♫ ♪♫ ♪•♫♪ 2006'dan bu yana Film, Dizi, Müzik ve Kitaplar üzerine Yazılar Diyarı... ♫ ♪♫ ♪ ♫ ♪♫

İlk Bakış: Hitchcock

Dahi yönetmen Alfred Hitchcock’un ünlü filmi Psycho / Sapık’ın çekim sürecini, daha önce hiç anlatılmamış bir aşk hikayesiyle birleştirerek anlatan Hitchcock, 29 Mart'ta vizyona giriyor... Merakla beklediğimiz filme, prodüksiyon notları, oyuncuların görüşleri ve fragmanıyla bir bakış atalım...

Sinemanın “şüphe ustası” Alfred Hitchcock’un izleyicinin bugüne kadar gördüğü en yoğun tehlike ve entrika deneyimini orkestra yönetir gibi yöneten bu sıra  dışı film ikonunun -  gölgesinde gizlenmiş bir yanı:  sadakatli eşi ve film yapım ortağı Alma Reville’le yaratıcılık saçan romantizmi. 

Şimdi, Sacha Gervasi’nin HITCHCOCK filmi onların büyüleyici ve karmaşık aşk hikayelerini tüm çıplaklığıyla ve ilk kez anlatıyor. En cesur film yapım maceralarının sinsi ve gölgeli lensi üzerinden anlatıyor; yönetmenin en tartışmalı ve efsanevi filmi haline gelen, iç gıcıklayıcı bir korku filmi olan 1960 yapımı, Psycho’yu anlatıyor, Bu fırtınalı ve tüm olanaksızlıklara rağmen yapılan yapım sona erdiğinde, sinemaya dair hiçbir şey artık aynı değildi - fakat bunun ikisinin çabası olduğunu çok az kişi anlayabildi. Gervasi ve Oscar ödüllü oyuncular  Anthony Hopkins  ve  Helen Mirren  (Alfred  ve  Alma  rollerinde)’ın varlığıyla Hitchcock geleneğinde olduğu gibi sürprizler, komik ironiler ve karanlık düğümlerle dolu bir hikaye karşımıza çıkıyor. 
Fakat filmin kalbinde yatan asıl hikaye sadece bu ikilinin takıntıları ve korkuları değil, aynı zamanda Hitchcock’un sanatının altında yatan ve akıllardan kazınmayacak aşkları.

Fox Searchlight Pictures, Cold Spring Pictures işbirliğiyle, bir Montecito Picture Company ve Barnette/Thayer yapımı olan, Sacha Gervasi’nin yönettiği, John J. McLaughlin’in senaryosunu yazdığı ve Stephen Rebello’nun Alfred Hitchcock and The Making of Psycho  kitabından uyarlanan HITCHCOCK’u sunar. Filmin diğer yıldız oyuncuları; Scarlett Johansson (Janet Leigh  rolünde),  Toni Collette (Peggy Robertson  rolünde), Danny Huston (Whitfield Cook  rolünde), Jessica Biel (Vera Miles  rolünde), Michael Stuhlbarg (Lew  Wasserman  rolünde), James D’Arcy  (Anthony  Perkins  rolünde), Michael Wincott  (Ed Gein  rolünde), Kurtwood Smith  (Geoffrey Shurlock  rolünde)  ve  Richard Portnow  (Barney Balaban  rolünde).  Filmin yapımcıları  Ivan Reitman, Tom Pollock, Joe Medjuck, Tom Thayer ve Alan Barnette; yürütücü yapımcılar Ali Bell ve Richard Middleton.

