♫ ♪♫ ♪•♫♪ 2006'dan bu yana Film, Dizi, Müzik ve Kitaplar üzerine Yazılar Diyarı... ♫ ♪♫ ♪ ♫ ♪♫

Escape from Planet Earth : Önce Aile, Sonra Gezegen...

Animasyon aleminin uzay sevdası artarak sürüyor... Söz konusu gelişen teknolojiyle yeni animasyonlar üretmek olduğunda, herkese hitap etme konusunda şaşmaz pusulalardan biri uzun zamandır uzaylı yaratıklar... Hitap edilecek kitleye anlatılmak istenenleri de, başkasını anlatıyormuş gibi yaparak anlatma konusunda da avantaj sağlamasıyla, sürekli tercih sebebi... “Escape from Planet Earth”de bu yolun yolcularından...

“Hoodwinked!”ın yaratıcı ekibinden Cory Edwards ile Tony Leech’in aklına düşen öykü, kısa filmci Bob Barlen ve Cal Brunker tarafından senaryolaştırılmış ve Bunker yönetmen koltuğuna oturmuş... “Horton Hears a Who!”, “9”, “Despicable Me” ve “Ice Age: Continental Drift”in storyboard ekibinde yer alan Bunker, 2009’da çektiği 22 dakikalık “Ninjamaica”dan sonra ilk büyük sınavında... Aslında pek büyük sınav olduğunu söylemekte zor, animasyonların büyük ekipleri söz konusu olduğunda, yönetmenin nereye ne kadar dokunduğunu anlamakta pek mümkün olmuyor... Arka planda bir stüdyonun olması, promosyon malzemeleri için satış beklentisi derken yaratılanlardan ticari beklenti duyulması film üzerinde hayli belirleyici oluyor...

“Kahramanlar Uzayda” adıyla vizyonda ağırladığımız film, bir gezegenle tanıştırıyor bizi... Baas halkı hayli mutlu... Nasıl olmasınlar ki, doğabilecek her sorunu çözmeye hazırlıklı bir ekipleri mevcut... Kahraman astronot Scorch ile kontrol masasından sorumlu abisi Gary... Birbirinin zıttı ikili, filmin tüm çatısını oluşturuyor... Evli ve çocuklu, masa başı görevlisi abimiz Gary ne kadar kontröllü ve sorumluluk sahibiyse, Scorch o kadar maceraya balıklama dalan karakter... Oğlunun en büyük Scorch hayranı olmasını da hesaba katarsak Gary karizma konusunda da hayli geride, tipik bir adı bilinmeyen kahraman konumunda... Bunun getirdiği abi-kardeş çekişmeleri de sıkça karşımıza çıkan anları oluşturup, maceraya da zemin hazırlıyor... Son görevinden gelir gelmez, şu ana kadar giden kimsenin geri dönmediği gezegene gitme görevine balıklama atlayan Scorch, gezegenimize iner inmez enseleniyor... Göreve şiddetle karşı çıkan Scorch, kurtarma görevine atılıyor...

Bunker, öyküsünü herkesi kucaklamak üzere anlatmaya soyunduğundan çıtayı hayli düşük tutarak ilk animasyonunu izlemeye aday çocukları bile sinemaya çağıran bir film çıkarmış ortaya... Sürekli vurgu yapılan aile kavramı üzerine giderek, gezegenin neresinde olursa olsun en önemli şey ailedir diyerek kotarmış filmi... Dünyaya dair görülen tek şey, meşhur 51. Bölge ve nevada çölü olunca daha çok kapalı mekanlarda geçen, karakterlerin üzerinden giden bir film izliyoruz... Görüntü işçiliği ne eksik ne fazla, hayli standart... Senaryo ise kolaycılığı tercih eden, izleyicinin çabuk benimsemesini bekliyor ve izleyicinin algılarıyla oynamadan daha önce izlediklerine yakın bir iş çıkarıyor... Yeni herhangi birşeye rastlamakta zor bu yüzden... 

Bunker ve ekibi, genel standartları yakalamanın dışında, bazı standartları da abartarak aşıyor... Dünyaya iniş sahnesindeki Seven Eleven markası başta olmak üzere hayli marka sever davranıyor, uzaylıların hayatımıza ekledikleri icatları sayarken de hayli coşku şekilde kaptırıp gidiyorlar... Uzaylıların bunca yeniliği getirmesine rağmen onları esir alan sorunların sebebi olan karanlık gezegenin dünyamız olması ise çok geçerli bir tercih olamıyor... İyi yaratıkların karşısına dikilen kötümüz pekte kötü olamadığı gibi hayli karikatürize olması, filmin en önemli sorunlarından birinin doğurmuş oluyor... Aslında iyi bir açılış yapan ve 51. Bölge’ye kadar sıkmadan ilerleyen film, yeni karakterler ve baş kötümüz öyküye eklenince tempo kaybediyor ve zamanı da boşa harcıyor... Roswell ve James Cameron göndermesi gibi anlar da genelin içinde sırf yokluktan farkedilenler oluyor, ki aslında buna uygun bir ortam var... Hadi onu yapamamış kabul, kendince önemsediği şeyleri pekiştirme sevdası yüzünden gereksiz anları çıkarılsa en azından keyifle sıkılmadan izlenen bir film olabilirmiş...

Ufak tefek yaratıcı anlar dışında genel olarak vasat seyreden öykü, eninde sonunda ailenin en önemli şey olduğunu hatırlatan, daha çok çocuklara hitap eden ama herhangi bir özelliği olmayan sıradan bir film... 


Share this:

Yorum Gönder

 
Designed by OddThemes & Distributed by Free Blogger Template