Yaz sezonunun iddialı yapımlarının yeni sezonlarına başladığı Haziran ayı, yeni diziler açısından da bereketli geçti... Her türe ve zevke yönelik tam 14 Amerikan dizisi ekran macerasına başlarken, içlerinde önemli isimlerin künyesinde olduğu iddialı yapımlar da yer aldı... Uzun zamandır beklenen ve tv eleştirmenlerinin de altını çizdiği dizilerin yanı sıra “ya tutarsa” düşüncesinin ürünü yapımlarda mevcut... Merakla beklenenlerden “The Leftovers” ve “Tyrant” ayın en iyileri olarak öne çıkarken, “Dominion”, “Halt & Catch Fire” ve “The Last Ship” beklentilerin altında kalanlardan... “Murder In The First” ve “Jennifer Falls” ise türün izleyicilerinin bir göz atması gerekenlerden... İşte bu ay başlayan 14 yeni dizi...
Dominion
2010 yapımı doğaüstü epik film “Legion”un tv uyarlaması, SyFy’ın yaz sezonu bombası… Meleklerle insanların savaşını konu alan dizinin yaratıcısı “Sons of Anarchy”nin senaristlerinden Vaun Wilmott… Filminde senaristleri Peter Schink ve Scott Stewart da yazmaya devam ediyorlar… Christopher Egan, Tom Wisdom, Roxanne McKee, Luke Allen-Gale, Shivani Ghai, Rosalind Halstead, Anthony Head ve Alan Dale’in başını çektiği oyuncu kadrosu da tanıdık simalardan oluşuyor… Gabriel’in bir araya getirdiği melekler ordusunun insanlığa karşı açtığı savaşı izlediğimiz dizi, baş melek Michael’in insanlığın yanında yer almasını anlatıyor… İki melek arasındaki savaşın figüranı insanlar arasında da malum statü savaşları ve aşk yan hikayelerden… Filminde yönetmeni Stwart’ın yönetttiği iki bölümlük özel pilot; çok yeni bir şey anlatmasa da, karakterlerini tanıtarak olay örgüsünü işletiyor… Lakin biraz fazla çenesiz, daha fazla aksiyon isteten bir temposuzlukla şimdilik gidişat beklentinin çok altında… Her numaraya açık bir konunun (üstelik işin içinde filmin yaratıcıları varken) bu kadar kötü işlenmesi dizinin ömrünü kısaltacak gibi…
Halt & Catch Fire
Her dizisiyle ekranlara ağırlığını koyan AMC’nin silikon vadisini anlatan dizisi, ilk andan itibaren reklamları ve görselleriyle heyecan yaratmıştı… Christopher Cantwell ve Christopher C. Rogers’ın yaratıcısı oldukları dizi, tam da bilgisayarların sıradan ofis malzemesinden herkesi saracak albenili cihaza dönüşmek üzere olduğu dönemde geçiyor… Bilgisayar devriminin öncesinde silikon vadisinde olan biteni üç kişilik bir ekibinden görüyoruz… Yeniyi icat etmeye uğraşan ekibin, dönemin dev şirketleriyle de baş etmek zorunda kalmaları hikayenin diğer yanı… Üç baş karakterimizin arasında geçenler de yan hikayeleri oluşturuyor… Lee Pace, Scoot McNairy, Mackenzie Davis, Kerry Bishé ve Toby Huss’un başını çektiği hayli sönük kadro, dizinin ilk eksilerinden… Dramatik işleyişi iyi görünse de, ilk bölüm öylesine izleniyor, vasatın altında can çekişiyor… Sonraki bölümlerde de pek iyi gitmiyor… Yarattığı beklentinin altında kalan dizinin ikinci sezon onayını alamaması da şaşırtıcı olmaz…
Jennifer Falls
