♫ ♪♫ ♪•♫♪ 2006'dan bu yana Film, Dizi, Müzik ve Kitaplar üzerine Yazılar Diyarı... ♫ ♪♫ ♪ ♫ ♪♫

Müyesser Yıldız'ın Kitabı "Vatan Yahut Silivri" Kırmızı Kedi'de

Müyesser Yıldız’ın Silivri Cezaevi’nde geçirdiği 15,5 ayda kaleme aldığı kitabı; Vatan Yahut Silistre’den Vatan Yahut Silivri’ye ilginç bir karşılaştırma.

Elini bile sürmediği tespit edilmesine rağmen bilgisayarında bulunan kaynağı belirsiz “belgeler” yüzünden 15,5 ay hapis yattı. Yaklaşık bir yıl boyunca tek başına kaldığı hücresinde inatla okudu, yazdı. Adaletsizlik karşısında üşüdü. Sarılabilmek için bir kedi istedi hücresine. Vermediler. “Devletimden yemek değil adalet istiyorum,” dedi. Tutuklu yargılanmasını protesto etmek için 473 gün boyunca devletin verdiği cezaevi yemeğini yemeyi  reddetti  ve sadece kantinden aldığı bisküvi, süt ve yoğurtla beslendi.

Cezaevi günlerinde yazmanın ve üretmenin sıcaklığına sığındı. Yargısız infazın bir asırlık tarihini kaleme aldı. 

Vatan yahut Silivri, Silivri Cezaevi’nde geçen kedisiz günlerin eseridir. Müyesser Yıldız sonunda kedisine kavuştu, ama adalet ve özgürlük arayışına hâlâ devam ediyor.

Müyesser Yıldız’ın, yirmi bir kişilik koğuşta tek başına kaldığı günlerde başladığı Vatan Yahut Silivri kitabını, tahliye olduktan sonra tamamladı. Bu çalışmasında, Yıldız, Ergenekon Davasına, haksız tutuklamalara ve dayanaksız suçlamalara; adaletin, siyasî suç kavramının iktidar ve gizli güç odaklarınca nasıl  biçimlendirildiğine dair tarihsel bir perspektif sunuyor.

7 Eylül Cuma günü bütün kitabevlerinde…

“Bu kitabın yazarı şu anda aramızda, dışardaki tutsaklardan. Ama sadece masumların değil bir ülkenin de kaderini lanetli bir mürekkeple yazılmış kalp kararlarla belirlemeye kalkışanlar, yarın onun hakkında ne hükümler verecekler belli değil.”
Emine Ülker Tarhan

“‘Bana dokunmayan bin yaşasın’cılığın zirve yaptığı bir çağda, ‘kavga’nın adıdır Müyesser... İnatçıdır ki; katırlar halt etsin yanında! ‘Ben devletten yemek değil, adalet istiyorum’ diye tutturmuş ve bir daha da ağzına ‘devlet lokması’ koymamıştır hapishane hayatı boyunca!”
Mustafa Mutlu

“Onurlu dik duruşunu hayranlıkla izliyorum. Türk kadınının destanını yazıyorsun. Kendi  adıma çok çok teşekkür ederim. Belki farkında değilsindir ama biz senden moral alıyoruz, umut alıyoruz. İyi ki, Odatv’de yazmışsın, iyi ki hâlâ yazıyorsun. Ve iyi ki, biz senin gibi yiğit, cesur bir gazeteciyi tanıdık. Hepimiz biliyoruz ki, bu günler geçecek, onurla girdiğimiz cezaevinden onurumuzla çıkacağız...”
Soner Yalçın


Share this:

Yorum Gönder

 
Designed by OddThemes & Distributed by Free Blogger Template