♫ ♪♫ ♪•♫♪ 2006'dan bu yana Film, Dizi, Müzik ve Kitaplar üzerine Yazılar Diyarı... ♫ ♪♫ ♪ ♫ ♪♫

Vizyon Raporu : İyisiyle Kötüsüyle 2013

Her hafta kovaladığımız vizyona giren filmlere, yılı geride bırakırken topluca bakmanın zamanı geldi... Malum herkes kendince en iyiler listesini hazırlıyor, kolektif oylamalarla yılın en iyi filmleri kendi pencerelerinden yansıyor... Oldum olası sevmiyorum bu liste işleri, lakin sanatın hiç bir alanında listelerin hükmü yoktur... Herkesin beğenisi aynı olamayacağına göre, iş filme gelince daha da yoktur... Birde üzerine sinefille, yeni yeni film izlemeye başlayan izleyicinin arasındaki bakış farkını ekleyince daha net diyebiliriz, listeler sadece çöptür... Bu çöpün tek işlevsel yanı hatırlatıcı olmaktır... Yıl boyunca kaçırılan filmler hatırlanır, ıskaladığınız filmleri farkedersiniz hepsi odur... Hemen listeyi görmek isteyenleri aşağıya alalım... Ondan önce ay ay vizyondan neler geçtiğine bakacağız...

Cem Yılmaz gösterisiyle açtığımız Ocak ayı, ilk haftasından oscar adaylıklarla parlayan “Silver Linings Playbook” ile izleyiciyi çağırdı... İlk hayal kırıklığı Joel Schumacher’in “Trespass”ıyla geldi... 16 filmin izleyiciyle buluştuğu ay boyunca birbirinden farklı filmlerle karşılaştık... “Karaoğlan” ve “Celal ile Ceren”in iddialı yerli yapımlar cephesinden iştirakine yabancılar ağır toplarıyla karşılık verdi... “Arbitrage” ve “Broken City” çift yumurta ikizleri gibiydi ama en azından hoş vakit geçirtiyorlardı... “Lawless”in yarattığı hayal kırıklığını hafifletense çölde serap görevini ifa eden gerilim “Mama”ydı... “Beasts of the Southern Wild” ve “No” ise ayın en iyi filmleri oldular ama az kopyayla saloncuklara terkedildiler...

17 filmin vizyona çıktığı Şubat ayının başrolünde Oscar heyecanı vardı... Bu uğurda gösterime giren “Lincoln” ve “Zero Dark Thirty”, en hafif tanımıyla saçmasapan ve kusma hissi veren filmlerdi... Aynı hissi beyaz saray bağlantılı oscar törenini izlerkende duyduk... O histen kurtulmamızı sağlayansa Tarantino’ydu... “Django Unchained”e bayılmadık ama eğlendik... Yerlilerin çıkarmasını da hayretle izledik, “Hükümet Kadın”, “Kelebeğin Rüyası”, “Romantik Komedi 2”, “Mutlu Aile Defteri” o kadar çok izlendiki asıl izlenmesi gereken görünemedi bile... “İnadına Film Çekmek” yılın en özel filmiydi, benzersiz bir belgeseldi ama dedik ya saçma sapan gişe filmlerinden fırsat bulunamadı... “A Good Day to Die Hard “, “Hansel and Gretel: Witch Hunters” ve “Movie 43” gibi ucuz Amerikan filmlerini de unutmayalım... “The Sessions”, “Pieta”, “Wreck-It Ralph” ve “Dupa Dealuri” de olmasa sinema çıkışlarımız tatsız tuzsuz olacaktı...

32 filmlik Mart ayı, o kadar vasat filmlerle doluydu ki, iyi filmlere başyapıt diyecektik nerdeyse... “Aşk Kırmızı”, “Sabit Kanca”, “Hititya” ve “Mahmut ile Meryem” berbat yerli filmlere de denk gelince Reha Erdem’in “Jin”i parladı adeta... “Beautiful Creatures”, “Les Miserables”, “The Gangster Squad”, “The Loneliest Planet”, “Jack the Giant Slayer”, “G.I. Joe: Retaliation” ve “The Host” yine hayal kırıklığı ve bolca kusma hissi veren filmlerdi... Geriye dönüp bakınca sayılarının fazlalığı şaşırtıcı, ki bu hissi örten iyi filmler vardı neyse ki... “Elles”, “To the Wonder”, “The Imposter”, “Sinister”, “Glück” ve “Hitchcock” olmasa halimiz haraptı...

