♫ ♪♫ ♪•♫♪ 2006'dan bu yana Film, Dizi, Müzik ve Kitaplar üzerine Yazılar Diyarı... ♫ ♪♫ ♪ ♫ ♪♫

Biliyorum seni... Kendimden... / Galata son...

Görünenin ardında başka dünyalar var. Buzdağı misali. Bugün buralarda geziniyorum. Senin aslında göremediğim taraflarında. Suyun altında. Benim binlerce fersah altımda. Senin asla göremeyeceğin yanlarımda. Gördüklerimi boşverdim bugün. Merak ediyorum ben kimim? Merakım kendimi aşıyor. Kendimi bile bu kadar bilemezken nasıl peşin hüküm verebilirim ki sen kimsin?

Gördüklerim, bildiklerim, fark ettiklerim, henüz bilmediklerim ve asla bilemeyeceklerim. Kendim ve senin hakkında. Bir taraftan eğlenceli bir taraftan ürkütücü bir oyun gibi.

Söz olmamış kelimelerin var. Başkalarından sakladığın bir kendin. Hatta kendinden bile sakladığın bir benliğin. Verdiğin kararların adında yatan başka düşüncelerin. Her konu için özenle biçilmiş kılıfların. Haklı cümlelerin. Sana bakıyorum da tıpkı ben. Üzülme dünyada ört bas edilmiş çok fazla kişilik var. Yalnız değiliz üzülme. Kendimizi korumak adına bu yük. Bu kiraz fidelerinin arkasına saklanma çabası. Üzülme. Hayır yargılamıyorum seni. Kendime haksızlık olur yargılamak seni. Hepimizin binbir yüzü var. Milföy hamuru gibi kat kat kişiliklerimiz. Çok nadirdir kazıdığım insanın altından aynı insan çıksın. Onlar nadirdirler. Onların sırrına da ereceğiz elbet. Hayranım onlara. Bir gün olmak istediğim kendimi gördüğüm için onların berrak yüzlerinde, şükürler olsun varlıklarına.

Ben seni okumayı seviyorum. Hep sevdim. Yanıldığım da oldu adım gibi bildiğim de. Birine uzaktan bakmak ve yakından bakmak arasında dağlar kadar fark var. Görmek ve bakmak, elmayla armut kadar farklı kavramlar. Baktıkça sana ve diğerlerine -yakından ve uzaktan- saflığıma gülüyorum. Salak gibi innadığım sözlerine. Kendi -miş gibilerime. Boşa kürek çekmelere. Kimi zaman devekuşu misali kuma gömünce kafanı görünmez oldun sanıyorsun. Kimi zaman başkalarının sırtından kendini var ediyorsun. Çoğunlukla yapamadıklarının acısını yaptıklarını dillendirerek dindirmeye çalışıyorsun. Bazen korkuyorum senden. Bazen anlıyorum seni. Ama emin ol, hiç anlamadığım olmuyor.

Biliyorum seni. Kendimden.




Galata Son...

6 yıl oldu. Gece lambası gibi duran kulesine kalbimin çarptığı. O zamanlar sen yoktun. Kamondo Apartmanı periliydi. Hayallerimi koyduğum, serin duvarlarına aşkla baktığım yüksek tavanlı bir evdi. Serdar-i Ekrem’in en güzeliydi. Evimin kedisi yoktu. Evimin sevgilisi yoktu. Daracık sokaklar binaları birbirine yaklaştırıp dünyayı samimileştiriyordu. Mendil kadar görünen gökyüzüne bakıp “Başka bir yerde yaşamam” diyordum.

O günden bugüne çok şey değişti. Topuklu ayakkabılarımın topukları Galata’nın kaldırımlarında eridi. Evimin sevgilisi ve kedisi geldi. Her köşe başına ruhum sindi. Martılar  kavgalarıma ve sevişmelerime şahitti. Miskin bulutlar hayallerime eşlik etti. Işıl ışıl İstiklal en yakın arkadaşım gibi gece gündüz beni tesellideydi.

Bugün Galata’da son günüm. Yeni bir başlangıç yapmanın heyecanıyla istemeye istemeye, mecburen ayrılık kararı almış iki sevgilinin o son dakika bir türlü ellerini bırakmak istemeyişinin burukluğu bir arada.

Oysa çok uzaklara gitmiyorum. Yeni evden Galata metroyla 20 dk. taksiyle 10 lira.

Özlem Saraç


Beğendiniz mi?
Dün twitter'ın yeni takipçi haberi veren mailinden keşfettiğim sitede doyurdum okuma açlığımı... Daha çok deneme, daha çok okunacak şey var sitede... Keşfedilmeyi bekliyor... 
Okudukça nefes almak isteyenler için... Sitenin adı da pek hoş... Senin bana bıraktığın...
Bu iki yazı ve daha fazlası için... ozlemsarac.com 

Share this:

Yorum Gönder

 
Designed by OddThemes & Distributed by Free Blogger Template