Hindistan Chandigarh doğumlu Neerja Bhanot, kötü evliliğinin sonrasında ailesinin yanına dönmüş 22 yaşında genç bir kadındı. Bir yandan modellik bir yandan da Pan Am havayollarında hosteslik yapıyordu. Neşeliydi, cıvıl cıvıldı, hayalleri vardı. Hayatının uzun ya da kısa değil büyük olmasını istiyordu. 5 Eylül 1986’da ilk kabin müdürlüğü görevi için Mumbai-Karaçi-Newyork seferini yapan Pan Am 73 uçağındaydı. Tek bilmediği şey, Filistinli Abu Nidal Tarikatı'ndan 5 silahlı teröristin, o gün o uçağı kaçıracağıydı. 379 yolcunun kaderi o gün çizilirken genç kadının kahramanlığı herkese örnek olmuştu. Tüm dünyada konuşulan bu olay hemcinslerine örnek olması ve iyiliği yaşatması için filme dönüşmüş. 2016 yapımı Hint filmi kahramanının ismini taşırken, dram ile gerilimi harmanlıyor.
Gerçek olaydan yola çıkılarak çekilen filmin senaryosunu 2014 yapımı kadın kahraman filmi “Mary Kom”dan tanıdığımız Saiwyn Quadras kotarmış. Sanyukta Shaikh Chawla da diyaloglarla destek vermiş. Yönetmen koltuğunda da ikinci uzun metrajı için Ram Madhvani oturuyor. Aileden sinemacı Sonam Kapoor, Shabana Azmi, Yogendra Tiku, Shekhar Ravjiani, Kavi Shastri ve Sadh Orhan oyuncu kadrosunun başını çekenler.
Kahraman hostesin hikayesini anlatan film, klasik hint sineması öğeleriyle rengarenk bir açılış yapıyor. Neerja ile tanışıyoruz. Şarkılar söylüyor, anne babasını şenlendiriyor... Evlerinin neşesi ve övünç kaynağı... Hostesliği ve modelliği bir arada yürütüyor. Modellikten zaten çok kazanıyorken neden hostesliğe devam ettiğini soran annesine yanıtı da belli: “İşimi seviyorum.” İlk kez kabin görevlisi olacağı için heyecanlı... Paralel kurgu ile Karaçi’de bir toplulukta tanışıyoruz. Silahlar ve bombalarla hazırlıklar yapılıyor. Uçağı Kıbrıs’a kaçırarak hapisteki arkadaşlarının salıverilmesini sağlama amacındalar.
“Hayat büyük olmalı, uzun değil” diyor Neerja... Doğum günü tam da göreve denk geliyor. Onu havaalanına bırakan Jaideep bir hediye tutuşturuyor eline... Aktarmalı uzun uçuş başlarken geçmişe de dönüp Neerja’nın başından geçenleri öğreniyoruz. Karaçi’ye sorunsuz iniş yapan uçağa teröristler giriş yapınca macera da başlıyor... Neerja’nın uyarısıyla pilotlar uçağı terk edince teröristlerin planları da sekteye uğruyor ve can pazarlığı başlıyor...
Hindistan için önemli bir figür olan Neerja Bhanot’un kahramanlık destanını başarıyla yansıtan filmin senaryosu bol bol mesaj verme üzerine kurulu. Kahramanının geçmişine döndüğünde özellikle kadınlara seslenerek özgür ve güçlü olmaları çağrısında bulunuyor. Uçaktaki gerilim boyunca Neerja’nın yaptıkları filme çekilecek denli büyük olaylar değil esasında. Herkesin yapabileceği şeyler. İnsanların hayatını korumak için bir şeyler yapmak, fedakarlık, polislere zaman kazandırma gibi şeyleri normalde herkesin yapmasını bekleriz. Öyle özel bir yeteneği olmayan, sıradan bir kadın sadece cesur davranıyor. Kendi hayatını ön plana almıyor, canını kurtarma derdine düşmüyor, bencil davranmıyor hepsi bu kadar basit... Bu kadar basit olması da insanın canını acıtıyor doğrusu... Teröristler pilot talep ettiğinde Pan Am yetkilisinin biz karışmayız demesi bu yüzden küfür gibi...
Üç Milyon dolarlık bütçesini daha açılış haftasında çıkaran film kadın izleyicilerce alkışlanmış ve yirmi milyon dolarla gişede de güç gösterisini yapmış. Sonam Kapoor’a da ödül getirmiş.
Teröristlerce kaçırılan bir uçak, 379 yolcu ile 18 saat süren can pazarı... Hedefine yönelik senaryosuyla iyi bir işleyişe sahip filmin gerilim konusunda çok eksiği olsa da temposu yerli yerinde... Kahramanını abartmadan anlatıyor ve dramına sıkı sıkıya bağlı kalarak iyiliğin, fedakarlığın altını çiziyor. Dünyanın böyle kahramanlara daha çok ihtiyacı var...
Yorum Gönder