya duyuran bu eser, eğlenceli olmasının yanı sıra rahatsız edici ve derinlikli bir anti-roman olma niteliğinde.

Susan Sontag'ın ilk kez 1963’te yayımlanan romanı İyiliksever, Can Yayınları etiketiyle raflarda.

Düşlüyorum, öyleyse varım 
İyiliksever, zengin ve hoşgörülü babası tarafından desteklenen, alışıldık insani hırslardan yoksun Hippolyte adlı genç bir adamın rüyalarını yorumlamak için hayatını kullanışını konu alıyor. Üniversitenin üçüncü sınıfında yazdığı bir makale sayesinde arzuladığı entelektüel çevreyle tanışma fırsatı bulan Hippolyte, zamanının çoğunu, birçok incelikli konuşmacının uğrak yeri olan Frau Anders’in salonunda geçirir. Çok geçmeden üniversite eğitimini yarıda bırakır. Daha sonraları bir dizi rahatsız edici rüya görmeye başlar ve bir karar verir: Bundan böyle hayatını yorumlamak için rüyalarını kullanmak yerine, rüyalarını yorumlamak için hayatını kullanacaktır. 

“Henüz mutlulukla uzlaşamıyorum. Şiddetli bir ironi gırtlağımı sıkıyor. Düşlerimi ele geçiriyor. Beni korkunç, faydasız eylemlere itiyor. Kendimi fazla ciddiye almama neden oluyor ve rüyalarımdaki suç ortakları ile akıl hocaları dışında, başka birini ciddiye almamı engelleyerek son buluyor.” 

Eşsiz bir yazarı dünyaya duyuran İyiliksever eğlenceli olmasının yanı sıra rahatsız edici ve derinlikli bir anti-roman. 

“Önemli bir yazar. Özellikle rüyaları ve düşünceleri gerçek bir hikâyeye dönüştürme biçimine hayranım.”  Hannah Arendt

#amerikanedebiyatı #psikanaliz #bilinçaltı #kimlik #rüya

İyiliksever / Susan Sontag 
Çeviri: Duygu Şahin 
Yayınevi: Can Yayınları  
Dizi: Modern Dünya Edebiyatı
Tür: Roman
Sayfa Sayısı: 296
Fiyatı: 320 TL 

Selçuk Baran’ın daha önce hiç yayımlanmamış eseri “Günlükler” Can Yayınları’ndan raflarda!

Salı, Aralık 24, 2024

Can Yayınları, 1999 yılında kaybettiğimiz usta kalem Selçuk Baran’ın 1948 ile 1989 yılları arasında tuttuğu 12 defterden oluşan Günlükler’i yayımlayarak, ilk kez okurla buluşturuyor. Baran’ın 15 yaşında başlayıp 56 yaşına kadar çeşitli aralıklarla yazdığı bu defterler, yazarın entelektüel bilincinin nasıl şekillendiğini gösterirken Türkiye’nin geçirdiği değişimlerin de izini sürüyor.

Selçuk Baran’ın 15 yaşında başlayıp 56 yaşına kadar çeşitli aralıklarla yazmayı sürdürdüğü 12 defterden oluşan Günlükler (1948-1989), Can Yayınları etiketiyle raflarda.

Kimi zaman yalnızlık ve umutsuzluk, kimi zaman büyük bir heyecan ve arzu, kimi zamansa dinginlikle dolu bu defterler, Baran’ın entelektüel bilincinin nasıl şekillendiğini gösterirken Türkiye’nin geçirdiği değişimlerin de izini sürüyor. 

İkinci defterimi ve hayatımın bir safhasını kapattığım günden beri bende bir hayli değişiklikler oldu. Onları da yazmalıyım. Bazan geçmiş günlere dönmeyi arzu ettiğim ve bilhassa yaşlanıp artık yeni yeni heyecanlar duyma kabiliyetini ve imkânını kaybettiğim zaman hatıralarla avunmak maksadıyla okumak için yazmalıyım. Sonra çocuklarım ve torunlarım okusun diye yazmalıyım. 

Ne tuhaf, artık çocuk sahibi olmayı istiyorum. Aşağı yukarı kendi yarattığım bir varlığa sahip olmak, manen ve maddeten kendimden ona bir şeyler verebilmek; bedeninin, ruhunun, kafasının benden aldıklarıyla şekillendiğini, inkişaf ettiğini görebilmek için. 

