♫ ♪♫ ♪•♫♪ 2006'dan bu yana Film, Dizi, Müzik ve Kitaplar üzerine Yazılar Diyarı... ♫ ♪♫ ♪ ♫ ♪♫

KPK 9 Yaşında!

Yazılarımı sürekli yanımda taşıyamayacağım için en pratik yol olarak düşünüp blogu açalı dokuz yıl bitti bugün. Onuncu yıldan gün almaya başlamak tuhaf. Geriye dönüp bakınca nasıl geçmiş zaman diyorum. Hakikaten nasıl geçti anlamadım.

Kutlamaları sevmediğim malumunuz ama her yıl bir şeyler yazarak okura teşekkür etmenin en geçerli yolu bu yazılar. Tek seferde aradan çıksın diye yazacak bir şey kaldı mı diye düşünürken beyin yakmak da dert. 

Çokça anlattım. Popülerlikten uzak, dikkat çekmesi için allayıp pullamadan meraklısının okuması için yazıyorum. Kendi ilgi alanım çerçevesinde yazıyorum. Bunca kitap arasında gözden kaçmasın diye kitap bültenlerini, duyurularına destek olma adına tiyatro ve sergi bültenlerini hiç bir karşılık beklemeden yayınlıyorum. Yayının geri kalanı da film, dizi, müzik ve kitap kritiklerimden oluşuyor. Bu yazıyla birlikte blogda toplam yazı sayısı 5158 oldu.

Oradan nasıl görünüyor bilmiyorum ama yayındaki dokuz yıl boyunca bağırıp çağırmadan sadece keşfe açık olmaya çalıştım. Google ve benzeri sitelerin reklam panellerini kullanmadan, tanıdıklara falan paylaş, duyur demeden, kimseyi kullanmadan. Her bloggerın kafa patlattığı seo tekniklerine, alexa değerlerine ve ziyaretçi çekme cambazlıklarına da hiç girişmedim. İlk gün neyse bugün de aynı çizgide sürüyor yayın. 

Çok sorulan ve merak edilen şeyleri yanıtlayayım yeri gelmişken. Direk cevapları vereyim, sorular zaten anlaşılacaktır. Blogdan hiçbir karşılık beklemedim, beklemiyorum. Reklam almak için bir şey yapmadım bugüne kadar, bundan sonra da yapmaya niyetim yok. Blogu hiçbir zaman para kazanma aracı olarak görmedim, görmeyeceğim. Bu konuda tek istisnam blog destekçisi bumerang. Tek tük gelen “advertorial”ları yayınlarken sosyal medya hesaplarında da reklam olduğunun altını özellikle çiziyorum. Niye istisna derseniz, derdim o yayından gelecek üç kuruş değil. Aktif üye olarak kalmak... Periyodik olarak düzenledikleri yarışmalardan kitap kazanmanın derdindeyim sadece.

Çok uzak ve mesafeli duruyorsun şikayeti geliyor sık sık. Mesafeyi kısaltmak için zamanım yok maalesef. Blog tek işim değil. Fotoğrafhane işletiyorum. Zamanımın büyük kısmını dükkan aldığı için internette aylak aylak dolaşmak ve sohbetler için vakit ayıramıyorum. Pazar günleri de dükkanı açtığım için bana bir tek akşamlar kalıyor. O yorgunlukla da herkese zaman ayırmam güç. Bu yüzden kusuruma bakmayın. 

Son bir yılda neler olduğuna bakınca farklı bir şey yok. Aynı disiplin ve iştahla yayın devam ediyor. Eleştiri ve istekler gelmeye devam ediyor. Daha fazla kitap kritiği ve aylık albüm raporunun devam etmesi en çok gelen istekler. Şüphesiz devam edecek, bu konuda sıkıntı yok. 

Tuhaf mailler de geliyor. Örneğin “öyle kuru kuru olmaz hediye dağıtarak kutla dokuzuncu yılı” diyenler oldu. Hediye dediğimiz şeyin öyle hesaplı kitaplı olunca bir anlamının olmadığı düşünüyorum. Bunu rt’le hediye, bunu repost et hediye, yorum yap hediye... Bunlar hep hesaplı kitaplı şeyler. Kendi doğallığı için ansız hediye ile birbirimize sürpriz yaptığımız dostlar var. Öylesi daha güzel... İsteyen blogdan dükkan adresini görüp ne istiyorsa yolluyor, habersiz yakalanıp şaşırıyorum. Hediye için kimse kimseyi tutmasın. Zannedilenin aksine, bencil ve kibirli değilim. Sadece kimse için bir şey ifade etmek, kimsenin bir şeyi olmak istemiyorum. Bencillik zannedilen aslında savunma mekanizmam. Ördüğüm duvarları kırmak da öyle kolay değildir. Ama kırabilenler de yok değil... 

Eninde sonunda işi teşekküre bağlamak lazım... Dokuz yıldır yayına emeği geçen çok insan var. Template değişikliklerinde fikrini söyleyenden, yazı desteği verenlere kadar herkese teşekkürler. Kurumlarla öyle bir mail trafiği oluştu ki ne desem yetmez. Yazı yazacak kafa kalmadığında onların gönderdikleriyle günü kurtarma fırsatım oluyor. Çok kıymetli bir lüks bu... Elbette yayınevlerine de koca bir teşekkür borçluyum. İsteme özürlü biri olduğum için hâlâ kargo geldiğinde çok şaşırıyor ve mutlu oluyorum.

Ve tabii ki siz... Okuyan, paylaşan, buradayım diyen, keşfeden, keşfettikten sonra çevresine aktararak yeni okur getiren dostlar... Sağolun, varolun...

Sayenizde #KPK9Yaşında

Sevgi ve dostlukla...



Share this:

Yorum Gönder

 
Designed by OddThemes & Distributed by Free Blogger Template