Senarist nerede?...
Okul ve dershanelerin eğitim yapılan yerler olduğu, belli bir otoritenin altında ciddiyet yatan kurumlar olduğu algısı değişti artık. Özellikle Amerikan Pastası sonrası okuldan mezun olmanın sadece diploma olmadığı algısı da netleşti.
Amerikan Pastası ver benzeri filmler ilk cinsellik deneyiminin peşindeki gençliği öyküsüne ortak edecek gençlerce yakaladığı ilgiyi çok iyi kullanıyor. Kendine ait ayrı bir kulvar açan bu filmler, gençlik filmi komedisi olarak sağlam bir yerde duruyor artık.
Ülkemizdeki yansımaları ise çerçöp olarak kalmaya devem ediyor ne yazık ki. Bu konuda bizde yaşanan patlama oldukça can sıkıcı noktalara gitmekte. Arkası arkasına gösterime giren filmlerle arkasına aldığı rüzgarı gişede kullanan bu filmlerin seyirciden geri dönüşümü ise yurtdışındaki örneklerinin aksine pişmanlık olarak baki kalıyor.
“Neşeli Gençlik” neredeyse iyi oyuncu barındırmadan, sesli çekim çağında dublajlanarak gösterime girmiş tam bir fiyasko idi. Hiçbir inandırıcılığı ve takip edilecek konusu olmayan bu amatör film, neyse ki umduğu ilgiyi bulamayarak sinema mezarlığında ait olduğu yere gitti. “18’ler takımı” da benzer örneği paylaştı. Bunların arasından sıyrılan ise “Çılgın Dershane” olmuştu.
Ülkemizde sinemaya gidenlerin gençler olduğunu nihayet fark eden, ülkedeki genç nüfusa hitap edildiğinde gişede de iyi rakamlarla karşılaşılacağının farkına nihayet varıldı. Tanıdık yüzler ve star isimlerle yaratılan bu macera, sinemamızda yeni bir pencere açtı. Sonucu pek tatmin etmese de, hitap ettiği hedef kitleyi sinemaya çekerek başarılı oldu. Sinemanın temel öğelerini yerine getiren film dişe dokunur olmasa da sıkıcı değildi en azından.
İkinci filmde benzer mantıktan yola çıkıyor.
Usta oyuncularla, genç oyuncuları bir pota eritme çabası güderek oluşturulan kadroya yeni eklentiler de yapılıyor kuşkusuz gişe için. Sibel Tüzün ve Berksan bu amaçla filme dahil olmuş isimlerden ikisi…
Öss sınavının dizleri titreten, boğazları kurutan stresinden uzak bir dershane ortamı yine mevcut. Bu kez kampta öğrenciler. Kamp, izcilik merkezli komedi referanslarını kullanma fırsatı tepilmek istenmemiş belli ki…
Amerikan Pastası ver benzeri filmler ilk cinsellik deneyiminin peşindeki gençliği öyküsüne ortak edecek gençlerce yakaladığı ilgiyi çok iyi kullanıyor. Kendine ait ayrı bir kulvar açan bu filmler, gençlik filmi komedisi olarak sağlam bir yerde duruyor artık.
Ülkemizdeki yansımaları ise çerçöp olarak kalmaya devem ediyor ne yazık ki. Bu konuda bizde yaşanan patlama oldukça can sıkıcı noktalara gitmekte. Arkası arkasına gösterime giren filmlerle arkasına aldığı rüzgarı gişede kullanan bu filmlerin seyirciden geri dönüşümü ise yurtdışındaki örneklerinin aksine pişmanlık olarak baki kalıyor.
“Neşeli Gençlik” neredeyse iyi oyuncu barındırmadan, sesli çekim çağında dublajlanarak gösterime girmiş tam bir fiyasko idi. Hiçbir inandırıcılığı ve takip edilecek konusu olmayan bu amatör film, neyse ki umduğu ilgiyi bulamayarak sinema mezarlığında ait olduğu yere gitti. “18’ler takımı” da benzer örneği paylaştı. Bunların arasından sıyrılan ise “Çılgın Dershane” olmuştu.
Ülkemizde sinemaya gidenlerin gençler olduğunu nihayet fark eden, ülkedeki genç nüfusa hitap edildiğinde gişede de iyi rakamlarla karşılaşılacağının farkına nihayet varıldı. Tanıdık yüzler ve star isimlerle yaratılan bu macera, sinemamızda yeni bir pencere açtı. Sonucu pek tatmin etmese de, hitap ettiği hedef kitleyi sinemaya çekerek başarılı oldu. Sinemanın temel öğelerini yerine getiren film dişe dokunur olmasa da sıkıcı değildi en azından.
İkinci filmde benzer mantıktan yola çıkıyor.
Usta oyuncularla, genç oyuncuları bir pota eritme çabası güderek oluşturulan kadroya yeni eklentiler de yapılıyor kuşkusuz gişe için. Sibel Tüzün ve Berksan bu amaçla filme dahil olmuş isimlerden ikisi…
Öss sınavının dizleri titreten, boğazları kurutan stresinden uzak bir dershane ortamı yine mevcut. Bu kez kampta öğrenciler. Kamp, izcilik merkezli komedi referanslarını kullanma fırsatı tepilmek istenmemiş belli ki…
Bir iki oyuncu dışında berbat oyuncuların arasında, saçma diyaloglarla geçen bir zaman dilimi veriyor, Çılgın Dershane Kampta… Zaten belli bir seviyenin altında olan ilk filmden çok daha kötüyüm diye bağırıyor adeta.
Hiç gereği yokken ders sahneleri mevcut, askeri eğitim mevcut… Boşa çabalar ama ortada bunun için sarfedilen çaba da yok maalesef.
Bir öykünün, işlenecek konunun sebep sonuca dayanacağından bihaber Senaristin skeçler halinde birbirinden kopuk oluşturduğu olay örgüsü izleyiciye adeta kurdeşenler döktürüyor. Güldürmek zaten beklenir bir şey değil, ama belli ki eğlendirmek de amaçlanmamış. Bakın biz çekerken eğlendik demeye çalışıyor ekip.
Yurtdışındaki örneklere biraz daha bakmakta, incelemekte fayda var. Açılan bu kulvarda iyi örneklerin herkesi tatmin edeceği bu kadar aşikarken çıtayı biraz daha yükseltmek bence sektörün boynunun borcu.
Sonuç olarak ilk filmden daha berbat bir filmle karşı karşıyayız. Zaten fazla bir şey beklemek de uzunca bir süre hayal galiba….
Hiç gereği yokken ders sahneleri mevcut, askeri eğitim mevcut… Boşa çabalar ama ortada bunun için sarfedilen çaba da yok maalesef.
Bir öykünün, işlenecek konunun sebep sonuca dayanacağından bihaber Senaristin skeçler halinde birbirinden kopuk oluşturduğu olay örgüsü izleyiciye adeta kurdeşenler döktürüyor. Güldürmek zaten beklenir bir şey değil, ama belli ki eğlendirmek de amaçlanmamış. Bakın biz çekerken eğlendik demeye çalışıyor ekip.
Yurtdışındaki örneklere biraz daha bakmakta, incelemekte fayda var. Açılan bu kulvarda iyi örneklerin herkesi tatmin edeceği bu kadar aşikarken çıtayı biraz daha yükseltmek bence sektörün boynunun borcu.
Sonuç olarak ilk filmden daha berbat bir filmle karşı karşıyayız. Zaten fazla bir şey beklemek de uzunca bir süre hayal galiba….
bence süper
YanıtlaSil