Sel Yayınları Nisan ayını altı kitapla karşılıyor. Nick Hornby’nin 60’ların popüler kültürünü kendine has mizahıyla mercek altına aldığı romanı “Komik Kız”, Steinbeck’in ilk dönem eserlerinden “Cennet Çayırı”, küçük İskender’den konsantrasyon şiirleri “Mayıs Giremez”, İsahag Uygar Eskiciyan’ın öfkenin ziftinde karardığı bir çağın romanı “Zift” ayın edebiyat yenileri. Thomas Bernhard serisi “Soğuk - Bir Soyutlama” ile sürerken, Sanat Kitapları serisi de Barış Acar’ın sanat ile avangard düşünce arasındaki bariyerleri bir bir yıkan “Ters Dönmüş Bir Kaplumbağa ile Sanat Üzerine Konuşmalar” ile sürüyor. Altı kitap da raflarda…
Komik Kız * Nick Hornby
Çağdaş dünya edebiyatının sevilen kalemlerinden Nick Hornby Komik Kız’da, kendine sunulan “normal” hayatı inatla reddeden taşralı genç bir güzellik kraliçesinin ince zekâsı ve sahiciliğiyle şöhret basamaklarını hızla tırmanarak, bir komedi yıldızına dönüşmesini kendine has mizahıyla anlatıyor.
60’ların yeni yeni gelişen ve sürekli dönüşen popüler kültürünü mercek altına alan Hornby, sınıfsal çelişkilerin ve cinsiyet rollerinin hem güçlü bir parçası hem de üreticisi olan şov dünyasının çarpıcı bir portresini çiziyor. Televizyon yapımlarının kayıt dışı gerçekliğinden hareketle bir toplum panoraması sunarken, orta sınıf ahlakının ikiyüzlülüğünü yerle bir etmekten de geri kalmıyor.
Nick Hornby’nin yazarlığı kadar senaristliğini de konuşturduğu Komik Kız neredeyse “seyirlik” bir roman.
NICK HORNBY, 1957’de doğdu. Eserlerinde müziğe ve spora (özellikle futbola) sıkça yer verir. 1999 yılında E.M. Forster Ödülü’nü, 2002’de W.H. Smith Ödülü’nü kazandı. Neredeyse bütün kitapları sinemaya da uyarlandı. 2003 yılında kaleme aldığı, popüler şarkılar ve taşıdıkları duygusal etkileri konu alan makalelerinden oluşan 31 Şarkı adlı kitabı aynı yıl, çeşitli yazarların oylarıyla belirlenen Londra Ödülü’ne layık bulundu. Nick Hornby’nin bütün kitapları yayınevimiz tarafından yayınlanmaktadır.
Özgün Adı: Funny Girl
Türkçesi: Zeynep Baransel
Çağdaş Dünya Edebiyatı/Roman
395 sayfa, 28 TL
Cennet Çayırı * John Steinbeck
California’nın bir vadisinde geçen, birbiriyle bağlantılı bu on iki öyküsünde John Steinbeck, yine çarpıcı anlatım gücünü gözler önüne seriyor. Bir doğa harikası olan Cennet Çayırı keşfedildikten sonra kimileri kafalarında ütopyacı fikirlerle, kimileri başka hayatlardan kaçmak amacıyla buraya gelmişlerdir. Steinbeck, tekinsiz Battle Çiftliği’ne yerleşen Munroe ailesinin çevresinde gelişen öykülerde insan ruhunun en saf yönlerinden en karanlık köşelerine kadar destansı bir yolculuğa çıkarıyor okuru. Cennet Çayırı’nın görünüşte sıradan yaşamlar süren sakinleri, her bir öyküde adım adım kişisel felaketlerine ve hüsranlarına doğru yol alırken, insanlığın en derin yanılgıları, duygusal zaafları, düşünsel sınırlılıkları satırlara dökülüyor.
Steinbeck’in ilk dönem eserlerinden olan Cennet Çayırı, gerek doğa gerek insan tasvirleriyle ölümsüzleşmiş bir klasik.
