♫ ♪♫ ♪•♫♪ 2006'dan bu yana Film, Dizi, Müzik ve Kitaplar üzerine Yazılar Diyarı... ♫ ♪♫ ♪ ♫ ♪♫

Deep Fear: Devam Etme Cesareti


Sinema dünyasının köpekbalıklarıyla muhasebesi bitmek bilmiyor. Teknolojinin her bütçeye ulaşılabilir olmasıyla daha da artıyor. Her yıl en az bir örneğini gördüğümüz köpekbalıklı deniz gerilimlerinin şimdilik sonuncusu “Deep Fear” malum ortamlarda yerini aldı. Normalde kimsenin dikkatini çekmeyip altyazısı bile çevrilmeyecekken oyuncu kadrosu dolayısıyla fazladan merak uyandırmasıyla gündemde.

2023 yapımı İngiliz filmi her şeyin standart olduğu örneklerden. Ana hedefin ev sineması izleyicisi olduğu, afişi ve fragmanıyla çekilen izleyicinin oynat tuşuna basması için üretilmiş. Dikkatli izleyiciler için 84 dakikalık süresiyle demek ki sündürülmüş bir şey yok yargısı verme avantajına da sahip. Senaryoyu kotaranlar Robert Capelli Jr. ve Sophia Eptamenitis olmuş. Oyunculuk ve yönetmenlik derken üretmeye devam eden Capelli Jr. vasatı aşmak için bildik sularda yüzmüş. Epeydir sesi soluğu çıkmayan Eptamenitis içinse setlere dönüş fırsatı olmuş. Yönetmen koltuğunda oturan ismi de epeydir görmüyorduk. Video klip yönetmenliğinden geçiş yaparak 2002’de “Long Time Dead” ile iyi başlangıç yapan Marcus Adams, üç yıl sonra “Octane” ile kliplere geri dönsen daha iyi mesajını almıştı. Hakkım üçtür mü dedi bilinmez 2005’te “The Marksman”i video pazarı için çekip kliplere geri dönmüştü. On sekiz yıl sonra bir uzun metraj için yeniden motor demiş. Yeni bir sayfa açmak istediğini kimse düşünmüyor tabi. Çekmiş geçmiştir en hafif tabiriyle. Oyuncu kadrosunda filmin bu kadar ilgi çekmesini sağlayan bir oyuncu bulunuyor. Onun dışında yeni isimler. Gossip Girl’ün Chuck’ı olarak hafızalara kazınan Ed Westwick’in varlığı dizi sonrası kötü giden kariyerine rağmen ilgi çekmeye devam ediyor. Adeta vücuduyla var olan, konuşulan Mãdãlina Ghenea, İspanyol dizilerin ödüllü oyuncularından Macarena Gómez, huzur kaçıran yan rollerin adamı Stany Coppet ve üç yıl önce momo olarak izlediğimiz Ibrahima Gueye de kadroyu tamamlayan isimler.

En baştan belirteyim, Deep Fear bir köpekbalığı gerilimi değil. Afişi aksiyon ve gerilimi vaat etse de öyle bir durum yok. Hem köpekbalığı çok görünmüyor hem de doyurucu ısırma, kan, vahşet sahneleri yok. Buna yeltenmiyor da zaten. Evet bir aksiyon kırıntısı var ama yarattığı beklentinin aksine bir dram filmi aslında. Konu öyle başlamayabilir ama dram olarak bitiyor. İmdb’de aldığı düşük notun, kötü yorumların sebebi de bu durum. 

Karayipler’deyiz. Erkek arkadaşı Jackson ile Grenada’da buluşmak üzere tek başına yolculuğa çıkan, işinin ehli bir yatçı Naomi ile tanışıyoruz. Geçmişinde denizde geçen bir travma olduğunu da cebe koyarak ilerliyoruz. Elbette bu tek başına yolculuk olağan ilerlemiyor. Batan gemiden kurtulanlara yardım eli uzattığı işler değişiyor. Uyuşturucu kaçakçısı olduğu anlaşılan üç kişinin silah zoruyla enkaza inip malları çıkarma isteğine uymasıyla olaylar gelişiyor. Fırtına, köpekbalıkları derken kilolarca kokaini çıkarma macerası sürerken, kıyıda Jackson’un iletişim kurma çabalarını da izliyoruz.

Deep Fear, ana karakteri Naomi’ye sık sık yaşadığı travmayı hatırlatarak devam etmesi gerektiğini salık veriyor. Kaçakçılar, kıyıdaki sevgili, köpekbalıkları hiç önem taşımıyor. Mevzu ne yaşanırsa yaşansın hayatta kalma azmini korumak. Zorlukla baş etmek, karşı koymak, direnmek, vazgeçmemek… Bunu derli toplu anlatıyor anlatmasına ama daha önce izlemediğimiz bir şey değil. Benzerlerini çokça izledik. Onlardan ayrılan bir özelliği de yok, yeniliği de. Oyunculuklar kötü, hikâye vasat, işleyiş klişe. O zaman geriye ne kalıyor? Hiç. “Deep Fear” afişinden kopup gelen saldırı ve kan isteyen izleyicisine korkularınla yüzleş mesajı vermek isterken sıkıntıdan patlatıp kaçıran örneklerden. Devam etme cesaretiniz yoksa hiç dalmasanız daha iyi.

Share this:

Yorum Gönder

 
Designed by OddThemes & Distributed by Free Blogger Template