30 filmin vizyona girdiği Nisan ayının en ilginç notu, son hafta 9 filmin gösterime çıkması... Bolca yerli filmin sırf gösterime girsin diye takvime sıkışmasına içerledik... Bundan nasibi alan özel filmler “Yük” ve “Bahar İsyancıdır” yeterince izlenemezken, “Zerre” aralarından sıyrılan ve bolca tartışılan şanslılardandı... Saçmalık diyerek yüzümüzü ekşittiğimiz korku filmleri de eksik olmadı... “Oblivion” gibi balonlarda... Yüzümüzü güldürenlerse “Broken”, “Evil Dead”, “Side Effects” ve özellikle de “Stoker” oldu...

42 filmin vizyona girdiği Mayıs ayı, nicelikte nitelikteki uçurumu buram buram hissetirdi... Normal zamanda olsa vasat deyip geçeceğimiz “Now You See Me”nin beğenilmesinin sebebi de o histi... Devam filmleri, yeniden çevrimler, formüle yapımlar ve şişirilmiş balonlar ayının geçmesini sağlayanlar; oyunculuk gösterisi sunan “De Rouille et D'os”, sanatsal yaratımına bayıldığımız “L'écume Des Jours”, Ozon olsun çamurdan olsun dediğimiz “Dans La Maison”, içimizdeki müzik aşkına tadına doyulmaz büyü ekleyen “Searching for Sugar Man” ve geyiğin tavan yaptığı “A Glimpse Inside the Mind of Charles Swan III” oldu...

28 filmin vizyona girdiği Haziran’da sinemaya gitmek zordu... Hem sokaklardaki direniş daha önde geliyordu, hem de örneğin gişe canavarı “World War Z”nin bile albenisi yoktu, sokaklarda yaşanan demokrasi savaşının yanında... “Star Trek Into Darkness” gibi olacaksa böyle gişe film olsun dedirten bir güzelliği gölgede bırakan direniş sırasında pek bir kaybımız olmadı... “Benim Çocuğum” belgeseli o süreçle daha çok taçlanan yapım oldu örneğin... Gaz yemekten film izlemeye vaktimiz olmadı diyenler için izlenmesi gerekenleri hatırlatalım diye parantez açsak “The Perks of Being a Wallflower” ile kapatırız... Varın gerisini siz düşünün...

Temmuz ayında vizyona giren 26 film, diğer aylara göre nicelikle nitelik dengesini kurabilen bir program sundu... En azından iyi vakit geçirdik... Avrupa sineması örneklerinin bunda payı büyüktü... “Lone Ranger” ve “The Call” gibi vasatı aşan iki filmi aynı haftada izlemekte şans gibiydi... Gerilim sevenlerin ıskalamaması gereken “Modus Anomali” ve “El Cuerpo”nun altını en kalın çizgilerle çizelim, dönemin “bir anlık meşhur” düsturuna binaen “Superstar”ın da... “The Internship” ve “Wolverine” ile yaşadığımız kusma hissini bastırmamızı sağlayanlar ise müthiş Binoche performansıyla “Camille Claudel, 1915” ve en aşık olunası aşk filmi “Geceyarısından Önce” oldu...

30 filmin vizyona girdiği Ağustos ayını özel kılan “Holy Motors”du hepsinden önce... Yılın da en iyisiydi, Carax sayesinde sinemaya olan aşkımızı da tazeledik... Aya “The Smurfs 2” ile başladığımız düşünülürse mucizeydi... Yerli filmlerdeki mide bulantısı hissini de, korku denemesi “Dabbe 2: Cin Çarpması” ve yöresel komedi iş güzarlığı “Tepenin Uşakları”yla tattık... Hangi birini saysak yetmeyecek yabancıların verdiği kusma hissi de yine başroldeydi... Gereksiz devam filmleri bir yana “Freelancers”, “Apartment 1303” ve “Bait”in neden gösterime girdiğinin mantıklı herhangi bir izahı yok... “Safety Not Guaranteed”, “Elysium” ve “Jobs” yarattığı beklentiyi karşılayamazken, “2 Guns” ve “Imagine” beklentilerin üzerine çıkmayı başarabildi... “Grown Ups 2” gibi bir saçmalığın, “Planes” gibi bir kolaycılığın yanında “Lore” ve “The Conjuring”e rastlamaksa sevindiriciydi...

Eylül ayı nispeten daha iyiydi, 29 film getirdi ama özellikle bir tanesi vardı ki, öyle böyle değildi... Muhteşem “Samsara”, diğerlerini gölgede bıraktı neredeyse... Ki hakkıydı da, “Blue Jasmin” dışında yanına yaklaşabilen olamadı... “R.I.P.D.”, “The Dyatlov Pass Incident”, “We're the Millers” ve “Runner, Runner” gibi saçmalıklara maruz kalmak bir yana bir de “The Bling Ring” diye bir tuhaflık geçti gözlerimizin önünden... Sanmayın çok iyi olduklarını, “Malavita”da gülmelerimiz, “The Purge”de gerilmemiz sırf bu yüzden... “Rush” ve “Ginger & Rosa”nın vasatı aşmalarına sevinmemizde aynı sebepten... Bir sümüklü böceğin hız yarışçısı fantazisi “Turbo” olayına ise hiç girmeyelim, darılırız...

