Yaklaşık 30 yıldır deneylerle bilimsel kanıtların arandığı telepatinin varlığı, artık parapsikolojinin sonunun gelmesi tehlikesiyle karşı karşıya… Bunca yıldır yapılan deneyler bir süredir yenileniyor ve bilim dalını koruma peşindeki uzmanlar kurtuluş yolu arıyor… Telepatinin varlığını kanıtlamak için en çok önemsenen deney ise “Ganzfeld Uyarımı”… 1973 yılından beri psi testlerinde uygulanan deneyde, deneklerin duyulardışı bir algılamaya sahip olup olmadığı test ediliyor. Deneklerin beş duyu organından gelen uyarıların minimum düzeye indirilmesinin, duyular dışı bir algılamaya açık hale geleceği düşünülerek buna uygun bir ortam hazırlanıyor… Ortamı yaratmak için çeşitli kabinlerde yaratılmış ve bunlar yardımıyla paranormal algılamaların tetiklenmesi amaçlanıyor…
Yaklaşık 40 dakikalık deneyde, duyumsal yalıtılmadaki deneğe verilen dört imajın zihninde hangi görüntüyü uyandırdığı araştırılıyor… Kimi zaman doğru sonuçlar verdiği söylenen deneyin çoğunlukla şans faktörüne bağlı olmasıysa, bilimsel kanıt olarak sayılmamasındaki nedenlerden biri… İşte bu paranormal olayları tetikleme deneyi, 2013 yapımı Amerikan bağımsızı filmimizin sadece adı değil aynı zamanda konusu…
Amerikan yeni dalga korku filmi akımından bir örnek olarak tanımlanan “The Ganzfeld Experiment”, üç kişilik bir senaryo ekibince kotarılmış… Adlarını daha önce duymadığımız ve haklarında herhangi bir bilgi de bulunmayan Theodore Gildred III ve Caroline Riley için ilk film özelliği taşımakta… Üçüncü ismimiz aynı zamanda filmin yönetmen koltuğunda oturan Michael Oblowitz… Artık alışık olduğumuz filmin gerektirdiği her görevi üstlenen isimlerden biri olan Güney Afrika doğumlu Oblowitz, 1979’da “Minus Zero” ilk uzun metrajında gerilimle başlamış… Dökümanterler, kısalar ve tv filmleriyle 15 filmlik filmografisinden 1997 yapımı “This World, Then the Fireworks”, “Bu Dünya ve Ötesi” adıyla bizde de gösterime çıkmış… Yönetmenin en tanınmış işleriyse korsan piyasa ve başrol oyuncuları sayesinde yayılan iki filmi… Oblowitz’i, Steven Seagal’li “The Foreigner” ve Val Kilmer’lı “The Traveler” ile hatırlamak mümkün… Dört gençten oluşan oyuncu kadrosundaysa tanıdık simalar yer alıyor… “The Event” ile keşfettiğimiz güzellik Taylor Cole, “The O.C.”den Ryan Donowho, “The Silent Thief” ile adını duyuran Toby Hemingway ve Demi Moore & Bruce Willis çiftinin kızları Rumer Willis… Anlayacağınız, künyemiz filmi izlemek için geçerli sebeplerden değil…
Parapsikolojiye ilgi duyan izleyici için farklı bir seyirlik olan “Ganzfeld Deneyi”, dört gencin hafta sonunda eski bir evde buluşup deneyi gerçekleştirmelerini anlatıyor… Beckett, ailesinin eski evinde ekipmanları kurup, deneyde yazının girişinde bahsettiklerimi gerçekleştiriyor… Birkaç farkla gerçeğe hayli yakın bir ortam yaratılmış… Yalıtım için kullanılan oda ve aksesuarlar gayet iyi ama, sonuçların gözlemlendiği odadaki ekipmanlar ile ortam pek akla yatmıyor… Deneyin başlamasıyla gördüğümüz manzara gerçekçilikten yiyerek bir sıfır geride başlıyor… Sonrasıysa daha beter… Çok kötü bir kurguyla başlayan yanlış seçimler, kızlarımızın gereksiz çıplaklıkları, aynı gereksizlikteki uyuşturucu alemiyle bambaşka bir yere gidiyor film… Oblowitz, deneyle ortaya çıkan ve iki karakteri birbirine bağlayan geçmişte işlenen bir cinayeti işlemeye heves ediyorsa da yine kötü seçimlerle odaklanamıyor… Cinayet ile filme bir karakter daha eklemiş oluyor ama yaratılmak istenen atmosferi daha çok baltalıyor bu durum… Filmi yarıladığımızdaysa görünen sadece deneyin çıkış noktası olarak kaldığı… Oysa deney yardımıyla ortaya çıkan görüntülerin, paranormal bir gerilim yaratması lazım ve bunun için her şey de hazır… Bu seçimi kullanmayan Oblowitz, filmin sonunu olabilecek en abuk sabuk şekilde bitirip, bir de üzerine ikinci bir finalle büsbütün saçmalamayı seçmiş…
İzole bir mekanda dört karakterini bir deneye sokan “The Ganzfeld Experiment”, bir türlü yaratamadığı atmosferi, kötü kurgusu ve vasat oyunculuklarıyla yakaladığı fırsatı kaçıran içi boş ve gereksiz bir seyirlik…
Yorum Gönder