JOHN STEINBECK, babası Prusya, annesi ise İrlanda göçmeni ırgat bir ailenin çocuğu olarak, 1902 yılında California’nın Salinas kentinde doğdu. Çocukluk ve ilk gençlik yılları boyunca okul dışındaki zamanını Salinas Vadisi’ndeki çiftliklerde çalışarak geçirdi. Eserlerinin çoğunda da mekan olarak burayı seçti. Erken yaşlarda yazar olmaya karar veren Steinbeck, 1919’da girdiği Stanford Üniversitesi’nde yalnızca yazarlığına katkısı olacağını düşündüğü derslere katıldı. Öğrenimini sürdürdüğü altı yıl boyunca tezgâhtarlık, ırgatlık, marangozluk, laborantlık, boyacılık, kapıcılık gibi pek çok işte çalıştı. Steinbeck’in ilk romanlarından başlayarak emekçilerin yaşam koşullarını ve ilişkilerini başarıyla yansıtabilmesinde bu yaşam deneyimi etkili oldu. Üniversiteyi bıraktıktan sonra New York’a giderek gazetecilik yapmayı denedi ancak yazılarının büyük kısmını yayımlatmayı başaramayarak California’ya döndü. İlk romanı Altın Kupa (1929) fazla ilgi görmedi. Yazarlık yeteneği 1935 yılında Yukarı Mahalle’nin yayımlanmasının ardından dikkat çekti. Bu eserini her biri klasik sayılan Bitmeyen Kavga (1936), Fareler ve İnsanlar (1937) ve Pulitzer Ödülü kazanan Gazap Üzümleri (1939) takip etti. Kitaplarında işçi sınıfının gündelik ilişkilerini, yaşam koşullarını ve mücadelelerini, döneminin ve çağımızın en temel toplumsal meselelerini tüm insani ayrıntılarıyla resmetti. Sardalye Sokağı, Cennetin Doğusu, Al Midilli ve daha pek çok başyapıt veren yazar 1962 yılında edebiyata katkılarından dolayı Nobel Edebiyat Ödülü ile onurlandırıldı. Eserleri edebi değerleri kadar güncellikleriyle de övgü alan ve birçoğu sinemaya uyarlanan Steinbeck, 1968 yılında öldü.
Özgün Adı: The Pastures of Heaven
Türkçesi: Nihal Yeğinobalı
Çağdaş Dünya Edebiyatı / Öykü
216 sayfa, 16 TL
Mayıs Giremez * küçük İskender
"Hayat, yoldur. Yol filmleri, yol şiirleri, yol romanları, yol insanları trafiğinde yasacılar, düzen adına özgürlüğü engellemek için yollara yasak levhaları yerleştirirler.
‘Park edemezsin, duramazsın, bu tarafa sapamazsın’ diye emrederken gün gelir ‘Mayıs Giremez’ de diyebilirler.
Mayıs Giremez demek aşk giremez, mücadele giremez, hayal giremez anlamındadır. İktidarların sonsuza dek hükmetme hakkını koruyabilmeleri için yürüttükleri insansızlaştırma politikalarını biz hayvanlar yeneceğiz.
Her yere gireceğiz çünkü.
küçük İskender’den konsantrasyon şiirleri. Yolunuzun üstündeki sürprizler. "
KÜÇÜK İSKENDER, mahlasıyla tanınan Derman İskender Över, 28 Mayıs 1964 yılında İstanbul’da dünyaya geldi. Kabataş Erkek Lisesi’ni bitirdikten sonra İ.Ü. Cerrahpaşa Tıp Fakültesi’ne girdi ve beş yıl eğitim gördü. Kendi arzusuyla bıraktığı tıp eğitimini takiben İ.Ü. Edebiyat Fakültesi Sosyoloji Bölümü’ne de üç yıl devam etti. Şiir, özgür metin, günlük, roman, inceleme, deneme, derleme, antoloji, tekst, senaryo türlerinde ürünler yayımladı. Kimi Batı ülkelerinde çıkan antolojilerde şiirleri yayımlandı. 2000 yılında İtalya’da düzenlenen Avrupalı Genç Şairler Yarışması’nda (La Giovane Poesia D’europa Nel 1999) adı önerildi; burada ilk ona girdi ve diğer şairlerle birlikte bir kitaba alındı. 2000 yılında Orhon Murat Arıburnu, 2006 yılında Melih Cevdet Anday şiir ödüllerini ve 2014’te Erdal Öz Edebiyat Ödülü’nü aldı. Avrupa’da, ABD’de şiir okumalarına, panellere, sempozyumlara katıldı. Ayrıca Kürtçe ve Almanca basılmış kitapları vardır. Türkiye’de yirmi yılı aşkın süredir şiir performansları yaparak genç şairlerle, müzisyenlerle sahne paylaştı. İçlerinde Ağır Roman ve O Şimdi Asker’in de bulunduğu beş filmde rol alarak sinema tutkusunu gizlemedi.