Anthony Hopkins, Alfred Hitchcock rolüne nasıl büründüğünü anlatıyor;
“Efsanevi ve çok tanınan bir kişi olduğu için mümkün olduğunca kusursuz bir makyaj yapılması çok önemliydi ve Howard Berger mükemmel bir iş çıkardı. Hitchcock’tan her zaman büyülenmişimdir. İlk profesyonel rolümü oynadığımda 1960 yılında Manchester’taydım ve "Psycho"yı Manchester’da bir sinemada izlediğimi halen hatırlarım. 1960 Ekim’inde bir Pazar akşamı gitmiştim izlemeye ve hayatımda hiç o kadar korktuğumu hatırlamıyorum. Sanırım hayatımda o güne dek gördüğüm en iyi filmdi. "Rear Window" ve "Psycho" en sevdiğim filmlerdir. ‘Kuzuların Sessizliği’nden bu yana en heyecan verici projem bu oldu."

Hitchcock Aşık
Alfred Hitchcock’un filmlerinin dünyasında kaos, tehlike ve şeytani kötülükler karakterlerin günlük hayatlarının gölgelerinde gizlidir. Peki ya Hitchcock’un günlük yaşamı? İnanılmaz yetenekli yönetmen kendisine çok büyük bir dikkatle bir toplumsal kişilik geliştirdi – şişman silüeti ve inanılmaz kıvrak zekasından oluşan bir kişilik – bu onun içinde yatan ruhu sıkıca bir gizlilik içinde  tutmasına olanak verdi. Fakat yıllar boyunca akılllarda bu soru kaldı: Hitchcock’a bir ikon olarak değil bir insan olarak yaklaşılabilir miydi? 

HITCHCOCK’un yönetmeni Sacha Gervasi için cevap bir kadında yatıyordu. Havalı, soğuk güzellikleri ile onun filmlerini kaplayan adı çıkmış  “Hitchcock  Sarışınları”ndan birinde değil, ama dünyada pek tanınmayan bir kadında; sahne arkasında onun işlerini derinden etkilemiş olan, onun müdafaalarına nüfuz eden ve onun sessiz mütevazi ortak-yaratımcısı, yetenekli karısı Alma. 

“HITCHCOCK’un ana ekseninin Alfred ve Alma arasındaki aşkın hikayesi olması gerektiğini düşündüm hep” diyor  Gervasi. “Çok dinamik, kompleks, çelişkili ve acı dolu bir ilişki;  sadece bir evlilik ilişkisi değil, aynı zamanda gerçek bir yaratıcı ortaklık Bu iki çok akıllı insanın nasıl bir arada yaşadığını, beraber ürettiğini merak ediyordum ve bu, PSYCHO'nun nasıl yapıldığını anlamaya çalışırken yepyeni bir perspektif getirmiş oldu. Yanında Alma olmasaydı, Hitchcock bu denli parlamayacak ya da PSYCHO’yu çekmeyecekti.”

Alma Reville (Helen Mirren)
1926’da Hitchcock ile evlenen Alma Reville, o sıralarda yükselen bir film editörü ve sinema aşığıydı ve sonraki 54 yılını onun karısı, sırdaşı ve sessiz ortağı olarak geçirdi. Kritik bir durum olmadığı sürece asla sete gitmezdi ama onun kariyerinde senaryo yazarı, kurgu danışmanı olarak büyük rol oynadı ve her filminde fikrine en güvendiği insan olarak yanındaydı. 

İkilinin bilinen hikayeleri arasında en meşhurlarından bir tanesi, Alma’nın, Janet Leigh’in PSYCHO’da ölü rolünde banyoda yerde yattığı bir sahnede gözünü kırpıyor olduğunu fark edip, film tam gösterime girmeden buna hızlı bir yeniden kurgu yapmasıdır. 

Film tarihçileri ve Hitchcock meraklıları Alma’nın bu büyük etkilerinden uzun zamandır haberdar olsalar da, kitlelerce tanınmamış birisi. HITCHCOCK filmi ile Sacha Gervasi  bunu değiştirmek istiyor bu yüzden de Alma’yı oynayacak isim daha da önem kazanıyordu. Sonunda çok beğenilen ve ödüllü usta aktris  Helen Mirren’ı projeye dahil etmeyi başardı. “Karakter üzerindeki akışkanlığı akıl  almazdı.” diyor Gervasi. “Çok keskin ama çok da açık birisi. Filmdeki Mirren dokunuşu adeta sihirli.” 

