♫ ♪♫ ♪•♫♪ 2006'dan bu yana Film, Dizi, Müzik ve Kitaplar üzerine Yazılar Diyarı... ♫ ♪♫ ♪ ♫ ♪♫

Derya Alabora’dan Bir Film Seçkisi: Hayal ve Hakikat


İstanbul Modern Sinema, 22-30 Eylül tarihleri arasında Hayal ve Hakikat sergisine paralel bir film programı sunuyor. Programın küratörü Derya Alabora, Türk sinemasında dönemeç niteliğinde gördüğü kadın yönetmen, oyuncu veya sinema karakterlerinin yer aldığı bir seçki hazırladı. Sekiz filmden oluşan programa 29 Eylül, Perşembe günü saat 17.00’de “Türk Sinemasında Kadın Temsili” başlıklı bir söyleşi de eşlik edecek. Söyleşinin konukları Deniz Türkali, Derya Alabora ve Melek Özman.

Derya Alabora’nın küratörlüğünü yaptığı Hayal ve Hakikat başlıklı programda Zeki Demirkubuz’un Masumiyet, Yeşim Ustaoğlu’nun Bulutları Beklerken, Tayfun Pirselimoğlu’nun Hiçbir Yerde, Atıf Yılmaz’ın Aaahh Belinda, Fatih Akın’ın Yaşamın Kıyısında, Uğur Yücel’in Hayatımın Kadınısın, Ferzan Özpetek’in Harem Suare ve Handan İpekçi’nin Saklı Yüzler başlıklı filmleri yer alıyor.

90’lar Türk sinemasının en iyi filmlerinden biri olarak kabul edilen Masumiyet, kirlilikleri içinde “masum” olan bir grup karakterin öyküsünü anlatıyor. Zeki Demirkubuz’un yönettiği Masumiyet,  Türkiye’den sahici ve panoramik bir resim çiziyor. Yeşim Ustaoğlu’nun yönettiği Bulutları Beklerken, Karadeniz’in sislerle örülü yaylalarında 50 yıl boyunca sırtına yüklenen sırlarla yaşamak zorunda kalmış bir kadının hikayesini anlatıyor. Gücünü Doğu Karadeniz kıyılarının doğal güzelliğinden ve gizeminden alan Bulutları Beklerken, minimal sinematografisi ve görsel kompozisyonuyla tarihin hapsettiği insan dramına ve bir kadının gözünden yine kadınlara bakıyor.

Tayfun Pirselimoğlu  ilk filmi Hiçbir Yerde’de suçlara, bürokrasiye, ideolojilere aldırmaksızın çocuğunu arayan yalnız anneyi canlandıran Zuhal Olcay,  İstanbul Film Festivali’nde “En İyi Kadın Oyuncu” ödülüne layık görüldü. Türk-Alman kültür buluşması/çatışmasını farklı karakterler üzerinden işleyen Yaşamın Kıyısında, farklı geçmişleri, bakış açılarını ve yaşam tarzlarını anlatan üç hikayeden oluşuyor. Yönetmen Fatih Akın dingin akışı, geniş planlı anlatımı ile sosyal sıkışmışlık ve kimlik arayışı sorunlarına değiniyor.

Bağımsız ve özgür bir kadının trajik komik hikayesini anlatan Ahh Belinda, fantastik yapısı ve kara mizahıyla Türk sinemasına yeni bir boyut kazandırdı. Atıf Yılmaz’ın yönettiği film, çekildiği döneme damgasını vurmuş, Antalya Film Festivali’nde de En İyi Film, Yönetmen ve Kadın Oyuncu ödüllerini almıştı. Yönetmen Uğur Yücel, eskilerin özlemini duyan, yalnız ve sevdalı Tophaneli karakterine hayat verdiği Hayatımın Kadınısın filmde,  Türkan Şoray ile buluşarak izleyiciyi nostaljik bir yolculuğa davet eder. Yeşilçam’ı özleyenlerin kaçırmaması gereken bir film!

Ferzan Özpetek’in ikinci filmi Harem Suare izleyiciyi 1900'lerin başına götürür. Son dönemde dizilerle yeniden gündeme gelen Osmanlı haremi Harem Suare’de renkli, egzotik ve karmaşık bir melodramın sahnesidir. Handan İpekçi’nin duygu sömürüsüne sığınmadan töre cinayetlerini ele alan Saklı Yüzler, “film içinde film” formülüyle, arşiv görüntüleri kullanarak sosyal bir meseleyi stilize edilmiş ve sürükleyici bir sinema diliyle aktarıyor.