Çağdaş Türk Edebiyatı/Şiir
131 sayfa, 12 TL
Soğuk - Bir Soyutlama * Thomas Bernhard
Thomas Bernhard hayatının en karanlık, en kısıtlayıcı ve kurucu dönemlerine tanık etmeye devam ediyor okuru. İkinci Dünya Savaşı sonrasının baskıcı ve boğucu atmosferinde verem gibi ölümcül bir hastalıkla boğuşmak, hem kendini hem de toplumu sorgulatan bir deneyim haline dönüşmüştür. Bernhard son derece ilkel koşullarda, toplumun çeşitli kesimlerinden insanlarla birlikte ölümü beklerken, doktorların ve onların hem bilgisiz hem duygusuz yaklaşımlarının, yanlış teşhis ve tedavilerinin kendinde her anlamda yarattığı hasara karşı koyabilme gücünü yine kendinden alacaktır.
Azim ve kararlılıktan ziyade doktorlarda simgeleştirdiği toplumsal tiksinti ve nefretle beslenen, çelişkili bir ruh halidir onunki. Yine de kendini iyileştirme, kendini kurma ve yeniden yaratabilme; genç, hasta ve yalnız Thomas’ı, Thomas Bernhard yapan en önemli adım olacaktır.
THOMAS BERNHARD, (1931-1989) Hollanda’da doğup Avusturya’da büyüyen Bernhard, büyükbabası olan yazar Johannes Freumbichler tarafından bir sanatçı gibi yetiştirildi. Seekirchen’de ilkokula gitti, Salzburg’daki çeşitli okullarda orta öğrenime devam ederken 1947’de eğitimini bırakıp çıraklığa başladı. Gençliği boyunca yaşadığı solunum yolu rahatsızlıkları yüzünden 1949’da iki yıllığına sanatoryuma yatırıldı. 1952’de Salzburg’daki Mozarteum’da müzik eğitimini sürdürürken Demokratisches Volksblatt gazetesinde muhabirlik yaptı. 1957’den sonra geçimini esasen yazarlıktan sağladı. İngiltere’de ve Avrupa’nın çeşitli ülkelerinde yaşadıktan sonra 1965’te yeniden Avusturya’ya döndü. Çok sayıda ödül alan ve Türkçeye pek çok eseri çevrilen Bernhard’ın otobiyografik beşlemesinin diğer kitapları da yayınevimiz tarafından yayımlanmaktadır.
Özgün Adı: Die Kälte - Eine Isolation
Türkçesi: Sezer Duru
Çağdaş Dünya Edebiyatı/Deneme
84 sayfa, 12 TL
Zift * İsahag Uygar Eskiciyan
Zift, bastırılan seslerin, birbirini takip etmeyen günlerin, sıradanlaşan vahşetin, çöküşün ihtişamdan koparılışının, gecenin çığlıklarının romanı. İsahag Uygar Eskiciyan, tüm anlatıların, hesaplaşmaların, değer yargılarının kara bir oyukta eşitlendiği, öfkenin ziftinde karardığı bir çağın romanını yazıyor.
