♫ ♪♫ ♪•♫♪ 2006'dan bu yana Film, Dizi, Müzik ve Kitaplar üzerine Yazılar Diyarı... ♫ ♪♫ ♪ ♫ ♪♫

Kayıp Şeyler Kitabı : Masumiyet ve Büyüme Eşiği

İyiliği güzelliği öğrendiğimiz, kötülüklerden nasıl kaçınacağımıza rehber olan masal dünyası yaratıcıları içine çekmeye devam ediyor. Karakterlerin bir konseptle yeni bir öyküde kullanımı müzikallere, dizilere, filmlere ve kitaplarda karşımıza çıkmaya devam ediyor. Özellikle “Shrek” serisinin masalları yeniden kullanma konusunda açtığı çığır edebiyat dünyasını hareketlendirmiş ve fantastik edebiyatın en önemli malzemelerinden biri olarak bir çok örneği peşinden sürüklemişti. Masallarla da kalmadı, tarihi olaylar ve karakterler de yeni yorumlarla işlendi. Son olarak “Once Upon a Time” dizisinin ustalıkla becerdiği alternatif masal dünyası bu kullanımın en iyi örneklerinden biri. Polisiye – Gerilim üstadı John Connolly de peri masallarına kayıtsız kalamamış ve 2013’de “The Book of Lost Things” ile türünün dışına çıkarak bir çocuğun büyüme eşiğini adımlamış.

1968 Dublin doğumlu yazar bizde yeteri kadar bilinmeyenlerden... Çok satar polisiye romanları seven bir kitle olmasına rağmen nedense tercih edilmemiş ve sadece üç kitabı çevrilmiş dilimize. Oysa türün üstadlarından biri olarak kabul ediliyor. İlk romanı 1999’da yayımlanan yazar “Every Dead Thing” ile heyecan yaratmış ve aday olduğu üç ödülden birini alarak başlamış. Romanın baş kahramanı özel dedektif Charlie Parker da seriye dönüşerek bu yıl yayımlanan “A Song of Shadows” ile on üçüncü kitaba kavuşmuş durumda. Kısa öyküler ve diğer serileriyle birlikte ilgi gören ve ödül avcısı olan bir yazarın bizde tanınmaması hayli ilginç. Türün dışına çıktığı ikinci roman “The Book of Lost Things” de 2006’da yayımlanarak kısa sürede büyük ilgi görmüş ve yılın kitaplarından biri olarak adlandırılmış. Sekiz yıl sonra dilimize kazandırılmış ve Zeynep Ünalan’ın çevirisiyle “Kayıp Şeyler Kitabı” adını alarak Hyperion Kitap etiketiyle 2014 Eylül’ünden itibaren raflarda. İki farklı renkte kapak seçeneğiyle çıkmasına rağmen çok geç duydum romanı. Krp Yayıncılık’ın markası olan Hyperion kitap’tan hiç haberim yoktu. Onca kitap eki ve dergisine rağmen duymadığım yayınevini sosyal medya sayesinde keşfettim. Çizgilerini beğendiğimi ve iki kitaplarını daha okuma listeme aldığımı belirteyim. Siz de benim gibi ilk kez duyuyorsanız zamanınızı ayırıp inceleyin...

