♫ ♪♫ ♪•♫♪ 2006'dan bu yana Film, Dizi, Müzik ve Kitaplar üzerine Yazılar Diyarı... ♫ ♪♫ ♪ ♫ ♪♫

Tranquility Base Hotel & Casino : Arctic Monkeys

Arctic Monkeys, geçtiğimiz hafta (11 Mayıs 2018) altıncı stüdyo albümü “Tranquility Base Hotel & Casino”yu piyasaya sürdü. Gerek altyapısıyla, gerek şarkı sözleriyle tamamen farklı bir Arctic Monkeys albümüyle karşı karşıyayız. Dinlemeden önce tüm beklentilerinizi bir kenara sürüklemeli, sadece ve sadece şarkılara odaklanmalısınız. Aksi takdirde Arctic Monkeys’i “Do I Wanna Know” , “Are You Mine?” gibi parçalarla tanımış olan kitle –ben onlardan biri değilim ama bu kitle çok büyük- hayal kırıklığına uğrayabilir.

Grubun geniş çapta tanınmasını sağlayan albüm AM (2013) olsa da, Arctic Monkeys sound’unu anlamak için diğer albümlerine de göz atılmalı. Mesela liseden mezun olduğum sene -CD koleksiyonu yaptığım dönemlerdi- bir müzik markete girip sırf kapak resmini beğendim diye Arctic Monkeys’in 2009’da çıkan Humbug albümünü almıştım. İlk dinlediğimde çok da beğenmemiş, “dinlemesem de olurmuş” gibi yorumlar yapmıştım. Ama nasıl ve ne şekilde oldu bana bugün bile çok gizemli geliyor, bir süre sonra bu albümden başka bir şey dinleyemez olmuştum. O günlerde yavaş yavaş beni içine çeken bu albüm, bugün hala en sevdiğim Arctic Monkeys albümüdür. Benim aklımda kalan, Arctic Monkeys denildiğinde aklıma ilk gelen iş Humbug’dur, AM (2013) –ki bu albümü de beğenmeme rağmen- değil. Bana kalırsa Humbug indie rock’a yeni bir soluk getirmiş, çok önemli bir albümdür. Bu bilgi burada dursun ve 2018 senesine gelelim. Konumuz Humbug değil, Tranquility Base Hotel & Casino çünkü. Tüm bunları neden anlattım diye soracak olursanız, bu albüm konusunda hepimizin bir nevi aynı noktada olduğumuzu düşündüğüm içindir. Grubu kafanızda hangi tarzla ya da hangi şarkılarıyla konumlandırmış olursanız olun, Tranquility Base Hotel & Casino eminim ki hepimiz için farklı bir deneyim oldu -ve dinlemeyenler için de olacaktır.-

Arctic Monkeys’i bugüne kadar “ekşi” ya da “aksak” sıfatlarıyla tanımlayan birisi olarak, Tranquility Base Hotel & Casino’yu bu kümenin içine yazamam. Onu betimleyecek şey belki de “mesafe”, “soğukluk”, “karanlık” ya da “sakinlik” gibi kavramların altında toparlanabilir. Yine de bu cool tanımlardan hiçbirisi onu ifade etmeye yeterli olmayacaktır. On bir şarkıdan oluşuyor ve her biri farklı gezegenlerde yazılmış, bestelenmiş gibi. Öyle muğlak, öyle dışarıdan… İçeriye almıyor da ziyaret ettiriyor gibi. En sevdiğim şeyi, yani mesafeyi, bana hissettirerek kesinlikle kalbimi çalıyor.



DEĞİŞİM - SANATÇI - ÜRETİM
Değişim her şeyde, her yerdedir. Bir insandan, mekandan, ya da herhangi bir şeyden sürekli aynı kalmasını beklerseniz, onun değişimini olgunlukla kabullenmezseniz hayal kırıklığı oranı o ölçüde büyüyor. Hayır, büyük konuşmuyorum. Bu değişim olarak adlandırdığımız olgu iyi ya da kötü olabilir. Ama önüne hangi sıfatı yerleştirirseniz yerleştirin, değişim değişimdir. Nokta. Ve daha da önemli bir şey var: Mecburi olduğu kadar gereklidir de!

