♫ ♪♫ ♪•♫♪ 2006'dan bu yana Film, Dizi, Müzik ve Kitaplar üzerine Yazılar Diyarı... ♫ ♪♫ ♪ ♫ ♪♫

Kolektif Kitap’tan Yeni : Yürümenin Felsefesi

Frédéric Gros Yürümenin Felsefesi’nde bedeni kendi sahici varoluşuna çağıran bir yürüme eyleminin tarihsel izlerini sürüyor. Bu sahici varoluş arayışı bir yandan bedeni iki büklüm kılarak pasifize eden bütün öğretilere meydan okurken diğer yandan yürümeyi bir düşünce deneyimi olarak yeniden kuruyor. Gros’un eseri “Yürüyen İnsan”ın (Homo Viator) doğayla, evrenle ve düşünceyle kurabileceği yepyeni bir ilişkinin duyurusu niteliğinde.

Gereklilik kipinden ibaret hayatlarımızla yüzleşmenin ve onu yürüme eylemi üzerinden değiştirmenin imkanlarına odaklanan bir eser Yürümenin Felsefesi. Gros’un gözlemleri zaman deneyimimizin modern gündelik hayat içerisinde bizleri nasıl bir döngüye sıkıştırdığıyla başlıyor. Bizler bedenlerimizi belirli mekanlara hapsediyoruz ve böylece ne doğayla gerçek bir ahenk tutturabiliyor ne de gerçek anlamda yürüyebiliyoruz. Tek yaptığımız sadece koşuşturmak. Oysa yürümek hem kültürel hem de biyolojik evrimi açısından insanın en özel eylemlerinden biridir. 

Aslında yürümenin de, her şey gibi, tarihi bir gelişimi var. En azından uygarlığın belleğinde yürüme üsluplarını saklı tutan edebiyatçılar, şairler, gezginler, seyyahlar, yani genel anlamda “Yürüyen İnsan” figürleri var. Gros için de temel meselelerden birisi bu “Yürüyen İnsan” üzerindeki örtüyü çekip almak. 

“Yürüyen İnsan” bazen düşünebilmek için kendine ormanlarda yol arayan Nietzsche’nin yürüyüşünde, bazen sömürgecilerin tuz üzerindeki kısıtlamalarını kırmak isteyen Gandi ve dostlarının Tuz Yürüyüşü’nde bazense kapitalist tüketim kültürünün akışlarını kilitleyen Benjamin’in flâneur’ünün yürüyüşünde vücut bulur. Gros’a göre Yürüyen İnsan gerçeklikle yepyeni bir bağın peşindedir ve bu yolda kendi varlığındaki üretkenliğin, hafifliğin ve canlılığın farkına varır. Nerval’in arka sokaklarda yürüyerek şehrin anatomisini çıkaran adımları, sürgündeki Rousseau’nun Alpleri arşınlayan yürüyüşü bu yoldaki yeniliğin emsalleridir. Yürümek nice düşünüre, ismi bilinmeyen kahramana yaşamın daha önce bilinmeyen olanaklarını açmıştır. Yürümek artık gündelik hayatın koşuşturmasından ibaret değildir ve hatta bilinçli bir öznenin iradi eylemine dahi indirgenemez. Yürümek varlığın oluş biçimidir, tıpkı Nietzsche’nin ebedi dönüş teorisinde olduğu gibi sürekli yeni olanın arayışıdır.

Artık “Düşünüyorum öyleyse varım” diyen insan “Yürüyorum öyleyse varım” diyebilir. Yürümenin Felsefesi bu iki ifade arasındaki bağın felsefi temelleri için cesur bir adım atıyor.

“Yaşamak için ayağa kalkmamışken, yazmak için oturmak nasıl da beyhudedir.” 
Henry David Thoreau

Nietzsche’nin Kara Orman’da yürürken göz çukurlarına dolan mutluluk gözyaşları, Rimbaud’nun tahta ayağıyla açılacağı çöllere dair kurduğu düş, yasaklı Rousseau’nun Alpler’deki adımları, Thoreau’nun Walden’daki gezintisi, Nerval’in dar sokaklardaki aylaklığı ve daha niceleri... Aylaklar, göçebeler, sürgünler, hacılar, kaçaklar, seyyahlar, münzeviler ve mülteciler yürüyorlar. Peki yürümek sadece evle iş arasında gidip gelmek, bir yerlere yetişmek ve koşuşturmak değil de evrenle özel bir ritim, akort ya da hafifleme içinde buluşmak olabilir mi? Yeryüzüyle hemhal olup kendimizi başkalaşmaya açarak yürüyebilir miyiz? 

Yürümek iki mesafe arasında gidip gelmek değil yaratıcı bir eylemdir. Hem kendi yalnızlığımıza çekildiğimiz hem de toplum olarak bizi dönüştürecek bir ayağa kalkıştır. İki büklüm vücudun karşısında dikilmeye çalışan, attığı her adımda yeryüzünün gerçek bir parçası olduğunu fark eden Homo Viator’un eylemidir. Çünkü “Yürüyen İnsan” kendi üzerine çöken kaygı, haset ve korku yumaklarını çözer, varlığını yeryüzünün ebediyen yeni olan kalbine düğümler. Yürüyoruz, işte bu düğümü atmak için.

YazarHakkında
Frédéric Gros, Paris-Est Créteil  Üniversitesi ve Siyaset Çalışmaları Enstitüsü’nde felsefe profesörüdür. Michel Foucault’nun Collège de France’taki son derslerinin editörüdür. Psikiyatri, hukuk ve savaş üzerine eserler kaleme almıştır. Paris’te yaşamaktadır.

Yürümenin Felsefesi / Frédéric Gros
Türkçesi: Albina Ulutaşlı
Kolektif Kitap, 1. Baskı, Ocak 2017
192 Sayfa
20,00 TL


Share this:

Yorum Gönder

 
Designed by OddThemes & Distributed by Free Blogger Template