Masumiyet, 1997
Yönetmen: Zeki Demirkubuz, 110’, DVD
Oyuncular: Derya Alabora, Haluk Bilginer, Güven Kıraç
90’lar Türk sinemasının en iyi filmlerinden biri olarak kabul edilen Masumiyet kirlilikleri içinde “masum” olan bir grup karakterin öyküsünü anlatır. Tutunamayanların, yanmaktan korkmayanların, kısaca arabeskin, rutubetli otel odalarında geçen filmidir. Merkezde 20 yıldır süregelen akıl almaz bir aşk üçgeni vardır. Umutsuz bir sevdanın kurbanları olan Bekir ile Uğur, suç bağımlısı Zagor ve hapisten yeni çıkmış, tesadüfen de olsa katıldığı bu denklemi temelden değiştirecek olan Yusuf gibi kahramanlarıyla Demirkubuz, Türkiye’den sahici ve panoramik bir resim çizer.

Bulutları Beklerken, 2003
Yönetmen: Yeşim Ustaoğlu, 92’, 35mm
Oyuncular: Rüçhan Çalışkur, Rıdvan Yağcı, İsmail Baysan
Bulutları Beklerken, Karadeniz’in sislerle örülü yaylalarında 50 yıl boyunca sırtına yüklenen sırlarla yaşamak zorunda kalmış bir kadının hikayesini anlatır. Ayşe, doğup büyüdüğü topraklarda trajik bir biçimde kimliğini saklayarak yaşamaktadır. Savaş yıllarının yarattığı bir sürgün kurbanıdır. Artık yaşayıp yaşamadığını bilmediği erkek kardeşini sürgün yollarında terketmesinden duyduğu suçluluk 50 yıllık bir iç hesaplaşmanın ardından gerçek kimliğini üstlenmesiyle sonuçlanır. Gücünü Doğu Karadeniz kıyılarının doğal güzelliğinden ve gizeminden alan Bulutları Beklerken, minimal sinematografisi ve görsel kompozisyonuyla tarihin hapsettiği insan dramına ve bir kadının gözünden yine kadınlara bakar. Filmin senaryosu Sundance/NHK Uluslararası Film Yapımcıları Ödülü'ne layık görülmüştür.

Hiçbir yerde, 2001
Yönetmen: Tayfun Pirselimoğlu, 90’, DVD
Oyuncular: Zuhal Olcay, Meral Okay, Devin Özgür Çınar, Ruhi Sarı
Şükran, Haydarpaşa garının gişesinde çalışan 40 yaşlarında bir kadındır. Oğlu Veysel bir tel çekme atölyesinde çalışmaktadır. Ölmüş olan kocasının siyasal olaylara karışmasından dolayı çok acı çekmiş olan Şükran oğlunu bu tür olaylardan uzak tutmaya çalışır. Ama bir gün Veysel kaybolur. Şükran oğlunu aramak için kapı kapı dolaşır, öldürüldüğüne ikna olmaz ve edindiği bilgiler doğrultusunda oğlunun peşinden Mardin’e gider. Tayfun Pirselimoğlu bu ilk filminde sürprizli bir öykü sunmuş, Zuhal Olcay ise suçlara, bürokrasiye, ideolojilere aldırmaksızın çocuğunu arayan yalnız anneyi canlandırmaktaki başarısıyla İstanbul Film Festivali’nde “En İyi Kadın Oyuncu” ödülüne layık görülmüştür.

Yaşamın Kıyısında, 2007
Yönetmen: Fatih Akın, 122’, 35mm
Oyuncular: Nurgül Yeşilçay, Tuncel Kurtiz, Baki Davrak, Nursel Köse, Hanna Schygulla
Türk-Alman kültür buluşması/çatışmasını farklı karakterler üzerinden işleyen Yaşamın Kıyısında, farklı geçmişleri, bakış açılarını ve yaşam tarzlarını anlatan üç hikayeden oluşur: Emekli dul Ali, ölüm arifesindeyken fahişe Yeter ile karşılaşır. Film, yıllardır Almanya’da yaşayan bu iki karakterin yakınlaşmalarıyla açılır ve Ali’nin ölümünden sonra oğlu Nejat’ın Yeter’in kızının peşine düşmesiyle devam eder. Bu arada Almanya’ya kaçmak zorunda kalan devrimci Ayten, orada bir Alman kıza aşık olur. Ancak Türkiye’ye geri dönmek zorunda kalır ve örgütle bağlantısı yüzünden hapse düşer. Alman sevgilisi de onu kurtarmak için peşinden gelir. Dingin akışı, geniş planlı anlatımı ile sosyal sıkışmışlık ve kimlik arayışı meselelerine giren, ancak izleyiciyi hikâyeden çok karakterlerine bağlayan bir Fatih Akın filmi, Yaşamın Kıyısında.

