♫ ♪♫ ♪•♫♪ 2006'dan bu yana Film, Dizi, Müzik ve Kitaplar üzerine Yazılar Diyarı... ♫ ♪♫ ♪ ♫ ♪♫

Haile : Bu Musibet Bitmeli


Yerli korku filmleri söz konusu olduğunda bitmek tükenmek bir damar olduğunu fark etmemek mümkün değil. Yıllardır her yaz nereden olduğu bilinmez, bir şekilde varlığından bile haberdar olmadığımız isimlerle dolu filmler fışkırıp geliyor. Nicelikte bol olsa da nitelikte yokları oynayan yerli korku sinemamız buna rağmen gişede belli bir ortalamayı tutturarak tüketiliyor bir yandan. Üretim varsa tüketim de var. Ya da tam tersi… İkibinli yılların ikinci yarısında yükselişe geçen türün artık ustalaşmış isimleri de var. Alper Mestçi bunlardan biri... Musallat ve Siccin serileriyle bildiğimiz Mestçi’nin Haziran’da gösterime giren filmi “Haile: Bir Aile Kâbusu” Amazon Prime’da yerini alınca merakla izlemeye koyuldum. En son ne zaman yerli korku örneği izlediğimi hatırlamıyorum. En az beş senesi vardır. Son bıraktığımda cinler ve büyülerle inanç meselesinin eşelendiğini görmüştüm. Bakalım aradan geçen yıllarda tür nereye gelmiş, ilerleyebilmiş mi sorusuna cevap aramak üzere izledim filmi.

Dile kolay, Mestçi’nin on üçüncü korku filmi “Haile”. Altı hafta vizyonda kalmış ve 128.234 izleyici çekmiş salona. İkinci filmi de çekilmiş ve “Haile 2: Var mı, Yok mu?!” adıyla 8 Aralık’ta vizyona girmeye hazırlanıyor. Bunca ilginin arkasındaki beklentileri tahmin etmek, bilmek zor. Lakin görüldüğü gibi üretim devam ediyor ve edecek. Senaryo da Mestçi’ye ait. Oyuncu kadrosunda elbette yıldızlar yok. Zaten toplasak beş kişiyle ufacık bir alanda çekilmiş. İpek Arkan, Ömer Gecü, Seyran Aksoy ve Hülya Diken başı çeken isimler. 

2023 yapımı bir yerli korku filmi izlemek için play tuşuna basmak kolay. Sonuna kadar izlemek yine zor mu? Değil diyebiliriz. En azından sıkılmadan izlenebilir bir film var karşımızda. Peki niye onca korku/gerilim filmi varken niye bunu seçelim diye düşündüğümüzde verilecek olumlu cevap çok yok maalesef. Bilmeyenler için resmi özeti hatırlatmak bile yeterli aslında. “Kemal, âşık olduğu kadının kendisiyle değil de abisi ile evlendirilmesinden sonra bütün bir köyün sonunu getirecek olaylar silsilesinin başlamasına yol açar. Lanetli bir büyünün 25 yıl sonra tekrar ortaya çıkması ve vaat edilen kefaretini talep etmesiyle kötülük yeniden baş gösterir. Kendisini tüm bu olayların merkezinde bulan Damla, Haile-i Vaka olarak kayıtlara geçecek bu olayların baş gösterdiği Baras köyüne gider ve geçmişiyle yüzleşir.”

Onca filmden sonra hâlâ adaklar, büyüler havada uçuşuyor. Başka konu yok galiba. Makyajlı yüzler, oyuk gözler, gaipten sesler, rüyalar. Tedirgin etmek üzere kurulmuş atmosfere eklemlenen üç/dört jumpscare ile bağlanıyor her şey. Konu zaten bildik. Neler olacağı da aşırı tahmin edilebilir halde. Haneye yazılan artılar da yok değil. Eli yüzü düzgün bir film. Konusu mantıklı, senaryo uçmuyor. Ütopik, abuk sabuk işlere girişmiyor. Türün tüm gereklerini formüle etmiş. Meramını da gayet düzgün, sarkmadan anlatmış. Sıkılmadan izlenebilir yani. Haneye yazılan eksilere gelince liste kabarık aslında. Diyaloglar çok sorunlu. Yazı cümleleri seslendiriyor gibi. İnsanlar gündelik hayatta böyle konuşmaz denebilecek çok cümle var. Yarısından fazlası seyirci için kurulmuş bu cümlelerin. Düpedüz seyirci için yazıldığının bu kadar belli olması da filme ve inandırıcılığa zarar veriyor. Oyunculuklar elbette iyi değil ama en azından sırıtmıyorlar ya da filmden soğutmuyorlar izleyeni. Zaten o sayede sonuna kadar izleyebiliyoruz. 

2006 yapımı Hasan Karacadağ filmi “Dabbe”yi ilk kabul edersek aradan 17 sene geçmiş. Bu geçen senelerde elbirliği ile yaratılan musibet hemen hemen hiç değişmeden tekrar karşımıza geliyor diye özetleyebiliriz yerli korku/gerilim sineması. Aynı konular etrafında döne dolaşa çekilen filmler aynısının laciverti kıvamında. Sürekli “buralar tekin değil” diyen karakterlerle dolu türün Haile’de “bu musibet bitmeli” diyen ana karakteri biraz daha ciddiye alıp gereğini yapması lazım. Zira 17 senenin yeterince uzun süre olduğu aşikar. Türü yenilemek, ilerletmek için atılacak adımlara fazlasıyla ihtiyaç var. Atılmazsa o play tuşuna basacak kimse kalmayacak.

Share this:

Yorum Gönder

 
Designed by OddThemes & Distributed by Free Blogger Template