#türkiye #edebiyat #yalnızlık #umut #heyecan #yaşam 

Günlükler / Selçuk Baran
Yayınevi: Can Yayınları  
Dizi: Çağdaş
Tür: Günlük
Sayfa Sayısı: 632
Fiyatı: 400 TL  

Yüzyıllık Yalnızlık ciltli özel baskısıyla raflarda!

Pazartesi, Aralık 23, 2024

Nobel Edebiyat Ödüllü Kolombiyalı yazar Gabriel Garcia Marquez’in edebiyat tarihinin en önemli ve çarpıcı eserlerinden biri olarak kabul edilen romanı, Yüzyıllık Yalnızlık özel ciltli baskısıyla okurla buluşuyor. Yayımlanmasının üzerinden elli yedi yılı aşkın bir süre geçmesine rağmen dünya edebiyatının en sevilen eserlerinden biri olmaya devam eden eserinde Marquez, Albay Aureliano Buendía ve ailesinin nesiller boyu süren hikâyesiyle hem tarihin hem de insan doğasının karmaşıklığını gözler önüne seriyor.

Latin Amerika edebiyatının en büyük başyapıtlarından Yüzyıllık Yalnızlık, ciltli özel baskısıyla Can Yayınları etiketiyle raflarda!

Usta yazar Gabriel García Márquez’in politik, kişisel ve ruhani olanı iç içe geçirerek hikâye anlatımına yeni bir bilinç getirdiği eseri Yüzyıllık Yalnızlık, yayımlanmasının üzerinden elli yedi yılı aşkın bir süre geçmesine rağmen dünya edebiyatının en sevilen eserlerinden biri olmaya devam ediyor. Kurgu sanatının başyapıtı şimdi özel baskısıyla okurlarını yeniden selamlıyor. 

Zengin ve parlak bir yaşam ve ölüm kroniği 
Büyülü gerçekçilik akımının en parlak örneklerinden olan romanda, Buendía ailesinin yedi nesil boyunca yaşadığı olayları destansı bir dille kaleme alan Marquez, aşk, savaş, yalnızlık, aile bağları ve insanın varoluş mücadelesi gibi evrensel temaları işliyor. Kolombiyalı yazar, edebiyat tarihinin en çarpıcı yapıtlarından biri olarak kabul edilen eserinde Albay Aureliano Buendía ve ailesinin nesiller boyu süren hikâyesiyle hem tarihin hem de insan doğasının karmaşıklığını gözler önüne seriyor.

“Albay Aureliano Buendia, yıllar sonra idam mangasının karşısına dikildiğinde, babasının onu buzu keşfetmeye götürdüğü o çok uzaklarda kalmış ikindi vaktini anımsayacaktı.”

Yüzyıllık Yalnızlık / Gabriel García Márquez 
Çeviri: Seçkin Selvi
Yayınevi: Can Yayınları  
Dizi: Çağdaş
Tür: Roman
Sayfa Sayısı: 408
Fiyatı: 1.400 TL 

Kaybettiğiniz sevdiklerinizi son bir kez daha görebilseydiniz, onlara ne söylerdiniz?

Pazartesi, Aralık 23, 2024

Bir kafe düşünün, size bir şans daha veren… Ölmüş sevdiklerinizle bir yemek yeme şansı sağlayan Chibineko Mutfağı kalbinize dokunacak. 15’ten fazla dile çevrilen, Japonya’nın çok satan kitabı ölümün kabullenilmesini, farklı farklı anlatılarla trajik olmadan ele alıyor. Ölümü olduğu gibi, hayatın bir parçası olarak kabul ediyor. Sade, yalın anlatımı ve derin düşündüren yönüyle sevdiklerinizi kaybetmeden değerini hatırlatacak bu yaşsız eser Athica Yayınları’ndan çıktı.

Hazırsanız Chibineko Mutfağı'nda masanız sizi bekliyor…

Arka Kapak Yazısı:
Mucizelere inanır mısınız?

