
Derginin ‘Vizyon’ sayfalarında göze çarpan bir başka yazı ise, bir önceki filmleri İhtiyarlara Yer Yok’la En İyi Film Oscar’ını kazanan Coenler’in son işi Burn After Reading’i (Aramızda Casus Var) bir politik gerilim parodisi olarak inceliyor.
Altyazı’nın ‘Vizyon Ötesi’ sayfalarında bu ay, Türkiye’nin iki önemli yönetmeni Reha Erdem ve Derviş Zaim’in yazılarını okumak mümkün. Reha Erdem’in Kars yolculuğu sırasında kendi sinema anlayışı üzerine yazdığı deneme, yönetmenin zihnine açılan şiirsel bir geçit niteliği taşıyor. Derviş Zaim’in Türkiye’de film yapımını tüm hatlarıyla ele alan ve derginin Kasım sayısında ilk bölümü yayımlanan makalesinin ikinci ve son bölümü ise, Türkiye’de üretilen filmlerin Batı’daki algılanışı konusuna yoğunlaşıyor.
‘Vizyon Ötesi’ sayfalarında ayrıca, Temel İçgüdü, RoboCop ve Gerçeğe Çağrı gibi filmleriyle tanıdığımız ünlü yönetmen Paul Verhoeven ile yapılmış bir söyleşi; yakın dönemde vizyona giren Mustafa, Devrim Arabaları ve Osmanlı Cumhuriyeti adlı filmlerin ortak özelliklerini inceleyen bir yazı ve üç popüler televizyon dizisi Breaking Bad, House ve Dexter’ı birbirleriyle karşılaştırarak ele alan ‘Dizi Film Kuşağı’ köşesi bulunuyor.
Altyazı’nın ‘Eleştiri’ sayfalarında ise, 18. yüzyılın en sansasyonel isimlerinden biri olan Devonshire Düşesi Georgiana’nın hayatını anlatan Düşes’e, Ken Loach’un İşte Özgür Dünya adlı filmindeki Angie karakterinin sunduğu pencereden bakan bir yazının yanı sıra; Üç Maymun, Gomorra, Issız Adam, Quantum of Solace ve Güneşin Oğlu gibi geçtiğimiz ayların en çok ilgi uyandıran filmleri hakkındaki eleştirileri ve Wong Kar Wai’nin 1994 yılında çektiği Zamanın Külleri’nin Filmekimi’nde de gösterilen Redux versiyonuyla ilgili geniş bir değerlendirmeyi bulabilirsiniz.
Yorum Gönder