♫ ♪♫ ♪•♫♪ 2006'dan bu yana Film, Dizi, Müzik ve Kitaplar üzerine Yazılar Diyarı... ♫ ♪♫ ♪ ♫ ♪♫

Yaşru: “Elimizdeki Zenginlikleri Kullanamadığımız Gibi, Yok Etmeye de Çalışıyoruz”

Yaşru sessiz ve sakin kendi tarzını oluşturmaya çalışan yeni gruplarımızdan... Dombra, kopuz, kabak kemane, dilsiz kaval gibi enstrümanlar ile atmosferik folk doom yapmakta... Sözlerde ise eski Türk kültüründen izler bulunmakta... Şimdiye kadar sadece internet üzerinden dinleyebildiğimiz, en kısa zamanda kaset, cd yada plaktan  dinlemeyi umduğumuz Yaşru projesinin kurucusu ve sahibi Berk Öner’le keyifli bir sohbet gerçekleştirdik...

1996 yılında Ankara da Seraphim adlı doom grubunu kurdun ve 2 yıl sonra 1998 yılında da “Sweet words of sorrow” demosunu yayınladın ve o dönemki çeşitli zinelerden gayet olumlu eleştiriler aldın. 1999 yılında Seraphim dağıldı ve 2007 de Sidre adlı bir tek kişilik proje ile müzik çalışmalarına yeniden başladın. Geri kalanını senden dinleyelim...
Seraphim dağıldıktan sonra okul sebebiyle uzun süre müzik piyasasından uzak kaldım. Dediğin gibi 2007 de Sidre adlı tek kişilik bir proje ile müzik yapmaya tekrardan başladım. Bu projeye hem bir dönüş, hem de ısınma diyebiliriz. Tür olarak Seraphim'e nazaran daha da yavaş, karanlık ve melodik bir yapısı vardı... Sidre olarak herhangi bir kayıt piyasaya sürülmedi. Müziklerimi o zamanlar popüler olan myspace sayfasından dinleyicilere sunuyordum. Aradan geçen iki yıl gibi bir zaman zarfında bazı değişikliklere karar verdim. Artık Türk Halk müziği etkili bir rock türüne kaymaya başladım. Bu, melodileri de, şarkı sözlerini de projenin ismini de değiştirdi. 2009'da Sidre sayfası kapandı ve projemin ismi artık Yaşru oldu. Daha önceden beri var olan eski Türk tarihi ve kültürüne olan ilgim artık müziğimle birleşti. Müzikal yapı eski dönem Türk müziği ve enstrümanları ile Rock müziğinin birleşimi ile daha da netlik kazandı. 2012'de kaydı çok da iyi olmayan ''Öd Tengri Yasar'' adlı mini albüm internete ücretsiz olarak dinleyicilerin beğenisine sunuldu. Kayıt kalitesi çok kötü olmasına rağmen az bir kitle tanısa da hepsinden çok güzel tepkiler geldi. Yaşru seven kitlede kısa zamanda artmaya başladı. 2014'ün başında çok daha güzel bir kayıtla ''Öz'' adlı albümüm cdbaby’den piyasaya dijital olarak sunuldu. Bununla birlikte olası konser taleplerini karşılamak için Yaşru'ya bateride Mert Gezgin, bas gitarda Batur Akçura dahil oldu.

Yaşru’nun anlamı nedir, neden böyle bir ismi seçtin?
Yaşru eski Göktürk dilinde "gizem, sır, gizli" anlamına gelmekte. Bu adı seçmemin nedeni hem yaptığım müziğin yapısına uygun olarak saf Türkçe bir kelime olması hem de anlamı itibariyle eski Türk tarihi ve kültürünün bana her zaman gizemli, sırlı bir dönemi yansıtmasıydı

