♫ ♪♫ ♪•♫♪ 2006'dan bu yana Film, Dizi, Müzik ve Kitaplar üzerine Yazılar Diyarı... ♫ ♪♫ ♪ ♫ ♪♫

Wrong Turn 6 Last Resort : Saflığın Bedeli

Gençlerden oluşan bir grubun tatil yapmak için ormanda bir kulübeye gitmesi ya da ormanlık araziden geçmek zorunda olması her daim kurda kuşa yem olmasına, katillerin ağzını sulandıran taze birer ava dönüşmelerini sağlamıştır korku filmlerinde... Tür sinemasının hiç vazgeçemediği konuya tekrar dönüşü, doksanların sonunda teen slasher filmlerinin patlama yapmasıyla olmuştu... Yetmişlerde başlayan yamyam ailelerin vahşetini de buna ekleyen Alan B. McElroy’un yazdığı ve Rob Schmidt’in yönettiği “Wrong Turn”, 2003 yılının ilgi çeken filmlerinden biri haline gelmişti... Dört yıl sonra başlayan devam filmlerinin sonu ise gelmiyor... Ev sineması pazarında devam eden serinin son filmi “Wrong Turn 6: Last Resort” ay ortasında seyirci karşısına çıktı...

Seriyi kısaca hatırlarsak, her şey tatile gitmekte olan altı kişilik arkadaş grubunun yanlışlıkla saptığı yol yüzünden başlamıştı... Yardım istemek için girdikleri kulübede karşılaştıkları manzarayla avcıların eline düşmüş ve vahşice öldürülmüşlerdi... O yanlış yola sapma fantazisi, yıllar içinde devam etti... İkinci filmde bir reality şov ekibinin çekimlerinde yarışmacılar Batı Virginia’nın akşam yemeği olmuşlardı... Üçüncü filmde de gençlerle hapishaneden kaçanlar yem olmuştu aynı yerde... Dördüncü filmde mevsim değişti bu kez, fırtınadan kaçan sporcu gençler bir senatoryuma sığınarak yem olmuşlardı... Beşinci film de efsanevi bir festival ve maskeli konuklar arasında geçti ve sonuç yine değişmedi haliyle... Gelelim altıncı filme ve önce künyeye bakalım...

Serinin şimdilik son filmi bu kez farklı ellerde... Son üç filmin senaristi ve yönetmeni Declan O'Brien başka bir seriye geçiş yaparak “Joy Ride 3”e imza atınca, devreye Frank H. Woodward ve Valeri Milev girmiş... Dökümanterlerin senarist ve yönetmeni Woodward, 2012’de yazdığı tür kırması “Black Forest”dan sonra ikinci senaryosuna imza atıyor... 2013’e iki film birden sığdıran Milev de üçüncü filmi için yönetmen koltuğunda... Bilim kurgu ile korku gerilimi harmanlayan “Re-Kill” bizde izleyici bulmasa da, “Code Red” berbat bir zombi filmi olarak etiketlenmişti... İkili hazırda formülü belli olan seriye yeni bir ekleme yapma konusunda çok zorluk çekmemiş olmalı... Yine altı kişilik bir arkadaş grubunun başı çektiği kadro önceki filmlerde olduğu gibi kariyerinin başındaki gençlerden oluşuyor: Anthony Ilott, Aqueela Zoll, Sadie Katz, Rollo Skinner, Billy Ashworth, Joe Gaminara, Roxanne Pallett ve Chris Jarvis...

Yine Batı Virginia tepelerindeyiz... Bu kez konaklama yerimiz Hobb Springs... Kaplıcalarıyla konuklarına hizmet veren tarihi bir otel... Altılımız bir miras meselesi yüzünden orda... Danny hem miras kalan otele bakmak hem de hiç tanımadığı ailesinin köklerini öğrenmek üzere soluğu arkadaşlarıyla otelde alıyor ve tatili de aradan çıkarır eğleniriz kafasında yerleşiyorlar... Otelin iki görevlisi Jackson ve Sally aileden olunca Danny için macera başlıyor... Bu arada ilk cinayetler için fazla beklemiyoruz, açılış sahnesinde açık alanda buldukları kaplıcaya girip sevişirken hızlı bir ölümden nasiplerini alıyorlar... İlk sahneden kendini belli eden yönetmen, cinayetleri birer fotoğraf gibi işlemek istediğini ve bol bol göğüs göstereceğini de müjdeliyor seyircisine... Fazla kan yok ama bolca göğüs göreceksiniz der gibi... 91 dakika boyunca da bu düsturu koruyor ve filmde rol alan beş kadını da çıplak göstermek için gerekli ortamı hazırlıyor Milev... Zaten bunun dışında da herhangi bir çabası yok... Klişelerle bezeli senaryonun seriye ekleyecek bir şeyi olmaması süpriz değil ama en azından bir akıcılık kırıntısı beklerdik... Atmosfer yaratmak gibi de bir derdi de yok ikilinin... Amiyane tabirle, varsa yoksa meme... Lakin onu da becerdikleri söylenemez... Erotik gerilim olarak da yerlerde sürünüyor film...

Seri ile olan tek bağı, malumunuz yamyam aile ile bir kaç sahne... Tamamen akraba ilişkileriyle çoğalan ve bu sayede deforme olan aileden çocuk sahibi olacak kimse kalmamış... Jackson ve Sally de bu dertten muzdarip olduklarını anlatıyor Danny’e... Köklerini anlatıp, Sally ile çocuk sahibi olarak bu saf ırkı korumaları gerekiyor... Sözde filmin kilit sahnesi bu... Lakin hiç tanımadığımız Danny’nin bu andan sonraki değişimi o kadar havada kalıyor ki, neredeyse komedi kıvamında... Arkadaşlarının da bu değişimi farketmesi aynı meyanda... Cinayetler arası saf ırkı koruma arzusuna dayanan 91 dakika da ite kaka zorla geçiyor... Oysa bu kadar abartmaya gerek yok... Eldeki hazır malzemeden ve formüllerden daha basit ve inandırıcı bir öykü de çıkarılabilir, en azından vasat bir seyirlik çıkarılabilirdi... Vahşi cinayetleriyle meşhur serinin bu kadar soft hale gelmesini de bunlara ekleyince, berbat bir seyirlik var ortada... Filmin içini doldurmak yerine ucuz numaralarla doldurarak geçiştiren Woodward ve Milev’in ısrarlı tutumu da, fragmanla kandırılan seyircinin saflığının bedeli olarak yazılıyor haneye...

Şu sıralarda yedinci filmin çekileceği ve yine yönetmenliği Milev’in üstleneceği dedikoduları yayılmışken, daha kötüsüne hazır olmak gerekiyor... Berbat senaryosu, kötü oyunculukları başta olmak üzere sinema adına hiç bir artısı olmayan “Wrong Turn 6 Last Resort”, kendisine göğüs meraklısı saftirikleri kurban olarak arıyor... 


Share this:

1 yorum :

  1. Korku Kapanı serisi pek seyredilecek bir flim değil önceki hele ilki gibi güzel değil vakit geçirmek için belki

    YanıtlaSil

 
Designed by OddThemes & Distributed by Free Blogger Template