“Kayıp Şeyler Kitabı”, çok iyi planlanmış bir roman. Connolly yarattığı atmosferi peri masallarıyla ustalıkla süslemiş. Direk kullanmak yerine bilinen kahramanlardan faydalanıyor, onlara yeni roller biçiyor ve iki karaktere anlattırdığı masallarda da beklenmedik değişiklikler yaparak farklı bir okuma deneyimi yaşatıyor. Bir büyüme öyküsü bu... Tam erişkinliğe adım atmanın öncesinde masumiyetin son kayıpları... Türün benzeri olan romanlar gibi savaş döneminde geçiyor ve çocukları o çirkin dünyadan koruyarak başka bir dünyaya adım attırıyor. Birçok önemli çocuk kitabı klasiğinin o dönemlerde yazıldığını düşünürsek hem çok doğru bir seçim hem de onlarla bağ kurmasını sağlıyor. Connolly’nin kendi çocukluğuna ve anılarına da gömülerek yazdığını belirttiği roman, Almanların saldırısı altındaki İngiltere’de geçiyor ve bizi David’le tanıştırıyor. Annesinin ölümüyle sarsılmış ve babasıyla bu acıyı paylaşarak geçirdiği günlerin ardından hayatı istemediği şekilde değişiyor. Önce babasının evliliği, sonra yeni kardeş ve yeni annenin evine taşınmak... Fazlasıyla ağır gelen bu durumdan mutsuz olan David nöbetler geçirmeye başlıyor ve yeni odasında kitaplarına gömülerek geçiriyor günleri. Önce kitaplar fısıldıyor sonra “Çarpık Adam” görünüyor ve başka bir evrene geçiş yapıyor. Onu karşılayan Ormancı’yla bu evrende maceraya atılmasıyla peri masalının da içine girmiş oluyoruz. Masallardan alınan karakterlerle zenginleşen evren bitmesini istemeyeceğimiz bir maceraya sahne olurken, yazar bu karakterlerin bazılarını direk masallardan ödünç alırken bazılarını değiştirmiş bazılarını da kaynak olarak alarak çağrışımla yaratmış. Hiç biri sırıtmıyor ve olabilecek en iyi şekilde kullanılıyor. David’in yanında yer alan iki karakter Ormancı ve Roland’ın anlattığı masallardaki değişimler de çok yaratıcı. Hep iyiler kazanmıyor, mesajlar ve ayrıntılar değişiyor. Özellikle “Pamuk Prenses ve Yedi Cüceler” ile karşılaştığı bölüm harika. Romanın en hafif ve sıcak bölümü olarak hem akıcılık kazandırıyor hem de çok komik. Sırf o bölüm için okuyun romanı desem abartmış olmam. David’in eve nasıl döneceğini bilebilecek tek kişi meğerse kralmış ve o da en değerli hazinesi olan kitabına bakarak yardım edebilirmiş. İşte o kitabın adı da “Kayıp Şeyler Kitabı”...

Her karakteri ana karakterinin yaşamındaki kişileri ve olayları temsil eden masallar ve karakterlerle zenginleşen ve soluksuz okunan bir masal “Kayıp Şeyler Kitabı”... Çocuk ya da genç-yetişkin romanı diyemem, zira ben 40 yaşında kazık kadar adam olarak çok severek, eğlenerek bir solukta okudum. Özellikle masalları ve “Once Upon a Time” dizisini seviyorsanız bayılacaksınız... İyi başlayan ve çok iyi final yapan romanın bir başka güzelliği de bonusları... Roman 307 sayfa ama kitap 440 sayfa. Yazarın kitaba dair beş sayfalık röportajı harika bir rehber olurken notlar bölümünde de alıntılanan masallara dair detaylar yer alıyor. Masalların neden kullanıldığı, temsil ettikleri, kökenleri ve yaygın kabul edilen halleriyle eksiksiz bir kaynak olmuş. O kadar detaylı ki  “Güzel ve Çirkin” iki ayrı versiyonuyla yer alıyor.

Çocukluktan yetişkinliğe geçişe dair ustalıkla yazılmış ve bir solukta okunan harika bir roman “Kayıp Şeyler Kitabı”... Sizi çocukluğunuza götürecek ve ne ara büyüdüğünüzü de düşündürtecek diyerek son sözü kitaptaki röportajından bir alıntıyla yazarına bırakayım...

“Bir bakıma, bu masallarda keşfedilecek tonlarca şey var ve ben daha yüzeyinden birazcığını kazıdım. ‘Kayıp Şeyler Kitabı’nda bir tür ‘mükemmel bütünlük’ var; başlaması gereken yerde başlıyor ve tam da bitmesi gereken yerde bitiyor, yani en azından benim için öyle. Bu eski hikayelerin beni her zaman etkileyeceklerini sanıyorum, fakat şimdi Kayıp Şeyler Kitabı kendi başına ayakta. Olduğum kişi ve yazar olarak, yazabileceğim en iyi kitabı yazdım. Bu kitapta yarattığım şeyle bir arada yaşayabilirim”


Share this:

Yorum Gönder

 
Designed by OddThemes & Distributed by Free Blogger Template