Barış Meydanında gerçekleştirilen şenlikte yüzlerce uçurtma Mersin semalarına salındı.
Şenlik esnasında basın açıklamasını çocuklar yaptı. Geleceklerinin Nükleer Santraller nedeniyle karartılmamasını isteyen çocuklar, seslerini daha çok duyurmak için Mersin’de yaşayan herkesten 30 Haziran tarihine kadar saat 21.00’da bir dakikalığına ışıklarını yakıp söndürmesini istedi.
Nükleer Santrallerin zararlarını anlatmak ve kamuoyu oluşturmak amacıyla çeşitli etkinliklere imza atan NKP, bu yıl ilk defa uçurtma şenliği düzenledi. NKP üyeleri Barış Meydanında düzenlediği uçurtma şenliğinde yüzlerce uçurtma dağıttı. Platformun dönem sözcüsü Sabahat Aslan, Nükleerin zararlarını çocuk diliylede anlatmak istediklerini belirtti. Uçurtma şenliğinin başlamasının ardından çocuklar bir araya geldi ve ‘nükleere inat yaşasın hayat’, ‘Türkiye’de Nükleer Santral istemiyoruz’, şeklinde slogan attılar. Çoçuklar arasından 13 yaşındaki Arda Deniz Yıldırım ve 12 yaşındaki Gözde Şahin, kendi hazırladıkları basın metnini okudular. Yıldırım ve Şahin neden Nükleer Santral istemediklerini anlattılar. Basın açıklamasında ilk olark söz alan Arda Deniz Yıldırım, gök yüzüyle buluşan her bir uçurtmanın doğayı sahiplenen nükleere karşı bir insan demek olduğunu söyledi. Yıldırım, “Gökyüzünün sahibi biz çocuklardır. Gelecekte özgürce uçurtmalarımızı uçurabilelim diyeburadayız. Ayrıca sizi, sesimizi bu uçurtmalar kadar yükseğe çıkabilmesi için bu günden başlayarak her akşam saat 21.00’da geleceğimizi nükleer enerji ile karartmak isteyenlere karşı olmaya davet ediyorum. 30 Haziran tarihine kadar her akşam saat 21.00’da ışıklarımızı bir dakika boyunca yakıp söndürelim. ” dedi.
‘Nefes almak biz çocuklarında hakkı’
NKP’nin sözcülüğünü yapan 12 yaşındaki Gözde Şahin ise hiçbir şeyin insan hayatından daha değerli olmadığını vurguladı. Nükleer Santrallerin kısa ömürlü olduğunu, uzun vadede ürettiği elektrik enerjisinin pahalı olacağını ifade eden Şahin, “Nükleeer Santral burnumuzun dibine kadar geldi ve ben, bazı insanların rahatlığına anlam veremiyorum” diye konuştu. “Ölümle burun buruna olmak yeterince korkutucu değilmi?” sorusunuda soran Şahin, Çernobil Nükleer Satral kazasından örnek verdi. Şahin, “ Oradakiler gibi ne bana, nede çevreme zarar gelmesini, sakat kalmasına yada ölmesini istemiyorum. Yediğimiz, içtiğimiz herşeyde kansorejen madde olmasınıda sitemiyorum. Eğer Türkiye’de yaşıyorsak rahat bir nefes almak biz çocuklarında hakkı. Ben attığım hiçbir adımda tedirginlik hissetmek istemiyorum” şeklinde konuştu.
Yaşları 8 ile 13 yaşındaki çocuklar, yaptıkları basın açıklamasının ardından uçurtmalarını sahibi oldukları gökyüzünde dolaştırmaya devam ettiler.
Yorum Gönder