Seksenlerin ikinci yarısından itibaren büyük çıkış
yapan ve 1995’te “Leaving Las Vegas”taki performansıyla Oscar ödülünü kazanan
Nicolas Cage’in son beş yılına bakınca motivasyonunu merak ediyor insan. Her
teklifi kabul edip soluğu sette alıyormuş gibi bir hali var. Oynayacaklarıyla
birlikte yüz filmi devirmiş durumda ama akla gelen o kadar filmi var mı diye
düşünmemek elde değil. Kuşağının diğer yıldızlarının da aynı düşüşü yaşadığını
görmüştük ama onların dönüşlerinden sonra halen Cage’in hamle yapamayıp sürekli
yıpranması hayli yorucu. Bir dönem o oynuyorsa izleyen seyirci artık onu
görünce kaçıyor. Umudu kesmiyor ama dönüşünü bekliyor. Cage bunların farkında
mı bilinmez ama yıla dört-beş film sığdırarak rolden role koşmayı sürdürüyor.
2019 yapımı Kanada Amerika ortak yapımı “A Score to Settle” ile karşılaşınca
insanın aklına gelen ilk bunlar oluyor. Olur da izleme kararı verilirse
beklentiler en düşük düzeyde tutuluyor.
Cage’in şimdilik 2019 yapımı tek filmi olan “A Score
to Settle” son yıllarda olduğu gibi bilinmeyen isimlerin, tv dünyasına çalışan
ikilinin eseri. John Stuart Newman’ın kotardığı senaryoyu Shawn Ku peliküle
aktarmış. Efsanevi gündüz kuşağı dizisi “Days of Our Lives”ın senaristlerinden
biri olarak sektöre giriş yapan Newman, kısa süren “Dirty Work” ve “Get Shorty”
deneyimlerinden sonra ilk sinema denemesi “Proud Mary” ile uğradığı
başarısızlığın bir yıl sonrasında yeniden almış kalemi eline. İlk kez tek
başına yazıyor senarist olarak künyede. Ku ise ilk adımı kısa metrajı “Pretty
Dead Girl” ile 2004’te ödülle atmış bir yönetmen. Dört yıl sonra ilk uzun
metrajını tv için çekmiş ve müzikal “The American Mall” ile kimselere
yaranamamış ama 2010 yılında senaryosunu da yazdığı “Beautiful Boy” ile adını
herkese ezberletmiş, ayakta alkışlandığı Toronto’da ödülle dönmüştü. O gün
bugündür yeni film beklentilerini ötelemişti. Girdiği dört yıllık sessizliği
şaşırtıcı şekilde gerilim dzisi “Sequestered” ile bozduktan sonra roman
uyarlaması “Seeds of Yesterday”i tv için çekmesi daha da şaşırtıcı olmuştu. Nihayet
dokuz yıl sonra bir uzun metraj için motor diyor Ku. Ama dönüş için doğru proje
mi soruları arasında biraz şaşırtıyor. Bir nevi sipariş filmi için dönmüş gibi
görünüyor. Belki de küçük bir ısınma turudur kimbilir. Nicolas Cage’in
üzerinden ilerleyen filmin oyuncu kadrosunu Benjamin Bratt, Noah Le Gros, Mohamed
Karim, Karolina Wydra ve Ian Tracey tamamlamış.
Bir intikam arayışı A Score to Settle. Her
intikamcının öyküsü gibi… Her şey karanlık bir depoda başlıyor. Beş kişilik bir
grup sandalyeye bağladıkları adamla eğleniyor. Patron elinde beyzbol sopasıyla
atış yaparak adamı vurmaya çalışsa da başaramıyor bir türlü. Araya giren Frank
düzgün atış için taktik veriyor ama nafile… Top dışarı kaçınca yakalamaya giden
kardeş seviyesindeki ikili Q ve Frank döndüklerinde adamın topu beklemeyen
patronun gazabına sopayla uğradığını görüyoruz ve bugüne geliyoruz. Frank ile
tanışıyoruz yeniden. 19 yıl hüküm giydiği hapishaneden ölümcül hastalığa
yakalanması sebebiyle salıveriliyor. Insomnia sebebiyle içmesi gereken haplarla
biçilen bir ömrü kalmış elinde. Doktorun uyarısı net: uyumazsan ölürsün. Frank
de hayatının son günlerini yaşayan ve kaybedecek hiçbir şeyi olmayan birinin
yapacağı şeyin peşine düşüyor; İntikam…
Tipik bir intikam öyküsü anlatıyor A Score to Settle.
Hapishaneden çıkıp eski defterleri açarak intikam peşine düşen bir adamın
öyküsü nasıl olursa öyle. Herhangi bir özel yanı, farklılığı ya da yaratıcılığı
yok. Sadece dört başı mamur bir senaryo mevcut. Ana olayı az karakterle anlatmayı
seçen Newman sonrasını da yan yollara sapmadan getiriyor. Akıcılığı ve tempoyu
bu sayede düşürmeden finale yürüyor. Seyirciye bir bulmaca vermeyi de ihmal
etmemiş ama doktorun “halüsinasyon” uyarısı sebebiyle çok sürpriz olmuyor. Cage
de daha önce defalarca oynadığı rolü tekrarlamak dışında bir şey yapmasına
gerek olmayınca performanslarda da vasatlık seviyesi senaryoya uyum sağlıyor.
Her karakterin ezberden tiplemeler olması, derinliksizliği elbette sürpriz
değil. İntikam öyküsünün arada sekteye uğrar gibi çıkmaza girmesi de çözümü de
çok tahmin edilebilir oluyor. Araya serpiştirilen gönül ilişkisi de çok yapay
duruyor. “Çok erkekler hamamına döndük bir kadın gözüksün” dermiş gibi girip
çıkıyor. Hazır girmişken kahramanımızın iyi yönü de ortaya çıksın denmiş.
Ortada böyle bir senaryo olunca yönetmen koltuğunda kimin oturduğunun pek bir
önemi yok. Shawn Ku tempoya odaklanmış ve kontrolde tutarak filmi uzun süresine
rağmen izlenir kılmış.
2 Ağustos itibariyle internet üzerinden izleyiciyle
buluşan “A Score to Settle”, imdb bilgilerinde yazıldığı gibi
aksiyon/gerilim/dram kırması değil. Aksiyon bekleyenler için hayal kırıklığı
olur, gerilimle de uzaktan yakından bir alakası yok. Hikâyesi çok bildik olduğu
için etkilemeyen bir intikam draması. Normalde yürek burkabilir ama bildiğimiz
yerden geldiği için bir şey uyandırmıyor. Newman ve Ku için vasat bir deneme
iken Nicolas Cage’in son filmleri düşünüldüğünde gayet iyi bir film. En azından
başından sonuna sıkılmadan izlenebiliyor. Vasat senaryosuna, bildik konusuna ve
103 dakikalık süresine rağmen üstelik… Cage fanatikleri dışında kimsenin
izleyip vaktini harcamamasını belirtmeye gerek yok değil mi?
Filmin kırılma noktası :
YanıtlaSilJoey aslında yaşamıyor.
Asıl intikam kendisi için değil;
Frankie içeride iken ilgilenilmeyen ve öldürülen oğlunun intikamı. Annesi olmayan oğluna babalık yapamıyor, 450bin dolar anlamsız hale geliyor.