Dizi dünyasının yeni yapımlar adına en kısır
dönemlerinden biri olan Şubat ayında yine gelenek bozulmadı ve sadece 10 yeni
dizi ekran macerasına başladı... “Breaking Bad”in spin-off’u “Better Call Saul”
öne çıkarken, ağırlık yine yeniden çevrimler ve uyarlamalardaydı. Risk almaktan
korkan yapımcılar yine bildik konularla karşımıza gelmeyi tercih etti. Amazon’un
meşhur dedektifi “Bosch”, İngilizlerin dönem draması “Indian Summers”, aynı
adlı romandan uyarlanan “The Slap” ve Kanada yapımı “X Company” bu ayın sınıfı
geçen yenileri olurken “Allegiance” ve “The Odd Couple” hüsran yaratanları...
Allegiance
“Homeland” ile başlayan İsrail yapımlarını uyarlama
histerisinin şimdilik son örneği NBC ekranlarının büyük umutlarla seyirciye
sunduğu dizi oldu. 5 Şubat’ta yayımlanan pilottan itibaren reytinglerinin
düşüklüğü ile tam bir şok yaşatınca hesaplar tutmadı. “The Gordin Cell” adlı
ajan dramasından uyarlamayı kotaran “Ocean's 12”, “The Bourne Ultimatum” ve “The
Adjustment Bureau”nun senaristi George Nolfi. Sinema dünyasının yükselen
isimlerinden birinin ajan dramasının başında olmakla kalmayıp ilk dört bölümü de
yönetmesiyle ilgi çeken dizinin oyuncu kadrosunda da Hope Davis, Scott Cohen, Gavin
Stenhouse, Margarita Levieva, Morgan Spector, Alexandra Peters ve Kenneth Choi
başı çekiyor. Eski rus ajanı çift, artık Amerika’da hayatlarını kurmuş rahata
ermişken oğulları CIA analisti olarak sivrilir. SVR’ın çökertilmesi için
başlatılan operasyonda aktif görev alınca ailesinin geçmişini de öğrenir. Bu
sırada teşkilat da boş durmaz ve ailesine oğullarının çift taraflı ajan olması
için baskı yapar. Bunun gerçekleşemeyeceğini bilen aile onun yerine
oğullarından alacakları bilgiyi aktarmak üzerine anlaşır… Tanıdık oyuncu
kadrosuyla rahat izlenen dizinin pilot bölümü hayli zayıf, devamını da pek iyi
getirebilmiş değil… Defalarca işlenmiş konuyu üstelik bu konuda “The Americans”
gibi muhteşem bir dizi varken işlemek son derece gereksiz. Bir de karakterlerin
özellikle de özel oğulun gerçeklikten çok uzak olması dizinin sonunu getirdi.
Kötü dizi olduğunun anlaşılması çok sürmeyince kanal da ısrar etmedi ve diziyi
yayından çekerek web sitesinde devam ettireceğini açıkladı…
Better Call Saul
Gelmiş geçmiş en iyi dizilerden birinin spin-off’u olarak
ayın en çok beklenen dizisiydi ve yaratıcısı da işin başında olunca
beklentileri fazlasıyla karşıladı. Vince Gilligan ve Peter Gould’un yaratıcılığında
Bob Odenkirk, Jonathan Banks, Rhea Seehorn, Patrick Fabian, Michael Mando ve Michael
McKean’in başını çektiği oyuncu kadrosuyla 8 Şubat’ta başlayan dizi, kirli
avukat Saul Goodman’ın Walter White’ın hayatına girmeden 6 yıl öncesine
götürüyor izleyicisini… İkinci sezon siparişini alması da sürpriz olmadı…
Bosch
Amazon’un dizi dünyasındaki ilk adımlarının meyvesi,
polisiye severler için meşhur bir karakteri ekranlara taşıyor. Michael Connelly’in
seri romanlarla yarattığı dedektif Harry Bosch iş başında. “City of Bones”, “Echo
Park” ve “The Concrete Blonde” romanlarının kolajından oluşan ilk sezonu
kotaran isim türün önemli dizilerinde senarist olarak pişen Eric Overmyer…
Connelly de onunla beraber işin içinde. Titus Welliver, Jamie Hector, Amy
Aquino, Lance Reddick, Annie Wersching, Sarah Clarke ve Jason Gedrick de oyuncu
kadrosunda başı çeken isimler. Los Angeles polis departmanının dedektifi Bosch,
bir olayla protokollere uymayarak şüpheliyi öldürmüştür ve başlayan mahkeme
sürecinde ipi çekilmek üzeredir. Bir yandan bununla uğraşırken gelen bir
çağrıya yanıt verince yepyeni bir davanın peşine düşer. Ormanlık bir alanda 13
yaşında bir çocuğun kemikleri bulunur ve dedektifimiz katil avına çıkar. Tek
bir cinayetin peşinde gibi görünen dizi, yan öyküleri ve karakterleriyle de
çeşitleniyor ve heyecanlı bir seyir yaşatıyor izleyicisine. Köklerini romandan
aldığı için hikaye de işleyiş de gayet sağlam ama türün gerektirdiği kadar
yükseltemiyor dozunu. Bir türlü nefes nefese izlenecek atmosferi yaratamıyor.
