♫ ♪♫ ♪•♫♪ 2006'dan bu yana Film, Dizi, Müzik ve Kitaplar üzerine Yazılar Diyarı... ♫ ♪♫ ♪ ♫ ♪♫

Nina Forever : Eski Sevgilinin İzleri

Yitirilmiş bir sevgilinin ardından hayata devam etmek zordur. Hele de bu ayrılığa beklenmedik bir ölüm sebep olmuşsa daha da zordur. Yeniden toparlanıp hayata çeki düzen verilecek ve yeni bir ilişki ile yaşadığını hissetmek üzere harekete geçilecektir. Ama o kadar kolay değil. Tüm bu süreç unutulamayan sevgilinin gölgesinde yaşanır. Sanki ölmemiştir ve halen yanındadır. 2015 yapımı “Nina Forever” o sevgiliyi yeni çiftin yanına koyuyor ve türleri harmanlıyor.

İngiliz tvlerine kısa metraj ve tv filmleri çekerek pişen Chris ve Ben Blaine kardeşler ilk uzun metrajlarında. Senaryosunu da yazdıkları filmle garip bir aşk üçgeni yaratarak romantik komedi, korku, gerilim ve dram harmanı çıkarmışlar. Yılın da en ilgi çekici yapımlarından biri haline gelen filmin oyuncu kadrosunun başını da Abigail Hardingham, Cian Barry, Fiona O'Shaughnessy, Elizabeth Elvin ve David Troughton çekiyor.

İlginç ve sakin bir açılış yapıyor Nina Forever. Bir kaza sonrası, anlaşılamayan görüntü ile yol kenarında… Sonra Holly ile tanışıyoruz. Süper market çalışanı, paramedik öğrencisi, genç ve güzel kızımız arkadaşlarıyla laflarken çalışma arkadaşı olan Rob’a ilgi duyduğunu öğreniyoruz. Sevgilisini bir kazada kaybetmiş ve bu travmayı halen atlatamamış Rob. Hayata ayak uyduramamış, intihar girişiminde bulunmuş, adeta salak salak dolaşıyor ortada. Rafa mal dizerken kendisini yaralayınca Holly aradığı fırsatı bulmanın sevinciyle harekete geçiyor. İlişki hızlıca başlıyor ama tam sevişirlerken Nina’nın cesedi yatakta beliriyor ve işler arapsaçına dönüyor.

Nina Forever her şeyden önce inandırıcı. İşlediği garip aşk üçgenine seyircisini inandıran bir film… Blaine kardeşler filmlerini açıklamayla boğmamış, soru işaretlerini korusa da zaten hazır olduklarını vermiş. Her şey fazlasıyla doğal görünüyor. Özellikle hollywood’un sık sık pişirip önümüze koyduğu “yaraları sarma” konulu romantik komedileri ters yüz ediyor. Rob, Holly ve Nina hayli tuhaf karakterler. Diyaloglar ilginç, ilişkiler tuhaf. Rob’un halen Nina’nın ailesini düzenli olarak ziyaret etmesi, Holly’nin arkadaşları ve Nina tarafından hor görülmesi, Rob’un sessizliği gibi tuhaflıklara rağmen Blaine kardeşler filmin tonunu o kadar iyi tutturuyorlar ki ağır işleyişe rağmen cazibe yaratıyorlar. Yeni çiftin yatağını bir cesetle paylaşıyor olmasının getirdiği ironiyi de doğru kullanıyorlar. Kurgu oyunlarıyla donattıkları ilk sevişme sahnesiyle de çıplaklığın ön plana çıkmasının önüne geçiyorlar. Özellikle Hardingham fiziği ile dikkat çekiyor. Rob’un kederi, Holly’nin tutkusu ve eski sevgilinin sevişme anlarında ortaya çıkması arasındaki dengeyi de ustalıkla kurmuşlar. Tüm bunlara rağmen senaryoları hayli hafif kalmış. İkinci yarıda fazlaca dağılarak filmi kolay tercihlere teslim etmişler. İyi başlayan ve ilerleyen film gereksiz uzayınca sanki kısa metrajdan sündürülmüş, uzamış gibi görünüyor. 

Prömiyerini SXSW Film Festivali’nde yapan “Nina Forever” seyircisini orijinal fikriyle cezbederek ün kazanmıştı. Britanya Bağımsız Film Ödülleri’ne iki dalda aday olmuş ve Abigail Hardingham’a En İyi Çıkış Yapan Oyuncu ödülünü kazandırmıştı. 2015 yılını festival gözdesi olarak geçiren film Şubat 2016 itibariyle meraklısıyla ev sinemasında buluştu. Dengeli ve cezbedici tonuyla farklı film arayanları mest edebilecek bir 98 dakika vaat eden Nina Forever, nefesi buna yetmese de Blaine kardeşleri takip edilesi yönetmenler listesine yerleştiriyor. Beklentileri düşük tutarak izlendiğinde keyif almak da mümkün…



Share this:

Yorum Gönder

 
Designed by OddThemes & Distributed by Free Blogger Template