Çağlar Çabuk'un Profil Kitap tarafından yayına hazırlanan yeni kitabı Yumuşak Güç, raflarda yerini aldı. Politik bir terim olan Yumuşak Güç'ü ele alan Çağlar Çabuk, insan ilişkilerinde 'Kaya gibi güçlü, su gibi berrak, ateş gibi sıcak, pamuk gibi yumuşak' olabilmenin yöntemlerini okuyucuya aktarıyor.
Sıfıra Sıfır Elde Var Mobing, Koçluk ve 4. Boyut, Kapı ve Zaman kitaplarının yazarı Çağlar Çabuk'un dördüncü kitabı Yumuşak Güç, kitap raflarındaki yerini aldı.
Profil Kitap'tan çıkan Yumuşak Güç'te, mobing uzmanı ve eğitmen Çağlar Çabuk, insan ilişkilerinde 'Kaya gibi güçlü, su gibi berrak, ateş gibi sıcak, pamuk gibi yumuşak' olabilmenin yöntemlerini, Paşa Dede'nin öyküleri eşliğinde okuyucuya aktarıyor. Çabuk, kitapta yaşamın her alanında Yumuşak Güç kullanımının ilkelerini, danışmanlık deneyimlerinden süzülen çarpıcı örneklerle anlatıyor. Okuyucusunu öğrendiklerini anında uygulamaya davet eden yazar, politik bir terim olan Yumuşak Güç'ü sadece bu alana hapsetmenin haksızlık olduğunu vurgulayarak, onu günlük yaşama uyarlıyor ve şu soruları soruyor:
“Çok sert bir saldırıya uğradığınızda, taş dolu varili mi, yoksa içinde pamuk dolu olan bir çuvalı mı seçersiniz?, Ya siz haksızsanız?, En kötü olasılık ne olabilir? İçimizdeki şeytanın sesini nasıl susturabiliriz?”
Çağlar Çabuk, bu kitabı neden yazdığını şöyle anlatıyor: “Yumuşak Güç'ü keşfetmeyi, öncelikle çarptığım duvarlara, hiddetimi kontrol etmekte güçlük yaşadığım zamanlardaki tepkilerimin doğurduğu yıpratıcı sonuçlara borçluyum. Bu kitapla da okurlara, başkalarıyla ilişkilerini farklı bir düzeyde kurabileceklerini hatırlatıp, önce kendileriyle empati kurmaya çalışmalarını öneriyorum. Zira, kendimizle barışmayı başaramadıkça, diğer insanlarla barışık olmamız çok güç. Mutlu olmak için, dışımızdaki etkenleri değiştirmemiz kolay değil. O halde, ilk iş 'kendimizi güçlendirmek’. Yumuşak Güç felsefesi bunu sağlayabilir.”
Kitapta iş yaşamından, evden, sokaktan örnekler veren Çabuk, politika alanında da Başbakan Erdoğan ve Paul Auster arasında geçen olumsuz diyalogun Yumuşak Güç kullanılsaydı, nasıl çözümlenebileceğini de anlatıyor. Kitabın kapak tasarımını Sadık Pala, iç çizimlerini Ada Tuncer'in gerçekleştirdi.
KİTAPTAN ALINTILAR:
10 santimlik çeliği deliyor ama...
Paşa Dede: “Çok sert saldırılara uğrayıp, kan beynime sıçradığı zamanlar –hani şimdi adrenalin arttığında diyorsunuz ya- aynı şiddetle karşılık vermek için ağzımı açtığımda, gözlerimin önüne hep bazukanın darmadağın ettiği taş dolu varille, yumuşaklığı karşısında aciz kalıp, puf diye sönen pamuk çuvalı geldi. İçimden bir ses “Çabuk karar ver, taş dolu varil mi, pamuk dolu çuval mı daha etkili bu sert saldırıya karşı?” diyordu. Ne zaman asker olduğumu düşünüp taşı seçtiysem, o an kazansam bile, aslında çok şey kaybettiğimi zaman gösterdi. Ama ne zaman üniformamı unutup pamuk çuvalını seçsem, hep kazandım.”
En çok sesi çıkan, en güçlü olan mıdır? (Başbakan Erdoğan – Paul Auster gerginliği)
Bu yöntemin en yaygın olması gereken alan siyaset. Ama ne yazık ki, tam tersiyle karşı karşıyayız. Parti liderleri, birbirlerine küçük adlarıyla ve 2. tekil şahısla “Sen!” diye hitap ederek yandaşlarından puan topladıklarına çok emin görünüyorlar. Örneğin, Başbakan Erdoğan – Paul Auster gerginliği Yumuşak Güç kullanarak çok kolay giderilebilirdi. Nasıl mı?
Sevgilim, seni seviyorum, ama...
Önce olumlayın, sonra eleştirin. “Olumsuzlukları eleştirmeyin!” demiyorum, tabii eleştirmelisiniz. Ama bir insana olumsuz bir eleştiri yöneltecekseniz, önce o konudaki olumlu noktaları belirtin. Bu tutum, en azından eleştireceğiniz kişinin eleştirinizi iyi niyetle dinlemesini, gönlünün -ve dolayısıyla- beyninin kapılarını daha baştan kapatmamasını sağlayacaktır.
Ya siz haksızsanız?
Sokrat’ı, İsa’yı, Galile’yi ihanetle, sapıklıkla suçlayanlar da emindi haklı olduklarından. Vatikan yüzyıllar sonra Galile’den özür diledi, ama İsa ve Sokrat için özür dileyecek merciler, kurumlar bile yok artık yeryüzünde. Şimdi ağır soru: Ya siz haksızsanız? Ya bir süre sonra yanlış yaptığınızı fark ederseniz ve iş işten geçmişse, son pişmanlık neye yarayacak?
Eleştirmekten korkmayın!
Ama bunu yanlış yöntemlerle yapıp, insanların duygu ve düşünce kapılarını size kapatmalarından korkun. Çünkü o zaman sizi müthiş bir yalnızlık bekleyecektir.
İyi niyetinizi anlamıyorlar, zaaf sayılıyor.
Sabırlı olun. Bunu zaaf sanıp kendilerini sizden yukarıda görenler, bu yumuşaklığınızın altındaki kararlılığı nasılsa fark edecek. Varsın bir süre sizi zayıf sansın, bundan dolayı alttan aldığınızı sansın.
Diyelim ki, kavgayı seçtik ve kazandık. Ne elde edeceğiz?
Etrafımız, kaybetmenin ezikliğiyle yaralı ve intikam fırsatı arayan bir düşman çemberiyle sarılı! Buna Pirus Zaferi diyorlar. Öyle bir zafer ki, bu zaferi elde tutabilmek için ömür boyu hep savaşmak, hep kendini korumak, hep uykusuz kalmak zorundasınız.
Kitap adı: Yumuşak Güç
Yazar adı: Çağlar Çabuk
Yayınevi: Profil Kitap
Türü: Kişisel Gelişim Serisi
Sayfa sayısı: 144
Yorum Gönder