Polisiye romanın ülkemizdeki yükselişi sürerken, türün önde gelen markası Labirent Yayınları haritayı genişletiyor. Bir Yunan Polisiyesi Mart ayında raflara düştü. Vassilis Danellis’in romanı “Siyah Bira” birçok benzerliğiyle bizden bir roman. Birinci tekil anlatımla amatör bir karakterin kendini olayların içinde bulması şablonunu kullanıyor.
1982 doğumlu Vassilis Danellis, 2009’den beri İstanbul’da yaşıyor. Danellis lisans eğitimini Atina Panteion Üniversitesi’nde Uluslararası ve Avrupa Meseleleri, yüksek lisansını da İngiltere’de Lancester Üniversitesi’nde Mücadele Azmi konuları üzerine çalışarak tamamlamış.12 yıldır gazetede ve dergide gazetecilik yapıyor ve Yunan radyosunda çalışıyor. Aynı zamanda Deutsche Welle, ARTE ve NPR gibi uluslararası medya alanına da katkı sunmuş. MavriMpira (Black Beer, 2011) ve Livadiaapoasfodili (Asphodel Meadows, 2014) isimli iki roman yayınlanmış. Bunların yanı sıra kolektif olarak hazırlanmış çalışmalarda kısa öyküleri yer almış. Vassilis Danellis Greek Crime Fiction Club (ELSAL)‘ın kurucu üyeleri arasında. 2011’de yayınlanan ilk romanı “MavriMpira”, Mustafa Fotumacı çevirisiyle ve “Siyah Bira” adıyla raflarda.
Önce romanı kendisinden dinleyelim… “Siyah Bira’yı İstanbul’a geldiğimde yazdım. Atina ve onun karanlık güzelliği hakkında bir roman bu; sanırım mesafe bunu farklı bir açıdan “görmemi” sağladı. Tüm romanlarım kimlik, bakış açısı ve çeşitlilik hakkındadır. Yurtdışında yaşamak bu konular üstüne hayli düşünmemi sağladı. Her zaman kenarda, dışarıda kalan kişi olmak – Hem Yunanistan’da hem Türkiye’de – çok faydalı bir deneyim, bunu yazarlık uğraşımda kullanmaya çalışıyorum.” diyor Danellis ve romanını şöyle tanınmlıyor: “Siyah Bira kriz içindeki Atina hakkında bir öykü. 2010’da, Yunan toplumunun hâlâ içinde olduğu şiddetli dönüşümlerin başlangıcında yazıldı. Bu kriz yalnızca ekonomik değil, siyasi, toplumsal ve özünde varoluşa ilişkin bir kriz. Ana kahramanın kenti ve böylelikle tüm Yunan toplumunu yansıtmasını istedim. Ayrıca vatandaşlar arasında gezinip onlarca özgürce konuşabilmesini istedim. Bir göçmen Andreas’la konuşurken içten olabilir ama bir polisle böyle konuşmaz. İşte, bu yüzden Siyah Bira içinde dedektif olmayan bir dedektif öyküsü.”
Yer Atina, yıl 2010… Sokak müzisyeni Andreas ile tanıştırıyor okurunu Danellis… Gördüğünde pek sevinmediği, biraz da zoraki olarak eşlik ettiği sokak sanatçısı Lazaros ile geçiriyor geceyi sohbet ve muhabbetle… Sabah Lazaros’un öldüğü haberini alınca olayı araştırmaya koyuluyor. Dedektifliğe soyunan Andreas bir yandan cinayetin sebebini araştırırken diğer yandan Atina sokaklarını arşınlıyor. Tempolu ve akıcı roman amatör dedektif şablonunu kullanırken sık sık başkarakterin olayları yeniden düşünmesi ve sorgulaması ile cinayeti okurla birlikte çözme pratiğini de veriyor. Polisiye sevenler için maksimum keyif garantili bu bölümler aynı zamanda romanın temposunu da ayarlayarak bir tür nefes alma arası yaratmış. Hayli depresif bir karakter olan Andreas pek sevilesi bir karakter değil, zaten yazar da onu allayıp pullama derdinde olmamış. Romana da onun depresif ruh hali yansımış. Eğlenceden, espriden, neşeden uzak bu hal gerçekçiliği arttırıyor. Andreas önce arkadaşının kimsesizler mezarlığına gömülmemesi için mücadele veriyor. Cinayeti aydınlatmak için dedektifliğe soyunduğuysa polisin ilgisizliğiyle başlayan olaylar silsilesi yeraltı dünyasına kadar götürüyor onu… Katilin kim olduğunu tahmin etmeyi zorlaştırıyor yazar ve bir noktadan sonra başkarakteri aracılığıyla çok da önemli olmadığını dillendiriyor. Polisiye olayı harika bir finalle taçlandırıyor.
Romanın en dikkat çekici özelliği, toplumsal gerçekçiliği başarıyla kullanıyor oluşu. Yunanistan’ın toplumsal, ekonomik ve siyasi gidişatı romana çok iyi sinmiş. Sokağın ruhunu romanına başarıyla taşırken, krizin eşiğindeki Yunanistan’ı resmediyor Danellis… Krizin sokaklara olan etkisi, Yunan halkının mülteci sorununa bakışı, göçmenlerin suç hiyerarşisindeki yerleri, siyasi haberler derken oluşan karanlık atmosfere bir de Andreas’ın monologları eklenince romanın etkisi de katlanıyor. Romanı “bizden” yapanlar da bunlar. Ülkemizdeki gibi umutlar tükenmiş, yaşamlar tekdüze, sokaklar mülteci kaynıyor ve arka sokaklara yeraltı dünyası hakim. Karakterlerin adı Türkçe olsa, ülke ve şehir isimlerini de değiştirsek hiç sırıtmayacak bir benzerlik, bizdenlik söz konusu.
Sokak müzisyenliği yapan başkarakterini dedektifliğe soyundururken, kriz içindeki Yunanistan panoramasıyla siyasi kara roman özellikleri de taşıyan “Siyah Bira” çok iyi bir ilk roman. Türü sevenlerin ilgisine mazhar… Yazarın diğer romanlarının da çevrilmesini çok beklemeyiz umarım.
SİYAH BİRA / Vassilis Danellis
Çeviri: Mustafa Fotumacı
Labirent Yayınları, Mart 2016
Sayfa Sayısı: 240
Etiket Fiyatı: 20 TL
Yorum Gönder