İnsanlık tarihi savaşların, yıkımların ve yeniden doğuşların da tarihidir aynı zamanda. Geçmişe dönüp baktığımızda dünyadaki dengeleri değiştiren, daha düne kadar komşu, kardeş olan ulusları birbirine düşüren savaşları görürüz en çok. Peki ya bu savaşların içinde varlık mücadelesi veren insanların hikayeleri nerededir? Tarih neden zorla gittiği savaş uğruna sevdiğinden ayrı düşenleri, yurduna döndüğünde bıraktıklarını yerinde bulamayanların acılarını yazmaz?
Neyse ki, tam da bu noktada edebiyat öne çıkar ve bizlere yıkılan kentlerin, dağılan ülkelerin içindeki insanın yaşamını, dramını, cesaretini, bazen çaresizliğini bazen de umuduna tutunuşunu anlatır. Tıpkı Hüseyin Cengiz’in yeni romanı İzmir’de Son Gemi’de yaptığı gibi.
Komşusu, kardeşi gibi gördüğü karşı kıyıya savaşmak için gitmeyi hiç istemeyen bir asker, iki oğlunu birden askere göndermiş yaşlı, hasta bir baba, savaştan dönünce sevdiğini yerinde bulamayan bir âşık, ağabeyini kendilerinin olmayan bu savaşta kaybeden bir kardeş, yıllarca özlem çeken, sevdiği kadın zorla karşı kıyıya götürülen bir sevgili ve daha nicesi…
İzmir’de Son Gemi bizlere kardeşliğin sınırlarla ya da uyruklarla ilgili olmadığını bir kez daha hatırlatıyor. Her şeye rağmen umut etmenin, güvenmenin, sevmenin gücünü gösteriyor.
Hüseyin Cengiz’in yazdığı İzmir’de Son Gemi Destek Yayınları’ndan çıktı.
Arka Kapak Yazısı:
Savaşın, üstüne gölge düşüremediği kardeşliğin ve aşkın romanı
İzmir’de Son Gemi, resmi tarihin dışından seslenen ve tarih bilincine yaslanan bir roman.
Suyun iki yakasındaki halkların, egemenlerin kurduğu tuzaklardan arındığında, kardeşçe ve içtenlikle nasıl kucaklaşabileceklerini, aynı kederde ve sevinçte bir bütün olabileceklerini son derece yalın ve lirik bir dille anlatıyor.
İzmir’de Son Gemi’nin serüveni her şeye karşın hâlâ suyun iki yanında da sürmekte...
İzmir’de Son Gemi / Hüseyin Cengiz
Türü: Edebiyat / Roman
Yayınevi: Destek Yayınları
Sayfa Sayısı: 192
190 TL
Yorum Gönder