♫ ♪♫ ♪•♫♪ 2006'dan bu yana Film, Dizi, Müzik ve Kitaplar üzerine Yazılar Diyarı... ♫ ♪♫ ♪ ♫ ♪♫

A Score to Settle : Uykusuz ve Sinirli


Seksenlerin ikinci yarısından itibaren büyük çıkış yapan ve 1995’te “Leaving Las Vegas”taki performansıyla Oscar ödülünü kazanan Nicolas Cage’in son beş yılına bakınca motivasyonunu merak ediyor insan. Her teklifi kabul edip soluğu sette alıyormuş gibi bir hali var. Oynayacaklarıyla birlikte yüz filmi devirmiş durumda ama akla gelen o kadar filmi var mı diye düşünmemek elde değil. Kuşağının diğer yıldızlarının da aynı düşüşü yaşadığını görmüştük ama onların dönüşlerinden sonra halen Cage’in hamle yapamayıp sürekli yıpranması hayli yorucu. Bir dönem o oynuyorsa izleyen seyirci artık onu görünce kaçıyor. Umudu kesmiyor ama dönüşünü bekliyor. Cage bunların farkında mı bilinmez ama yıla dört-beş film sığdırarak rolden role koşmayı sürdürüyor. 2019 yapımı Kanada Amerika ortak yapımı “A Score to Settle” ile karşılaşınca insanın aklına gelen ilk bunlar oluyor. Olur da izleme kararı verilirse beklentiler en düşük düzeyde tutuluyor.

Cage’in şimdilik 2019 yapımı tek filmi olan “A Score to Settle” son yıllarda olduğu gibi bilinmeyen isimlerin, tv dünyasına çalışan ikilinin eseri. John Stuart Newman’ın kotardığı senaryoyu Shawn Ku peliküle aktarmış. Efsanevi gündüz kuşağı dizisi “Days of Our Lives”ın senaristlerinden biri olarak sektöre giriş yapan Newman, kısa süren “Dirty Work” ve “Get Shorty” deneyimlerinden sonra ilk sinema denemesi “Proud Mary” ile uğradığı başarısızlığın bir yıl sonrasında yeniden almış kalemi eline. İlk kez tek başına yazıyor senarist olarak künyede. Ku ise ilk adımı kısa metrajı “Pretty Dead Girl” ile 2004’te ödülle atmış bir yönetmen. Dört yıl sonra ilk uzun metrajını tv için çekmiş ve müzikal “The American Mall” ile kimselere yaranamamış ama 2010 yılında senaryosunu da yazdığı “Beautiful Boy” ile adını herkese ezberletmiş, ayakta alkışlandığı Toronto’da ödülle dönmüştü. O gün bugündür yeni film beklentilerini ötelemişti. Girdiği dört yıllık sessizliği şaşırtıcı şekilde gerilim dzisi “Sequestered” ile bozduktan sonra roman uyarlaması “Seeds of Yesterday”i tv için çekmesi daha da şaşırtıcı olmuştu. Nihayet dokuz yıl sonra bir uzun metraj için motor diyor Ku. Ama dönüş için doğru proje mi soruları arasında biraz şaşırtıyor. Bir nevi sipariş filmi için dönmüş gibi görünüyor. Belki de küçük bir ısınma turudur kimbilir. Nicolas Cage’in üzerinden ilerleyen filmin oyuncu kadrosunu Benjamin Bratt, Noah Le Gros, Mohamed Karim, Karolina Wydra ve Ian Tracey tamamlamış.

Bir intikam arayışı A Score to Settle. Her intikamcının öyküsü gibi… Her şey karanlık bir depoda başlıyor. Beş kişilik bir grup sandalyeye bağladıkları adamla eğleniyor. Patron elinde beyzbol sopasıyla atış yaparak adamı vurmaya çalışsa da başaramıyor bir türlü. Araya giren Frank düzgün atış için taktik veriyor ama nafile… Top dışarı kaçınca yakalamaya giden kardeş seviyesindeki ikili Q ve Frank döndüklerinde adamın topu beklemeyen patronun gazabına sopayla uğradığını görüyoruz ve bugüne geliyoruz. Frank ile tanışıyoruz yeniden. 19 yıl hüküm giydiği hapishaneden ölümcül hastalığa yakalanması sebebiyle salıveriliyor. Insomnia sebebiyle içmesi gereken haplarla biçilen bir ömrü kalmış elinde. Doktorun uyarısı net: uyumazsan ölürsün. Frank de hayatının son günlerini yaşayan ve kaybedecek hiçbir şeyi olmayan birinin yapacağı şeyin peşine düşüyor; İntikam…

Tipik bir intikam öyküsü anlatıyor A Score to Settle. Hapishaneden çıkıp eski defterleri açarak intikam peşine düşen bir adamın öyküsü nasıl olursa öyle. Herhangi bir özel yanı, farklılığı ya da yaratıcılığı yok. Sadece dört başı mamur bir senaryo mevcut. Ana olayı az karakterle anlatmayı seçen Newman sonrasını da yan yollara sapmadan getiriyor. Akıcılığı ve tempoyu bu sayede düşürmeden finale yürüyor. Seyirciye bir bulmaca vermeyi de ihmal etmemiş ama doktorun “halüsinasyon” uyarısı sebebiyle çok sürpriz olmuyor. Cage de daha önce defalarca oynadığı rolü tekrarlamak dışında bir şey yapmasına gerek olmayınca performanslarda da vasatlık seviyesi senaryoya uyum sağlıyor. Her karakterin ezberden tiplemeler olması, derinliksizliği elbette sürpriz değil. İntikam öyküsünün arada sekteye uğrar gibi çıkmaza girmesi de çözümü de çok tahmin edilebilir oluyor. Araya serpiştirilen gönül ilişkisi de çok yapay duruyor. “Çok erkekler hamamına döndük bir kadın gözüksün” dermiş gibi girip çıkıyor. Hazır girmişken kahramanımızın iyi yönü de ortaya çıksın denmiş. Ortada böyle bir senaryo olunca yönetmen koltuğunda kimin oturduğunun pek bir önemi yok. Shawn Ku tempoya odaklanmış ve kontrolde tutarak filmi uzun süresine rağmen izlenir kılmış.

2 Ağustos itibariyle internet üzerinden izleyiciyle buluşan “A Score to Settle”, imdb bilgilerinde yazıldığı gibi aksiyon/gerilim/dram kırması değil. Aksiyon bekleyenler için hayal kırıklığı olur, gerilimle de uzaktan yakından bir alakası yok. Hikâyesi çok bildik olduğu için etkilemeyen bir intikam draması. Normalde yürek burkabilir ama bildiğimiz yerden geldiği için bir şey uyandırmıyor. Newman ve Ku için vasat bir deneme iken Nicolas Cage’in son filmleri düşünüldüğünde gayet iyi bir film. En azından başından sonuna sıkılmadan izlenebiliyor. Vasat senaryosuna, bildik konusuna ve 103 dakikalık süresine rağmen üstelik… Cage fanatikleri dışında kimsenin izleyip vaktini harcamamasını belirtmeye gerek yok değil mi?

Share this:

Yorum Gönder

 
Designed by OddThemes & Distributed by Free Blogger Template