Kotoko, ağabeyini trajik bir kazada kaybettiğinden beri derin bir yasla boğuşmaktadır. Ancak Chibineko-tei adındaki gizemli bir restoran, ona beklenmedik bir mucize sunar: Hayatını kaybeden kardeşiyle son bir kez buluşma şansı…

Şef Kai’nin hazırladığı yemek, Kotoko’yu kaybettiği ağabeyiyle buluşturur. Deniz kıyısındaki bu sıcak mekânda, kedinin huzur verici mırıltısı eşliğinde, Kotoko’nun yalnızca bedeni değil, ruhu da doyar. Kederin ve umut dolu anıların buluştuğu bu küçük restoranda tatlar, anılarla iç içe geçer. Kaybedilenler, bir yemeğin kokusunda ve tadında bir an için geri döner.

Sevdiklerinizi bir kez daha görebilseydiniz, onlara ne söylerdiniz?

Chibineko Mutfağı: Kalbe Dokunan Tatlar / Yuta Takahashi
Eser Alt Başlığı: Kaybettiğiniz Sevdiklerinizle Son Bir Kez Daha Buluşmak İster miydiniz?
Orijinal Adı: Chibinekotei No Omoidegohan: Kuroneko to Hatsukoi Sandwich
Yayınevi: Athica Yayınları
Türü: Edebiyat - Roman
Sayfa Sayısı: 144
Fiyatı: 150 TL

Thomas Ligotti’den tüyler ürpertici öyküler: Karakâtip

Pazartesi, Aralık 23, 2024

Çağdaş Amerikan korku edebiyatının önemli temsilcilerinden Thomas Ligotti, tüyler ürperten on üç öyküden oluşan eseri Karakâtip’le okurla buluşuyor. Kitaba kendi adı Karakâtip’i veren anlatıcının, çeşitli kişiliklere büründüğü bu gerilim dolu öyküler, elinizden düşüremeyeceğiniz bir başyapıt.

Korku edebiyatı severlerin bir solukta okuyacağı Karakâtip, Can Yayınları etiketiyle raflarda!

Kitaba kendi adı Karakâtip’i veren anlatıcı, bu tüyler ürpertici öykülerde çeşitli kişiliklere bürünüyor. Ne var ki, on üç öykünün her birinde korkunç sırları anlatan “ses” hiç değişmiyor. Karakâtip, öykülerde anlatılanların kimi zaman tanığı, kimi zaman faili, kimi zaman kurbanı olarak karşımıza çıkarken, bu kasvetli ama ilginç ortamda bize yol gösteriyor. İster “lanetli”lerin, ister “iblis”in ya da “düş gören”in, “çocuk”un ya da “adımız”ın sesi olsun, Karakâtip olanları Edgar Allan Poe ve Nathaniel Hawthorne’un izinden giden bir biçemde ve nitelikte aktarıyor bizlere. Kendi gerçeğimizin görünürdeki cephesinin hemen ardında yer alan garip dünyaların imgeleri önümüzde sıralanıyor. 

Karakâtip çağdaş korku edebiyatının simge yazarlarından Thomas Ligotti’nin elinizden düşüremeyeceğiniz bir yapıtı. 

#amerikanedebiyatı #korku #karanlık #tekinsiz #kabus

Karakâtip / Thomas Ligotti 
Çeviri: Berna Seden 
Yayınevi: Can Yayınları  
Dizi: Çağdaş 
Tür: Öykü
Sayfa Sayısı: 272
Fiyatı: 300 TL 

H. Bartu Soral’dan Türkiye’nin Geleceğine Işık Tutan Bir Kitap: Küreselleşme ve Zafer Ekonomisi

Pazartesi, Aralık 23, 2024

“Ekonomide başarı, güçlü bir strateji ve planlamayla gelir. Bu kitap, Türkiye için bir kalkınma reçetesi sunuyor.” – H. Bartu Soral

H. Bartu Soral’ın yeni kitabı Küreselleşme ve Zafer Ekonomisi, ekonomik stratejiler ve kalkınma modelleri üzerine çarpıcı bir perspektif sunuyor. Destek Yayınları tarafından yayımlanan bu eser, küreselleşmenin ekonomi üzerindeki etkilerini, Türkiye'nin yerel ve küresel düzeyde nasıl daha etkin bir ekonomik güç haline gelebileceğini detaylı bir şekilde ele alıyor ve somut çözümler sunuyor.