Metal piyasasına baktığımda senin konseptinde grup yok denecek kadar az . Yıllar önce Kayra vardı. Şimdilerde Gökböri, Yabgu tam olmasa da bu tarza yakın. Aslında elimizin altında o kadar çok zenginlik varken neden grup sayısı ve bu türün dinleyicisi az? Ve Türk dinleyicisi bir Amorphis gibi kendi destanlarından esinlenerek söz yazan grupları dinlerken Türk destanlarından esinlenerek söz yazan Türk gruplarına az ilgi gösteriyor?
Bunun sebebi bence müzikten çok daha derin elimizde olan birçok zenginliği kullanamıyoruz sadece tarih, destan, müzik değil hatta elimizdeki zenginlikleri kullanamadığımız gibi yok etmeye de çalışıyoruz. Müzikle ilgili yanı; çok daha eski yıllardan beri zenginliklerimize gerçekten değer verilseydi bunun Türk folk metal türüne de etki göstermesi ile bence birçok grup olabilirdi bu türde. Umarım bundan sonra çok daha fazla olur.

Parçalarda nelerden bahsediyorsun? Sözlere dinleyicilerin özellikle genç kuşağın verdiği tepki nasıl ?
Sözler yoğunlukla lirik ve epik... Orta Asya Türk dönemi etkili, bazen öykü tadında, doğa, hüzün gibi içe dönük duygular da mevcut. Genç dinleyicilerin verdiği tepki gerçekten güzel.. Sanırım bu da eski dönem Türk kültürü ve tarihine aç kalmışlığın bir etkisi var... Genellikle aldığımız tepki ''işte yıllardır böyle bir şey bekliyorduk'' şeklinde olmakta.

Kullandığın enstrümanlardan da bahseder misin?
Yaşru'da gitar, klavye, dombra, kopuz, kabak kemani, dilsiz kaval, demir komuz gibi enstrümanları kullanıyoruz.

Bu enstrümanlar program olarak mı yer alıyor müziğinizde?
Saydığım enstrümanların hepsini canlı olarak ben çalıyorum. Tabi ki etnik enstrümanlar ve klavyenin kaydı canlı performanslarda alt yapıdan veriliyor.

Müziğini birçok farklı müzik dinleyicisine dinlettim. Hem çok beğendiler hem çok ilgi çekici ve değişik buldular. İnsanlarda cidden bir tebessüm oluşuyor. Aslında insanlar böyle şeyler dinlemek istiyor. Ve gelelim vokaline, vokalini Barış Manço’ya benzetiyorlar. Bir kaç gündür bunu düşünüyorum. Bu bir avantaj mı yoksa dezavantaj mı hala karar veremedim.
Dinleyicilerden bu şekilde bir tepki almak her müzisyeni mutlu ettiği gibi beni de mutlu ediyor tabi. Barış Manço konusu birçok kez bana da söylendi. Ben bir dezavantaj olduğunu düşünmüyorum. Öyle bir ustanın sesine benzetmeleri kötü değil bence. Daha ziyade ''aa Barış Manço'nun sesine benziyor'' olur en fazla.

Peki yurt dışından gelen tepkiler nasıl. Özellikle Orta Asya’dan yaptığın müziğe verilen tepkiler ne yönde?
Yurtdışında da özellikle folk metal camiasında beğeniliyor. Parçalar bazı sitelerde paylaşılıyor ve konu oluyor. Tabi bu gerçek Türk etnik müziğinin Ortadoğu göbek havası olmadığı imajı için güzel bir şey bence. Orta Asya dinleyicisine ulaşıp ulaşmadığı konusunda tam bir bilgim yok. Beğenmeyeceklerini zannetmiyorum.

Ben biliyorum ama yine de okuyucuların merak edeceğini düşündüğün için sormak istiyorum; grup politik mi? Ne bileyim parça sözlerinden adından dolayı faşist gibi  yaftalamalar oluyor mu?
Ön yargılı dinleyiciler ''bunlar faşisttir'' yorumları yaptı. Yaşru'nun müziği politik bir müzik değil. Sözlerde de faşizmi anımsatacak, başka etnik grupları rencide edecek tek bir kelime bile yok. Ama eski Türk ögelerini kullanmak yine faşizm olarak algılanıyorsa bunda yapacak bir şey yok.