Amerikan komedilerinin ezikleri anlatma hevesinin son uzantısı, her şeyini kaybedip annesinin yanına taşınan bir kadının yeniden ayağa kalkma macerasını anlatıyor… Komedilere tam gaz devam eden TVLand’in son komedisinin yaratıcısı “Malcolm in the Middle”dan Matthew Carlson, yıldızıysa Jaime Pressly… Kısacık saçlarıyla ışık saçan Pressly’e Missi Pyle, Ethan Suplee, Nora Kirkpatrick, Dylan Gelula ve Jessica Walter eşlik ediyor… Terfi almayı beklediği işinden öfke sorunları olduğu için atılan Jennifer Doyle, peşi sıra evini ve eşyalarını da kaybederek sıfırı tüketir… Kızıyla birlikte soluğu psikiyatr annesinin yanında alır… Kardeşinin barında çalışmaya başlar ve kalbini kırdığı arkadaşını yeniden kazanmak için harekete geçer… Düşük beklentilerin avantajıyla, gayet iyi ilk bölümle başlayan dizi sonraki bölümlerde de eğlenceli şekilde gidiyor… Yaz dizileri içinde vasatı aşan “Jennifer Falls”, komedi arayanlar için izlenebilir seçenek konumunda…
Murder In The First
TNT’nin yaz polisiyesi atağında tv dünyasının önemli isimlerinden birinin imzası var… 1968’den bu yana sektörün içinde yer alan, “L.A. Law” ve “NYPD Blue”nun yaratıcısı polisiye ve hukuk dizilerinin üstadı Steven Bochco ve Eric Lodal’ın yaratıcısı oldukları dizi, San Fransisco’da geçiyor… Taye Diggs ve Kathleen Robertson’un başını çektiği oyuncu kadrosu da Richard Schiff, Ian Anthony Dale, Raphael Sbarge, Bess Rous, Mimi Kirkland, Tom Felton ve Steven Weber’den oluşuyor… San Francisco cinayet masası dedektifleri Terry ve Hildy’nin üzerinde çalıştıkları iki davanın bağlantılı olduğunu keşfetmeleriyle iki cinayetin de bir bilgisayar dâhisiyle ilgili olması dizinin konusunu oluşturuyor… 10 bölümden oluşacak ilk sezon, davayı da sezon finalinde çözecek polisiyelerden… Her bölümde ayrı bir olayı çözüme kavuşturan dizilerin aksine, tek bir olayın dizi boyunca çözülmeye çalışılması son dönemde tercih edilir hale geldi… Bu sayede karakterleri de ete kemiğe büründererek dramayı kuvvetlendiren bu yöntemde diziyi izlenir kılıyor… Terry eşinin ölümünü bekleyen sarsılmış bir adam, Hildy çocuğuyla birlikte yaşayan kurnaz ve yırtık bir kadın… Olayını iyi kurup, karakterlerini de çabucak tanıtıp sevdirebilen ilk bölüm gayet iyi başladığını gösterdi… Yan öyküler iyi gitse de, ana olayın çok ilgi çekmeyecek basitlikte olması en önemli eksikleri… Birkaç bölüm sonra daha net karar vermek mümkün ama şimdilik işleyiş vasatı aşamıyor…
Mystery Girls
Bize pek uymayan klasik Amerikan kültürüne hitap eden ABC Family’nin ya tutarsa komedisi, iki eski yıldızının yeniden parlamasını ümit ediyor… Doksanların popüler gençlik dizisi “Beverly Hills, 90210”un iki yıldızı Tori Spelling ve Jennie Garth’ın yıllar sonra buluşmasına sahne olan dizinin yaratıcıları Shepard Boucher ve Spelling… Konu da yine benzer bir buluşmaya odaklı… Doksanlarda oynadıkları dizide dedektif rolüyle yaşadıkları popülerliği kaybetmiş eskinin iki yıldızına odaklanıyoruz... Charlie artık sıradan bir kadın ve ev hanımı... Holly ise dünyaya dönememiş, o günlerde kalmış... Bir fanatikleri sayesinde yeniden bir araya gelip, rollerini gerçeğe dönüştürürler ve dedektifliğe başlarlar... İki pili bitmiş oyuncuyla komedi yaratma çabasının nelere kadir olduğunu gösteren ilk bölüm o kadar kötü ki, en fazla beş dakika dayanabiliyor insan... Sezonla kalmaz yılın da en kötülerinden...