Küreselleşmenin ekonomik dengesizliklere etkisi, Türkiye'nin küresel rekabet gücünü artırmak için ihtiyaç duyduğu reformlar, Eğitim, teknoloji ve sanayi alanlarında kalkınma projeksiyonları, "Zafer Ekonomisi" stratejisiyle Türkiye’nin dünya sıralamasında üst basamaklara çıkış planı gibi başlıkların öne çıktığı eserde Soral, özellikle enerji, eğitim ve sanayi gibi kritik alanlarda atılacak adımları net bir biçimde ortaya koyuyor.

Destek Yayınları etiketiyle raflarda yerini alan Küreselleşme ve Zafer Ekonomisi, yalnızca bir analiz değil; aynı zamanda geleceği planlayanlar için bir rehber niteliğinde.

Arka Kapak Yazısı:
“Siyasi, askeri zaferler ne kadar büyük olursa olsunlar, iktisadi zaferlerle desteklenmezse payidar olamaz!”  – M. Kemal Atatürk

Türkiye 1970’lerin sonunda başlayan küreselleşme sürecini en kötü performansla değerlendiren ülkelerin başında geliyor. Çin, küreselleşmeyi, “süper güç oluş” için değerlendirirken, Türkiye özellikle son 20 yılda büyük bir ekonomik gerileme yaşadı. Üstelik muhalefet partisi olarak görülen partilerin ekonomi programlarının da iktidarın 2002’den bu yana uyguladığı programlardan bir farkı yok.

Böyle bir ortamda, Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı (UNDP) bünyesindeki çalışmaları ve kalkınma ekonomisi alanındaki akademik birikimiyle uluslararası platformlarda ülkemizi başarıyla temsil eden Bartu Soral, son 40 yılda dünya ekonomisindeki gelişmeleri özlü bir şekilde tahlil ederek, Türkiye’nin rampayı aşması ve ekonomik bir sıçrama yapması için gereken “Küreselleşme ve Ekonomik Zafer” programını ortaya koydu. Bu program neoliberal ekonomik programlardan kökten farklı, Türkiye’nin özgün koşullarını dikkate alarak tasarlanmış bir ekonomik kalkınma programıdır.

Zafer Partisi iktidarında, Türkiye, bu modeli uygulayarak bilim ve eğitimin ışığında, kalkınan, üreten ve ürettiğini adil paylaşan, mutlu, müreffeh insanların ülkesi olacak...
Prof. Dr. Ümit Özdağ
Zafer Partisi Genel Başkanı

 
Yazar Hakkında: 23 Mart 1970’te Ankara’da doğdu. Orta ve lise öğrenimini Ankara Anadolu Lisesi’nde tamamladı. Kanada Saint Mary’s Üniversitesi İşletme Fakültesi’nden finans alanında lisans; Kanada Dalhousie Üniversitesi Ekonomi Bölümü’nden Kalkınma Ekonomisi alanında yüksek lisans derecesi aldı. Kalkınma ekonomisi ve küresel finans piyasaları üstüne çalışan Bartu Soral, ulusal ve uluslararası yayınların yanı sıra, yurtiçi ve yurtdışında birçok konferans ve panelde tebliğ sundu. Dünyadaki ve Türkiye’deki bankacılık krizlerini incelediği ilk kitabı Banking Crises and Bankruptcy for Profit in Turkey, 2008 yılında İngilizce olarak basıldı ve dünyanın birçok ülkesinde satışa sunuldu. İkinci kitabı Türkiye’de Bitmeyen Ekonomik Kriz, 2009 yılında; üçüncü kitabı Kurt Kapanı, 2010 yılında; dördüncü kitabı Türk Ekonomisinde Değişim 2011 yılında, beşinci kitabı Paralel Kürdistan Kumpası 2014 yılında ve altıncı kitabı Tünelin Sonu Kriz 2015 yılında okuyucusuyla buluştu. İş yaşamına özel sektörde başlayan Soral, Polat Holding ve Koç Holding bünyesinde görev aldı. 2003 yılında Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı’na (UNDP) katıldı ve 2005 yılında Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı Türkiye Program Müdürlüğü görevine yükseldi. Birleşmiş Milletler’deki görevi süresince hem küresel ekonomik gelişmeler ve geri kalmış ülkelerin kalkınmaları üzerine çalışmalar yaptı, hem birçok kalkınma projesi tasarladı ve uyguladı, hem de Dünya Bankası, İFAD, FAO, UNDP gibi uluslararası kuruluşlarla Türkiye Cumhuriyeti’nin ilgili bakanlıkları ve kamu kuruluşları arasındaki proje görüşmelerini yürüttü. Birleşmiş Milletler’deki görevinin ardından akademik çalışmalarına devam etti ve Başkent Üniversitesi’nde öğretim görevliliği yaptı. Cumhuriyet gazetesi dahil çeşitli gazetelerde köşe yazdı. Uluslararası firmalara danışmanlık ve eğitim hizmeti verdi ve çeşitli ticari girişimlere ortak oldu. Soral, 31 Mart 2024 yerel seçimlerinde Zafer Partisi Ankara Büyükşehir Belediye Başkan Adayı oldu ve seçimleri dördüncü sırada tamamladı. Halen Zafer Partisi Ekonomi ve Kalkınmadan Sorumlu Genel Başkan Yardımcılığı görevini sürdürmektedir. Detaylı bilgi için: www.bartusoral.com

