KRP Yayıncılık Mart ayını iki kitapla karşılıyor. Efsane boksörün biyografisi “Muhammed Ali : Hayatı ve Farklı Dönemleri” her kitabıyla sevgimizi kazanan markası “Olasılık” etiketiyle okur buluşurken, K.A. Tucker’ın okurların ilgisi ve beğenisiyle karşılanan “On Küçük Nefes” serisi ise ikinci kitap “Bir Küçük Yalan” ile sürüyor.
Muhammed Ali : Hayatı ve Farklı Dönemleri
"Onun 30 yıllık inişli çıkışlı Amerika serüveninin fırtınalı tarihi boyunca kaç tane Muhammed Ali gördük? Ali; bu serüveni haz, gurur, mizah ve zarafetle yaşadı."
-Budd Schulberg, Chicago Tribune
Roma Olimpiyatlarında hafif – ağır sıklet şampiyonu olarak sahneye fırladıktan otuz yıl sonra Muhammed Ali, hâlâ büyülü bir karakter. Ringdeki başarıları birer efsane: Sonny Liston ile karşılaştığı iki maçta kendini "En Büyük" ilan edişi ve bunu kanıtlayışı; Joe Frazier’a karşı üç destansı savaşı; Zaire’de George Foreman’a karşı nefes kesen zaferi ve ona, ağır sıklet şampiyonluğunu ilk defa elde ettikten 14 yıl sonra, bu unvanı iki kez geri alan ilk adam sıfatını kazandıran dehşetli kaybı ve son zaferi…
Ali’nin hayatı, yalnızca spor sayfalarından değil, gazetelerin ön sayfalarından da izlendi. Zekice hazırlanmış doğrudan anlatımı ve emsalsiz içtenliğiyle yazar Thomas Hauser, bu sıra dışı adamı baştan yaratıyor. Ali’nin aile fertleri, rakipleri, arkadaşları, dünya liderleri ve onu en iyi tanıyan 200’den fazla kişinin anlatımıyla gerçek Muhammed Ali ortaya çıkıyor: son derece inançlı, cıva gibi, cömert ve ringin hem içinde hem de dışında bir meddah.
"Övgü, yergi ve kavrayışla şekillenmiş bu çok yönlü portre, hayranları için bir ziyafet."
-Publishers Weekly
Orijinal Adı: M. Ali: His Life and Times
Yazan: Thomas Hauser
Çevirmen: Belgin Selen Haktanır
Türü: Biyografi
Yayın Markası: OLASILIK
Sayfa: 776
Fiyatı: 42 TL
Bir Küçük Yalan / On Küçük Nefes 2
Cleary kardeşler arasında olgunluğu ve güçlü kişiliği sayesinde ailesinin trajik ölümünün ve ablası Kacey’nin kendi kendine zarar verdiği dönemin üstesinden gelmeyi başaran ve daha dengeli olan kız kardeş, her zaman Livie oldu. Ama bu dış görünüşün ardında, babasının ona söylediği son sözlere tutunmuş küçük bir kız çocuğu vardı.
Babası ona, “Seninle gurur duyayım,” demişti. Küçük kız da böyle olacağına söz vermişti. Ve geçen 17 yıl boyunca her seçiminde, her sözünde ve her davranışında, elinden gelenin en iyisini yaptı. Livie, sağlam bir plan ile Princeton Üniversitesine adım attığında amacına ulaşmakta kararlıydı: Derslerinde çok başarılı olacak, tıp fakültesine yönelecek ve bir gün evleneceği iyi ve saygın bir adamla tanışacaktı.
Planının bir parçası olmayanlar ise Jell-O fondipleri, hayır diyemediği cana yakın ve parti delisi oda arkadaşı, tabii bir de erkek kürek takımının muhteşem kaptanı Ashton’dı. Kesinlikle Ashton’dı. O, Livie’nin olmayan sinirlerini zıplatan kibirli bir pislik ve Livie’nin bir erkekte istemeyeceği her şeydi. Daha da kötüsü Ashton, Livie’nin ölçütlerine tam da uyan kişinin -yani Connor’ın en iyi arkadaşı ve evini paylaştığı kişiydi.
Peki, o zaman Livie neden Ashton’ı düşleyip duruyordu?
Livie kendini, artık üstesinden gelemeyeceğini düşündüğü vasat notlar ve kariyer düşleri ile Ashton’a karşı hissetmemesi gereken duygular içinde buluverdiğinde babasına verdiği sözden ve bildiği tek kimlikten vazgeçmek zorunda kalacak mıydı?
Orijinal Adı: One Tiny Lie
Yazan: K. A. Tucker
Çeviren: Zeynep Ünalan
Türü: Romantik
Yayın Markası: HYPERION
Sayfa: 320
Fiyatı: 24 TL
Yorum Gönder