Power
Starz’ın sokakları anlatmaya soyunan dizisi, yapımcılarının arasında 50 Cent’in yer almasıyla öne çıkıp konuşulanlardan... Bir kaç dizinin yazar kadrosunda pişen prodüktör Courtney Kemp Agboh’un yaratıcısı olduğu dizi, daha ikinci bölümü yayınlanmadan yeni sezon onayı alarak bize söyleyecek bir şey bırakmadı... Omari Hardwick, Lela Loren, Naturi Naughton, Joseph Sikora, Andy Bean, Adam Huss, Kathrine Narducci, Sinqua Walls, Luis Antonio Ramos, Greg Serano ve Lucy Walters’dan oluşan oyuncu kadrosuyla New York’tayız... James St. Patrick’in hayatına odaklanıyoruz... Adım adım büyüyen kahramanımız, bir yandan uyuşturucu dağıtım ağını yönetiyor, diğer yandan yeni açtığı gece kulübüyle mutlu... Artık sadece kulüple ilgilenip, yasal ve sorunsuz bir hayata devam etme kararı da dizimizin konusu... Güçler dengesinin nasıl değişeceği, uyuşturucu tacirlerini yakalama operasyonundaki yeri derken bu yasallaşma isteğinin sonuçları kimleri etkileyecek göreceğiz... Hayli vasat ilk bölümle çok iyi başlamayan dizinin gidişatı da şimdilik aynı, izleyecek hiç bir şey bulamayanlar için bile zor... Çok tutuk, bildik ve sıkıcı...
Reckless
Ayın mevsime en uygun dizisi CBS’den geldi... 1997 yapımı aynı adlı İngiliz işinin Amerikan uyarlaması “City of Angels”ın senaristi ve “What About Brian”ın yaratıcısı Dana Stevens imzalı... Bolca diziden aşina olduğumuz simalardan oluşan oyuncu kadrosunda Cam Gigandet, Anna Wood, Shawn Hatosy, Georgina Haig, Adam Rodríguez, Michael Gladis, Kim Wayans ve Gregory Harrison yer alıyor... Hukuk dramasının bolca cinsellik sosuna batırılmış hali olan dizi, her bölüm bir dayı çözerken bir de ana davasının çözümüne doğru giderek ilerliyor... Charleston’dayız... Bir avukat ile bir savcıyı tanıyoruz önce... Yakışıklı savcı yardımcımız aldığı teklifi kabul edip şehrin avukatlığına geçiş yapıyor... Güzel avukatımızsa davayı çözerken ortaya çıkan kirli çamaşırlardan bir seks skandalı bulunca şehre davayı açıyor... Polis departmanında ortaya çıkan ve olaya dönüşecek seks skandalının tarafı olan ikili arasındaki çekim de kıvılcımlar saçıyor... Catherine Hardwicke’nin yönettiği pilot bölüm o kadar iyi ki, 13 bölümden oluşacak ilk sezon hakkında net bir fikir edinmenizi sağlıyor... Oyuncu kadrosu ve ikilinin arasındaki kimyanın uyumu bu kadar kıvamında olunca, tam bir yaz aşkı vaadediyor “Reckless”... Yaz boyu yaşanacak ve mevsim bitince unutulacak...
The Last Ship
Son dönemde iyice artan post-apokaliptik dramalarının şimdilik sonuncusu, aynı adlı romana dayanıyor... William Brinkley‘in 1988’de yayımlanan romanının uyarlamasını üstlenenler “Without a Trace”in yaratıcısı Hank Steinberg ve “The Closer”ın yazar kadrosundan Steve Kane... Michael Bay’in yapımcılığında bir araya gelen oyuncu kadrosunda da Eric Dane, Rhona Mitra, Adam Baldwin, Tracy Middendorf, Jocko Sims, Charles Parnell, Christina Elmore, Michaela McManus, Sam Spruell, Travis Van Winkle ve Marissa Neitling yer alıyor... Amerika donanmasına ait bir gemi eğitime çıkıyor ve bu süreçte iletişim kanallarını kapatıyor... Açtıklarında kıyametin geldiğini görüyorlar... Ölümcül bir virüs dünyanın sonunu getirmiş, ülkeler ve sınırlar kaybolmuş, büyük bir kaos ortamının tam ortasında kalan geminin karaya çıkması da son derece tehlikeli artık... Dünya nüfusunun % 80’inin öldüğü ortamda aranan umut da gemide... Bir yandan sağlıklı kalmaya çalışıp, diğer yandan da tedaviyi bulup insanlığı kurtarmak zorundalar... Tipik bir Bay yapımı olarak gereğinden fazla gösterişli ve abartılı olan dizi, TNT ekranlarına da pek yakışmıyor... Vasat ilk bölümle başlayan dizi, bildik konusu ve tipik amerikan gösterişine rağmen sıkılmadan izlenebiliyor...