Küreselleşme ve Zafer Ekonomisi / H. Bartu Soral
Türü: Ekonomi
Yayınevi: Destek Yayınları
Sayfa Sayısı: 136
Fiyatı: 260 TL

Gürsel Tokmakoğlu’nun Yeni Kitabı “Politik Uyanış” Raflarda!

Perşembe, Aralık 19, 2024

Stratejik Güç, Jeopolitik ve Milli Politika Üzerine Derinlemesine Bir Analiz. Geleceğe daha stratejik bir gözle bakmak isteyenler için “Politik Uyanış” kaçırılmaması gereken bir başucu kitabı!

Destek Yayınları, “Politik Uyanış” adlı yeni kitabıyla okurlarını, strateji, politika, jeopolitik ve milli güç kavramları üzerine kapsamlı bir düşünce yolculuğuna çıkarıyor. Uzmanlık alanları ve saha deneyimiyle tanınan Gürsel Tokmakoğlu, bu eserinde Türkiye’nin tarihsel ve güncel politik bağlamını mercek altına alıyor.

Okuyucuları akademik bir bakış açısıyla ve sade bir dille yazılmış bu rehberle buluşturan Tokmakoğlu, bireysel ve toplumsal olarak daha bilinçli bir politik duruş sergilemek isteyenlere yönelik, hem öğretici hem de ilham verici bir kaynak sunuyor.

Eser, uluslararası ilişkilerden, ekonomik sürdürülebilirliğe kadar birçok alanda kapsamlı analizler içerirken Türkiye’nin güçlü bir politika üretme kapasitesine de vurgu yapıyor. “Politik Uyanış”, liderlikten milli stratejiye kadar geniş bir yelpazede konuları derinlemesine ele alıyor.

Kitapta Neler Var?
Türkiye’nin milli güç unsurlarının değerlendirilmesi ve güç birikimi stratejileri.
Jeopolitik ve stratejik kuramlar ile uluslararası dengeler arasındaki ilişkiler.
 “Yeni Dünya Düzeni” ve küresel değişimlere Türkiye perspektifinden bir bakış.
Geçmişten bugüne devlet ve millet kavramlarının evrimi.

Arka Kapak Yazısı:
BUGÜNÜN DÜNYASINDA STRATEJİK KAZANIMLAR

Bu kitabın amacı, zorlukların üstesinden nasıl gelineceğini, çağımızın mevcut koşullarında hareket etme yöntemlerini, milli strateji ve politikanın ne olması gerektiğini yöntemleriyle beraber açıklamak; birey, ülke ve dünya ölçeklerinde gerekli en temel kavramları ele alarak okura rasyonalist, realist ve optimist yaklaşımların anahtarlarını sunmaktır.

Vatan, millet, beka, politika, demokrasi, kültür, ekonomi ve teknoloji gibi konuların yanı sıra strateji, jeopolitik, savaş, devrim, güç mücadelesi gibi önemli kavramların, bu kadar güçlü yönleriyle anlatıldığını daha önce görmemiş olabilirsiniz. Fakat elinizdeki kitapla tüm bunları zihninizde metodik olarak bir şemaya yerleştirebileceksiniz. Olaylar ve şartlar, hatta geleceğin değerleri ve yeni kavramlar arasındaki korelasyonu tüm yönleriyle değerlendirebileceksiniz.