Özünü koruyarak-bu çok önemli, bir merkez olmalı - farklı formların içinde bulunabilmek, benliğine her gün yeni bir şeyin eklenmesi her gün de yeni bir şeyin çıkıp gitmesi demektir. Bunun bir diğer adı da bildiğiniz üzere büyümektir. Yine mecburi ve yine gereklidir! Eğer Alex Turner, çok sattığı için AM albümünün benzerini yapsaydı -ki bu Arctic Monkeys için zor bir şey değil- samimi bir yapıt göremezdik karşımızda. Şöyle düşünün, son beş senede ne kadar değiştiniz, kimler girdi kimler çıktı hayatınıza, nerelere gittiniz, ne yediniz, içtiniz, söylediniz… Tüm bunlardan sonra beş sene önceki cümleleri kuramaz, mutluluğunuzu da sıkıntınızı da beş sene önceki gibi anlatamazsınız. Artık tamamen yeni ve oluşumuna her geçen saniye devam eden bir “siz” var karşınızda. Monkeys’in üyeleri de geçtiğimiz beş senenin sonunda oluşan değişimi kabul edip, ondan beslenen bir albümle karşımıza çıktılar.

ŞARKILAR
Şarkıları kolay benimsememin en önemli sebebinin bas gitara olan zaafım olduğuna inanıyorum. Bu albümde belli belirsiz hissedilen Jazz altyapısı, bass line’ları gerekli kılıyor. Çok ustaca yazılmış bölümler bunlar. Normalde AM’den önce herhangi bir Arctic Monkeys albümünü elinize alsanız, ilk dikkat çeken şey enerjik ve ustaca yazılmış bateri bölümleridir. O yüzden Matt Helders, grubun belki de Alex Turner’dan sonraki en önemli ismi olagelmiştir. Fakat artık grubun bas gitaristi Nick O’Malley biraz daha stratejik bir noktada konumlanıyor. Üstüne basa basa söylüyorum, bas gitarı dinleyin bu albümde…

Albüm "Star Treatment" parçasıyla açılıyor. Hafif girişiyle bizi adeta zaman yolculuğuna çıkarıyor. Albüm boyunca süregelen “başka bir yerde olma” hissi böylelikle başlamış oluyor. Yaptığımız zaman yolculuğunun ikinci durağı “One Point Perspective”. Bu şarkının hiç ara vermeden üçüncü şarkı olan “American Sports”a bağlanma şekli ve ardından ta ki on birinci durak olan “The Ultracheese”e kadar devam eden yolculukta benim en sevdiğim duraklar şunlar oldu:

Tranquility Base Hotel & Casino, Four Out Of Five (müzik video’su da çıktı), Science Fiction ve She Looks Like Fun.


Özetlemek gerekirse bu albüm bana sakin bir delirmeyi anımsatıyor. Sakin bir şekilde nasıl delirebilir insan diyorsanız, söyleyeyim hemen, çok güzel delirir. Dağıla dağıla delirir. Bu albüm de bu dağılmayı nostaljik bir havayla, geçmişle günümüz arasında saydam bir bağ kurarak toparlamaya çalışıyor. Sürekli sorgulanan bir gerçeklik var ama gerçeklik de her bilinç tarafından farklı algılandığı için, dağılan şey toparlanamıyor da gözümüzün göreceği bir yerde kümeleniyor sanki. Daha belirgin hale gelen bu yeni materyale gerçekmiş muamelesi yapmaya başlıyoruz bu sefer. Ta ki o da dağılana ve başka bir küme belirene kadar… 

Bildiğim bir şey varsa ne kümeler ne de gerçeklik bitiyor. Bu sayfalar da onları anlatmaya yetmiyor. Benzer bir deneyim yaşamak için vakit kaybetmeden albümü dinlemeniz lazım.

Albümün dördüncü parçası Tranquility Base Hotel & Casino’nun bir bölümüyle yazıyı sonlandırıyorum:

And do you celebrate your dark side / Then wish you’d never left the house? / Have you ever spent a generation trying to figure that one out? 


Share this:

Yorum Gönder

 
Designed by OddThemes & Distributed by Free Blogger Template