“Oyunlar, evet bu oyunu birileri sahneleyecek ama yollar yeniden yapılmayacak. Çukurlar doldurulmayacak. Yarıklar kapatılmayacak. İlaçlar içilmeyecek. Zamirler serbest kalacak. İsimler tek tek fotosenteze maruz bırakılacak. Güneşe çakmak gönderilecek. Düğünden önce gelinler öpülecek, damatlar damdan atılacak. Lüzum yok. İçimizde maydanoz yeşerecek. Benimki gibi olmamalı, herkes farklı ölecek. Bir mısrada adı geçen herkesin kafası kesilecek. Mısra dışarı salınacak. Çiğ çiğ yenen her şeyin kurtları büyütülecek. Gece için. Büyük gece için.”
İSAHAG UYGAR ESKİCİYAN, 1982’de karardı. Aşağıdan Seveceğim Ülkeyi (Şiir, 2013, 160. Kilometre Yayınları, Arkadaş Z. Özger İlk Kitap Ödülü 2013), Pause Anıtı (Öykü, 2014, Alakarga Sanat Yayınları), Metropol Ninnisi (Öykü, 2015, Alakarga Sanat Yayınları, 2015 Selçuk Baran Öykü Ödülü) adlı kitapları yayımlanmıştır.
Çağdaş Türk Edebiyatı/Roman
168 sayfa, 12 TL
Ters Dönmüş Bir Kaplumbağa ile Sanat Üzerine Konuşmalar * Barış Acar
Ters Dönmüş Bir Kaplumbağa ile Sanat Üzerine Konuşmalar, sanat tarihi yazımı ve sanat eleştirisini hâkimiyeti altına almış ortodoks yöntemlerin çemberini kırabilmek için sanatın ne’liğinden ve yapıtın varlığa geliş gerekçelerinden hareketle yeni önermeler getiriyor. Barış Acar, Türkiye’deki sanat üretiminin ve piyasasının merkezinde duran eleştirmen, “sergi yapımcısı”, küratör, koleksiyoncu gibi yönlendirici figürlerin tüketim odaklı yaklaşımlarına ve günümüz çağdaş sanatının güncel-politiğin neresinde durduğuna dair keskin tespitlerde bulunuyor.
Tarih yazımının genel ve özel problemlerinin satır başlarını tartışan Acar, henüz tanımlanma aşamasında dahi güncel/çağdaş polemiği yaşanan ve bir kerteriz noktası bulunamayan Türkiye çağdaş sanatına konulan her yeni taşın, bir gedik daha oluşturduğunu imleyerek, bu delik deşik duvarın üstüne tırmanma cesareti gösteriyor. Sanat ile avangard düşünce arasındaki bariyerleri bir bir yıkan Ters Dönmüş Bir Kaplumbağa ile Sanat Üzerine Konuşmalar, sanat öğrencileri, eğitimcileri ve sanat takipçileri için yol açıcı olduğu kadar tüm okurların da ilgisini çekecek nitelikte bir çalışma.
BARIŞ ACAR, 1977’de Aydın’da doğdu. Fizik Mühendisliği öğrenimi gördü ardından Hacettepe Üniversitesi Sanat Tarihi bölümüne geçerek bu bölümü tamamladı. Sanat tarihi kuramı üzerine yüksek lisans tezini Ankara Üniversitesi Sanat Tarihi bölümü bünyesinde hazırladı. Yayıncılık alanında çeşitli dergilerin kurucu ve yürütücü kadrolarında yer aldı; A. Danto, H. Foster, R. Sennett gibi yazarların kitaplarının yayıma hazırlanması görevlerini üstlendi. Anadolu Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi’nde sanat tarihi ve sanat kuramı üzerine dersler verdi. Çağdaş sanat alanında sergiler düzenledi. 1997 yılından itibaren sanat kuramı, edebiyat ve sinema üzerine odaklanan çalışmaları alanındaki birçok dergide yayımlanmıştır. Ortak kitap ve katalog çalışmalarının yanı sıra Pıhtı (Komşu Yayınları, 2012) adlı bir deneysel öykü kitabı ve Procrustes’in Yatağı (Monokl Yayınları, 2015) adlı bir sanat kitabı bulunmaktadır. Halen Viyana Üniversitesi Sanat Tarihi Enstitüsü’nde doktora çalışmalarını sürdürmektedir.
Sanat Kitapları/İnceleme
288 sayfa, 24 TL
Yorum Gönder