Türün klasikleri arasına girebilecekken heba oluyor. 13 Şubat’ta 10 bölümlük
ilk sezonu izleyiciye sunulan dizi yaklaşık bir ay sonra ikinci sezon
siparişini aldı. İzlense de olur izlenmese de…
Critical
İngiliz tıp draması benzerlerinden gerçekçiliği ile
ayrılıyor… Hem de izleyişi zorlayan bir gerçekçilik bu. “Bodies” ve “Line of
Duty”nin yaratıcısı Jed Mercurio bu kez tıp dünyasına el atmış ve neredeyse
eğitim açığını kapatmak için kolları sıvamış. Lennie James, Catherine Walker, Claire
Skinner, Kimberley Nixon, Neve McIntosh, Prasanna Puwanarajah, John MacMillan
ve Ellen Thomas’ın başını çektiği oyuncu kadrosu diziden sonra doktorluğa
başlarsa şaşırmayalım… Travma merkezinde her bölüm bir hastanın hayatına
ayrılan 60 dakikalık yaşam mücadelesi bolca tıp terimiyle öyle bir coşuyor ki
dizi dünyası için ileri seviye bir tıp draması deneyimi yaşatıyor. Türün
hastaları ıskalamasın…
Fresh Off the Boat
Bitmek bilmeyen malzeme Amerikan rüyası, başka
milletlerin kendilerine öykünmesini izlemeyi sevenler için tekrar geldi. Bu kez
hem doksanlara gidiyoruz hem de kahramanlarımız çinli… Eddie Huang’ın 2013
yılında yayınlanan otobiyografisi “Fresh Off the Boat: A Memoir”den uyarlanan
dizinin yaratıcısı Nahnatchka Khan… “Don't Trust the B---- in Apartment 23” ile
hüsran yaratan Khan bu kez daha sempatik bir aile komedisiyle gelmiş. Randall
Park, Constance Wu, Hudson Yang, Forrest Wheeler ve Ian Chen de oyuncu kadrosunun
başını çekiyorlar… Ailemiz Amerikan rüyasını gerçekleştirmek üzere kendisini tam
bir Amerikan banliyösünde buluyor. Ailemizin reisi tüm yatırımını kimsenin
gelmediği çakma bir kovboy restoranına yatırmış ve çocuklar da kendilerini bu
yeni topluma kanıtlamak üzere harekete geçiyor… Beklendiği gibi içlerinden biri
zorlanıyor ve hikayemizi de o şekillendiriyor… Kültür farklılıklarından
beslenen komedinin eleştirmek yerine öykünmekten ibaret olması diziyi
kısırlaştıran etken… Özellikle de banliyö taşlamasının hasını “Suburgatory”
yapmışken Çinli ailenin hevesini ekrana taşımak boş bir çaba… Sakin ama güvenli
bir pilot bölümle başlayan dizinin gidişatı da aynı şekilde… En azından
karakterleri hayli orijinal…
Hiding
Avustralya kanalı ABC1’in suç draması ayın en az
bilinen ve izlenenlerinden biri… Matt Ford’un yaratıcısı olduğu yapımın oyuncu
kadrosunda başı çekenleri de James Stewart, Kate Jenkinson, Lincoln Younes,
Olivia DeJonge, Marcus Graham ve Stephen Curry… Sekiz bölümlük dizi tanık
koruma programındaki bir ailenin başına gelenleri konu alıyor…
Indian Summers
İngilizlerin tarihi draması izleyicisini 1932 yılının
Hindistan’ına götürüyor... Yazlarını orada geçiren ve bölgeyi kontrolünde tutan
ingilizlerin öyküsü tarihi drama tadında görünse de eskimeyen güç savaşlarını
konu alıyor... Paul Rutman’ın yaratıcısı olduğu dizinin oyuncu kadrosunda başı
çeken isimlerde tanıdık simalar... Julie Walters, Henry Lloyd-Hughes, Rick
Warden, Olivia Grant, Nikesh Patel ve Fiona Glascott önderliğinde iyi oyunculuklarla
öne çıkan dizi tipik İngiliz dizilerinin sakinliğinde... İyi ilk bölümle
hikayesinin temellerini çok acele etmeden yavaş yavaş atan ve karakterlerini
tanıtan dizi ilerledikçe düğümlerini arttırıyor ve bolca yan öyküyle de
çeşitleniyor... Genel olarak bölgedeki güç savaşı olarak özetlemek mümkün ama
mevzu derin ve harika görüntülerle seyri hayli keyifli... Çok geçmeden ikinci sezon
onayını da alan diziyi özellikle dönem dramalarını sevenler ıskalamasın...
