♫ ♪♫ ♪•♫♪ 2006'dan bu yana Film, Dizi, Müzik ve Kitaplar üzerine Yazılar Diyarı... ♫ ♪♫ ♪ ♫ ♪♫

New Orleans Cinayetleri : Baltacı’nın Caz Resitali

2014 ilk romanını yazanlar için hayli bereketli bir yıl oldu. Kitap okurlarının artık sosyal medyayı ve goodreads gibi siteleri sıkça kullanmasıyla, yeni isimlerin gözden kaçmak gibi bir seçenekleri yok. Okudukları kitapları yorumlayan bloglar ve siteler ile sevdiği kitabı her mecrada öven ve notlayan okurlar sayesinde birçok kitap görünür ve konuşulur hale geliyor. Bu durum sadece baskı yapmış kitapları da kapsamıyor üstelik. Wattpad ve benzeri sitelerde pdf olarak yayımlanan romanların da kısa sürede büyük yayımcılarca basıldığını hatta film haklarının bile alındığını gördük. Bu örneklerden biri de Ray Celestin’in polisiyesi “Tütün Balık ve Caz - New Orleans Cinayetleri”, Esen kitap etiketiyle Ocak ayında raflarda yerini aldı. 

Nisan 2014’te yayımlanan “The Axeman's Jazz”, yeni bir yazarla tanıştırıyor bizleri. Asya sanatı ve dilleri üzerine üniversite eğitimi alan Celestin, pek çok kısa hikayesinin yanı sıra film ve tv senaryolarına imza atmış. Roman çıkar çıkmaz dergilerin övgülerine boğulmasıyla tartışmasız şekilde “yılın polisiyesi” apoletini takmış ve zaman geçtikçe bu apolet “son yılların en iyi polisiyesi”ne doğru evriliyor. 

Romandan önce gerçeklere bakalım… Amerika’da caz deyince ilk akla gelen yer New Orleans. Yakın zamanda dizilerin de ortamını göstererek cazibe merkezi haline getirdiği bir yer. Ev sahipliği yaptığı “The Originals” dizisini izleyenler aynı zamanda farklı etnik kökenlere sahip insanların oluşturduğu çeşitliliği ve büyücülerle dolu bir geçmişe sahip olduğunu görebilirler. Gerçek bir olaydan yola çıkan romanın kahramanını da yine bir başka dizide görmüştük. “The Axeman”, “American Horror Story”de karşımıza çıkmıştı. Mayıs 1918’den Ekim 1919’a dek süren sekiz kurbanlı Baltacı cinayetleri “Axeman of New Orleans” adıyla litaratüre girmiş… Şarkıları yapılmış, gruplar albümlerine isim olarak vermiş. Zaman içinde mit halini alan olay daha öncede romanlara konu olmuş. 1991’de Amerikalı mistik gerilim romanları yazarı Julie Smith’in “The Axeman's Jazz”ı, 2010’da Rick Geary cinayet dosyaları serisinden “The Terrible Axe-Man of New Orleans” yayımlanmış. Christopher Farnsworth de 2012’de yayımlanan romanı “Red, White, and Blood” da baltacı’dan esintiler vermiş. Hiç biri dilimize çevrilmediği için tam emin olmak zor ama olay ilk kez tüm detaylarıyla romana dönüşmüş. Bunların ışığında değerlendirince romanın önemi daha da artmış oluyor. Celestin polis dosyalarında yer alan tüm gelişmeler ve detayları birebir kullanarak yaratmış polisiyesini. Adeta işlenmemiş bir mücevheri almış tarihi detaylarla süsleyerek kullanmış. 

Harika bir kapağa ve çok iyi bir çeviriye sahip roman, gerçek olaylara dayanıyor ve açılışını da katilin gazeteye gönderdiği gerçek mektubu noktasına, virgülüne dokunmadan kullanarak yapıyor. Baltacı “Saygıdeğer Ölümlü” diyerek seslendiği mektubunu şu sözlerle bitiriyor:

“… kesin olarak belirtmek gerekirse, gelecek Salı gecesi saat 12.15’te (dünya zamanı) New Orleans’tan geçeceğim. Sonsuz merhametimle siz insanlara küçük bir öneride bulunacağım. Şöyle:
Ben caz müziğine çok düşkünüm ve cehennemdeki tüm şeytanlar üzerine yemin ederim ki şimdi belirttiğim zamanda evinde bir caz orkestrasının canla başla çaldığı herkes bağışlanacaktır. Şayet herkesin çalan bir caz orkestrası varsa, tamam o zaman, sizin için çok iyi bu. Kesin olan bir şey var ki, Salı gecesi ortamı coşturmayan bazılarınız (olursa tabii) baltayı yiyecektir.

