♫ ♪♫ ♪•♫♪ 2006'dan bu yana Film, Dizi, Müzik ve Kitaplar üzerine Yazılar Diyarı... ♫ ♪♫ ♪ ♫ ♪♫

Sel Yayıncılık'tan Eylül Yenileri

Sel Yayıncılık Eylül ayını yedi kitapla karşılıyor. Melisa Kesmez’in merakla beklediğimiz yeni öykü toplamı “Nohut Oda”, George Orwell’in yazı dünyasını yansıtan “Edebiyat Üzerine”, Jeanette Winterson’ın modern miti “Atlas’ın Yükü” ve Richard Brautigan’ın intihar etmeden önce kaleme aldığı son eseri olan “Yani Rüzgâr Her Şeyi Alıp Götürmeyecek” ayın ıskalanmaması gereken kitapları… William Davies’in “Mutluluk Endüstrisi” Yaşam Kitapları dizisinin, Claude Lévi-Strauss’un Montaigne üzerine iki konferans metnini bir araya getiren “Montaigne’den Montaigne’e” de Red Kitaplığı dizisinin yenileri… Nikki van der Gaag’ın “Feminizm”i ise bu ay başlanan yeni dizi “Giriş Kitapları”nın ilk kitabı olarak raflarda…


Edebiyat Üzerine * George Orwell
Eserlerinde gerçek yaşamın çetin çelişkilerini, çarpıklık ve zorluklarını yansıtma cesaretini gösteren George Orwell, Edebiyat Üzerine’de bu dünyasının içyüzünü gözler önüne seriyor. Hayvan Çiftliği’nin yazım sürecinden kitabın yayıncılar tarafından ilk etapta neden ve nasıl reddedildiğine, mevcut edebiyat eleştirilerinin niteliğinden yeni kelimeler türetme Tolstoy’dan James Joyce’a pek çok konu ve kişi hakkında kalem oynatırken tarihi ve edebi bir kılavuz sunuyor.
Dönemin sanat akımlarına, önde gelen eserlerine, edebi tartışmalarına ve siyaset-edebiyat ilişkisine odaklanan, iktidar karşısında entelektüelin ikilemlerini ele alan ya da “Kitaplar çok mu pahalı?” başlıklı bir tartışmaya taraf kılan çok yönlü bir derleme.

Edebiyat dehlizlerinde gezinmekten keyif alan okurlar için...
Deneme, Özgün Adı: Essays - On Literature, Türkçesi: Yunus Çetin, 165 sayfa, 18 TL


Nohut Oda * Melisa Kesmez
Mekânın hunharca talan edildiği, bir yere ait olmanın zorlaştığı, hususi ya da kolektif belleğimizin sıfırlandığı zamanlarda, yerleşmenin, kendine bir ev icat etmenin ve kök salmanın insaniyeti üzerine öyküler…

Melisa Kesmez üçüncü kitabı Nohut Oda’da insanın bitmek bilmeyen yuva arayışına bir güzelleme yaparken, içimizde büyüttüğümüz, bazen kadim bir yara gibi sürekli sızlayan, bazen de eski şiddetini yitiren öfke ve hesaplaşmaların hemen yanı başında aşkın ve inceliklerin filizlendiğini bir kez daha hatırlatıyor.

Her şeye rağmen kendi kozasını örmekten vazgeçmeyenlere...
Öykü, 125 sayfa, 14 TL


Atlas’ın Yükü * Jeanette Winterson
Metaforik anlatıların usta kalemi Jeanette Winterson, bu kez dünyanın yükünü tanrılar tarafından omuzlarında taşıma cezasına çarptırılan Atlas’ın Odysseia’da resmedilen epik öyküsünü yeniden ele alıp ona yepyeni bir son yazarak tanrıların, suçluların ve kahramanların hikâyesinden özgün bir modern zamanlar miti kurguluyor.
Geçmişin yükü ile geleceğin ağırlığı arasında sıkışıp kalan ideallerini ve kendi sınırlarıyla muhasebesini sorgularken, mitolojinin eşsiz mirasından; hayal gücünden faydalanarak bizleri kaderin kırmaya, hayata bir yük değil, her daim yeni güzergâhlara gebe bir yolculuk olarak bakmaya davet ediyor.

“Atlas, kürekkemiklerinde dönüp duran eğik ekseni taşırken olduğu yerde kalmıştı. Bütün gücünü dünyayı sırtlamaya adamıştı. Hareketin ne demek olduğunu neredeyse unutmuştu artık. Rahat etmek için hafifçe kımıldaması bir şeyi değiştirmiyordu. O muazzam yüktü her şeye karar veren.
Neden?
Neden hemen bırakmasın onu?”
Roman, Özgün Adı: Weight, Türkçesi: Dilek Şendil, 134 sayfa, 16 TL


Yani Rüzgâr Her Şeyi Alıp Götürmeyecek * Richard Brautigan
Richard Brautigan’ın intihar etmeden önce kaleme aldığı son eseri olan Yani Rüzgâr Her Şeyi Alıp Götürmeyecek, insanın boğazına takılı kalan, sonsuz ferahlamadan önceki son yaşam belirtisinin romanı.