The Odd Couple
Neil Simon’un ilk olarak 1965 yılında sahnelenen ve
klasikleşen oyunu bu kez de CBS ekranlarında dizi oldu... 1968’de sinemaya uyarlanan,
70’de dizi ve çizgi filme dönüşen bu eskimeyen klasik çağdaş yorumuyla bir kez
daha geri dönmüş... Bizde de sahnelenen oyunun konusunu da sanırım bilmeyen
yoktur... İki dulun aynı dairede yaşamaya başlayıp birbirine zıt
karakterlerinin çatışmasından beslenen komediyi uyarlayanlar sevilen dizilerin
üçlüsü Danny Jacobson, Joe Keenan ve Matthew Perry... Aslında sıfırdan daha
iyisini üretebilecek Jacobson ve Keenan’ın bu dizide ne işi var anlamak zor...
Matthew Perry, Thomas Lennon, Lindsay Sloane, Yvette Nicole Brown ve Wendell
Pierce’in başını çektiği oyuncu kadrosunun talihsizi Perry... Friends sonrası
neye elini atsa kurutan Perry, risk almak istememiş ve bir önceki dizisi “Go On”daki
karakterini yinelemiş... Ne kadar kötü olduğunu anlamak için ilk bölümü izlemek
yeterli... İkinci sezon onayını henüz alamayan dizi 13 bölümle kaderini
çizecek...
The Slap
Ayın gümbür gümbür gelen dizisi köklerini çok satan
bir romandan alıyor ve aynı zamanda da Avustralya dizisinin yeniden çevrimi...
Çok fazla bilinmeyen dizi 2011 yılında yayımlanmış ve sekiz bölümle klasikler
arasına katılmıştı. Christos Tsiolkas’ın 2008 yılında yayımlanan ve kısa sürede
ödül avcısına dönüşerek damga vuran aynı adlı romanının bizde de yakın zamanda “Tokat”
adıyla Pegasus yayınlarından çıktığını belirteyim. Amerikan adaptasyonunu
kotaranlar Jon Robin Baitz ve Walter F. Parkes olurken oyuncu kadrosu da çok
iyi: Brian Cox, Melissa George, Thandie Newton, Zachary Quinto, Peter Sarsgaard,
Uma Thurman, Maria Tucci, Marin Ireland ve Makenzie Leigh... Geniş ve köklü bir
aile tablosunun tam ortasındayızdır... Hector’un 40. yaş günü kutlaması için
düzenlenen partide tüm aile ve arkadaş çevresi bir araya gelir... Tuhaflıklar
yok değildir ama en azından her şey sakindir... Her şeyi değiştiren bir tokat
olayıdır ve bu tokat partideki herkesin hayatını derinden etkiler... Modern
hayata dair muhteşem bir irdeleme olan romanın aynı güzellikteki uyarlaması
etkisini sürdürüyor... Çok özel ve kaçırılmaması gereken bir dizi... Romanını
da es geçmeyin...
X Company
Tükenmeyen malzeme İkinci Dünya Savaşı dönemi ve son
dönemde popülerleşen ajan maceralarına vurulmuş gençlik aşısından doğan Kanada
yapımı, sessiz sedasız başlamasına rağmen beklenenden daha fazla izleyici
bularak sivrilenlerden... Beş sezonluk “Flashpoint” ile tanıdığımız Mark Ellis
ve Stephanie Morgenstern, çok orijinal olmasa da güzel bir konu bulmuş ve
sürükleyici şekilde işleyerek kendini sevdiren bir dizi yaratmış... Évelyne Brochu, Jack Laskey, Warren Brown,
Dustin Milligan, Connor Price, Hugh Dillon ve Lara Jean Chorostecki’den oluşan
kadrosuyla da göz dolduruyor... Yetenekli beş gençten oluşan ajan takımı
savaşın seyrini değiştirmek için tehlikeli görevlere atılıyor... Gördüğü ilgi
sonrasında ikinci sezon onayını da alan macera kolay bitecek gibi görünmüyor...
Ne çok iyi ne çok kötü, vasatlarda seyreden ama sıkılmadan izlenen bir dizi...
Yorum Gönder