Eşitsizliğin beşiği olan Amerika sorularını yok sayarak görmezden gelir ve fırsatlar ülkesi olarak pazarlamaya devam eder kendini... Bu pazarlamanın başlıca düsturu da bütün imkânsızlıklara rağmen azim, hırs ve istekle başarmanın mümkün olduğu ve bu başarının her daim ödüllendirildiğidir. İmkânsızı başaran herkesin hikâyesinin dilden dile dolaşması da olmazsa olmazlardan biridir. Manşetleri süsler, tv pogramlarına konu olur ve pazarlamanın son halkası da filme dönüşmesidir. Bu başarı hikâyelerinden biri 2004 yılında gerçekleşince de önce makaleye sonra da filme dönüşmüş. “Spare Parts” da bu yollardan geçerek, nüfus kağıtları bile olmayan dört gencin başarı öyküsünü anlatıyor.
Yaşanmış hikâyeden uyarlanan film köklerini de 2005 Nisan’ında Wired dergisinde yayımlanan Joshua Davis imzalı “La Vida Robot” adlı makaleden alıyor. Senaryosunu Elissa Matsueda’nın kotardığı fimin yönetmeni de 2011 yapımı “Soul Surfer” ile tanıdığımız Sean McNamara. 1989’dan beri televizyon için çektiği aile filmleri ve dizilerle tanınan McNamara için tam dişine göre bir film. Başarılı gençleri tanıdık simalar Carlos PenaVega, José Julián, David Del Rio ve Oscar Gutierrez canlandırırken, George Lopez, Marisa Tomei, Jamie Lee Curtis, Alexa PenaVega, Alessandra Rosaldo ve Esai Morales de onlara eşlik edenler.
Meksikalıların yaşadığı bir kasaba okulundayız. Müdürün ifadesine göre tamamen unutulmuş ve geleceklerinden umudu kesilmiş öğrencilerden oluşan bir okul. Yarısı mezun olamayacak, çoğunluğunun hayatı hapishanelerde geçecek ve hiçbirinin üniversiteye gitme ihtimali bile yok. Zaten büyük çoğunluğu Amerikan vatandaşı bile değiller, nüfus kağıtları yok! Mühendis Fredi Cameron’un geçici öğretmenliğe başlar. Okuldaki kulüpler için yapılan başvuru ile hayatı değişir. Orduya katılmak için yanıp tutuşan ama kağıtları eksik olduğu için alınmayan Oscar, Amerika Birleşik Devletleri Silahlı Kuvvetleri ve NASA’nın ortaklaşa düzenlediği Geleneksel Sualtı Robot Bilimleri Yarışmasına katılma isteğiyle kulüp kurar. Geçici öğretmen Fredi’nin en az üç kişi olmaları şartı da kısa sürede gerçekleşince iş ciddiye biner. Mekanik bilgisiyle Lorenzo, teorik bilgisiyle Cristian, robotu suya indirip kaldıracak fiziki kuvvetiyle Luis ve lider Oscar’dan oluşan Robot Kulübü yarışma için kolları sıvar.
İmkansızlıkların arasında MIT başta olmak üzere önemli okullarla yarışmak üzere hiçbir bilgileri olmadan hazırlık yapan dört gencin öyküsü, bir yandan hayatlarındaki yoksulluğu da işliyor. 20 bin dolar gibi rakamların telaffuz edildiği ortamda robotlarını sadece 700 küsür dolara alternatif malzemelerle hazırlayan gençlerin başarısının öyküsü ekip çalışmasının ve azmin zaferini anlatıyor. Benzerlerinden eksiği de yok, fazlası da. Hatta bu yıl vizyona da giren “McFarland, USA” filminin neredeyse birebir kopyası. Onda yeni bir başlangıç yapmak isteyen öğretmen Meksikalı öğrencilerle atletizm yarışmasına giriyordu, bunda geçici öğretmen dört Meksikalı öğrenciyle robot yarışmasına katılıyor. Hatta okyanusu ilk kez görme heyecanı birebir kopyası...
İmkânsızın vurgusunu yaparak zorlukları anlatarak adım adım zaferine ilerleyen film, herkesin hikâyesini de işleyerek karakterlerini de tanıtarak zenginleşiyor. Oscar’ın ilişkisi ve sınır dışı edilmek için aranması, Lorenzo’nun agresif babasıyla yaşadıkları, Fredi’nin ilgi duyduğu Gwen ve heyecan arayan müdür de filmin işlediği yan öyküler olarak gerekli duygusal tonları ekliyor. McNamara hiç acele etmeden hepsine gerekli zamanı ayırıyor ve vermek istediği mesajı da tastamam veriyor. Finalde gerçek öykünün devamını da okuyacağınız için spoiler vermeyeyim ama başarı öyküsünü taçlayan gelişmeler olduğunun vurgulayayım.
İmkânsızlıklara rağmen mucizeyi gerçekleştiren dört lise öğrencisinin markalaşmış üniversitelerle girdiği rekabetten zaferle ayrılmasının öyküsünü anlatan “Spare Parts”, benzerlerinden hiçbir farkı olmasa da, vasatı aşan ve tempo sorununa düşmeyen 115 dakikalık bir umut ışığı...
Yorum Gönder