♫ ♪♫ ♪•♫♪ 2006'dan bu yana Film, Dizi, Müzik ve Kitaplar üzerine Yazılar Diyarı... ♫ ♪♫ ♪ ♫ ♪♫

Dans la Maison : Arka Pencere’nin Fransızcası

Fransız sinemasının ‘altın çocuğu’ François Ozon, müthiş üretken bir isim, uzun metraj kariyerine başladığı 1997 yapımı Regarde la mer’den (See the Sea) bu yana neredeyse her sene bir filme imza atıyor. Filmografisine baktığınızdaysa ilk dikkatinizi çeken şey; her filminin başka bir türe ait olduğu. Yönetmen, düşmüş bir öğretmen/yazar ile yazarlığa yeteneğini keşfettiği zıpçıktı öğrencisi arasında gelişen gelgitli ilişkiyi konu ettiği, bizde bugün gösterime giren Evde (Dans la Maison) filmiyle yine, kendinden beklendiği üzere ‘ayrıksı bir deneme’ye soyunmuş. 

Önce Finding Forrester’dakine (2000) benzer bir usta-çırak ilişkisi kuruluyor öğretmen Germain (Fabrice Luchini) ile yeni yetme yazar Claude (Ernst Umhauer) arasında; zaman geçtikçe de köle-efendi diyalektiğinin işlediği bir oyuna dönüşüyor bu ilişki. Tabii tehlikeli bir hal de almaya başlıyor; bu noktada güç  el değiştiriveriyor birden. Bu köle-efendi ikiliği bana Stephen King’in Apt Pupil’ini fazlasıyla anımsattı. Bryan Singer’in 1998’de sinemaya da uyarladığı bu eserde, komşusunun eski bir Nazi suçlusu olduğunun farkında varan bir gencin bilinçaltına süzülüyor ve gücün kişiye neler yaptırabileceğinin cevabını alıyorduk hep birlikte. 

Evde’de, bir bilginin açığa çıkmasından korkan, bir sırın sürekliliğini arzulayan bir Kurt Dussander yok ama, en az onun kadar güçlü bir ‘açlık’ çeken bir karakter var; Germain. Germain, Claude’un yarattığı ailenin hikayesinin devamını duymak için elinden ne geliyorsa yapıyor ve bir süre sonda da bu hikayeye adeta bağımlı hale geliyor. Hatta bu uğurda mesleğinden tutun da melakelerine varıncaya değin herşeyini kaybetmeyi göze alıyor. Kısacası, Germain kendisinin önayak olduğu bir hikayenin bir paçasına dönüşüyor oyunun sonunda.

François Ozon sinemasının leitmotifi, tekrarlanıp duran orta sınıf eleştirisi Evde’nin de tam merkezinde. Claude’un kendine malzeme ettiği Artole, sıradan bir orta sınıf ailesi; yüzeyde şen şakrak bir hayat süren, fakat kabuğun içinde büyük krizler barından bu aileyi, tezgahına alıp enikonu inceletiyor bize Ozon. Bu inceleme işlemini, Germain’in gözünden yaptırmak suretiyle de Hitchcock’un Arka Pencere’sinin (Rear Window) ürettiği fantazmayı yeniden üretiyor bir anlamda. Artole ailesi, bir arzu nesnesi; Claude’un yazdığı hikaye, fantazmatik bir işlev görüyor Germain’in nezdinde.

Juan Mayorga’nın aynı adlı oyunundan perdeye aktarılan Evde, Kumun Altında (Sous le sable) ile birlikte François Ozon sinemasının en güçlü halkası bana kalırsa. Yoğun bir çatışma alanının çeperine yerleştirilen politika, sanata ve (eş)cinselliğe ilişkin yan değiniler de filmin gücünü kat be kat arttırmış. Evde, başyapıt değilse bile, başyapıt mertebesine çok yakın bir kertede değerlendirilebilir rahatlıkla. 


24 Mayıs 2013 tarihli Aydınlık Gazetesi nüshasında yayımlanmıştır.


Share this:

Yorum Gönder

 
Designed by OddThemes & Distributed by Free Blogger Template