Sinema dünyasının sürekli insan bedenine her şekilde girmesini sağladığı şeytan yine iş başında... Bu kez görünmeden, adı fazla anılmadan ama hep var olarak... Bırakmış tohumunu, kehanetlerin gerçekleşmesi bekleniyor... “Gökten inenlerin çocukları, insanoğlunun arasına karıştığında günahkârların da yolu açılmış oldu.” alıntısıyla başlayan “Way of the Wicked” açılan bu yolu takip ediyor...
2014 yapımı Kanada Amerika ortaklığı gerilimin senaryosu oyuncu/prodüktör Matthew Robert Kelly’e ait... Kanada’nın ev sineması pazarına çekilen filmlerle geçen bir kariyere sahip Kelly, ikinci senaryosunda... İlki 2010 yapımı suç draması “Transparency” olmuş ve aldığı ödüllerle küçük çaplı da olsa bir başarı sağlayabilmiş... Yönetmen ise biraz daha tanıdık bir isim: Kevin Carraway... Yine aynı ucuz işler söz konusu olsa da, 2010 yapımı gizemli ev gerilimi “7 Below” faciasıyla tanıyoruz kendisini... 2009’da çektiği ilk uzun metrajı “The Fear Chamber” ve senaryosunu yazdığı “The Wrath of Cain”, imza attığı diğer ucuz video işleri... Bu ikiliden gerilim filmi deyince ne beklememiz gerektiği de ortada... Oyuncu kadrosuysa iki tanıdık isimle öne çıkıyor ki, korsan sinema alemlerinde filmin öne çıkmasının sebebi ta kendileri... Vinnie Jones ve Christian Slater’ın olduğu yerde isme gerek yok diye düşünülmüş ve ikiliye genç isimler eşlik etmiş... Jake Croker ilk önemli rolünde, biraz daha tecrübeli olan Emily Tennant çıkış arayışında, Aren Buchholz, Jedidiah Goodacre gibi çömezlerin dışında, dizilerden tanınabilecek simalar Brittney Wilson ve Jillian Fargey de kadroda... Slater ve Jones’un isimleri öne çıksa da çok sahneleri yok ve film Croker ile Tennant’ın üzerine kurulu...
Önce Robbie ile tanışıyoruz... Peder’in soruları taze bir olay üstüne... Bir çocuk ölmüş, boğulmuş ama anlaşılamamış kimin boğduğu... Anlaşılamaz da zaten, gördüğümüz kadarıyla dokunan kimse yok, görünmeyen bir güçten başka... Atlıyoruz beş yıl sonrasına... Bu kez de Heather ile tanışıyoruz... Olay günü Robbie’nin yanında olan ve şahitlik eden genç kızımız, okulun yeni oğlanını hemen tanıyor... Erkek arkadaşı bu durumdan hoşlanmayınca Robbie bela ile yeniden tanışınca olaylar başlıyor... Heather’ın babasının dedektif olmasıyla da bulmacanın tüm parçaları bir araya geliyor...
Filmin sözde sürprizini bozmadan anlatayım, bir günah tohumumuz var... “Carrie” gibi psişik güçlere sahip, kızdığında direk kullandığı güçleriyle sözde gerilmemiz gerekiyor ama ortada bir korku gerilim yok... Asıl günah tohumu, filmin yönetmen ve senaristi olsa gerek... Zira o kadar kötüler ki şaşırtmıyorlar bile... Film olmak için bile çabalamayan saçma sapan ve klişe bir konuyu aynı saçmalıkta diyaloglarla anlatan bir senarist ile en azından atmosferi bile kurmaktan aciz bir yönetmen... Peder ile dedektifin bir araya gelip hangisi olduğunu bilmediğimiz kitaptan okuduğu kehanetlere varacak kadar saçmalayan bir senaryo... En düşük standardı bile yakalayamayan, temposu düşük, heyecan yaratmayan klişelerle dolu bir yönetmenlik... Ve elbette berbat oyunculuklar... Sürpriz finalin de çok beklenmedik olmadığını bunlara ekleyeyim... Peki ne var diye hiç sormayın, tamamen ev sineması için çekilmiş ve olurda kendine bir kurban bulursa vaktini çalmak için bekleyen ucuz ve berbat bir film “Way of the Wicked”, sakın ola ilişmeyin...
Yorum Gönder