2010 yılında Türkiye’nin dört bir yanındaki
üniversitelerde gençliğin sesini, sözünü perdeye yansıtan gençlik filmleri
festivali, ikinci yılını “yasak” teması ile açıyor.
Festival hem genç yönetmenlere hem de izleyicilere bu
sene birçok soru soracak.
Bunların başında “Ne yasak?” sorusu geliyor. GFF’nin
gönüllülerinden oluşan Kolektif Sinema ekibi Türkiye’de ve dünyada son
dönemlerde artan baskı ve denetim mekanizmalarına dikkat çekerek, gençlerin
festivalinde, gençlerin öncülüğünde yasak olanı yeniden ortaya çıkarma,
keşfetme, anlatma, dinletme, gösterme hatta teşhir etmek gerektiğini söylüyor.
Basılmamış kitapların toplatılması, internete sansür
getirilmesi, ıslık çalmanın ve şarkı söylemenin yasak olması, düşüncenin,
fikir, eylem ve ifade özgürlüğünün engellenmesi, hatta karikatürlere bile
cezalar yağması, sokağa çıkanın hapse atılması ve nicelerini anlatacak bu sene
Gençlik Filmleri Festivali. Festivalde ayrıca dönem dönem “sansüre uğramış”
filmler de “Sansürsüz” başlığında gösterilecek.
Ne yapsak ?
Festivalin sorduğu sorulardan biri de “Ne yapsak?” olacak. Festival bir anlatı ve
iletişim biçimi olan sinemayı kullanarak “ne yapsak” sorusunun cevabını
arayacak. Yasakları anlatmak, yine gençlere düşecek. Festivalin ortaya çıkış
amaçlarından biri olan; genç yönetmenleri film çekmeye teşvik etmek ve “ödüllü
yarışmalarla, eleme usulüyle, yüksek prodüksiyonlarla” değil; genç
yönetmenlerin anlatabildiği ile – anlatabildiği kadarı ile var olmasını
sağlanmaya çalışılan “genç yönetmenlerden kısa filmler” de, yasak teması
kapsamında izleyiciyle buluşacak.
Yorum Gönder