♫ ♪♫ ♪•♫♪ 2006'dan bu yana Film, Dizi, Müzik ve Kitaplar üzerine Yazılar Diyarı... ♫ ♪♫ ♪ ♫ ♪♫

Star Wars'ın Üçüncü Boyutuna Dair Notlar

Heyecanla beklendiği üzere 10 Şubat'ta 3D olarak vizyona girecek Star Wars Epsode I: The Phantom Menace'in dönüştürme işlemleriyle ilgili bilgiler Lucas Film tarafından meraklılarıyla paylaşıldı. İşte Star Wars'ın 3. Boyuta aktarılmasına dair notlar.

Episode II (2002) ve Episode III (2005)’ün yapımları arasında yönetmen director George Lucas tüm Star Wars efsanesini 3D’ye aktarma fikri üzerine düşünmeye başladı.  STAR WARS BÖLÜM 1: GİZLİ TEHLİKE (Star Wars: Episode I The Phantom Menace )’nin 3D’ye dönüştürülmesi 2010’da başladı.

STAR WARS BÖLÜM 1: GİZLİ TEHLİKE  çok büyük özen gerektiren bir işlemden geçti ve filmin her karesi 2D (iki boyutlu)filmden 3D’ye 8üç boyutlu), global servis sağlayan bir görsel şirket olan Prime Focus ve görsel efektlerin öncü şirketi olan ve şimdiye kadarki tüm STAR WARS filmlerinin de görselini yapan Industrial Light & Magic (ILM) tarafınca aktarıldı.

3D çekilen filmler için normalde iki görüntüyü (2 göz için ayrı ayrı) simultane olarak yakalayabilen özel kameralar kullanılır ve ikisi aynı anda projeksiyon edildiğinde bir derinlik algısı oluşur. 2D olarak çekilen filmlerde her kareye tek bir görüntü düşer. 3D’ye aktarım içinse, görsel efekt işlemi ile ikinci gözün açısından bir bakış yaratılır. İki görüntünün  eşzamanlı görünümünden dolayı 3D, film sektöründe  “setero” olarak anılır.

Film kurgusu kadar 3D’ye dönüştürme de sanatsal seçeneklerle bezenmiş sanatsal bir süreçtir. George Lucas, Episode I’I doğal bir üç boyutlu stille, film gerçekten 3D olarak çekilmiş gibi yansıtmak istedi. Dikkat çekici eklemelerle, sırf 3D efekti yaratmak adına ekrandan fırlayan obje görüntüleri kullanmak yerine, varolan görüntüye derinlik eklemeyi tercih etti.

Star Wars serisi Episode I, II ve  III’te görsel efekt süpervizörü olarak yer alan ILM görsel efekt süpervisörü John Knoll bu filmde de 3D’ye dönüştürmeden sorumluydu. Knoll'un filme dair kapsamlı geçmişi göz önüne alınınca, görüntülerin derinliğinin düzgün olup olmadığını ölçebilecek donanıma sahipti.

Episode I, tamamı filme çekilen son Star Wars filmi olmuştu. 1999’daki gösteriminde filmin kalanı 2000’e yakın görsel efektle dijitalize edilmiş ve sonra color-timing yapılarak dağıtılmıştı. Color-timing’I optic olarak, foto-kimyasal süreçten geçirilerek yapılmıştı. 2012’de sinemalarda olacak filmde sanatçılar filmden alınan original kayıtlara yeniden başvurup, 3D’ye aktarımı için tüm film dijital olarak yeniden zamanladılar (re-timing).  Elde edilen görüntülere bakıldığında iki jenerasyonluk ve kalite artışı görülüyor. Hem 2D, hem de 3D’de, bu şimdiye kadarki en iyi Episode I olma özelliğini taşıyor.

Üç boyuta aktarımda karşılaşılan en büyük zorluklar trasnparan elementler içeren çekimlerde oldu – hologramlar, ışın kılıcı, lazerler, Watto’nun flu kanatları, Anakin Skywalker'ın Podracer’ındaki ön cam gibi. Çünkü Episode I’in gösterime girmesi üzerinden 12 yıl kadar zaman geçti ve aktarımı yapan sanatçılar görüntüyü oluşturan tekil ve ayrı elementleri ellerinin altında bulamıyorlar. Onun yerine bitmiş görüntü üzerinden çalışmak durumundalar.

Episode I birçok ihtişamlı, panoramik görüntülerle donatılı olsa da, yakın plan ve ortalama çekimler en iyi haliyle derinlik kazandıran görüntüler.  3D’de vizyonöze daha yakın olan objeler sağ ve sol göz bakış açısından birbirine daha dengeli durduğu için, objenin kenarlarını daha yakın görüyoruz. Uzak  objelerin gözler arasında daha minimal bir dengesi oluyor ve daha az boyutlu görünüyorlar.

Episode I’in 3D versiyonunda herhangi bir içerik değişikliği yapılmadı. George Lucas original Yoda kuklasını 2003’te dijital Yoda ile değiştirmişti. Filmin teybe aktarımında 8% artış olduğundan, aslında ekranda da 8% fazla görüntü elde etmiş oluyorsunuz.

Share this:

Yorum Gönder

 
Designed by OddThemes & Distributed by Free Blogger Template