Pekala, üşüdüğüm ve yurdum olan Tartarus’un sıcaklığına özlem duyduğumdan ve artık sizin dünyanızdan ayrılma vakti gelmiş olduğundan söylevimi bitiriyorum. Bunu yayımlayacağınızı ve sizin için her şeyin iyi gitmesini umuyorum. Ben gerçekte ya da hayal aleminde var olan gelmiş geçmiş en kötü ruhum ve öyle kalacağım.”

Ve dönüyoruz bu mektubun bir ay öncesine… Hunharca işlenen cinayetlerin soruşturması başlıyor. Bu soruşturmayı yürütenler de resmi makamlarla sınırlı değil. Gammazcı olarak etiketlenip kimsenin ilişmediği dedektif Michael Talbot… Mafya ile ilişkisinin ispatlanması için yakınlık kurup hapse attırdığı eski polis, hapisten yeni çıkmış İtalyan Luca D'Andrea… Dedektiflik bürosunda sekreterlik yapan Sherlock Holmes hayranı Ida… Ve ona yardım eden kariyerinin emekleme dönemindeki efsane müzisyen Louis Armstrong… Hepsi de romanı güçlendiren karakterler. Dram yönünü onlar üzerinden işletiyor Celestin… Örneğin Talbot siyahi bir kadınla evli ama gizlemek zorunda… Luca yorulmuş ve ülkesine dönmek istiyor ama mafya bu, son bir araştırma için beklemek zorunda… Ida’nın böyle bir işte çalışıyor olması bile sürprizken, işi alırken bahsetmediği ırkını gizlemek zorunda… Armstrong da çeşitli zorunluluklara boğulmuş…

Bir yandan katili arayan roman, bir yandan karakterlerinin hayatındaki sorunlarla ilerlerken en önemli kahraman da “New Orleans”… Celestin harika bir atmosferle tüm bölgeyi en ince detayına kadar tanıtıyor ve sokaklardaki insanı, sosyal yaşamı da anlatarak zenginleştiriyor. Tarihsel gerçekler, şehrin yapıları, farklı etnik kökenler, mafyanın paylaşımı, cenaze adetleri, anmalar… Bunları anlatırken de hiç acelesi yok. Öncesi ve sonrasıyla tam bir şehir profili yaratarak hayranlık uyandırıyor. İlk romanını yazan biri olduğu düşünülürse mükemmel… Bir noktadan sonra cinayetleri ve “katil kim” sorusunu da gölgede bırakan bir anlatım bu… Kelimelerini de o zamandan ödünç alan, dönemin ruhunu yansıtmak için hiçbir detayı atlamayan bir anlatım. Bu anlatım romanı zenginleştirince ortaya tür kırması bir roman çıkmış. Tarihi drama yönü baskın olduğu gibi, anti-Amerikan rüyası olarak da kodlamak mümkün…

Baltacı’nın peşinde olduğu kişiler de şehrin acımasızlığını koyuyor ortaya. Her an ölümle burun buruna halde yürütülen soruşturma, şehri saran vahşeti resmediyor. Irkçılık, vahşet, mafyanın hakimiyeti, yasaklar, tabular, kasırgalar, seller ve sokaktan taşan caz… Romanın diğer ana karakterlerini oluşturuyor. 

Okurunu, tekinsiz bir şehirde “gelmiş geçmiş en kötü ruh” olduğunu söyleyen bir katili aramaya davet eden “New Orleans Cinayetleri”, her karakterinden eklediği dram ve atmosferiyle sıradan bir polisiyeden çok daha fazlasını vererek öngörüsüz bir okuma sunuyor. İyi polisiye arayanların mutlaka keyfini çıkarması gereken bir resital… Yılın en iyi polisiyesi olduğuna hiçbir şüphe yok…


New Orleans Cinayetleri : Tütün Bataklık ve Caz
Ray Celestin
Çevirmen: D. Kemal Tarım
Esen Kitap, Ocak 2015
432 Sayfa
25 TL



Share this:

Yorum Gönder

 
Designed by OddThemes & Distributed by Free Blogger Template