Türk şiirinin eşsiz kalemlerinden Metin Altıok’un otuz yıllık şiir serüveninde şiirle kurduğu doğrudan ilişkiye dayanarak kaleme aldığı yazılarından oluşan kitabı “Şiirin İlk Atlası” genişletilmiş baskısıyla yeniden raflarda.
Metin Altıok’un şiirde anlam, bilgi, öz-biçim, evrensellik, zaman, görsellik gibi şiirin kuramsal yanına eğilen yazılarının yanı sıra şairlerin yaşamına ve içsel dünyalarına da eğilen yazılarından oluşan kitabı ilk baskısını 1992’de Promete yayınlarında yapmış ve 2003’de YKY’den yapılan baskı gazete ve dergilerde kalan yazılarının da eklenmesiyle genişlemişti. Altıok’un kültür alanındaki eleştirilerini içeren “Şiirin İlk Atlası”nın Kırmızı Kedi baskısı, gazete ve dergilerde kalan yazıları, tiyatro oyunları ve daha önce yayımlanmamış şiirleri de eklenerek genişletilmiş ve son şeklini almış.
Şiire bakışını ve şiirle ilgili düşüncelerini örneklerle anlattığı kitabında okuruna da “Orta ve Büyük Atlas’ları inanıyorum ki sizler yazacaksınız” diyen Altıok, önsözünde de şöyle sesleniyor: “Sevgili okurum; bu kitapta yer alan yazılar benim otuz yıllık şiir serüvenimde şiirle kurduğum doğrudan ilişkiye dayanmaktadır. Yani bu yazıların kaynağı doğrudan doğruya şiirdir. Öne sürdüğüm görüşler şiirlerden çıkarılmıştır. Şiiri öğrenmenin bana göre biricik yolu şiirle yatıp kalkmaktan, şiirle hesaplaşmaktan geçer. Bunun bir başka yolu da yoktur. Şiir bilgisini şiirin dışında aramak, birtakım estetik araştırmalardan yola çıkmak safdillikten başka bir şey değildir. Şiiri bilmek isteyene şiirden başka kaynak yoktur. Yalnız şurası unutulmamalıdır ki; bu kaynak da insana net değişmez bilgiler vermez. Ancak bazı perdeleri aralar ve bazı doğrulan sezdirmekle yetinir. Bu durum şiirin kendisi için geçerli bilgilerden bağımsız kaldığını gösterir. Yani şiir için söylenenler çoğu kez şiiri bağlamaz. Başka bir deyişle bazı şairler için geçerli olurken, bazıları için hiçbir anlam ifade etmeyebilir.
Şiir bilgisinin en önemli özelliği bu bilginin genel bir bilgi olmamasıdır. Çünkü şiir devingen ve değişken, her seferinde tek ve özgün olan çok özel bir varoluş biçimine sahiptir. Bu özellik başka şairlerin şiirleri için olduğu kadar aynı şairin şiirleri için de geçerlidir. Şiirle her karşılaşmamız bir öncekinden farklı, yeni bir karşılaşmadır. Bunu hiçbir zaman akıldan çıkarmamak ve şiire önyargısız yaklaşmak gerekir. Yapılması gereken en doğru şey şiir karşısında önceki bilgilerimizi bir ihtiyat olarak askıya almak olmalıdır. Çünkü şiir kendi bilgisini yine kendi eskiten organik bir yapıdır. Onun bu özelliği insanı elinde uygunsuz bir anahtarla kapı önünde bırakmaya hazırdır.
Bunun için şiir bilgisine dört elle sarılmak ve onu değişmez kesin bir bilgi gibi korumak da doğru değildir. Yapılacak şey hazır reçetelerden kaçınmak, doğrudan şiire başvurmak, şiirle birebir ilişkiye girmektir. Elbet bu ilişkide kişiye düşen şiirin tek ve özel olduğunu akıldan çıkarmamaktır.” Altıok’un poetikasına genişletilmiş baskıyla kavuşmak güzel olacak diyerek pası bültene atayım...
Türk şiirinin hüzzam sesi Metin Altıok, kim bilir kaç kez şiirlerini yazdı ölümün?
2 Temmuz 1993’te Madımak Oteli’nde çıkartılan yangında yaşamını yitiren 36 kişiden biri olmadan önce yazdığı son yazısı “Kendini Ödemek”te yaşamın verimliliğinden yararlanan her insanın üretime katılmasının ve kendini ödemeye zorunlu olduğunun yine altını çizdi.
“Şunu hemen belirteyim ki birey açısından, insanın kendine yabancılaşmasının en etkin panzehiri, elden geldiğince üretken olmanın yanı sıra ‘okumak’tır. Aslına bakarsanız okumak da bir çeşit duygu ve düşünce üretimidir.”
Şiirin İlk Atlası
Dizisi : Türk Edebiyatı
Yazan : Metin Altıok
Sayfa : 168
Fiyatı : 14 TL
Yorum Gönder