Psikolog ve Nöropsikologlar danışmanlığında yazılan senaryosu ve yapım ekibinin iddialı açıklamalarıyla gündeme gelen psikolojik gerilim “Mutlak Adalet”, 25 Nisan’da gösterime giriyor...
Senaryosu iki yılda yazılan, çekimleri İzmir’de yirmi günde tamamlanan film daha çekim aşamasında konuşulmuş ve merak uyandırmıştı. Yapımcılardan Barış Akgün, filmin son sahneleriyle ön plana çıkacak bir yapım olduğunu söyleyerek tam olarak şöyle demişti “İzleyiciler bu filmin sonunu gördükleri zaman en iyi sona sahip bir film “6. His” filmini ikiye katlayacaktır” Bu cümlelerde az buz değil, bu kadar iddalı bir durum söz konusu... Hüseyin Eleman’ın yazıp yönettiği “Mutlak Adalet”in oyuncu kadrosu dizilerin sevilen isimlerinden oluşuyor... Ozan Akbaba, Bülent Çolak, Bihter Dinçel, Turgay Tanülkü, Didem Soydan, Zerrin Epikmen ve Didem Soydan... Tv izlemeyen biri olarak Tanülkü dışında hepsi bana yabancı isimler... Yönetmeni de tanımayışımız normal, zira ilk uzun metrajında... Kendisi de psikoloji eğitimi almış ve filmin tanıtımında sürekli yapılan psikolojik derinlik konusunda çerçeveyi tamamlıyor...
Bunca vurguya, derin psikolojik incelemelerle mihenk taşı olacak iddasına karşın konu hayli bildik... İzmir de bir ilköğretim okulunda Türkçe öğretmenliği yapan Metin, karısı Bahar ve kızları Ece ile birlikte mutlu bir hayat sürmektedir. Bir gün iş dönüşü evine geldiğinde evlerinde üç hırsızın karısına tecavüz ettiğini ve kızını darp ettiğini görür. Olayın şokuyla hırsızları kovalar ve birini yakalayıp öldürür. Nefsi müdafaa sınırları dışında adam öldürmek suçundan hapse giren Metin, çıktığında dağılan ailesini tekrar kazanmak için bir mücadele verir. Karısı Bahar psikolojik sorunlar yaşamakta, kızı Ece ise çocuk esirgeme yurdunda kalmaktadır. Hapishane günlerinden en büyük destekçisi Orhan Babanın da yardımı ile kısa sürede iş bulup, ev tutup hayatını düzene koyar. Ancak Üvey kardeşi Nihat tan öğrendiği kötü haberle dünyası başına yıkılır. Evlerine giren diğer iki hırsız, delil yetersizliğinden serbest bırakılmıştır. Hayatını elinden alan adamların dışarıda bir yerlerde serbest olduğunu öğrenen Metini, büyük bir panik sarar. Ona göre bu korku ve panikten kurtulmanın tek yolu vardır; o adamları bulup, her şeyi itiraf ettirip, adalete teslim etmek…
Yönetmeni ve kadroyu değerlendirme şansımız olmayınca elde tek kalan fragman oluyor... Onu da beğenmek pek mümkün değil ne yazık ki... Tv filmi kıvamında bir deneme, bildik bir konuyu ele alıyor... Psikologlar danışmanlığında yazılmasını önemseyecek bir durum zaten yok, iki finalden birinin çok büyük süprize çıkacağı iddiası ise elde kalan tek şey... Ne konusu, ne fragmanı o süprize çağırmıyor ne yazık ki... Her süprize açık bir şekilde yanılmayı umuyoruz...
Yorum Gönder