The Leftovers
Tom Perrotta’nın aynı adlı romanından uyarlanan dizi, HBO’nun yaz bombası olmasını yaratıcısının Lost’tan Damon Lindelof olmasına borçlu… Perrotta’nın iki romanı sinemaya uyarlanmış, Alexander Payne’in “Election” ve Todd Field’in “Little Children”ı beğenilmişti… İşin içinde iki yaratıcısı isim olunca yine farklı bir konu bizi bekliyor… Üstelik oyuncu kadrosu da gayet iyi… Justin Theroux, Amy Brenneman, Carrie Coon, Christopher Eccleston, Liv Tyler, Ann Dowd, Amanda Warren, Michael Gaston, Margaret Qualley, Charlie Carver, Max Carver, Chris Zylka ve Emily Meade’in oluşturduğu çekirdek kadrodan ilk bölümde parlayan isim Qualley, Andie MacDowell’ın kızı… Bir tür post-apokaliptik hikaye izliyoruz… İnsanların bir anda kaybolmasıyla herkes şaşkın… “Ani Dönüş” adı verilen bu ortadan kaybolma dünya nüfusunu da azaltmış, milyonlarca insan artık yok… Bu yok oluşun etkileriyle yaşamak zorunda olanlar da dizinin konusunu oluşturuyor… Bir banliyödeyiz… Her çeşit insan mevcut, adeta yok yok… Kendini peygamber ilan eden bir adam, beyazlar içinde dolaşan pasaklı ve sürekli sigara içenlerden oluşan bir tarikat… Merkez karakterimiz şerif Garvey, dağılmış ailesini toparlamanın dışında kasabayı da toparlamaya uğraş veriyor… Kızı başına buyruk, oğlu peygamberin müridi olmuş, karısı tarikata katılmış… Kasabadan kaybolan insan sayısı da yüz civarında… Bolca yan karakterle, çok dağınık bir ilk bölümle başlayan dizi özellikle şahane atmosferi ve ağır karamsar havasıyla çok iyi görünüyor… 10 bölümden oluşacak ilk sezonun gidişatı şimdilik çok iyi, sizi bilmem ama benim beklentilerimi aştı…
Tyrant
FX’in kurgusal bir arap ülkesindeki politikaya bakışı, “Homeland”in yaratıcısı Gideon Raff’ın Amerikan televizyonlarındaki ikinci denemesi... Özellikle tv yazarlarının üzerinde çok durduğu dizinin oyuncu kadrosu Adam Rayner, Jennifer Finnigan, Ashraf Barhom, Fares Fares, Moran Atias, Noah Silver, Anne Winters, Salim Daw, Mehdi Dehbi, Alice Krige ve Justin Kirk’den oluşuyor... Barry ile tanışıyoruz... Los Angeles’ta yaşayan, evli iki çocuklu bir doktor... Yeğeninin düğünü için yirmi yıl sonra ülkesi Baladi’ye ailesiyle gidiyor... Amerika’da kendine yaşam kurup asimile olmuş Barry’nin, Bassam Al Fayeed olduğunu öğreniyoruz... Diktatörün oğlu olarak, yeniden geçmişin gölgesine hapsolması ve geri dönmek istedikçe kendini iyice politikanın içinde bulması dizinin konusunu oluşturuyor... Son dört “Harry Potter” filminin yönetmeni David Yates’in senaryoya da katkı sağlayarak imza attığı pilot bölüm, yaz sezonu için fazla iyi olarak öne çıkıyor... İyi gerilimi ve öyküsü olan ilk bölüm, üzerinde neden bu kadar durulduğunu da gösteriyor... İyi başlamakla kalmayıp, devamını da şimdilik iyi getiren dizinin ikinci sezon onayını alması sürpriz olmaz...