25 film getiren Ekim ayı, bohçasında bolca aşkla sevgi kelebeği olmaya yeltendi... “About Time” ve “Take Me Home”un dışında kalanları çöpe atsakta olurdu... Gereksiz devam filmleri, bitmek bilmez Amerikan milliyetçiliği “Captain Phillips”, birebir yeniden çevrim ile apartma arasındaki “Benim Hikayem”, niye çekildiğini anlayamadığımız “Paranoia” sayesinde alıştığımız kusma hissini, “Machete Kills”, “Gravity”, “Moebius”, “Enough Said”, “This Is the End” ve “Gözümün Nuru” ile attık... “The Hunt” ise her daim başımızın tacı...

28 filmlik Kasım, sinemaseverler için en verimli ay oldu... Peş peşe kaçırılmayacak filmler izledik, izlettirdik, tavsiye verebilme keyfini çıkarabildik... “Last Vegas”, “Free Birds”, “Ender's Game”, “Hükümet Kadın 2” ile “Su ve Ateş” gibi saçmalıkları görmezden gelmemiz bundan... “Frances Ha” ve “La vie d'Adèle”i aşık olunası filmler listemize hızla eklerken, “Fruitvale Station”ı da iyi ilk filmler listemize eklemekte tereddüt etmedik... “All Is Lost”la Robert Redford’u alkışa boğarken, “Populaire” ile nostaljiye boğulduk... “The Counselor” gibi bir saçmalığa ses çıkarmayışımız bundan... “Byzantium” ve “Unfinished Song” ile ilgili kararsızlığımız da öyle... “Sen Aydınlatırsın Geceyi”ninse bizde yeri ayrı her daim...

23 filmin vizyona girdiği Aralık ayı, özellikle üçüncü haftası dolayısıyla “yerli malı haftası”na döndü... Çok bayıldığımız söylenemez ama aynı haftada 6 yerli filmin vizyona girdiğine şahit olmamız da yılın dipnotlarından biri oldu...  İçlerinden en önemlisi “Düğün Dernek”in Türk sinemasının yüz akı olmasıydı... “Yozgat Blues” ise içimizden aktı geçti... “Saroyan Ülkesi”, “Jeune & Jolie” ve “Ain't Them Bodies Saints” olmasa bu kadar cümle kuramaz, yılın sonunu zor getirirdik... “Hobbit” denen saçmalığaysa hiç girmeyelim, fena olur!

Sonuç olarak 326 filmin vizyona girdiği bir yılı geride bıraktık... Nicelikle, niteliğin arasındaki uçurumla geçen yıldan toplasak 25 film çıkmış... Elbette görecelidir bu sayı, size göre 50’dir belki ama birbirinin aynı filmler, formüle yapımlar, yeniden çevrimler ve devam filmleri derken “ben bu filmi daha önce görmüştüm” hissinin ağırlıkta olduğu bir vizyon yılını geride bırakıyoruz... En iyiler listesindeki çoğunluğun festival filmleri olması da gözden kaçmıyor... Az kopyayla, kendine salon bulamamaları da halen kanayan yaralarımızdan... 2014’den dileğimizse, daha fazla iyi film getirmesi...

2013’ün En İyi Filmleri:
Beasts of the Southern Wild / Düşler Diyarı
No
Wreck-It Ralph / Oyunbozan Ralph
Dupa Dealuri / Tepelerin Ardında
To the Wonder / Aşkın İzleri
The Imposter / Hayat Avcısı
Glück / Mutluluk
Hitchcock
Broken / Koşulsuz Sevgi
De Rouille et D'os / Pas ve Kemik
L'écume Des Jours / Günlerin Köpüğü
Searching for Sugar Man / Bir Şarkının Peşinde
Camille Claudel, 1915
Before Midnight / Geceyarısından Önce
Holy Motors / Kutsal Motorlar
Lore / Savaşın Gölgesinde
The Conjuring / Korku Seansı
Samsara
Blue Jasmine / Mavi Yasemin
Jagten / Onur Savaşı
Frances Ha
La vie d'Adèle / Mavi En Sıcak Renktir
Sen Aydınlatırsın Geceyi
Ain't Them Bodies Saints / Ölümsüz Aşk
Saroyan Ülkesi


Share this:

Yorum Gönder

 
Designed by OddThemes & Distributed by Free Blogger Template