Aylar önce senin müziğini tesadüf eseri dinlediğimde çok heyecanlandım çok beğenmemin yanında çok heyecanlandım. Ya artık çok beğendiğimiz müzikler bile bizi hiç heyecanlandırmıyor. Senin müziğini dinlediğimde dedim “işte birileri bir şeyler yapmak istiyor”. Mesela Yaşru’nun facebook sayfasında gezinirken paylaşımlarına baktım ve senin heyecanını daha iyi anladım. Örneğin 3000 yıllık Türk pantolonu, Servet Somuncuoğlu çalışmalarının fotoları. Senin için bunlar ne ifade ediyor? Seni neler heyecanlandırıyor?
Yaşru'nun facebook sayfasında müziğin yanı sıra eski Türk tarihine ait, paylaşımlar, arkeolojik eserler, görseller de paylaşmaya çalışıyorum. Bu benim tarih ilgimden de kaynaklanıyor. Bunların beni heyecanlandırdığı gibi birçok kişiyi de etkilediğini tahmin ediyorum. Ne yazık ki Türk tarihi araştırmaları çok uzun zamandan beri 1299'dan öncesine gitmiyordu, oysa öncesinde binlerce yıllık bir tarihimiz var. Anadolu'da mantar gibi türemedi Türk insanı... Tarih sahnesine çıktığımız, geldiğimiz bir yer var. Ama hep gizlendi, pek araştırılmamaya çalışıldı. Neyse ki son yıllarda eski Türk tarihi ve kültürüyle ilgilenen araştırmacılar ve gençliğin sayısı hatırı sayılır derecede arttı. Bu beni sevindiriyor. Arkelojik olarak Türklerle ilgili bulunan, çözülen her gizemli şey beni heyecanlandırıyor.

Mesela kpk okurlarına önereceğin kitap, albüm vs neler var?
Şu sıralar Ahmet Taşağıl'ın “Kök Tengri'nin Çocukları” adlı kitabına başladım. İlgi duyanlar için güzel bir eser. Eski tarihi bilgileri siyasetten uzak akademik kaynaklardan takip önemli bence.

Gökböri ve Yabgu’nun çalışmalarını nasıl buldun?
Gökböri’nin sözler ilgi çekici ama müzik klasik death metal olsa da sözlerle alakalı olarak aralarda Orta Asya Türk motifleri yansıtan melodilerin de olmasını isterdim doğrusu. Tabi ki bu tercih meselesi... Yabgu’ya gelince tür olarak bizden çok daha sert ve keskin çizgileri var başarılarının devamını diliyorum.

Hiç orta Asya ya gittin mi ?
Gitmedim. Elimde imkan ve fırsat olsa gitmek isterim. Hatta Yaşru olarak konser vermek isterim.

Benimde en büyük hayallerimden biri Orta Asya bozkırlarında aylarca gezinmek... Güzel olurdu oralarda konser vermeniz... Peki Türkiye’de konser verdiniz mi? 
Yaşru olarak henüz konser vermedik. Geçtiğimiz Mayıs ayında Marmara Üniversitesi Rock günleri kapsamında vereceğimiz konserin bir gün öncesinde Soma'daki üzücü maden kazası sebebiyle çıkacağımız gün etkinlik iptal edildi. Umarım yakın bir zamanda birileri bizi de konser kadrosuna dahil eder.

Son olarak ne söylemek istersin. Gelecekle ilgili planlarınız neler. Bizi neler bekliyor.?
Öncelikle röportaj için sana ve kpk okurlarına çok teşekkür ederim. Şu sıralar imkanlar oluşursa ve organizasyonlardan talep gelirse Yaşru'yu insanlara konserlerde canlı olarak dinletmek istiyoruz. Umarım gerçekleşir. Esen kalmanız dileğiyle...
Röportaj: Semih Şimşek


Facebook Fan Page: www.facebook.com/yasruband


Share this:

Yorum Gönder

 
Designed by OddThemes & Distributed by Free Blogger Template