♫ ♪♫ ♪•♫♪ 2006'dan bu yana Film, Dizi, Müzik ve Kitaplar üzerine Yazılar Diyarı... ♫ ♪♫ ♪ ♫ ♪♫

Türkiye’ye Film Getirmenin Kumar Yönü Olması Heyecanımızı Artırıyor

Geçtiğimiz aylarda sayfalarımızı açmaya başladığımız, sinema sektöründe ithalât ve ihracat yapan film şirketlerine yönelttiğimiz mikrofonu bu kez köklü bir şirkete tuttuk. 1941 yılında kurulmuş olan yerli bir şirket Özen Film. Tam bir aile şirketi olan Özen Film, sadece film ithal etmekle kalmıyor, aynı zamanda film üretimine de katkılarıyla da biliniyor. Ayrıca sahip olduğu sinema salonlarıyla seyircinin konforlu şekilde film izlemesini de sağlayan Özen Film’in en büyük hedefi, sinema sevgisini gelecek nesillere aktarmak. Ülkemizdeki sinema sektörünün neredeyse kompedanı haline gelen Özen Film’in sahibi Mehmet Soyarslan’la sinemalife okuyucuları için hem sektörün nabzını tuttuk, hem de geçmişten günümüze Özen Film’in yolculuğunu konuştuk.

Özen Film nasıl kuruldu? Şirketinizin amaçları, hedefleri nelerdir bahseder misiniz
Özen Film, 1941 yılında, dedem Osman Sirman, onun babası Mehmet Rauf Bey ve ortakları tarafından anonim şirket olarak kuruldu. Hem film ithâl etmek, hem de yerli film üretmek, film dağıtımcılığı yapmak ve sinema salonu işletmek üzerine faaliyetlerine başladı. Özen Film’den önce aynı ortaklar, aynı işleri yapmak üzere kurulmuş Sümer Limited adlı bir de limited şirketleri vardı. Bu şirket 1930’lu yıllarda eski Artistik, sonra Sümer olan (şimdiki Rüya), sineması ile Taksim Sineması’nın inşa ve işletmesini yaptırmıştı. O yıllara ait basılmış çeşitli dergi küpürleri vardır. Özen Film, Türkiye’de sinemacılık ve filmciliğin bugünkü saygın konumuna gelmesine büyük katkılarda bulunmuş, her yeniliğin öncüsü olmuş bir kuruluştur. Bugünkü hedefi de sinema sevgisini gelecek nesillere aktarabilmektir.
Özen Film, Türk sinema sektörü içinde en köklü şirketlerden biri olarak duruyor karşımızda. Geçmişten bugüne zaman yolculuğu yaptığımızda Özen Film’in bugün geldiği noktayı nasıl değerlendiriyorsunuz?
Geçmişten bu yana Özen Film, aralarında Babaların Günahı, Mavi Boncuk, Çakırcalı’nın Hazinesi, Şanlı Maraş gibi birçok yerli filmin yapımcılığını veya yapım ortaklığını yapmıştır. Daha sonra 80’li yıllarda büyük yankı uyandıran ve İngilizce versiyonu birçok yabancı ülkeye satılan, Natuk Baytan’ın yönettiği, senaryosu ve müzikleri Mehmet Soyarslan tarafından yapılan Toprağın Teri, Mustafa Altıoklar’ın yönettiği Ağır Roman filmlerini yapmıştır. (Bu filmdeki Mehmet Soyarslan’ın Resimdeki Gözyaşları adlı bestesi Atilla Özdemiroğlu düzenlenmesi ve Cem Karaca tarafından yeniden seslendirilmesi ile film müzik klibini oluşturmuş ve çok büyük ilgi uyandırmıştı.) Daha sonraki yıllarda Gani Müjde’nin yönettiği Kahpe Bizans 2,5 milyon kişi ile o dönemin gişe rekorunu kırarken, Mustafa Altıoklar’ın Asansör’ü onu takip etti. Kahbe Bizans’ın müziklerine de 8 bestesi ile Mehmet Soyarslan katkıda bulundu. Daha sonra Büyü, Eve Giden Yol 1914, Son Osmanlı: Yandım Ali ve 2008’de de Recep İvedik gibi filmleri ya kendi üretti ya da ortak yapımcı olarak yapımına iştirak etti. Yapımına iştirak etmese de işletmeciliğini yaptığı birçok Türk filmi de gişe rekorlar kırdı.
........Yazının Devamı.......
Köksal Aras'ın Mehmet Soyarslan ile yaptığı röportajı okumak için tıklayın

Share this:

Yorum Gönder

 
Designed by OddThemes & Distributed by Free Blogger Template