Futbolculuk zordur. Futbol acımasızdır. Her şeyini verir, geceni gündüzüne katarak tamamen ona odaklı yaşarsın ama başarı olasılığı düşüktür. Başarı geldiğinde sürdürebilmek de ayrı zordur. Dün yoktur zira futbolda. Performans üzerinden değerlendirilirsin. O günün performansı üzerinden. Bu ve bunun gibi zorluklar yüzünden pek çok futbolcu adayı henüz okul sıralarındayken başka yöne gitmek üzere ayrılır ve belki de bir yıldız söner. Erkeklerin oynadığı ve maddi manevi kazandığı spor olarak görülen futbolda bu zorlukların kat kat daha fazlası kadınlarda yaşanıyor. Kadın futbolu günden güne gelişse de halen erkeklerin çok gerisinde. İzleyicisi az, gelirler düşük ve kadınlar için halen profesyonel olmak yaşamı kolaylaştırmıyor. Daha söylenebilecek çok şey var ama bir noktadan başlanmalı tartışılmalı derken İsveç yapımı bir film çıktı karşımıza. 2023 yapımı “Forever” futbolcu olma hayalleri kuran bir kızı odağına alıyor.
Forever künyesinde birçok ilki barındıran bir film. Kadın futboluna pencere açma niyetinde olan filmin senaryosunu Jessika Jankert kotarırken yönetmen koltuğundaysa Anders Hazelius oturuyor. Gençlere hitap eden yapımların senarist kadrosunda pişen Jankert için ilk ciddi sınav. Ödüllü kısa filmleriyle dikkat çeken ama tv yapımlarından öteye geçemeyen Hazelius için de ilk uluslararası deneyim. Oyuncu kadrosunda gerçek futbolcular yer alıyor. Başrolü üstlenen ikili takım arkadaşı. Bk Hacken forması giyiyorlar. 16 yaşındaki iki oyuncudan Mila rolünde izlediğimiz Flutra Cela İsveç futbolunun yükselen değerlerinden biri olarak gösteriliyor. Devam eden sezonda 17 maçta 11 gol ve 8 asiste imza atmış durumda. Kia’yı oynayan Judith Sigfridsson da 31 maçta 5 gollük bir istatistiğe sahip. İkilinin üzerinden akan filmde tahmin edilebileceği gibi ileride sıklıkla görebileceğimiz yeni isimler yer alıyor. Kadronun tecrübeli ismi olma görevini de iki sezonu deviren suç draması “Bäckström” ile tanınan Agnes Lindström Bolmgren üstlenmiş.
Adını Mila ve Kia’nın dostluklarından alan “Forever” okul sıralarına götürüyor izleyicisini. Zıt kutupların arkadaşlığını izliyoruz. Kia daha olgun, daha sorunsuz bir genç kız. Futbol oynamayı seviyor, ailesi her maçını izlemeye geliyor, takımın kaptanı ama geleceğini henüz şekillendirmemiş. En azından bütün hayatı futbol değil. Mila için ise durum tam zıttı. Göçmen ailenin tek kızı… Babasının ölümü sonrası tüm yük annenin üzerinde, kıt kanaat geçiniyorlar. Bir destek olmadan tek başına mücadele etmeye çalışan Mila hayatını futbola adamış. Derslerinde de başarısız olduğu için kaybetmeye mahkum görünüyor. Kurtuluşu da futbolda arıyor. Gerçek bir futbol aşığı ama öfkeli ve paylaşmayı sevmeyen bir futbolcu… Pas vermeden tek başına oynayan kızımızın hayatı takımın yeni hocasıyla değişiyor. İkilinin tam bir eşik olan mezuniyet yılını, değişimler ve seçimler odağında anlatan bir film forever.
İlk uluslararası deneyimlerine soyunan ekip için her şeyin olumlu gittiği bir film forever. Mila’ya odaklanan senaryo gayet başarılı. Bir yandan ona özel ama herkesin hikâyesi olabilir bu. İlk oyunculuk deneyimindeki Flutra Cela o kadar doğal ki sanki kendisini oynuyor. Ona eşlik eden isimler de bunun bir film olduğunu unutturuyor izleyene. O derece doğal, o derece kolay içine girilebilen bir atmosfere sahip. Konu bildik olmasına rağmen akıp giden bir film çıkmış ortaya. Üstelik öyle gaza getiren maç sahneleri, olağanüstü hareketler, goller falan yok. Ver müziği bas ağır çekimi kolaylığına kaçmamışlar. Karakterlere ve olaylara eğilerek dramasını gerçek kılmaya çalışarak ilerleme hedeflemişler. Neredeyse dokümantere yaklaşmışlar. Lakin bazı eksikleri de göz çarpmıyor değil. Mila gibi öfkeli bir karakterin yaşayacağı bir çatışma yaratamamışlar. Vurucu, akılda kalan bir sahne ya da doruk noktası yaratmayı düşünmemişler. Bazı olayları da çok üstelemeden kapatıyorlar. Mila ve Kia’nın kopuşları da çok sebepsiz ve ani oluyor. En büyük artısıysa farkındalık yaratma çabası. Futbolcu ücretlerindeki kadın-erkek eşitsizliğine vurgu yapmayı ihmal etmiyor ve sözünü de sakınmıyor. Gelecekte bu durumun değişeceğine dair umutlu davranırken finalle de taçlandırıyor bunu.
Prömiyerini Temmuz ayında ülkesi İsveç’te yapan “Forever” 10 Kasım itibariyle netflix’te meraklısı bekliyor. Gençlik filmi gibi görünmesine aldırmayın futbola ilgi duyan herkesi mutlu edecek derecede başarılı bir 103 dakika içeriyor. İyi yazılmış, iyi yönetilmiş ve oynanmış vasatı aşan bir film. Bunca ilgiye rağmen futbol filmlerinin azlığı ve kısırlığı düşünüldüğünde zaten izlememe şansı da yok gibi.
Yorum Gönder