♫ ♪♫ ♪•♫♪ 2006'dan bu yana Film, Dizi, Müzik ve Kitaplar üzerine Yazılar Diyarı... ♫ ♪♫ ♪ ♫ ♪♫

The Other Zoey : İnsanlar kararsızdır ama algoritmalar zekidir


Genç yetişkin filmleri artık öyle bir noktaya geldi ki kitap ya da wattpad uyarlaması olmadan sanki hiçbir şey yaratamayacaklarını düşünmeye başladık. Her konu sanki orada irdelenip beyazperdede vücut buluyor sanki. Oysa klasikleşmiş, kültleşmiş hatta en iyiler listelerine girmiş gençlik filmleri üretti bu sektör geçmişte. Tek kaynağın kitaplar olmasından şikayetçi olanların imdadına yetişen bir film geldi nihayet. 2023 yapımı “The Other Zoey”, Amazon Prime platformunda yerini almış durumda.

The Other Zoey, künyesinde geri dönüş taşıyor aynı zamanda. Senaryoyu kotaran Matthew Tabak’ın yedi yıl sonra dönüşü anlamına da geliyor. 1994 yılında yazıp yönettiği tv filmi “The Investigator” ile ilk sınavını başarıyla vermiş olan Tabak, ikinci adımı ancak altı yıl sonra atabilmiş. “Auggie Rose” ile açtığı yoldan senarist olarak devam etmeyi tercih etti. Tv filmleriyle göz önünden kaybolduktan sonra verdiği uzun arayı kapatarak dönmüş. Formüle olsa da hayli sevimli bir konu yakalamış. Yönetmen koltuğundaysa ödüllü isimlerden Sara Zandieh oturuyor. 2010 ile 2012 arasını dört kısa film, bolca festival ve altı ödülle geçirerek adını duyurmakla kalmayıp umut vaat eden yönetmenler arasına yazdırarak parlak başlangıç yapan Zandieh, ilk uzun metraj sınavını başarıyla vermişti. 2018 yapımı romantik komedi “A Simple Wedding” hem bolca festival gezdi hem de ödülle taçlandı. Bir sonraki filmi merakla beklenirken “Good Girls” dizisinin iki bölümünü yöneterek geçirdi zamanı. İşte o beklenen adım oluyor “The Other Zoey”. Yine romantik komedi ile dönmüş setlere. Beklenenin aksine genç yetişkin romantik komedisiyle dönmesine diyecek bir şeyimiz yok. Tercih onun nihayetinde. Minik aşk üçgenini de iyi kadro ile oluşturmuş. Kuşağının ilgi çeken oyuncularından Josephine Langford’u merkeze alırken “Outer Banks” ile hatırı sayılır bir hayran kitlesi edinen Drew Starkey ve “Shadow and Bone” ile çıkış yapan Archie Renaux’u da iliştirmiş yanına. “Kindred” ile çıkış yapan Mallori Johnson da genç kadronun tamamlayıcısı olmuş. Patrick Fabian, Heather Graham ve Andie MacDowell ise kadronun ebeveyn kozları.

Minik bir tartışma ile açılıyor film. Sevgililer günü konuşmasına itiraz ederken tanışıyoruz Zoey Miller ile. Hayır diyor, aşk yoktur. Aşk bir kapitalizm uydurmasıdır. İyi bir ilişkiyi yaratan uyumdur. Kimse ona katılmasa da yarattığı uygulama ile eşleşmelerin kusursuz ilişkiye kapı açtığını düşünmektedir. Okulun yıldız ismi Zach ile de futbol oynarken tanışırız. Vurduğu top Zoey’nin kafasına gelince özürünü diler. Tüm popülaritesine rağmen Zoey onu tanımıyordur bile. Uyumsuz olduklarına inanmaktadır. Peşi sıra bir olay her şeyi çıkmaza sokar. Zoey yüzünden karıştığı kazada beyin sarsıntısı geçiren Zach, gözünü açtığında karşısından bulduğu Zoey’e sevgilim der. Çünkü sevgilisinin adı Zoey’dir. Geçici hafıza kaybı nedeniyle karıştırmıştır. Zoey bozuntuya vermez ve olaylar gelişir.

Uyumlu olduklarını düşündüğü Miles’ın Zach’in kuzeni olduğunu görünce yalanı sürdüren Zoey’nin kapısını açtığı aşk üçgeni üzerinden akıyor film. Romantik komedilere sıkça karşı çıkan kızımız, önemli klasikleri de yapay olarak adlandırmakla kalmayıp bazılarını da yaftalıyor. Türün klasiklerine yapılan göndermeler filmin en güzel anlarından oluyor. 

Tüm klişeleri anmakla kalmayıp uygulamaya da geçen film, her saniyesi tahmin edilebilirliğine rağmen akıp gidiyor. Seyircisinin ilgisini canlı tutmayı beceriyor. Tabak’ın yan yollara çok sapmadan tamamen hedefe yönelik senaryosu bunda en büyük etken. Zandieh de temponun düşmesine, durağanlaşmaya hiç izin vermiyor. 91 dakikayı neyi mesele ettiyse onun üzerinden işliyor. Zaten niye yan öyküler ve konularla zaman kaybetsin ki diyoruz. Bu sayede vasatı aşan film, türü seven ve ne izleyeceğini bilmekten hoşlanan izleyicilerin gönlünü kazanıyor. Yeni bir şey demeyen, demeye bile kalkışmayan filmin belki de en güzel yanı herkesin sıradan insanlar olması. Gençlerimiz de aileleri de son derece sıradan insanlar. Herhangi biri olabilirler, o derece olağanlar. Çok satar roman uyarlamalarındaki özel yetenek fışkırmıyor kimseden. Olağanüstü bir tutku falan da yok. Bir anda sevişmeye başlayanlardan oluşan bir cinsellik sosu da yok. Daha oturaklı ve daha doğal… Yabana atılır bir şey değil bu. Doğal olsun da varsın klişe olsun ne çıkar. Hiç olmazsa samimi görünüyor. Yarın başımıza gelebilecek bir yakınlık içeriyor. Filmi diğerlerinden ayıran da bu zaten… 

Basit konusunu hızlıca işleyen ve soru işaretleri, kararsızlıklar ve çatışmalar olmadan aynı ritmde ilerleyen bir romantik komedi The Other Zoey. Klişelerle dolu olsa da, her saniyesi tahmin edildiği gibi ilerlese de dört başı mamur romantik komediye hayır diyemeyenleri bekliyor.

Share this:

Yorum Gönder

 
Designed by OddThemes & Distributed by Free Blogger Template