♫ ♪♫ ♪•♫♪ 2006'dan bu yana Film, Dizi, Müzik ve Kitaplar üzerine Yazılar Diyarı... ♫ ♪♫ ♪ ♫ ♪♫

Jumanji Welcome to the Jungle : Birlikten Doğan Kuvvet

Seksenli yılların özgürlükçü ve hayal gücü yüksek işleriyle ayyuka çıkan farklı atmosferinin meyveleri özellikle sinemada doksanlı yıllarda toplanmıştı. Bugün geriye dönüp baktığımızda en özgün filmlerin doksanlı yıllarda peş peşe gelmesi bu yüzden şaşılacak şey değil. “Jurassic Park”lar, “Terminatör”ler, “Çizgi Ötesi” derken son iki yıldır sürekli doksanlar filmleri ya geri dönüyor ya da yeniden çekilerek önümüze geliyor. Bugünden bakıldığında daha kısıtlı teknolojiyle üretilenlerin inandırıcılığı, sürükleyiciliği konusunda hiçbirimizin şüphesi yok. Her birinin kendine has havasını alabilenler bu yüzden şanslı. Bugün birine “Jumanji” dediğinizde yüzünde gülücükler açıyorsa, “Robin Williams” diyorsa doksanlar çocuğudur besbellidir… Zira “Jumanji” normal bir filmden ötedir. Başka bir yere konuşlanmıştır o dönemde izleyenlerde. Her duyguyu veren, sevgi aşılayan, aileyi yeniden onaran, pişmanlıkların dillendirilerek sorunları çözen bir filmdi. Bolca mesajı olmasına rağmen bunları eğlence potası altında göze sokmadan eritiyordu. O yüzden açıyordu yüzde gülücükler, ısınıyordu içler…

Bunca yıl sonra devamının gelmesinin heyecan yaratması bu yüzden doğal… Dile kolay 22 yıl sonra devam filmi geliyor. Heyecanlanacağız tabi. “Üç boyutlu hem de” diye arkadaşlarımızla çekiştireceğiz tabii… Peki o heyecanla gittin de ne oldu? Sen onu anlat bakalım derseniz… En basit tabiriyle hüsran… Hayal kırıklığı değil ama hüsran. Evet, iyi formüle edilmiş. Evet, iyi kadro kurulmuş. Tüm denklemler yerine oturmuş tamam ama 1995 yapımı filmin neyi iyi yaptığını, neden bu kadar yıldır eskimediğini tam anlayamadan sıvanmış kollar. Devamını getirmek yerine dönüştürülmüş. Keşke “neden bu kadar başarılı” sorusunun cevaplarını bulabilselermiş…

Ev oyunu olarak bildiğimiz “Jumanji” bu kez video oyununa dönüşmüş. Ergen macerası tadında lise başlayarak soluğu birbirleriyle alakasız okul öğrencilerinin oyunu keşfetmesiyle alıyor hızını. Her şey olabildiğince tanıdık. Dörtlümüz hakkında hiçbir şey bilmedikleri karakterleri seçerek oyuna başlıyorlar. Beklediklerinin aksine, seçtikleri avatarlarla kendilerini oyunun içinde buluyorlar. Vahşi ormanın içinde hayatta kalmak en temel görevleri oluyor. Oyundan çıkmak içinse “Jumanji”yi kurtarmaları gerekiyor. Tipik macera oyunu ilkelerini işleyerek seyircisinden hiç uzaklaşmadan hepsini kısa sürede hallederek zamanı akıtıyor “Jumanji” ve hedefine “level level” ilerliyor. Ne olcağını tahmin edebiliyorsunuz hiç zorlanmadan. Hepsi de çıkıyor ama sorun yok. Sıkmadan, bunaltmadan en önemlisi de sarkmadan ilerliyor. Bu anlamda çok keyifli, eğlenceli bir film… Aksiyon ve macera seviyorsanız koşun sinemaya ve keyfini çıkarın…

“Jumanji”nin hayal kırıklığına sebep olan yanları tamamen sığ sularda devam etme tercihi. Dört karakterin kartondan olması… Bir bağ kurmamızı istememesi, buna hiç yeltenmemesi. Popüler kızımızın tezat bir profesörün vücuduna, utangaç kızımızın da seksi bir afetin vücuduna girmesi gibi basit formülle geçiştirmeyi tercih ediyor. Bak bizde böyle, düşünme fazla üstüne al keyfini diyor. Oysa dörtlüyü daha iyi tanıyabilirdik. Beklentilerini, hayallerini, sorunlarını, pişmanlıklarını öğrenerek onlarla bağ kurabilir birlikte iyileşebilirdik. Maalesef böyle bir derdi yok filmin. Kurduğu formülle aksiyonu gazla, mizahı işle aksın gitsin zaman diye düşünüyor. Araya romantizm ve seks sosu da eklersek tamamdır. Aksiyon yerinde, mizah için kadro çok dengeli kurulmuş. Özellikle Jack Black iyi iş çıkarmış. Teknik anlamda da, yönetmenlik anlamında da sorunsuz… Ana mesajı “Birlikten kuvvet doğar”ı layıkıyla veriyor.

“Jumanji” gibi izleyince unutulmayan bir filmin devamı olmaktan kaybeden bir film “Jumanji: Welcome to the Jungle” Devam filmi olmasa standart bir gişe eğlenceliğinin bir tık üstünde. Aksiyonu ve mizahı yerli yerinde harmanlayarak eğlenceli bir zaman dilimi yaşatıyor. Keyifli bir aile macerası… İlk filmi bilmeyenler için iyi bir izle unut filmi. Bilenler içinse umarım devamı gelmez dedirten bir hüsran… Yine de, çerezlik olarak tüketmek isteyenleri pişman etmeyeceği garanti…

Share this:

Yorum Gönder

 
Designed by OddThemes & Distributed by Free Blogger Template