Helen Mirren, Alma karakteri için: “Bence Alma tam olarak Alfred Hitchcock’un “arkasındaki” kişi değil. Bu rolle birlikte ikisinin hep  omuz omuza olduklarını hissettim. Alma’nın Hitchcock filmlerinde ne kadar önemli bir yeri olduğunu daha önce hiç anlamamıştım. Kendi yaşamında gölgelerin ardında kalmaktan mutluluk duyan bir kadınmış. Ancak birliktelerken inanılmaz yakın ve yaratıcı bir ilişkileri var.” diyor.

Janet Leigh (Scarlett Johansson)
Scarlett Johansson, Janet Leigh karakteri için “Ben Janet Leigh’i hep çok sevmiştim. Onun çok etkileyici bir aktris olduğunu ve onu canlandırmanın çok keyifli olacağını düşünmüştüm. Ne kadar zor olacağı ile ilgili hiç düşünmemişim! Benim tek düşündüğüm “Harika! Anthony Hopkins ve Helen Mirren’la bir kaç hafta çalışma şansım var!” olmuştu. Bu kadar zorlu bir iş olacağı hiç aklıma gelmemişti ancak bu rol güzel bir meydan okuma oldu.” dedi. 

Anthony Hopkins’in Scarlett Johansson hakkında söylediği “Yüzü bir anda değişti ve Janet Leigh oluverdi. Belki bir gülümsemesi buna sebep oldu ancak onda değişik bir şeyler var.” cümlesine, Johansson: “Anthony Hopkins, cömert, kibar, her zaman vaktinde setine gelen ve harika öyküler anlatan bir adam. Onu izlemenin kelime anlamı mest olmak. Harika bir aktör olduğu gibi aynı zamanda harika bir insan. Birlikte çalıştığım için çok şanslıyım.” dedi.

Makyaj: Hopkins’i Hitchcock Yapmak
Dahi yönetmen Alfred Hitchcock’un ünlü filmi Psycho / Sapık’ın çekim sürecini, daha önce hiç anlatılmamış bir aşk hikayesiyle birleştirerek anlatan Hitchcock, Anthony Hopkins’ten bir Hitchcock yaratması sayesinde  “En İyi Makyaj” dalında Oscar® ödülüne aday gösterilmişti.

Weiss, Howard Berger’ın KNB Efekt Grubu (Gregory Nicotero ile kurucusu da olduğu), ile anlaşıldı. Narnia Günlükleri filmiyle Oscar kazanan Berger, bu karmaşık makyaj tasarımının üstesinden geldi. Hopkins ve Gervasi’nin istediği üzere o da imitasyondan kaçınıyordu. 

“Daha ilk günden Tony’yi aynı Hitchcock gibi gösterecek bir makyajdan kaşınıyorduk”  diyor  Berger. “İkisi de çok bilinen yüzler. Aralarında çok büyük farklar da var, kafalarının şekli, gözlerinin yerleşimi. Amacımız Tony’nin karakteri en iyi canlandırabileceği mükemmel bir karışım yakalamaktı.” 

Berger, Hopkins için çok sıkıcı olmayacak bir yol izlemeyi denedi ama aynı zamanda oyuncunun da oldukça hevesli olduğunu gördü. “Tony her şeye açıktı ama sonunda en fazla 90 dakika süren bir makyaj oturtabildiğimize ikimiz de sevinmiştik.” diyor Berger.

Bu kadar cümleden sonra öngörüye gerek yok... İyi ya da kötü, merakla bekliyoruz...



Share this:

Yorum Gönder

 
Designed by OddThemes & Distributed by Free Blogger Template