Dünya savaşının gölgesinde, kendi iç savaşını yaşayan bir adamın, basit gibi görünen tercihlerimizin yaşamımızı nasıl değiştirdiğini çocukluğuna dönerek anlattığı bu hikâye, başka türlü olabilecek olanlara, büyümek denen ihtimaller denizinde boğulurken yiten masumiyete ve hafızanın can yakıcılığına duyulan saygının anıtı. Amerika’nın tüm modern trajedisini nüktedan bir şiirsellikle sunan Brautigan’ın, duygusuzlaşma ve yabancılaşmaya karşı aldığı son gard. Zamanda savrulan bir zihnin kâğıt kesiklerinden dökülen yaralarla dolu bir metin…
Roman, Özgün Adı: So The Wind Won’t Blow It All Away, Türkçesi: Bülent Doğan, 102 sayfa, 16 TL


Mutluluk Endüstrisi * William Davies
Kullanıcılarının duygularını manipüle eden uygulamalar, tüketim alışkanlıklarını şekillendiren reklamlar, motivasyon artırıcı işyeri terapileri, zindelik ve esenlik guruluğu iddiası taşıyan yaşam koçları, spor hocaları, pozitif psikoloji uzmanları ve mutluluk iktisatçıları... Statüye, güce, kariyere ve paraya odaklanmış bu tüketim sarmalı gerçekte neye hizmet ediyor?

“Mutlu olma”nın insan varoluşunun tek ideal biçimi olduğunu dayatan yeni nesil kapitalist sistemin yaşamlarımızın kontrolünü nasıl ele geçirdiğini gözler önüne seren Mutluluk Endüstrisi, haz ve mutluluk arayışımızdan faydalanan büyük şirketlerin, piyasaların ve hükümetlerin, paranın denetimindeki tüketim arzularımıza nasıl yön verdiğini güncel örneklerle açıklayan ve bu sarmaldan çıkmak için yol gösteren bir çalışma.
Yaşam Kitapları, Özgün Adı: The Happiness Industry How the Government and Big Business Sold Us Well-Being, Türkçesi: Müge Çavdar, 294 sayfa, 26 TL


MONTAIGNE’DEN MONTAIGNE’E Devrimci Bir Bilim: Etnografya * Claude Lévi-Strauss
Montaigne’den Montaigne’e modern antropolojinin ve etnografyanın öncü ismi Claude Lévi-Strauss’un, deneme türünün mucidi Montaigne üzerine 55 yıl arayla gerçekleştirdiği iki konferans konuşmasını bir araya getiriyor. Bu iki konuşma, hem Lévi-Strauss’un mesleğinin erken dönemlerinde zihnini kurcalayan soru ve temaların, mesleğinde duayen haline geldiği bir dönemde nasıl evrim geçirdiğini hem de etnografyanın devrimci bir bilim olarak güncelliğini nasıl koruduğunu gösteriyor. İnsanın bir başkasıyla karşılaşmasının epik ve trajik suretlerini, dönemin entelektüeli Montaigne’in geçerliliğini her çağda koruyan evrensel düşüncesine başvurarak anlamaya çalışıyor.

Lévi-Strauss üzerine çalışmalarıyla da tanınan Fransız araştırmacı Emmanuel Désveaux’nun da bu modern zamanlar âlimi ile Montaigne arasındaki 400 yıllık sohbeti yetkin bir sunuşla bağlamına oturttuğu Montaigne’den Montaigne’e, Devrimci Bir Bilim: Etnografya bizleri insanlığın çetin yolculuğunu yeniden düşünmeye davet ediyor.
Red Kitaplığı, Özgün Adı: De Montaigne à Montaigne, Türkçesi: Alev Er,  90 sayfa, 14 TL


Feminizm * Nikki van der Gaag
Dünyanın Neden Bu Kelimeye Hâlâ İhtiyacı Var?
Ülkemizde olduğu gibi dünyanın dört bir yanında da kadınlara yönelik tarihsel ayrımcılık ve şiddet çeşitli boyutlarıyla hız kesmeden devam ederken feminizme duyulan ihtiyaç gün geçtikçe artıyor. Nikki van der Gaag, bu yakıcı ihtiyacın nedenlerini feminizmin anlamına, tarihine, karşılaştığı güçlüklere ve kuramın kendi içindeki farklılıklarına da değinerek, sarih bir biçimde özetliyor.

Gündelik hayat, sosyal ilişkiler, toplumsal roller ya da iş yaşamı… Söz konusu mekân ya da konum ne olursa olsun kadınların hayatlarını değiştirmelerinin şart ve mümkün olduğunu belirterek, hem zorluklara hem de değişim hikâyelerine kulak kabartıyor ve toplumsal cinsiyet eşitsizliğinin sonuçlarını çarpıcı istatistiklerle ortaya koyarak şiddetten dünyasındaki erkek merkezlilikten sanal zorbalığa, pek çok temel ve güncel meseleyi gerçek yaşamdan örneklerle ortaya seriyor.

Kadınların dünyanın farklı yerlerinde olsalar da ortak sorunlarına nasıl çözümler bulduğunu aktararak deneyim yoldaşlığı kurmayı da amaçlayan bir başvuru kitabı.
Giriş Kitapları, Özgün Adı: Feminism Why the world still needs the F-word, Türkçesi: Beyza Sumer Aydaş, 147 sayfa, 16 TL


Share this:

Yorum Gönder

 
Designed by OddThemes & Distributed by Free Blogger Template