Hazır içerik sayısı 1000'i bulmuşken, süreci anlatmak, yeni tanışanlar için özetlemek ve değerlendirmek boyun borcu...
14 Kasım 2006'da yeni bir yayıncılık şekli varmış dahil olayıım hemen diyerek atıldığım mecra oldu blog... Bu yüzden çok düşünmedim ismi... Hazır nickim vardı zaten, ve o sıralarda sürekli bir yerlere yazmaktaydım. Hepsinin bir yerlere toplanması cezbetmişti beni. Defterler dolusu kritiğimi de aktaracak, defter yığınından kurtulacaktım... Çokta planladığım gibi gitmedi ilkin... Zaman problemi çıktı önce, günün büyük bölümü işte geçince blog sessiz sakin kaldı bir süre... Ayda üç beş yazıyla geçti ilk zamanlar... Zaten bloggerda yeni kurulmuş, kısıtlı şablonlarla sınırlanmıştı... Derken gazeteye sanat sayfası hazırlamak fazladan yük bindirdi, yine aksadı blog... Sinemalar.com'a kritik yazmaya başlamakta benzer şekilde ikinci plana itti burayı... Ama en azından orda yayınlanan kritiklerin deposu da burası oldu hep. Sonrasında halen devam eden sinemalife başladı ki, o daha fazla ilgi isteyince kafamdakinden farklı olarak sadece sinema içeriğinden oluştu blog... Sinema koleksiyonu olarak kaldı... Sinema ve türevi isimlerden oluşmamasıyla farklı oldu önceleri... Dolayısıyla keşfi de zor oldu, bulunması da. Sinemaximum macerası ile büsbütün unutulan sayfaya dönüştü ama maceranın bitişi en çok buraya yaradı. Kürkçü dükkanı gibi döndüğüm blog tam da o zaman diliminden sonra hareketlendi.
O hareketlenmeyle bugünün temeli de atıldı... Yani 2010 başları... O dönem müzik yazdığım my obsessesion'ın içeriğini buraya aktarmamla attığım temel, bilmediklerimi keşfetme uğraşıyla sürdü. Bir sürü html kod, arayüz, widget derken sayfanın görüntüsü yenilendi, en iyisi arandı.... Ama hep bir eksik vardı... Güncellenme sorunu, o sorunu aşmak için gereken de haberlerin devreye girmesiydi...
Sinemaya meraklı, dile hakim bir çevirmen arayışı Ocak 2010'dan, geçen aya kadar sürdü... Bu süre boyunca yaşadığım maceraların haddi hesabı yok... İyi niyetle gelen çevirmenlerin bir kısmı ne istediğimi bir türlü anlayamadı, bir kısmı direk sözü paradan açtı, bir kısmı ise anime'nin ne olduğunu araştıran film isimlerini farkedemeyenlerden oluştu... Taa ki Elif'e dek... Sinema haberi araştırmaktan, başka birşey yazmaya zaman kalmıyordu blogda... Ekibe katılacak gönüllü aranıyor cümlesini tamda olduğu gibi anlayan çevirmen adayı, ilk günden öyle bir giriş yaptı ki, aday olmadığını, çözüm ürettiğini gösterdi. Hep istediğimden fazlasını vererek buranın bir parçası oldu. Dolayısıyla 21 Temmuz'da yaptığı giriş blogda tam bir milad oldu. Elif'ten öncesi ve sonrası diye birşey var artık bu sayfalarda...
21 Temmuz'da haber akışı net olarak başlayınca, blog hızla bugünki şekline de kavuştu. Önce şu anki arayüzüne kavuştu, sonra teknik detaylar halledildi, arama motorlarının içeriği taramasını sağlamak gibi bir sürü püf noktasıyla geçen bir hafta sonunda matematikte yanımızda oldu. İstatistiki rakamlarda Temmuz ayı 10 misli sıçrama yaptıran dönem oldu. Alexa rakamı 70 binlerdeyken, yazı yazıldığı sırada 19.330, günlük ziyaretçi sayısı ortalaması 700'lerde gezinmekte. Mayıs 2009'dan bugüne tutulan Google istitistiğine göre Şubat 2011'de aylık sayfa görünmü 2517 iken, Temmuz 2011 17.148... Dileyenler tüm istatistiklere çeşitli sitelerden bakabilir. Toplam sayfa görünümü de 100 bin sınırına dayanmış durumda...
Sonuç olarak okumakta olduğunuz bu blog, 21 Temmuz'dan bu yana sürekli güncel... Bu güncellik dolayısıyla da her mecrada yükselişte...
2006'tan bu yana sayfada emeği olanlara, desteklerini esirgemeyen dostlara, okurlara, içeriği sosyal mecralarında paylaşanlara ve gelişiyle fark yaratan sevgili Elif Işık'a sonsuz teşekkürler...
Eylemlerimiz sürecek....
Yorum Gönder