Türkiye’nin geleceğine dair çok canlı ve zengin içerikler sunan bu eseri yanınızdan ayıramayacaksınız.


Yazar Hakkında:
1961’de Çanakkale’de doğdu. Hava Harp Okulu’ndan 1982 yılın da lisans seviyesi eğitimini Elektrik ve Elektronik Mühendisliği’ni tamamlayarak mezun oldu. Yurtiçinde ve yurtdışında bir kurmay subay olarak çeşitli rütbelerde istihbarat görevlerinde hizmet verdi. İstihbarat öğretmenliği ve okul komutanlığı yaptı. Silahlı Kuvvetler’ de çok sayıda yayımlanan dokümana imzasını attı. NATO kapsamında Bosna ve Kosova harekâtlarına katıldı. Terörle mücadelede yurtiçinde ve yurtdışında özel görevler ve idarecilik yaptı. Askeri ataşelik görevinde bulundu. 2007 yılında Hava Kuvvetleri İstihbarat Daire Başkanlığı görevini müteakip emekli oldu. Özel sektörde yurtdışında ve yurtiçinde üst düzey yöneticilik yaptı. “Barış Pınarı” başta olmak üzere yayımlanan pek çok kitabı bulunmaktadır. Halen istihbarat, politika, savunma, güvenlik, strateji ve jeopolitik konularında danışmanlık, blok yazarlığı ve medyada yorumculuk yapmaktadır

Politik Uyanış / Gürsel Tokmakoğlu
Alt Başlık: Stratejik Güç Birikimi ve Akılcılık Üzerine
Türü: Araştırma
Yayınevi: Destek Yayınları
Sayfa Sayısı: 480
Fiyatı: 450 TL

Blockchain: Teknolojinin ötesinde bir felsefe, dürüst bir dünya için yeni bir fırsat!

Perşembe, Aralık 19, 2024

Destek Yayınları etiketiyle yayımlanan "Yalansız Dünya: Blockchain", Fatih Eke’nin kapsamlı ve vizyoner bakış açısıyla okurları, Blockchain teknolojisinin felsefi ve pratik boyutlarını keşfetmeye davet ediyor.

Modern dünyanın teknolojiyle şekillenen yeni düzeninde, Blockchain’in getirdiği yenilikler, güven mekanizmaları ve merkeziyetsiz yapıların gücü bu kitapta detaylı bir şekilde ele alınıyor.

Yalnızca dijital dünyanın değil, aynı zamanda ahlaki ve toplumsal değerlerin de Blockchain’e nasıl şekil verdiği üzerinde duran eser, okuyuculara teknoloji ve insan ilişkisi üzerine yeni bir bakış açısı sunuyor.

Fatih Eke, Blockchain’in sadece teknik bir yenilik değil, aynı zamanda insanı ve toplumu dönüştürme potansiyeli taşıyan bir felsefe olduğunu savunuyor. Yazar, Blockchain’in dürüstlük ve güven temelinde nasıl bir dünya yaratabileceğini, örneklerle ve hikayelerle açıklıyor.

Arka Kapak Yazısı:
“Blockchain bize dünyanın önüne geçme fırsatı veriyor.  El ele verirsek bizim coğrafyalarımız tüm dünyaya bu konuda öncü ve örnek olabilir.” Fatih EKE (D-8 İnovasyon Zirvesi Konuşmasından)

Dünyaya biraz dürüstlük lazım. Özellikle de sınırların ortadan kalktığı, internetin küresel bir toplum yapısı ortaya çıkardığı böyle bir çağda...

Günümüzde insanlar sürekli tüketime yönlendirilirken, güvenlikle ilgili endişeler de aynı hızla artıyor. Hem riskler büyüyor hem de buna karşı önlem almak isteyenler çoğalıyor. Sürekli yeni önlemler düşünülüyor.

Blockchain, aradığımız çözüm olabilir. Oldukça güçlü bir şifreleme yapısı olması ve müdahale edilememesi nedeniyle, arzu edilen güvenli ticareti sağlayabilir. Merkeziyetsiz yapısı sayesinde daha demokratik bir dünya oluşmasına katkıda bulunabilir.

