♫ ♪♫ ♪•♫♪ 2006'dan bu yana Film, Dizi, Müzik ve Kitaplar üzerine Yazılar Diyarı... ♫ ♪♫ ♪ ♫ ♪♫

Phil’in Dehşet Verici Kısa Saltanatı : Uçarı İtaatkarlıklar

Dünya hızla tek tipleşiyor ve tarihin tekerrür etmesiyle de hızlı tekrarlarla küçülüyor. Her şey hızla değişip geliştiği halde insanlığın yerinde sayması da yeni diktatörleri yaratıyor. Güçlünün güçsüzü sömürmesine daha sık şahit oluyoruz giderek. Dediğim dedik, çaldığım düdük türü yöneticilerin kendisini asrın lideri olarak gördüğü dünyada yaşamaya çalışıyoruz. Danışmanlar gazı veriyor, medya pompalıyor ve diktatörler gücünü arttırıyor. Güvenlik güçlerinin kural tanımazlıklarıyla ortaya çıkan korku ve sinmişlik sarıyor insanı. Sadece konuşuyor, iş direnmeye gelince kısa sürede dağılıyor. Belli bir süre sonra diktatöre hak verir hale geliyorlar. Maalesef dünya bu kadar… İşte George Saunders‘ın novellası “Phil’in Dehşet Verici Kısa Saltanatı” tam olarak bunu anlatıyor.

George Saunders günümüzün en yaratıcı kalemlerinden ve okunması gereken yazarlarından biri. Önce tanıtmak farz. İlk kitabını 1996’da “CivilWarLand in Bad Decline” adıyla yayınlayan Saunders, kısa öyküleriyle dikkati çekmiş ve övgü almaya başlamış. 2000 yılında bir öykü kitabı “Pastoralia” ve çocuk kitabı “The Very Persistent Gappers of Frip” ile yılın en çok konuşulan yazarlarından biri olmuş. Birçok dergiden aldığı övgüler ve yılın en iyileri arasında gösterilmelerden sonra The New Yorker, 2002’de Saunders’ı “40 Yaşın Altındaki En İyi Yazarlar” arasında göstermiş. 2005 yılında politik hicvi “The Brief and Frightening Reign of Phil” adlı novellasıyla neden bu listede olduğunu kanıtlayan yazar yaratıcılığını da göstermiş. Bir yıl sonra da kısa öykülerinden oluşan “In Persuasion Nation” ile çeşitli dergilerde yayınlananları toparlamış. Son kitabı da 2013 yılında yine öykü toplaması “Tenth of December: Stories” olmuş ve 2014 Folio Ödülü’nü kazanmış. Time dergisinin 2013’te “Dünyadaki En Etkili 100 Kişi” listesine seçilmiş. Lannan Vakfı, Amerikan Sanat ve Edebiyat Akademisi ile Guggenheim Vakfı’ndan burslar kazanan yazar, GQ, Harper’s ve The New Yorker dergileri için yazılar yazmakta, Syracuse Üniversitesi’nde yaratıcı yazarlık alanında ders vermek.

Saunders’ın dilimize çevrilen ilk kitabı “Pastoralya” olmuştu. +1 Kitap etiketiyle 2007 yılında çıkan kitabı pek öne çıkmayınca yazarla tanışmayı da ıskalamıştık. Saunders’ın yeniden dilimize kazandırılması ve yeniden tanışma fırsatınıysa Delidolu Kitap’a borçluyuz. 2014 Mayıs’ında “Aralığın Onu” okurların ilgisiyle karşılanınca, ikinci kitap “İkna Ulusu”da 2015 Şubat’ında okurla buluşmuştu. Şimdilik son Saunders kitabı “Phil'in Dehşet Verici Kısa Saltanatı” da Ekim ayında raflarda yerini aldı. Üç kitap da Niran Elçi tarafından çevrilirken Delidolu Kitap serinin “Pastoralya” ile devam edeceğinin müjdesini 2016 kataloğuyla vermiş. Nisan ayında raflarda olması bekleniyor.

