İntikam Üçlemesi'nin yönetmeni Güney Koreli sinemacı Park Chan-wook'ın Amerika'da çektiği ilk film olan Stoker / Lanetli Kan, 32. Uluslararası İstanbul Film Festivali’ndeki gösterimlerinin ardından, 26 Nisan’da vizyona giriyor.
Önce resmi sinopsise bakalım...
Babasının ölmesiyle annesiyle bir başına kalan India'nın ilk kez tanıştığı gizemli amcasıyla arasında korku ve öfkeden doğan garip ilişkiyi anlatan filmin kadrosunda Nicole Kidman, Mia Wasikowska ve Matthew Goode'yi başrollerde yer alıyor. Lanetli Kan’ın sıra dışı senaryosu ise Wentworth Miller’a ait.
India Stoker (Mia Wasikowska) çok sevdiği babası ve en iyi arkadaşı Richard’ı (Dermot Mulroney) 18. doğum gününde trajik bir trafik kazasında kaybeder. Babasının uzun zamandır kayıp olan kardeşi Charlie’nin (Matthew Goode) beklenmedik bir şekilde cenazeye gelmesi, India’yı duygusal açıdan dengesiz olan annesi Evie (Nicole Kidman) ile kalmaya zorunlu kılar. India başlangıçta şüphelendiği büyüleyici ama gizemli olan amcasıyla ne kadar çok ortak noktası olduğunu zamanla fark edecektir.
Charlie, India’ya yavaş yavaş kendini gösterir. India, karizmatik amcasına delicesine aşık olmaya başlar ve onun gelişinin tesadüf olmadığını fark eder. India’nın hayatı, amcasının rehberliğinde sıradışı bir şekilde yeniden inşa edilecektir.
Oscar ödüllü Nicole Kidman, Evie karakterine hayat veriyor. "İlk İngilizce filmimde Nicole Kidman kalitesinde bir aktris ile çalışıyor olmam büyük bir lütuf." diyor Park.
Park, Kidman’la çalışmaktan heyecan duyduğunu söylesin, bizim heyecanımız başka... Ridley Scott’ın yapımcısı olduğu filmle, ilk ingilizce işine imza atacak olan yönetmen benzer yoldan geçen isimlere göre daha şanslı... Hollywood’da uzun süredir çevrilmemiş filmlerin en ünlüsü olarak anılan senaryonun ona teslim edilmesi ilk önemli detay... Yaratıcı senaryonun son yıllarda çıkmadığını düşünürsek, Park’ın da katkısıyla iyi bir film görmeyi bekliyoruz. Görüntü yönetmeni yine Chung-hoon Chung... İntikam üçlemesinde de birlikte çalışmışlar ve iyi bir ikili olmuşlardı, ki Park’ın istediği atmosferi kurduğunun ipucu olarak almak mümkün. Malumunuz stüdyo müdahalelerinden nasibini fazla almayacağını da anlıyoruz. Kurgu masasında Nicolas De Toth oturmasıysa künyenin en zayıf noktasını oluşturuyor. Oyuncu kadrosunda en önemli yükü sırtlayan Nicole Kidman ve Mia Wasikowska’ya itirazımız yok... Lakin yanlarına daha iyi oyuncular eklenseydi tadından yenmezdi diye düşünmemek elde değil. Matthew Goode, Dermot Mulroney ve Jacki Weaver yine de üzerlerine düşeni yapmışlardır diye umuyoruz... Müziklerdeki Clint Mansell imzası da önemli...
Şu ana kadar kulağımıza gelen herşey olumlu, gezdiği festivallerde aldığı tepkiler yılın en iyi filmlerinden biriyle karşı karşıya olduğumuzu müjdeliyor... Merakla İstanbul Film Festivali’nde izlemeyi bekliyoruz... Umarım, 26 Nisan’da gösterime girdiğinde de bol kopyayla her sinemayı şenlendirir de, herkes bu ziyafete ortak olabilir...
Yorum Gönder