♫ ♪♫ ♪•♫♪ 2006'dan bu yana Film, Dizi, Müzik ve Kitaplar üzerine Yazılar Diyarı... ♫ ♪♫ ♪ ♫ ♪♫

Bir yılı geride bırakırken…



'Sinemalife' dergisinin kurucusu ve şef editörü Köksal Aras'ın, derginin birinci kuruluş yıldönümü nedeniyle kaleme aldığı yazı:

Türkiye'nin ilk online sinema dergisi “Sinemalife”ı bundan tam bir yıl önce yayına başlatmıştık. Sinemayı hayatlarının çok önemli birer parçası hâline getirmiş 3 kişinin bir araya gelmesiyle doğmuştu dergimiz…
“Sinemalife”ın mutfak hazırlıkları sürerken, aklımızda hep şu iddia vardı: Türkiye'de sinema sektörüne bir nebze olsun hizmet etmek ve internet yayıncılığı alanında büyük bir boşluğu doldurmak…
Bu anlamda, aradan geçen bir yıl zarfında söz konusu hedeflerimize büyük ölçüde ulaştığımızı düşünüyoruz. O gün 3 kişiyle yola çıkan ekibimiz, bugün ise tamı tamına 12 değerli yazarı bünyesinde barındırıyor.
Henüz ilk dönemlerimizde bile elektronik posta adresimize yığınla sinema eleştirisi ve inceleme-araştırma yazıları düşmeye başlamıştı. Bunların arasından, okuyucunun beklentilerini en iyi şekilde karşılayabileceğine inandığımız kimi kalemleri ayıkladık ve zaman içinde şimdiki çekirdek yayın kadromuzu oluşturduk. Öte yandan, bu süreçte bizler de “sinema yazarlığı” heyecanının sadece İstanbul ile sınırlı olmadığını, Anadolu'nun çok daha farklı yerlerinde bu işe kendini adamış insanların yaşadığını -geç de- olsa öğrenmiş oluyorduk. Öyle ki, dergimize Kars'tan, Mersin'den, Ankara'dan, Kıbrıs'tan, Trabzon'dan yazan arkadaşlarımız oldu ve kendilerine sayfalarımızı büyük bir mutluluk duyarak açtık.
“Sinemalife”, günümüzde 7-8 bin dolayındaki kemikleşmiş okuyucusuyla, kendi yayıncılık tekniğinin hem öncü, hem de lider dergisi konumundadır. “Okuma”nın pek sevilen bir eylem olmadığı Türkiye şartlarında, bir internet dergisinin bu sayıda bir sabit okuyucu kitlesine ulaşması hiç de küçümsenecek bir rakam sayılamaz. Kaldı ki halen ülkemizde yayımlanan “basılı” sinema dergilerinin bile bu kadar okuyucusu olmadığı tiraj raporlarıyla ortadadır.
“Sinemalife”, işte bu zor koşullarda yurdun ve dünyanın en az bir basılı yayın kadar hayran kitlesi edinmiş, onlara her ay düzenli olarak bir sinema dergisi okuma alışkanlığını kazandırmıştır. Üstelik, bu hizmeti için hiçbir okuyucusundan tek kuruş ücret de talep etmeksizin…
Şuna eminiz ki, ilgi eksikliği ve lojistik sorunları nedeniyle uzun yıllardır yalnızca büyük şehirlerde satışa sunulan sinema dergileri, görülebilir bir gelecekte yerlerini mutlaka online dergiciliğe bırakacaklardır. Bu karşı durulmaz teknolojik devrimi çok önceden görüp, türünün ilk örneğini sinemasever kamuoyuna sunmaktan dolayı gurur duyuyoruz.
“Sinemalife”, bir yıllık yayıncılık serüveninin ardından, bugün artık hem internet portallarına, hem de yazılı basına kendi alanında zengin bir içerik sunan “kaynak yayın organı” kimliğiyle, Türk sinema medyası içinde saygın bir konuma erişmiştir. Tamamen özgün bir içerik oluşturma kaygısıyla hazırladığımız eleştiriler, inceleme-araştırmalar, analizler ve röportajlar zamanla diğer medya kuruluşlarının da ilgisini çekmiş, ürünlerimizin sık sık alıntılanmasına giden yolu açmıştır. Özellikle de popüler sinema sitelerine ve çeşitli günlük gazetelerin sinema sayfalarına içeriğimizi “kaynak” olarak kabul ettirmiş olmanın haklı gururunu yaşıyoruz. Bundan sonraki süreçte de özgün çalışmalarımız artarak devam edecektir.
Dergiyi yayımlamaya başladığımız ilk günden bu yana hiç bir zaman ekonomik bir kaygımız olmadı. Çünkü “Sinemalife” ticarî amaçlar ekseninde doğan bir yayın organı değildi. En azından, bugüne kadar oturup derginin muhasebesini falan hiç tutmadık. Biz yalnızca bu sektöre dostça hizmet etmek istedik ve aradan geçen bir yıl içinde de bunu başardığımıza inanıyoruz. “Sinemalife” bundan sonra da aynı tarafsız çizgisi ve duruşuyla, hiç bir politik görüşe alet olmadan yoluna kararlılıkla devam edecektir.
Kapak konularımızı, birinci sayımızdan itibaren, saatlerce süren müzakerelerin sonucunda belirledik. Kapaklarımızda yalnızca Hollywood'un büyük bütçeli popüler filmlerinin yer almasını da istemedik. Bu yerel bakış açısı doğrultusunda, ülkemizin değerli sinemacılarının gerçekleştirdikleri yeni filmleri fırsat buldukça “Sinemalife”ın kapağına taşıdık. Türk filmlerine sayfalarımızı ilk kez “Kabadayı” ile açmıştık; bu süreç “O… Çocukları” ile devam etti ve Ekim-2008 sayımızın kapağında da “Üç Maymun” yer aldı.
Bunun yanısıra, ülkemizin en önemli sinemasal etkinliği sayılan “Uluslararası İstanbul Altın Lale Film Festivali”ni de günü geldiğinde kapağımızdan görerek geniş kapsamlı haber dosyalarının konusu yaptık.
Türk sinemasında özgün ve özenli yapımlar beyazperdeye yansıdığı sürece, “Sinemalife”ın ulusal sinemamıza desteği de artarak devam edecektir.
Bugüne kadar yayımlamış olduğumuz 13 sayımızda da bizlere destek olan, gerek yazılı basında, gerekse görsel medyada ve gerekse internet dünyasındaki bütün gönül dostlarımıza teşekkürü bir borç biliyoruz.
Ancak, en büyük teşekkürümüz, her ayın ilk gününün sabahında güncellenmemizi sabırsızlık içinde bekleyen sadık okuyucularımızadır. Sizleri bugüne kadar sayfalarımızda yer alan düşünsel ürünlerle bir ölçüde mutlu edebildiysek, bizler için bunun üzerinde başkaca hiç bir şeyin önemi yoktur.
Çünkü, “Sinemalife” ekibi sizlerin bu ilgisi sayesinde hiç de yalnız olmadığını bilmektedir.
Daha nice yıllara “Sinemalife” ile ulaşmak dileğiyle…


KÖKSAL ARAS
Sinemalife Dergisi yayın editörü ve yazarı

Share this:

Yorum Gönder

 
Designed by OddThemes & Distributed by Free Blogger Template