♫ ♪♫ ♪•♫♪ 2006'dan bu yana Film, Dizi, Müzik ve Kitaplar üzerine Yazılar Diyarı... ♫ ♪♫ ♪ ♫ ♪♫

Anna Del Subin’den Kendilerini Tanrı Olarak Bulan İnsanlar Üzerine: Kazara Tanrılar


Anna Del Subin’in yazdığı, Nurullah Yakut’un dilimize çevirdiği Kazara Tanrılar Beyaz Baykuş Yayınları’ndan çıktı. Kazara Tanrılar, insanoğlunun dini deneyiminin göz kamaştırıcı bir yelpazesini, dokunaklı ve dehşet verici, tanıdık ve görkemli, tuhaf bir şekilde tasvir ediyor. Büyüleyici bir tarihsel olguya heyecan verici ve meydan okuyan bir bakış! 

“Tanrılar, yoktan var olurlar ya da deniz köpüğünün beyaz kanından veya daha büyük bir tanrının kulak kirinden doğabilirler. Ayrıca yemek odası masalarında ve güç gösterileri çok ileri götürüldüğünde doğarlar. İnsanlar kendilerini yanlış zamanda yanlış yerde bulduklarında doğarlar. Tanrılar ani ölümlerde, şiddetli kazalarda yaratılır; bir odun ateşinin dumanı içinde yükselirler veya mezarlarında kendilerine sunulacak puro adaklarını beklerler. Ama tanrılar aynı zamanda hikâye anlatma, tarih yazma, çapraz referans, dipnotlama, tekrarlama yoluyla da yaratılır.”

Kaşifler, din adamları, önemli düşünürler, politikacılar, bilim insanları, savaş kahramanları… Tamamen bu dünyaya ait ve dünyevi yetenekleri/başarıları nedeniyle göz önünde olan bu insanlara tanrı olarak tapınılmaya nasıl başlandı?

“Bir insanın, kendi isteği veya iradesi dışında da olsa tanrısallaşabileceği fikri, antik Yunan için doğal ve tamamen rasyonel bir olaydı. Tanrıların makamları ile yer arasında bir gidiş-geliş söz konusuydu.”

Anna Della Subin, Kazara Tanrılar'da, insanlara yaşayan tanrılar olarak tapınma pratiği olan tanrılaştırmanın geniş anlatılarını sunuyor ve bunları modern dünyanın yaratılışına bağlıyor. İspanya, Britanya ve Amerika tarafından sömürgeleştirilen bölgelerdeki tanrılaştırma örneklerinden yola çıkan Subin, Avrupalıların sömürgeleştirme ve boyun eğdirmeyi meşrulaştırmak için tanrısallık fikirlerinden modern ırksal hiyerarşi kavramını nasıl geliştirdiklerini gösteriyor.

“Devlet yönetiminin bir aracı olarak tanrılaştırma, siyasi hanedanların konumunu sağlamlaştırıyordu ve aynı zamanda, genellikle beklenmedik, trajik şekillerde ölenlere duyulan bir sevgi ve üzüntünün ifadesiydi.”

Arka Kapak Yazısı:
SEKÜLER BİR ÇAĞDA GÜÇ İLE DİN ARASINDAKİ BAĞLANTININ VE TANRISALLIĞIN ROLÜNÜ AYDINLATAN, TANRI OLARAK TAPINILAN İNSANLARIN KIŞKIRTICI TARİHİ

Kristof Kolomb’un Yenidünya’ya ayak bastığı ve göksel bir varlık olarak selamlandığı 1492’den bugüne kadar ortaya çıkan “Kazara Tanrılar” modern çağın peşini bırakmadı. Hemen her coğrafyada beliren ve her kıtada tanrılaştırılan, üstelik daima erkek olan insanlardı bunlar. İlginç olansa bu tanrıların her zaman içsavaşlar, imparatorluk fetihleri, devrimler gibi çalkantılı dönemlerde ortaya çıkmasıydı.

Din tarihçisi Anna Della Subin, beş yüzyılı kapsayan bu aydınlatıcı ve sıra dışı tarih kitabında, modern “din” kavramımızın nasıl icat edildiğine, sözde seküler çağımızda din ve siyasetin neden sürekli birbirine karıştığına, birisini ilahi olarak adlandırma gücünün hem ezenler hem de ezilenler tarafından nasıl kullanıldığı ve istismar edildiğine dair çetrefilli sorulara ışık tutmaya yardımcı oluyor. Kâşiflerin egemenliklerini meşrulaştırmak için hangi yollara başvurduklarını ve tanrılık hikâyeleriyle ırkçılığı ve dışlama akımlarını nasıl harekete geçirdiklerini aktarıyor.

Modern dünyanın yaratılışını şimdiye dek fark edilmeyen bir bakış açısıyla okuyacağınız alışılmadık ve iddialı bir başvuru kaynağı.

Kazara Tanrılar / Anna Del Subin
Orijinal Adı: Accidenral Gods: On Men Unwittingly Turned Divine
Yayınevi: Beyaz Baykuş Yayınları
Türü: Araştırma
Çevirmen: Nurullah Yakut
Sayfa Sayısı: 488
Etiket Fiyatı: 220 TL

Share this:

Yorum Gönder

 
Designed by OddThemes & Distributed by Free Blogger Template