Ahh Belinda, 1986
Yönetmen: Atıf Yılmaz, 100’, DVD
Oyuncular: Yılmaz Zafer, Müjde Ar, Macit Koper
Tiyatro oyuncusu Serap, bir reklam filminde oynadıktan sonra birden gerçek kimliğini yitirip iki çocuklu ev kadını Naciye olarak yeni ve tekdüze bir yaşamın içine düşer. Bu hayatındaki kocasını veya arkadaşlarını hiç tanımamaktadır. Gerçekle düş arasında savaş veren tiyatrocu Serap ile banka memuresi Naciye film boyunca çarpışır. Bağımsız ve özgür bir kadının trajik komik hikayesini anlatan Ahh Belinda, fantastik yapısı ve kara mizahıyla Türk sinemasına yeni bir boyut kazandırmış, çekildiği döneme damgasını vurmuş, Antalya Film Festivali’nde de En İyi Film, Yönetmen ve Kadın Oyuncu ödüllerini almıştı.

Hayatımın Kadınısın, 2006
Yönetmen: Uğur Yücel, 88’, DVD
Oyuncular: Türkan Şoray, Uğur Yücel, Yıldırım Memişoğlu, Ezgi Mola
Asuman 80li yıllarda ünlenmiş, güzelliğiyle dillere destan olmuş eski bir şarkıcıdır. Nejdet ile evlendikten sonra Balat'ta mütevazı bir hayat yaşamaya başlar ve bir süre sonra kocasının alkol ve kumar alışkanlığıyla tanışır. Yıllar içinde kocasının gece hayatına da göz yummaya başlar. İlk evliliğinden olan kızı Ahu evi terketmiş, erkek arkadaşıyla bir otel odasında yaşayıp ünlü olma hayalleri kurmaktadır. Derken üst katına kiracı olarak yerleşen Tophaneli Tayfur Asuman’ın hayatında büyük bir yer edinir. Eskilerin özlemini duyan, yalnız ve sevdalı Tophaneli karakterine hayat veren Uğur Yücel, Türkan Şoray ile buluşarak izleyiciyi nostaljik bir yolculuğa davet eder. Yeşilçam’ı özleyenlerin kaçırmaması gereken bir film!

Harem Suare, 1999
Yönetmen: Ferzan Özpetek, 105’, 35mm
Oyuncular: Marie Gillain, Alex Descas, Lucia Bosé, Haluk Bilginer,  Serra Yılmaz,  Pelin Batu
Ferzan Özpetek’in bu ikinci filmi izleyiciyi 1900'lerin başına götürür. Osmanlı’nın son demleridir ve çıkar kavgaları sarayın her yerine bulaşmıştır. Bunların en şiddetlisi ise II. Abdülhamit'in hareminde yaşanmaktadır: İtalyan kökenli Safiye, haremin genç ağalarından Nadir ile bir ittifak yapar. Suç ortaklıklarının dışında ifade edemedikleri bir çekimle birbirlerine bağlanan ikili, Safiye'yi önce padişahın gözdesi, sonra da oğlunun anası yaparak iktidarı ele geçirmeyi hedefler. Son dönemde dizilerle yeniden gündeme gelen Osmanlı haremi Harem Suare’de renkli, egzotik ve karmaşık bir melodramın sahnesidir.

Saklı Yüzler, 2007
Yönetmen: Handan İpekçi, 127’, 35mm
Oyuncular: Şenay Aydın, İştar Gökseven, İştar Gökseven, Cem Bender, Berk Hakman
Ailesinin hakkında ölüm kararı verdiği bir genç kız, olayı belgelemeye çalışan bir belgeselci ve kanlı bir takip... Beş yıldır Almanya’da yaşayan Ali, tesadüfen izlediği namus cinayetleri ile ilgili bir belgesel film sayesinde, beş yıl önce öldürüldüğünü sandığı yeğeni Zühre’nin hayatta olduğunu öğrenir ve yarım kalan işini tamamlamak üzere yola koyulur. Hikaye kurgusunu bozan bu karakter dramı duygu sömürüsüne sığınmadan töre cinayetlerini ele alıyor. Saklı Yüzler, “film içinde film” formülüyle, arşiv görüntüleri kullanarak sosyal bir meseleyi stilize edilmiş ve sürükleyici bir sinema diliyle aktarıyor.

Share this:

Yorum Gönder

 
Designed by OddThemes & Distributed by Free Blogger Template