Fatih Eke, Yalansız Dünya – Blockchain kitabında, Blockchain altyapısı ile oluşturdukları Nwork International ve Nigella World’ün hikâyesini anlatıyor ve tüm insanlar için yeni bir model sunuyor. “Dünyanın en şifalı bitkisi” olarak nitelediği “çörekotu”nu tüm dünyaya, neden ve nasıl Blockchain altyapısı ile ulaştırdığını anlatırken, büyük düşünüp, dürüst ve verimli çalışmak isteyenlere ilham veriyor.

Yalansız Dünya Blockchain / Fatih Eke
Türü: İş Yönetimi
Yayınevi: Destek Yayınları
Sayfa Sayısı: 152
Fiyatı: 210 TL

Haldun Dormen kendini sorularla anlatıyor: “Ben Buyum İşte”

Salı, Aralık 17, 2024

Usta sanatçı Haldun Dormen'in yaşam öyküsünden hareketle hayat felsefesini anlattığı nehir söyleşi kitabı "Ben Buyum İşte!" okurlarla buluştu. Kitap sanatçının dünya görüşlerini, yaşam gustosunu ve önerilerini içeriyor. 

Neredeyse Cumhuriyet'le yaşıt bir yaşam süren oyuncu, yönetmen ve hoca Haldun Dormen'in uzun ömrüne sığdırdığı fikirleri bir kitaba dönüştü. Masa Kitap etiketiyle yayımlanan "Ben Buyum İşte!" Dormen'in hayata karşı takındığı tutumlara, meseleleri ele alış biçimine ve hayat perspektifine ışık tutuyor. Kültür-sanat gazetecisi Uğur Ugan'ın sorularıyla oluşturulan nehir söyleşi, Dormen'in kendi ağzından hem kişisel hayatına hem de tanıklık ettiği döneme dair içeriden bir anlatı. 

Haldun Dormen'in 29 yaşındayken kendi tiyatrosunu kurarak başladığı ve bir ömür boyu sürdürdüğü kariyeri bu kitap vesilesiyle bir kez daha açığa çıkıyor. Başarılar, alkışlar, ödüllerle geçen kariyerinin yanı sıra yaşadığı zorluklar ve üstesinden gelme biçimleri Haldun Dormen'in hayata karşı azmini, tutkusunu bir ilham kaynağı olarak kitapta gözler önüne seriyor. Sahnelere uzun süre hizmet veren usta, Türk tiyatrosunu değiştiren biri aynı zamanda. Batılı anlamda müzikali Türkiye’ye getiren kişi olmasının yanı sıra tiyatronun kurallarını yeni baştan yazarak sufleyi kaldırması, mizansen olarak selamlamayı getirmesi gibi bir dizi yeniliği ilk kez Türkiye’de Haldun Dormen gerçekleştiriyor. Tüm bunların yanı sıra ustanın önemli bir diğer özelliği ise kendisinden sonra gelen birçok ismi mesleğe kazandırması. Haldun Dormen’in fenomen bir hoca olarak yetiştirdiği ve sanat hayatına kazandırdığı isimler daha sonraki yıllarda kültür-sanat hayatımızın önemli figürleri arasına girdiler. Kitapta, ustanın kendinden sonra gelen ve hayatına yön verdiği günümüz yıldızlarının başlangıç öykülerine de tanık olacaksınız. 

Kitap bu yönüyle usta sanatçının yöntemlerini içeren bir ders niteliğinde ve yeni başlayan tiyatrocu adaylarına rehber bir kitap işlevi güdüyor. Dormen ekolü çerçevesindeki eğitim süzgecini, ömrünü sahnelerde geçirmiş bir ustanın deneyimleri ışığında sunan kitap, genç tiyatrocu adayları için tavsiyeler içeriyor. Dormen'in bir oyuncuyu yetiştirirken kullandığı motivasyon yöntemleri, bir oyuncu adayının kaçınılması gerekenler ve Dormen'e göre nasıl iyi bir oyuncu olunur soruları duayen ismin ağzından aktarılıyor.