Young & Hungry
ABC Family’nin San Franciscolu bir yemek bloggerının yaşamından esinlenen komedisi, genç bir aşçının maceralarını anlatıyor... David Holden’ın yaratıcısı olduğu dizinin oyuncu kadrosu da Emily Osment, Jonathan Sadowski, Rex Lee, Aimee Carrero ve Kym Whitley’den oluşuyor... Azimli aşçı kızımız Gabi, zengin bir adamın yanında işe başlamak için başvuruyor... Durum umutsuz, rakipler arasında ünlü bir şef bile varken işi kapmasıyla olaylar gelişiyor... Zengin girişimci Josh için her şey yolunda ama yardımcısı Elliot’un aklı ünlü şefte... Gabi’nin kendi ispat etme çabasının nelere kadir olduğu da komediyi tetikliyor... Hannah Montana’nın yıldızı Osment’in enerjisiyle nereye kadar sürükler bilinmez ama hayranları dışında kimseyi memnun edecek gibi görünmüyor... Çok farklı konusu olmasa da en azından izlenebilir bir dizi, kanalın diğer dizilerine göre çok daha iyi...
Almost Royal
BBC America’nın ilk orijinal komedisi, iki genç İngiliz aristokratın Amerika seyahatlerini yarı reality tarzıyla işliyor... “Friday Night with Jonathan Ross”tan Seamus Murphy-Mitchell ve “Ross Kemp on Gangs”ten Clive Tulloh’un prodüktörlüğünde, Chris Faith ve Marcus Liversedge yönetmenliğinde çekilen dizinin oyuncuları da Ed Gamble ve Amy Hoggart... Kraliyet soyundan gelen Georgie ve Popy Carlton’ın resmi olmayan gezileri kamera eşliğinde kayda alınıyor... Her bölümde bir yeri gezen ikilinin lüks yaşamlarının dışında farklı ülke ve kültürde yaşayacakları farklı deneyimler dizinin konusunu oluşturuyor...
Chasing Life
ABC Family’nin Meksika pembe dizisi “Terminales” uyarlaması yenisi, “The Big C”yi andırmasıyla dikkat çekiyor... Uyarlamayı kotaranlar Susanna Fogel ve Joni Lefkowitz... Oyuncu kadrosu da Italia Ricci, Mary Page Keller, Richard Brancatisano, Haley Ramm, Aisha Dee, Abhi Sinha ve Vondie Curtis-Hall’dan oluşuyor... Daha başlamadan aldığı ek siparişle ilk sezonunu 20 bölüme uzatan dizi, çiçeği burnunda muhabir April Carver’ın hayatına odaklanıyor... Annesi, kız kardeşi, büyükannesi ve sevgilisiyle sıradan bir hayat yaşarken kanser olduğunu öğrenmesi, her şeyi değiştiriyor...
Taxi Brooklyn
Luc Besson’un ekmeğini yiye yiye bitiremediği Taxi serisinin son uyarlaması Fransız ortaklığı, NBC’de yeni başlasa da Belçika ve Fransa’da 12 bölümlük ilk sezonunu bitirip 14 bölümlük ikinci sezon onayını aldı bile... Uyarlamadan sorumlu üçlü hayli tanıdık: “Las Vegas” dizisinin yaratıcısı ve “The Fast and the Furious” serisini başlatan senaristlerden biri olan Gary Scott Thompson, “Legend of the Seeker”dan Stephen Tolkin ve Jean Reno’lu “Jo”nun yaratıcısı Franck Ollivier... Chyler Leigh, Jacky Ido, Ally Walker, Jennifer Esposito, José Zúñiga, Bill Heck, James Colby ve Raul Casso’dan oluşan kadrosu da tanıdık simalardan oluşuyor... Konusunu da zaten ezberledik... Babasının katilinin peşindeki Dedektif Caitlyn ile becerikli taksi şöförü Leo Romba’nın yolları kesişince, suçluların peşinde komedi soslu macera başlıyor...
Yorum Gönder