İçine sığılmayan bir ülkedeyiz. İç Horner ülkesinde… “Küçük ülke olmak bir şeydir, ama İç Horner ülkesi o kadar küçüktü ki, aynı anda yalnızca tek bir İç Hornerlı içine sığabiliyordu ve diğer altı İç Hornerlının, ülkelerinde yaşamak için İç Horner’ı çepeçevre kuşatan Dış Horner’da süklüm püklüm sıralarını beklemeleri gerekiyordu.” Bu mikro ülkenin sınırında tanışıyoruz kahramanımız Phil ile. Dış Hornerlı olarak İç Hornerlıların sınırı işgal ettiklerini görünce vergi istemesiyle kısa süren saltanatı da başlıyor. O istiyor, çevresindekiler mantıklı buluyor. Zaten herkes dünden razı ve olabildiğince aptal… Bu aptallık ülkenin başkanına dek uzanıyor. Phil’in de akıllı olduğunu zannetmeyin. Onun da beyni sık sık haznesinden düşüyor. Vergi ile başlayan yükselişi Phil’in başkanlığı da çok basit bir numarayla devralmasına dek uzanıyor.   

“Phil'in Dehşet Verici Kısa Saltanatı” modern bir “Hayvan Çiftliği” hikâyesi olarak tanıtılsa da belirgin farklar mevcut. Orwell daha faşizan ve baskıcı bir gerçeklikle okurunu metnin içine sokuyor ve dehşete düşüyordu. Saunders ise ele aldığı kavramlar dışında her şeyi gerçeklikten uzaklaştırmış. Hayali bir ülke, tanımlaması zor tuhaf yaratıklar ile okuruna bambaşka bir şey sunuyor. Özellikle kişilerin tariflerini ilginç detaylarla öyle bir şenlendiriyor ki insan desek değil, hayvan desek değil, mekanik robotlar desek hiç değil. Ölüm yok örneğin, parçalarına ayırma, sökülme var. Okurunu sürekli metnin içinde tutuyor Saunders ama bir o kadar yabancılaştırıyor. Hiçbir detayıyla hiçbir şeye benzemeyen bir evrenin içinde olduğunu her satırında gösteriyor. Bu mikro dünyadan çıkardığı olağanüstü hiciv de gücün nasıl ele geçirildiğini ve sömürülerek kullanıldığını gösteriyor. Politik göndermelerini de öyküye süslemeden ustaca yedirmiş yazar. Phil’in ilk icraatının kendisine ülkenin en güçlü iki kişisini özel koruma olarak alması, küçük adamlar olarak geçen medyanın övgü dolu çığırtkanlıkları, başkanın sürekli geçmişi yad ediyor olması bu hayal dünyasının en gerçek yanları. Medya başlıklarının tamamı büyük harflerle yazılması, Phil’in beyni düştüğünde bozulan konuşmasının birebir aktarımı gibi detaylarla da çok iyi bir metin Phil'in Dehşet Verici Kısa Saltanatı. 

Faşist Phil’in “ben yaptım oldu” diyerek yükselişine İç Hornerlıların hemen boyun eğmeye hazır oluşları, sürekli pasif kalmaları aralarında konuşmak için gündem maddesi belirlemeyi bile beceremeyişleri, sayıca çok az olduklarını düşündükleri için direnmemeleri hiç de yabancısı olmadığımız gerçekler. Herkesin Phil’in gönlünü kazanmak için gönüllü köle olarak öne fırlamaları da öyle. Metnin sarsıcı yanı da tam burada: Phil’in aslında hiçbir etkisi yok. Herkes her şeyi kabullenmeye sinir bozucu şekilde hazır.

George Saunders’ın distopyası, eğlendirirken sorgulatan çok akıcı ve etkileyici bir novella. Tek solukta okunan 78 sayfa okuma keyfi vermesinin yanında yazarın yaratıcılığına da şapka çıkartmanızı sağlıyor. Neden dünyanın en iyi öykücülerinden biri olduğunu kuşkuya yer bırakmadan kanıtlıyor. Phil'in Dehşet Verici Kısa Saltanatı, tüm eğlencesinin altından insanın itaatkarlığına dair rahatsız edici bir tokat atıyor. Iskalamayın…

Özgün Adı: The Brief and Frightening Reign of Phil
Türkçeleştiren: Niran Elçi
Yayınevi: DeliDolu
Tür: Novella
Basım Tarihi: Ekim 2015
80 sayfa, 10 TL


Share this:

Yorum Gönder

 
Designed by OddThemes & Distributed by Free Blogger Template