Ben Buyum İşte! : Büyük sanatçının izlerini sürmesinin yanı sıra bir insanı tanıma rehberi
Dormen, bir sanatçı olmanın yanı sıra çok ciddi bir yaşam gurmesi. Giyimiyle, üslubuyla, yaşam tarzıyla, sanata bakışıyla, motivasyon yöntemleriyle kültür hayatımızın renk katan simalarından olması onu ayrıksı kılan unsurlardan. Kitabı okurken bir duayenin biyografisinde gezinip aynı zamanda bir hayat vizyonu bulacaksınız. 

Kitap şahit olunan döneme dair hissedilenleri içerirken popüler kültür hayatına mâl olmuş isimlere dair de içeriden yeni bilgiler sunuyor. Dormen'in hem geçmişte tanıklık ettiği hem de günümüzdeki olaylara ilişkin fikirleri kitapta açıklıkla dile getiriliyor. Dormen; Cem Yılmaz, Şahan Gökbakar gibi kendinden sonra gelen komedyenlere nasıl yaklaşıyor, en çok kimlere gülerdi, Zeki Müren'in sansasyonel davranışı neydi, en büyük hayal kırıklığı neydi, çalkantılı siyasi dönemlerde nasıl bir tavır takındı, en büyük korkusu, acısı ve sevinci neydi gibi bir dizi soruya kitapta kapı aralanıyor. Türkiye'nin neredeyse son yüzyılına tanıklık eden ömrünü irdeleyen kitap; Türkiye'de doğmuş olmak, benzer süzgeçlerden geçmek ama asla umutsuz olmamanın ışığında Türkiye'nin çocuklarına verilmiş bir deneyim aktarımı.

“Ben Buyum İşte!” bir anektodlar ve anı kitabı değil, bir yaşam gustosu. Bir büyük sanatçının izlerini sürmesinin yanı sıra bir insanı tanıma rehberi. 

Arka Kapak yazısından
“Nâzım Hikmet bir şiirinde, "yetmişinde bile, mesela, zeytin dikeceksin" der. Haldun Dormen, Nâzım Hikmet'e 20 yıl fark atmıştır! Çünkü o, doksanından sonra bile zeytin dikmeye devam ediyor. Öğrenci yetiştiriyor, ders veriyor, oyun ve kitap yazıyor. Tüm bunlarla birlikte yönetmenlik yapmayı sürdürüyor. Hatta son olarak bir filmde birlikte oynadık, yani hala film de çekiyor! 

Haldun'la geçirdiğim yıllar boyunca bir tek "keşke"m var: Ne yazık ki onun öğrencisi olamadım. Ancak Geceye Selam Müzikali'nde birlikte oynama şansını yakaladım. Bu nedenle Haldun'un sahnedeki disiplinini, işine olan derin bağlılığını ve her detayda mükemmeliyet arayışını çok iyi bilirim. O, sahnede yalnızca kendisi için değil, birlikte çalıştığı herkesin en iyisini ortaya koymasını sağlayan bir ustadır. 50 yıla yakla an dostluğumuzda, onun kadar nazik, kibar ve zarif bir insan tanımadım. Bu kibarlık o kadar ileri seviyededir ki; Koronavirüs tedavisi sonrası hastaneden taburcu olacağı gün, hastane personeline ayıp olmasın diye yemek tepsisini kendisi kaldırmaya çalışırken düşüp kalçasını kırdı ve taburcu olamadı! 

Uzun lafın kısası, Haldun Dormen deyince aklıma umut, disiplin, yaratıcılık, nezaket, hiç tükenmeyen yaşam sevinci, inanılmaz bir yurtseverlik ve tam 50 yıllık, hiçbir çıkar güdülmeden yaşanmış gerçek dostluk gelir. Haldun'un öğrenme ve üretme aşkını, tükenmek bilmeyen enerjisini, bitmeyen çalışkanlığını ve azmini her zaman hayranlıkla izlerim. 
Haldun Dormen, her yaşan insana ilham veren ve örnek alınacak bir yaşam ustasıdır…”
Mustafa Alabora

Ben Buyum İşte! / Haldun Dormen 
Söyleşi: Uğur Ugan 
Tür: Nehir Söyleşi
Yayım Tarihi: Aralık 2024 
Sayfa Sayısı: 216 
Fiyat: 210 TL (KDV’den muaftır.) 

 
Designed by OddThemes & Distributed by Free Blogger Template